01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURİYET DERGİ Görenleıin dünyasında var olmak! J ohn Hull 14 y ıl önce görme duyusunu tümüyle yitirince kcndisini ansızın karanlıklar dünyasında buldu. Ama umutsuzluğa kapılmama konusunda kararlı olduğundan, aydınhktan karanlığa geçişinin öyküsünü bir günceye aktardı. John Hull 48 yaşında son ışık panltısından da yoksun kalarak karanlığa gömüldü. Avustralya asıllı bilim adamı önce katarakt, daha sonra ağtabakanın kopmasından ötürü yıllarcatedavi gördü. Hull henüz 14 yaşındayken bir gözü işlevini yitırmişti. Günün birinde görme yetisinden tümüyle yoksun kalacağını aklına bile getirmemişti. Buyüzdendurumauyumsağlamakta, başına gclcnler beklenmedik bir şeymiş gibi, epey zorlandı. Ancak zamanla umutsuzluğa kapılmamaya ve duygulannın kölesi olmamaya karar verdi. Metodist bir papazın oğlu olan Hull 1959 yılında Melbourn Üniversitesi'ne yazıldı; kendisıneCambridge'tedebiryerönerilmiştı. Daha sonra Birmingham Üniversitesi tlahiyat bölümü okutmanı oldu. Evlendi, birkızı oldu, boşandı ve 1979 yıltnda görme yetisini iyice yitirdiğinde, yeniden evlendi. Üç çocuğu daha oldu. Yeni durumuylabaşedebilmekamacıyla sözel olarak tutmaya başladığı "Görüş ve Içgörüş Üzerine" adlı güncesinde karanlığa gömülüşünü aynntılı bir biçimde dile getiriyor. Görme duyusundan yoksun olanlann dünyasını çarpıcı bir biçimde ele alan bu güncede Hull, genellikJe yürekli bir biçimde, ancak kimi zaman da yersiz korkulara kapılarakaslaaslayılmadan.körlükleilgiliyaygıngörüşleritekertekerçürütüyor. "Gözlerimin işlevlerini tümüyle yitirmcsi üzerine Görme özürlüler Ulusal Kraliyet Enstitüsü'ndenbirdizikitapistettim. Bana bir düzinc kitap gönderdiler, ama hiçbiri beklentilerime yanıt verecek türde değildi. Bu kitapların tümü olayı utkucu bir yaklaşımla ele alıyor, şampiyon olan körkayakçılar ve benzer olay lardan söz ediyorlardı, öykülersondereceçarpıcıydı." Hull şimdi 62 yasında; dokunsan kopacak gibi incecik yapısına karşın, tavırlannda son derece sabırlı ve istekli birhava seziliyor. Sürekli araştırdığı dünyasındahcrbuluşundan inanılmaz hazaldığıherhalindenbellioluyor. Ancak Hull körlüğün bedende yarattığı feci değişimi de asla göz ardı etmemeye çalışıyor. Görme duyusundan yoksun olanlarda işitme duyusunun daha keskinleştiği ancak bir söylenceden ibaret. Çünkü bu durumda, tıpkı gözlcri görebilenlerin kulaklannın karanlı kta daha az duy ması gibi, işitme duyusu da işlevıni gereği gibi yerine getiremiyor. Hull'a göre bu yanlış izlenim yalnızca görme yetisinden yoksun olan kişinin daha dikkatli olmak zorundakalmasındankaynaklanıyor. Dahası, bu kişilerde sesin kaynağını belırleme yeteneği de fazla gelişmiyor. örneğin, gözleri bağlı bir çocuk sesin nereden geldiğini, kör çocuğa kıyasla, çok dahaiyı saptayabiliyor. Çünkü, Hull'agöre, ses orada değil, kör çocuğun kafasında. Görme yetisinden yoksun kışinın dünyası ansızın belirgin ve y ine ansızın yok olan şeylerden oluşuyor. "Bir ses duyuluyor; ansızın biri beliriyor, insanlar bir anda var olupardından ansızın yok oluyorlar; körlükte ikisinin arası yoktur." Beden ansızın yoktan var olduğundan, inlsanbirdokunuşla irkilir. Herşeyin sözcükler ya da dokunuşlarla aktarılması gerekiyor. "Sana,çoksıkıfıkıolsada, dokunmalıyırrj, yada, seninlekonuşmalıyım." Kar: Körün slsi Hull zamanla karın, körün sisi olduğunun ayırdına vardı." Görenlcrin dünyası kör adamın beyaz bastonunun yalnızca bir y ürüme aracı değil, aynı zamanda duyulan algılamasma.bilgiedinmesineyarayanbiraraçolduğunu kavramaktan uzak gibi. Hull kendine özgü, korkunç bir sorunla yüz yüze geldi: "Görme yetimi yitirmeden önce tanıdığım insanların yüzleri yok." Bu nedenle Hull dünyayı portreler ve boş çerçevelerden oluşan bir resim galerisi biçiminde algılamaya başladı. Bir gün kendi yüzünün neye benzediğini anımsayamayıncadehşete kapıldı ve içinden,"Yoksa kendi galeriminduvannda boşbirçerçevemi olacağım?" diyegeçirdi. Hull kadınlara karşı tutumunu yeniden dü>zene sokmahydı. Kör olmadan önce güzcl kadınlan sık sık aklından geçirirdi. Birsüre görenlerinyargılannabıraktı kendisini. önceleribiri,"AmanAllah'ımnegüzelbirkadın" dediğinde kendisi başkalarından çok daha fazla göklere çıkartmayı yeğliyordu. Ancak birsüre sonra başkalannın görüşjenne bağımlı kalmamaya karar verdi. Hull şimdi güzelliğin ölçütü olarak farklı güçlerden yararlanıyor. "Kimi zaman duyduğum ses öylesine yaşam dolu, renkli ve zeki ki, ansızın kulak kesıliyor ve erotik yanıtlar veriyorum. Ama kimi sesleri kulak tırmalayıcı ve incelikten yoksun buluyorum." Hull'ın içinde bulunduğu olumsuz duruma çekinmeden, tutkulu ve aynı zamanda dingin bir tavırla y aklaşıyor olması ona çok daha özel sorulann sorulmasını kolay laştınyor. öyle ki, yanlış bir seçim yaptığınızda onun sizi ustaca doğru yönc çekcceği gibi bir duyguya kapılıyorsunuz. Hull, körlüğün başkalarında kendilerini gözler önüne serememe gibi bir eksiklik yarattığına inanıyor. Körlüğün karısıyla olan ilişkisinınasıletkılediğisorusuna, "Birgün kanm asıl sorunun gözlerimin görmemesinde değil, kendisinin görünmezliğinde yattığını anımsattı. Onun bu sözleri belleğimde yeretti. Görünmez olmak bir kadın için korkunç birşeydi. Kendisini scvdığı adamasergilemesi artık olanaksızdı. Bu onun tüm benliğini benim dünyama aktarması, demekti. John llull yaşamını okuyarak sağlayan bir öğretim üyesL Körlük üzerine bir kitapyazdu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle