20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CUMHURİYET DERGİ *•• AmaBeşikçi,hepaynıBeşikçi'ydi;tek başına, ama iv.gür. Düşüncelcrini herzaman olduğu gibi yiğitçc savunuyordu; hiçbir karşılık beklemeden, hiçbir ödün vcrmcden, scs lonunu bir an olsun yükseltmcden... Duruşmalarda,kendinisavunmuyor,düşüncelerini ders vcren bir öğretmen tavn ile sabırla dile getiriyordu. Beşikçi nihayet 15 Temmuz 1990 tarihinde tutuksuz yargılanma koşuluylatahliyeoldu. YalnızTürkiye'nin değil, dünyanındagündemindeydiartık. Buaradaiki kitabıdahayayımlandt: Ekim 1990'da "Tunceli Kanunu (1935) vc Dersim Jenosidi"Şubat 1991 'de"Orgeneral Muğlalı Olayı, Otuzüç Kurşun" Belge Uluslararasi Yayıncılık'ınyayımladığıbukitaplardaöncekilergibihemcntoplatıldı.Tahliyesinden kısa bir süre sonra Almanya'da Kürtlerin düzenlediği bir toplantıya gönderdiği mesaj, bir kez daha tutuklanması için yeterligöriildü. 20 Mart 1991 'dc Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ne girdi,evinegirerccsine.Mapusluk yaşamının en kısalanndan oldu bu tutuklama. Ünlü 141142'nin kaldınlmasindan ikigün sonra, 14Nisan 1991 'de tahliye edildi. 140/141/142/163. maddelerinin kaldırılmasınedeniylc,Bcşıkçfninotarihe kadar hakkında açılmış tüm davalan düsjtü. Ancak 3713 sayılıTcrörlc Mücadcle Yasası, Beşikçf ninyakasına yapışmaklagecikmedi. Belge Uluslararası Yayıncılık'ın Tcmmu/ 1991 'dc yayımladığı "Cumhuriyct Halk Fırkası'nın Programı (1931) ve Kürt Sorunu"nun yazgısı öncckilcrden farklı olmadı. Hemen toplatıldı vc yayinevi polis tarafmdanbasılarak iki bin kitaba cl konuldu. Bu kilabından sonra Beşikçi'nin tüm cscrleri, Ankara'da Yurt Kitap Yayın tarafından yayımlanmaya başlandı. Beşikçi 'nin ne zaman "içerde", ne zaman "dışarıda" olduğunu bilmek.onuizlemck her zaman bir sorun oldu. Yaşamında kendine yer yoktu, bir anlamda. Düşünceye özgürlük arayışi içinde geçıyordu ömrü. Birbilitn tutkunu idi; ama bilimyönetimindeonunvazgcçilmezönceliği "Kürl"lerdi. Yine Kürtlcrle ilgili iki kitap dahaya/dı, 1991 yılıtemmuzayında:"Ortadoğu'da Dcvlet Terörü" ve "Kürt Aydını Üzerine Düşüncclcr." Daha sonraki yıllarda tüm eserlerini ve çalışmalannı yayımlayacak, Yurt KitapYayın'ın bu ilk iki yayını da derhal toplatıldı, Beşikçi tutuklandı. Böylece 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası Beşikçi için yaşama gcçirilmcye başlandı. "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmezliği"ni öngörcn yasanın 8/1. maddesinden tutuklanan Beşikçi, 25 Ekim 1991 'de tahliye oldu. Yayıncısı Yurt Kitap Yayın da Beşikçi'nin tüm eserlerini yayımlamaya öncelik veren bir yayın politikası izlemekararı aldı. "BilimYöntcmi"ve"KürtlerinMecburilskânı" 1991 ckiminde,sontahliyesindenönceyayımlandı.25Kasım 1991'de "Kürtlerin Mecburilskânı" Beşikçi'nin yenidcntutuklanmasına ncdcn oldu, ama avukatlannın itirazı bu kcz scs getirdi; lutuklanışından üç gün sonra serbest bırakıldı. davalaraçıldı. llginç, i lginç olduğu kadar da ibret verici olan bir olgu da Beşikçi 'nin aynı kitaptan iki kcz mahkumedilişiydi. "Kürtlerin Mccburi lskânf ve "Türk Tarih Tezi, Güneş Di I Teorisi veKürtSorunu",önce 142'den;dahasonra da yayınevimizin basımından ötürii bu kez Terörle Mücadele Yasası'na göre mahkum edildi. Dünyada belki de