30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

23MART 1997. SAYI 574 toğrafçekmekkesinlikleyasak.Birkaçkişi ibadet ediyor, sıralann üzerinde Kuran'lar... Kubbettül Aksa'nın dar kapısına doğru yöneliyoruz. Filistinligençlereteşşekküredip karanlık yolda ilerl iyoruz. Gelirken göziimüze çarpmayan kahvelerde kulanılan türden çay askısı yapan yaşlı bir adamı görüyoruz. Az ileride de plastikten oyuncaklar satan genç biradam. Oyuncaklann çoğu silah. Ruti'ylelsa'nınçarmıhıylayürüdüğüyola çıkıyoruz. Çile Yolu'nda (Acılar Yolu) şimdilerde turistik dükkânlar dizi dizi. Isa'nın çarmıha gerilmiş tahtadan, alçıdan, madenden yapılmış figürü uzatılıyor. Türkiye'den geldiğimiz öğrenilince bu kez tespihlergetiriliyor. tsa'nınsonkczyemckyediği, şarap içtiği ve ardından da çarmıha gerildiği SepulchreKilisesi'ne(SonsuzUykuKilisesi) yöneliyoruz. Taşlı sokakta yürüyoruz.Dinlerinbu kadar iç içebulunmasını anlamaya çalışıyoruz. "Amma çok hazret var burada" seslenişi tebessüm yaratıyor. Birkaç yüz metre ötede göğe yükselen Musa Peygambergeliyoraklımıza. Ardından Hz. Muhammed' i ve Ömer Camisini düsünüyoruz. Davut Peygamber' in gömütü ve I sa' nın çarmıha gerildiği ve göğe yükseldiği tepe... lsa'nın çarmıha gerildiği yerdeyiz. Güneş tamamen kayboluyor. Kilisenin içi ve dışı ana baba günü. Kudüs'ün karpostlannı satmayan isteycnlcrden,paradeğişimiyapanlara; kilisenin bahçesinde duaedenlerden, îsa için yapılan St. Sepulcre Kilisesi'ne gırmek için sırabekleyenlere... lçeri giriyoruz. Isa'nınçarm ıha gerildiği yere dar ve dik merdi venle tırmanıyoruz.Çarmıha gerilmiş lsa'yıgösteren figürünönükalabalık. tnsanlarsıraylagelip mum dikıyor, dızçöküyor, dua ediyor... Çıktığımız merdivenlerden aşağı inip lsa'nın yıkandığı yere gidiyoruz. Hıristiyanlar lsa'nın yıkandığı bu yeri öpüyor ve dua ediyorlar. Ardından lsa'nın göğe yükseldiği yerdeyiz. Iki büklüm girdiğimiz ve sadece bir insanın yatabileceği boyuttaki oda çiçeklerle süslenmiş. lsa'nın çarmıha gerilmis. ikonudayatağınbaşında. Papa/larkaranlık odalarda dua ediyor. Kuyruktakiler sıralarınıbekliyor. Kilisedenaynl iyoruz. Kapalıçarşı'yıandırandarveupuzunalışverişmerkezinde satıcılarlasohbetediyoruz. lpektenelbiseler, Îsa ikonları,tespihler... Bunlannyanısırabaharatçı dükkânlan, hediyelik eşyasatanlar... Ne ararsanız var burada. Kepenkleryavaşyavaş kapatılırkenduvarlarayazılmışyazılardaortayaçıkıyor. Arapça, Ibraniceyazılar... TelAviv'edogruyolaçıktığımızda,binlerce yıl boyunca milyonlarca insanın öldüğü kutsaltopraklargeridekalıyor. AslındaRuti'nin dediğı gibi tüm Israil kutsal toprak. Milyonlarca ınsanınbukutsallık için yaşamını yitirdiğini anımsıyoruz. 4 bin yıldır süren savaş, hâlâbitmemiş. Dınler Kudüs'te ıç ıçe. Herkes istediğı gıbi ıbadetini yapıyor. Ama herkesbırbirinedüşman. Kudüs'tekikutsallık milyonlarca can almışlığahenüz doymamış.Hâlâellertetikte.kurşunlarnöbetbeklıyor. Kutsaltopraklardainsanlaracılı...^ 19 PAZARIN PENCERESINDEN Laiklik nedir? SELÇUK EREZ ÜSlAD'ın geçen haftaki toplantısında konuşmuş olan Abdurrahman Dilipak'a göre "laikllğin çıkış amacı, kiliseyle devleti uzlaştırmaktı. Türkiye'de ise devlet, toplumu şekillendirmek için din eğitimini tekeline aldığından TBMM Başkanı sarıksız şeyhülislam sayılır ve bu koşullarda Türkiye'de laikliğin varlığı da kabul edilemez." 15 martta Akit gazetesinde yayımlanan bir yazısında Prof. Mustafa Kamalak, "Nedir laiklik? Kimse bilmez. Zira laiklik yabancı kelımedir. Hiçbir kanunumuzda tarif edilmemiştir... Kimine göre dinin devlete, devletin de dine kanşmaması, kimine göre vicdan hürriyeti, kimine göre Islam düşmanlığıdır" diyordu. Marmara Ünıversitesı'nden Prof. Alı özek de, 15 martta Hürriyet'te yayımlanan bir bildirisinde, "Dünya'da insanların iki yolu vardır. Biri peygamberlerin yolu biri de padişahların, şeytani insanların.. çizdlği yoldur. Peygamberlerin yolundan gideceksen, hukuk sıstemini dini esaslara dayandıracaksın. Şeriat dediğimiz bu düzendır. Şimdi gelelim ikinci sısteme: Kanunlar insanlar tarafından yapılır ve bu kanunlarda kesınlikle dini naslara rastlanmaz. Işte bu laikliktir. Ben Müslüman olarak bu kanunlann nasa dayalı kanunlar olmasını.. ısterım." \ Köktendıncı basında bir süredir tartışılan ve yeni tanımlamalarla sulandırılmaya, saptırılmaya çalışılan "laiklik" Milli Güvenlik Kurulu'nun son kararları üzerine daha sık gündeme getirilmeye başlandı. Laikliğin Atatürk Devrimleri'nin en onemlisı olduğunu, niçin anayasamızda yer aldığını bilmemek, Türkıye Cumhurıyeti'ni oluşturan felsefeyi anlamamak demektir; bunu bilmemezlikten gelmek ıse sadece kötü nıyet belirtısidir. Laikliğin Batı'da ve bızde farklı özgeçmışlere sahip olduğu doğrudur: Batı'nın, Rönesans'ı, kilisenin ve dinsel bağnazlığın reddiyle gerçekleştı: Burda akılcılığın egemen olması, laıklığe yani devletin dini baskısından kurtulmasına yol açtı. Laikliğin on altı anlamı yoktur: Laiklik, devletin dini dogmaların değil aklın, bılimın önderlığini kabul etmesidir. Türkiye'de ise laikliğin benımsenmesıne neden olan, Osmanlı Imparatorluğu'nun çöküşünü algılayan ve Batı'dan öğrenilenleri uygulayarak bu çöküşü durdurmak isteyen yöneticılerın, dın adamları tarafından büyük çapta engellenmeleridir: Devleti uçurumlara götüren askeri yenilgiler karşısında orduda reform gereğini öne sürüldüğünde.. ulema, Kuran ve hadis hükümlerine sarılarak, reforma gerek bulunmadığını, çünkü bir Müslüman'ın bin kafire bedel olduğunu, iman gücüne sahip olmakla her başarının sağlanacağını söylemişlerdir. (Bk. llhan Arsel: Aydın ve Aydın. Inkılap Kitabevi. 1993, s. 254). 1812'de Istanbul civarında yetmiş bine yakın ınsan vebadan ölürken ulemanın, şeriat hükümlerini ileri sürerek, bu tür hastalıkların sari olmadığını, bu yüzden ölenlerin şehit sayılıp cennete alınacaklarını, bu itibarla vebaya karşı tedbir almanın dinsizllk sayılacağını açıkladıklannı da aynı kaynaktan öğreniyoruz. Bız, Batı ıstedi diye değil Osmanh'yı batıran gericiliğe "dur!" demenin gereğini kuvvetle hıssettiğimizden laik olduk. Cumhuriyetımızın kurucuları laiklik yolunu seçtiklerinde Scorfa gibi, Toynbee gibi Batılılarca eleştırılmişlerdir. Batı'da ve bızde değışik yollardan ıhtıyacı duyulan ve yürürlüğe gıren laiklik, orda da burda da ulusal kimliklerin oluşmasına yol açmıştır: Batı'da akılcılık egemen olunca ve dini örgütler eski ağırlıklarını yitirince, dine bağlılık yerini ulusal devlete bağlılık aldı; din ikinci plana kaydı... Bizim uluslaşmamızın, diğer islam ülkelerinden ayrışıp bir Türk Cumhuriyeti ku'rabilmemizin nedenlerinin en önemlisi laikliğin ön plana geçmesidir. O halde, laiklik bizim için sadece Anayasamızın silinmez bir ılkesi değil, ulusal kimliğimizin en önemlı bir dayanağıdır: Laikliğe yönelen tehditler ulusal kimliğimize yönelmiş tehditlerdir! Aslında, Islamiyeti seven, bu dinden olanların esenlikle yaşamalarını dileyenler, diğer Islam ülkelerinde yaşayanlara "laik"liği salık vermelidirler. Arabistan yarımadasında yaşayan din kardeşlerimiz Batı'dakı Rönesans'a benzer gelişme şansını 12. yy'da kaçırmışlardır. 1113. yy'larda bazı uyanış ve akla yönelış belirtlleri gösteren Islam alimleri, tutucularca bastırılıp susturulmuşlardır. Mesela, 1126'da Ispanya'da, Kordoba'da doğmuş olan Ibni Rüşd, Aristo'yu, Arapça'ya çevirmiş ve yorumlamıştı. Ibni Rüşd, düşüncenin, yaşamın iyileştirilmesine yol açabileceğine inanan, bu nedenle aklın, imanın önünde yer Tapınaklar tepesindeki Ömer CamisL Ağlama Duvarı önünde toplanaıt buğış. rakkullanılanEl Aksa, Selahaddini Eyyubi Kudüs'ü geri alınca yeniden cami sıfatına kavıışmuş. Bu tepeMiislümanlar kadar Yahudilerindekutsalyeri.Kavganındaenyoğunlaştıgı mekân burası. Filistinlilerle, Israillilerin yoğıın olarak çatıştıkları bu nokta şimdilerde Müslümanlann kontrolünde. Hz. Muhammed' in göğe yükseldiğine inanılanÖmerCamisi'niniçindeyiz. Altınsarısı kubbesi bulunan caminin içi dedışı kadar ilginçgeliyor. Hz. Muhammed'inayak izinin bulunduğuyereelimizisokuyoruz. Caminin içindeuçankuşlar, MimarSinan'ıncamilerinden alışık olduğumuz çini ler, süslemeler... Müslüman rehbcr FilistinIsrail çatışması sırasında caminin zarargördüğünüsöylüyor. Güneş batmak üzere. Altın sanlı kubbe ile güneşin sarısı bir ara buluşuyor. Siyah kubbcli ElAksa'yageçiyoruz. Buradakimimaridedikkatçekici.Uzunlamasınacamidefo Bu mezarlık Yahudiler için çok öııcmli, Bir mezartn fiyatı yaklaşık 100 bin dolar. almasını savunan Arısto'nun görüşlerini benimsemiştı. Zamanın Halıfesının Ibni Rüşd'ün kitaplarını yaktırması, Islam Rönesansını yüzyıllarca öteye ertelerken bu kıtaplar 12001600 yılları arasında' Latince'ye çevrilmış ve Roma, Padua ve Bologna üniversitelerinde modern bilimin doğmasına katkıda bulunmuştur. Gunümüzde de birçok Islam ülkesinde laikliğin kolay sindirllemeyeceğı anlaşılmaktadır. Bugün 20 milyon Müslüman Batı ülkelerinde yaşamaktadır: Acaba Batı'da yaşayan Müslümanlar, gözledıkleri laik düzeni ülkelerıne aktarmada aracı olabilırler mi? Bugün Müslüman ülkelerinin laıkliği benımsemedıklerinden geri kalmışlıklarının bunaltısıyla, dını sımgelerı politik amaçla kullanan Islami partilerce güdümlenmeleri ve Batı'da yaşayanların da yaşadıkları ülkelerde dışlanmalarına dine bağlanarak direnmeye çalışmaları bu olasılığı azaltıyor. Avrupa Birliği'nde, ulusal kimliklerin yerıne birliğe yol açabilecek ortak bir değerin, Hıristiyanlığın vurgulanmaya çalışılması da tabii, bu açıdan yararlı olmuyor: Oyleyse... Ey gerçek Müslümanlar, sadece Islam ülkelerinde değil, Batı ülkelerinde de yaşayan din kardeşlerinize laikliğe sahip çıkmalarını, anlamını saptırmamalarını, gerçek laıklikten sapmamalarını salık verin!^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle