Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYFT DERGİ "...Güçlüdür, güçlü olacaktır, yeterince yeter, kendine sen gidince de..." Felsefeci Oruç Aruoba kitabı "Hani"de böyle diyor... Kadın ve erkeğin biyolojik ve fiziksel gücüne, bu gücün toplumsal alanda, ailedc ve aşkta kullanımına ilişkin Berat Günçıkan'ın sorulannı yanıtladı Aruoba... Kadından diktatör olmaz Kadın ve erkeğin giiciinBağımsız kadın, gelenekscl toplumlara dc bir farklılık var mı? kabulettirilmesizorbirdüijünce.Birgerçeklikhalinegelmesidahazor. Busadeccbızde Biyoloj ilerindc bir fark değil Balı'dadayeni çıkmışbir durum ama var. Olimpiyatlarda mecbugün sahip olduğumuz insan hakları düşünburen kadın ve erkeklerin cesi açısından, kadınla erkck arasında yalklasmanları farklı. Öbür nızca biyoloj ik vc cinsel anlamda bir farkın yandan da sinir sistemlekalmasınaherhaldekimseninbiritirazıyok. rindeki farktandolayı hiçbir erkeğin doğum sırasınldeal birdurumdansözedilebilirmi? daçekilensancıyıkaldıramayacağısöylenir. Biyolojik vc cinsel farkın dışında ekonomikve toplumsal hiçbirfarkınkalmamasıdır Gücünkullanınundabiralış.kanlıktan ıdeal durum. Temeldenasılbır fark varsabelsü/edilıbiliı mi? ki ozaman ortaya çıkabilecektir. Kadınlar Erkek güç kullanmayaalışık.Yalnızca bikadın, erkekler crkek olarak birbirlerini bileyolojik olarak dcğil, toplum içinde, askerlik bılcceklcrdir. yapmaktan tutun, ailebabası olmayakadar, kızını dövmeyendizinidöveratasözleriyle Çalışan oranı artmasına rağmen kadın depekıştırilenöylcbiralıs.kanlığı var. Belli ııcden kolay kolay "o istiyor" demekten bir noktaya gcldikten sonra güç kullanıyor. vazgeçemiyor? Orada da dikkat etmek gerekiyor, erkek kızAnadolıula kadın temelli dinlerin ctkili oldığı zaman tokat ve y ıımruk atar, kadın kız duğusöylcnir. Başkadillerdedevletbabadır, dığı zaman ise ısırır ve Urmıklar. Şimdi güç bizde anadır. Babaanne, anneanne olup da aikullanımının biçimleri açısından, hangisi lcnin bütün üyelerinı yönlendirmek, onlara acabainsanlıkdışı... bakmak,yanibilgcyas,lı kadın olmakaslındaönemli biregcmcntiptir. Erkek,kocaya Beyinsel donanım olarak bir farklılık da baba sank i öncmliy miş gibi gözük ür ama olduğunu düşünüyor musunuz? dİ7ginlericlindetutankadındır. Budabirikllayır. Felsefetarihibuaçidanedebiyattatidardurumudur. rihi gibi birazyanlıdır. Filozoflardahaçok erkektir ama düşünscl bir fark olduğunu saniktisadi durum bağımsızlığın önündeki mıyorum.Belki toplumsal durumlann ortatckengelmi? ya çıkardığı farktan dolayı kadın şair, filozofçokazyada yok. Hegcl'deHbiliyorum,derslerınc"Baylar..."diyebaşlıyor. (,'iinküoyıllardabirkadınınüniversitcyc gidip öğrenci olması düijünülecckbirşey değil. Kadının tercihi mi bu? Pck emin değilim. Çok zorluk çektikleri muhakkak ama belli bir tatmin bulunmasaydı ev kadını olmanın getirdiği birtakım sıkıntıları bu kadar çok çekmezlerdi. Evinin kadını olmakdiyebir deyim vardır, orada evini, çocuklarını kendi hakimiyet alanı olarak göriir kadın. Ev tatmin edici bir alan mı? Hcrhalde. Birazantifcministtanman Nictzsche'nin ilginç birayrımı vardır, der ki; erkek ben istiyorum der, kadın o istiyor... Kadının "o istiyor" demeside bir istemi dile getirir. Tarihtc ünlüdür y a, hcr meşhur adamın arkasında küçük birkadın vardırdiye, bclki de kocasının isteklerini yerine gctirmekte belli bir tatmin buluyordur... Sizcc, hayatın içinde nasıl ya da ncrededuran kadın güçlü? I Icrşeyden önce iktisadi bağımsızlık. Öncmli olan, birisıne; isterbaba, ister kocaolsunbağımliolmadanyaşayabilmesi. Toplum bu bağımsızlığı taşıyamıyor ama... Felsefeci Oruç Aruoba: önce iktisat... Suzi Hug Levi'nin kadın giysisi heykelleri "Dünya Kadınlar Giinü " nedeniyle 1129 Mart tarihlerinde İstanbul'da sergileniyon (Milli Reasiirans Sergi Salonu) Fotoğraftar: Ani Çelik Arevytut tktisat deyince, evlilik kurumunu dahesaba katmak gerek. Endüstrileşmenin belli ucundaki toplumlarda, bizde de, kurumun işleyiijindeönemlibirbozukluk var. Belkide kurumun kendısi çok bozuk. Çünkü genç insanlarabirtürtuzakkuruluyor.Aşıkolaniki genç, ailelerinin kurduğu bir eve tıkılıyor .Oysa iki insanın birarada yaşaması dünyanın en zor iiji. Bu sorunla karşı karşıyagcliyorlarve güç başlıyor, erkeğin yumruğu, kadının tırnakları... Sonuç... lplerkopuyor. Bizdekiboşanma oranı nedirbıimiyorum ama pekmutluçift görmüyorum. Babalarımız, annclcrimizgibi otuzkırk yıl aynı yastıktakocayanyok... Anne ve babalarımızın da ayrı ev* lerde yaşama şansları yoktu, onlar nasıl aynı yastıkta kocayabildiler? Onların içinde yaşadıklan evlilik kurumu toplumun kendi genel düzeni içinde yerli yerindeydi. Şimdi gençlerin istedikleri bir tür bağımsızlık ve kendi evlerinin olması. Ama buna giden yol, yeni bir bağımlılığınkurulmasış.eklindc ortaya çıkıyor. !jimdi şunu düşünün, birçok evlilik karınında kocanındakızınca çekip gidebilccckleri kendi ayrı evleri olsaydı çok farklı olurdu. Burada daha çok kadından yana kö$eye sıkıştırılmışlık yok mu? Ozellikle kadın ıçın, annesinin evine dönmek dcğil, kocasıyla yaşadığı evdcn çıkıp kendi cvinegidebilmc olanağı olsaydı ilişkiler daha farklı ya;>anırdı. Herlıangibirsorunçıktığındakadında erkek dekendinikıstırılmışhissediyor. Bırlikte yaşaması düşünülen iki insandan biri başkayapacak birşey olmadığı duygusunu taşıyorsa, ne çıkar böyle ilişkiden. Evliliğin nzii bu değil mi zalcn? Evlilik, toprağabağhekonomide kadının doğurduğu çocuğun kimden olduğunun belirlenmesi için oluşturulmusj, yani toprağın kimekalacağınınsaptanması için. Bizöyle birtoplumdan getirdiğimiz arkaık aile biçimini, toprak kime kalacak diye bir sorunun olmadığı, hissesenctlcrininortalıktadolaştığıbirdönemde uyguluyoruz. Aynımekanlardayaşamaya/.orlanmadılar, üstelik dc aşıklar birbirlerine. Cüç, nerede, nasıl çıkıyor? Aşka geldiğimiz zaman işin içinde bambaşkabirşey var. Ben evlilik için aşkıgerekli görmüyorum. Zaten kurumun yapısında yoktur öyle bir^ey. Orada ortaya, sahiplenmek, en geniş anlamıyla sadakat yani "sen bir tek benim olacaksın" çıkıyor. Kant'ın çok ilginç birevlilık tanımı vardır,"Evlilik iki insanın cinsel organlarının özcl mülkiyetini karşılıklı olarak birbirlerine devretmeleridir" der. Sadakat talebi,neshebi sahihliktalebine kadar gıdiyor. İnsanın aklı bu dcnklemi çözeme/ mi? Dünyanın en zor iiji. Ben ijöylc birjcy düşünürüm mesela: Karı kocadan biri yeniden seviyor, geliyor dıyor ki, ben aşık oldum. öteki yani eşi, !>unu diyebilir mi, ya çok iyi senin için çok tncmnun oldum, ne gibel aijik olmak... İster kadın ister erkek, si/sevdiğiniz ki^inin iyiliğini, başına güzel şeylerin gelmesiniistemezmisiniz?Birisinea!>ıkolınak kadar giizcl bır^ey var mı? Ne güzel kocam aşık olmu^ ya da karıın, ne mııtlu sana diyebilir miyiz? Işte bunu dıyebılırsek işi hallcderizanıabunudiyebileceğımı/idepek sanmıyorum. Mülkiyet duygusunu asnıı$, kendinige