aynı kitabından ötürü iki kez mahkum edi len tek yazar olan Beşikçi'nin yalnız kitapları değil, yazdığı her yazı, kendisiyle yapılan hcrröportaj dakovuştunnaya uğradı. Vc cn son, Iskilip'tc, doğduğu ilçede tutuklandı; 13 Kasım 1993 'te. Ycni Ülke gazetesinde yayımlanan "Kürt Kadmının Gerillaya Katılmasının Anlamı" başlıklı yazısı nedeniyle tutuklanan Beşikçi, oradan on gün sonra, tskilipCezaevi'nden Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ne nakledildi. Biryilsonrada bentutuklandım. Beni de Beşikçfnin koguşuna yatırdılar. Hakkımda açılan dava sayısı da 62'yi bulmuştu. 41 kitap hakkında açılan davadan Ismail Beşikçi ve Ayşe Zarakolu, ikisinin payına da düşiince suçu "ağır" düştü... 36'sımahkumiyetlesonuçlandı.Bumahkumiyctlerin 29'u Beşikçi'nin eserlerinden ötürüvcrildi. Bir süre h.ıpisyattıktan sonra Terörle Mücadele Yasasf nda yapılan değişiklikten sonra tahliye cdıldim. Aneak Beşikçi'nin yasa değışikligmden yararlandırılma.sı biryana, tümdavalaı mdan bırakılması önlendi. Üstclik cezaları daha daağırlaştınldı. Beşikçi'nin yargılanma serüveni,İ7İcnmesİ7orbirolguya dönüşerek hâlâ sürüyor. 1996'nın ağustos ayının20\iııde,birgeceyarısı, Ankara'dan Istanbul'aMetris Cezaevi'ne nakledildi; son tutuklanışından 2 y ıl 7 ay 20gün sonra. !>imdiiseBursaÖzclTipCezaevi'ndekalryor.B Blok'ta...l l.ıkkında açılan davasayısı 105' i buldu. Toplam kaç yıl hapis, kaç milyon para cezasına mahkum olacağı, hâlâ kcsinlik kazanmadı Daha uzun yıllar, Türkiyc'nin "Düşüncesuçlularıduaycni"olmaÖ7clliğini koruması kaçınılmazgörünüyor. Cünkü, Ve ender zamanlardan biri... Beşikçi tahliye sevincini kendisiyle paylaşanlann omuzunda. oIsmail Beşikçi.^ NEDEN İÇERDESİN? YANIT: BİLİMSEL ÇALIŞMA YAPMANIN VERDİĞİ MUTLULUK. Kerstin Ekman Isveç'in en tanınmış kadın yazarlanndan ve 18 sandalyeli Isveç Akademısi'nin dört kadın üyesinden biri. Bugüne dek yirmiye yakın romanı yayımlandı. Ülkesinin en çok ödül alan yazarlah arasında. Ekman, Isveç Yazarlar Biriiği'nin, Norveç Yazarlar Domeği'nin ve Isveç ile Norveç PEN kulüplerinin birer temcilcisiyle birlikte, Ismail Beşikçi'nin duruşmalarından birini ızledi; araştırmacıyı hapishanede ziyaret etti. Kerstin Ekman'ın izlenimleri, Expressen gazetesinde yayımlandı: İçerde, ağır silahlı on kadar gözcü var. Girişteki iki adam, alışılmışın dışında bir boyda. Yüzlerinde yara izleri var, derin. Hiçbir ifade yok... Sonunda gelip bizi karşılayan hapisane müdürü, ufak tefek bir adam. Güzel görünüşlü, düyaıiı bırine benziyor. Politik mahkumların işkenceden geçirildiği hapishanenin müdürü. Kitaplarımızı ve belgelerimizi dışarda bıraktık. Onlar yasak. Hapishanenin içi, yıkık dökük bir eski Roma vıllasına benziyor. Daracık merdivenler, dehlizler ve karanlık köşeler. Avluda mahkumlar dolaşıp, sigara içiyoriar. Giysilerine bakılırsa, yoksul insanlar. Bir memur odas<na götürülüyoruz. Içerisi toz ve Türk tütünü kokuyor. Perdelerin ve halıların rengi, yıllar önce bu terör bürokrasisinin genel rengi olan kahverengigriye dönüşmüş. Son günlerde, bu labırentlerde dolaştp durduk. Şimdi Ismail Beşikçi geliyor, üç gardiyanın ortasında. seri adımlarla, gülümseyerek. Duruşma boyunca göremediğimiz yüzünü nihayet görüyoruz. Yüzü solgun. Tercümanım Mehmet Uzun'ia karşılaşınca çok seviniyor. Bir zamanlar birlikte hapis yatmışlardı. Yetmişli yıllardaydı. Mehmet daha yolun başındaydı o zaman. Pek fazla düşünmeden Kürtçe şiirler yazan on sekizinde biri. Sekiz yıla çarptınldı. Af çıkana dek üç yıl yattı. O zaman daha zayıftın, deyip gülüyor Beşikçi. Ince Mehmet. Onlar yumuşak bir tonla birbirlerine gülümseyerek anılarını konuşuıiarken, Kemal'in romanlarındaki o uzlaşmasız başkaldınyı düşünüyorum. Beklediğimiz gibi değil gördüklerimiz. Ayrıca, ne beklediğimizi Allah bilir. Teşekkür mü? Sevinç mı? Bu adamın çevresinde, bir dokunulmazlık halkası var. Şöyle diyeceğıni biliyoruz: " Batıdan gelen davetlere karşı oldukça ikilemli bir yaklaşımım var." Batı Avrupa'dan ekonomik yardımı kabul etmediğint biliyoruz. Uluslararası mahkemede davasının ele alınmasına da karşı. Gerekçesi, Almanya gibi Türkiye'ye silah satan ülkelerin mahkemede temsil ediliyor olması. Bizim çabalanmıza olumsuz yaklaşmıyor. Her şeyi doğru dürüst yapma konusunda son derece titiz, hepsı bu. Bir yaşamboyu süren başkaldırmanın ilkeleri. Bilimsel çalışmaları konusunda ona soru soruyorum; bitmek tükenmek bilmeyen davalardan ötürü gayet yoğun olduğunu söylüyor. Çalışacak zaman bulmakta güçlük çekiyor. Hapishaneye kitap sokabiliyor yasak olmayanlan. Bir kahkaha patlatıyor. Bir zamanlar Kürt halkı üzerine yazı yazmaya başladığı zamanki saflığından söz ediyor. Konusunu bulan, genç ve istekli bir öğrenci: uyarıları dmlemeyen biri. Ama, ilk birkaç yıl içinde durumun farkına varmış ve bir seçimle karşı karşıya olduğunu anlamış olması gerekiyor. Birçoklan Öyle yapmış. Susup, sessiz kalmayı yeğlemışler durum sıkışınca. O, bu yaşamı seçti? Neden? Bizim normal yaşam dedığimiz yaşamı terk etmesine ne neden oldu? "Bilimsel çalışma yapmanın verdiği mutluluk" dıye yanıtlıyor. Yani, bu kahverengigri cehennemin avlusunda, bu mutluluktan ötürü bulunuyor. Bilime vt sonuçlarına olan sevgisinden. Süreklı olarak yargılanmasına neden olan şeye olan sevgisinden... llginç bir şey kı ınsan. anında inanıyor ona. Çevresindekı dokunulmazlık halkası böylesine güçlü. Kierkegaard'ın sözlerini yinelersek: Öğrendığı gibi yaşaması insanın. Daha sonra onu gerçekten var olan bir insan gibi gözümün önüne getirmekte güçlük çekıyorum Ayrıldığımızda, korıdorun öbür ucunrİB kayboluşunu izliyorum. Ona getirdığımiz kitapları gardiyana göstermı^ti. Gülümsemişti, canlı bir şekilde koıjşmuştu. Tüylerı darmadağın bir <edı koşup gıdıyordu o sırada.. A Herşeye rağmen yazmak... Istcr dışarda olsun, ister içerde, Beşikçi hep yazdı. Yazmak için özel birortam, uygun koşul aramadı, yeter ki belgeler, bi Igiler eli nin altında olsun. Yurt Kitap Yayın, 1994sonu itibarıyla, "Beşikçi" imzasını taşıyan her biri olay olmuş, tam 33 kitabını yayımladı Beşikçi'nin. 33 eserdenyalnız4'ü ileilgılı dava açılmadı. "Doğu Anadolu'da Göçebe Kürt Aşiretleri", "Bilimsel Yöntem, ÜniversiteözerkliğiveDemokratikToplumllkeleri Açısından Ismail Beşikçi Davası III GcrckçeliKarar'V'DoğuMitingleri'nin Analizi (1 %7)", "Doğu'da Dcğişim vc Yapısal Sorunlar(GöçebeAlikanAşireti)"adlıeserleri nedense savcıların ilgisini çekmcdi. Oysa kitaba dönüşlürülen "'dava dosyalan" ıçın de
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle