Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 HA/.İRAN |W6. SAYI 535 sında gözcle bir ınarka olan Ingiliz Falmcrs blujcanlerinin gösterişsiz, ama ucuz vc iijlevse] oldukları ileri sürülüyor. Sıra, hcr yerdc vc hcr zaman varlığını kamtlamış olan Levi's 501 'lere gelince, uzmanlarbu modelin fiziksel rahatlık açısından en iy isi olmamakla birliktc, duruşunun dalıa iyi olması, kalçaları daha güzel göstermesi nedcniy le, duygusal açıdan insanı rahatlattıgına ciikkal çekiyorlar. Ünlü moda dergisi Vogue'cian Plus Sykes, 501 'îcr için, "Biçimi klasik, ama gerçekten dc güzel duruyor. Bcdcııe tam olarak oturmasa da, dökümii tam istenildiğigibi,"yorumunu yapıyor ve "Gerçekten de dökümii hoş mu, yoksa yalnızca Lcvi 's 501 'c özgü birduruşu mu var? Üstc giyimi zor vc kenıertakılmaması gcrckiyor. Yoksa kalçalarım korkunçbirgörünümalıyor. Bcnceönüdüğmcliolanlar, çok daha iyi duruyor. Bunu 15 yıl öncc hic düşünmemiştim. Dedikleıimin ne denli ncsnel olduğu tartıs,ılır,"diyeekliyor. Fermuarh blucinlcr isc, Sykes'a göre tcrzilik sanatınınbiryüzkarası. 501 'ler, Amerika'nın önündc sonunda kendisiyle barışjk olduğu bir dönerni simgcliyor. 501, giycnlerde, Vietnam öncesininsafhğıveyeniyctmeliğc adım atmanın doğurduğuduygularyaşatıyor. Bazıları ise,"cinselalbenisi daha fazla, kupu daha iyi olan" Armani blujeanlcrini yeğliyor. Yeniliğinen önemli unsursayıldığı zamanlardaki, o amansız arayışları anımsayın. Nelerdenenmcdiki;taş,lanmış.,çizgili, can paçalı blujeanler. Şimdi isc, herkes klasik blujean öleülcrini yakalamayaçalış,tyor. Sonçıkan Evisu blujeanlcri dc, özgün Lcvi 's olmasa bile, cn azından Lcvi's'ınhavasınıtaşıyor. Birbaşkagözdc blujean markası da, göğüslcri olduğundan daha dolgun gösteren Wonclcrbra sııtycnlcrinin blujcaneuyarlamasısayılan, Miraclc Boost C'ode marka blujeanler. Bu marka pantolonların bcdcnin tüm fazlalıklarını gizleyebildiği ve tombul baldırları daha incegösterirkcn, kalçalara dolgun vc çckici birgörünümsağladığısavunuluyor. 15 PAZARIN PENCERESINDEN Ermişlerin diskosu SELÇLK EREZ P 501'insırrı Uzmanların değerlcndirmclerinc bakılırsa, 501 'lcr,öteki blujeanlcri gölgede bırakarak, doruktaki yerini alıyor. Bu vcrini, üreticilerinin ileri sürdüğü gibi, eşsiz kumaş vc biçimine mi, yoksa toplumun koşullandırılmış olmasına mı borclu olduğu tam olarak bilinmiyor. Levi's Pazarlama Müdürü Roy Edmondson, blujeanlerinin özgürlüğü, başkaldıfıyı vecinsclliği simgelcdiğini dilc getirse de, bu sözcükler dahaçok Levi's markasının günümüzdcki konumuna ulaşmasına önayak olan tanıtımının bir parçası. Blujeanlerinçekiciliği, onların tanıtımını yapanların albenisinden kaynaklanıyor. Blujean giymeyi tercih edenler, kendilerini onlarla özdeşjeştiriyor ve cinsel açıdan çok daha çekiciolduklannısanıyorlar. Böylelikle herkes mutlu oluyor. Tüm bunlar, safsata gibi gelse deJşlerböyleyürüyor.Tabiipekçokülkede tüm markaların birden fazla taklidi olduğunu hatırlatahm.^ Derleyen: RİTA URGAN İkinci en iyi Levi's için bu söylenenlerde eğer bir gerçek payı varsa, Wrangler markablujeanlerin içinde de,insankendisinikamp ateşi çevresinde oturarak, Dolly Parton'dan ezgilerdinleyen sarışın, üstü baş, ı tozlu, tombul biri gibi duyumsayabilir. Ne varki, Wrangler, blujean markaları içinde Levi's'dan sonra, ikinci en iyi marka sayılıyor. Gelgelelim, bu marka, bir moda unsuruolmaözelliğinitaşımıyor. Levi's ve Wrangler'ın yanı sıra, Lee de önemli bir marka olmanın tadinıçıkarıyor. f \ Istanbut. (0216)3498794 95 \ 337 44 04 V SEYAHAT A C E N T E S İ J Adapazan: (0264) 274 30 54 ^ S Bursa: (0224) 221 58 41 YALNIZCA 25KÎŞİARIYORUZ Bir ortam düşleyin... Bir yaşam düşleyin... Bir doğa cenneti. Binlereağaç, bitki, çiçck... Her türden hayvanlar... Şınl şırıl sular, berrak bir göl... Hayvanlanmızın sütü, peyniri, yoğurdu, bağımızın üzümü, arılarımızın b'alı, toprağımızın sebzesi, tahılı, doğal gıdalarımızla sağlıkiı beslenmc, sağlıkIı yaşam... Sevimli ahşap, taş yapılar; bol oksijen, kirliliktcn ve gürültiiden uzak, doğada alternatif bir yaşam yaratıyoruz... Dogal yaşam tutkunlarma bulunmaz fırsat... Doğal yaşam projemize katıhnız... Geniş bilgi: Cahit Onder (0.286)217 78 28212 70 49 SHIIKSİl IIU1 \ SOMARI ASSOS I BEHRAmiALE Cnmapazar Y.P. kon.: 3.500.000 ALTINOLM I OKSİJEH ÇADIRI Ida Dağı ve çevr<> gezileri Cumapazar Y.P. kon.: 4.000.000 KERPE Deniz, doğa vv balık şöloni Cumapazar Y.P. kon.: 1.000.000 »OlDtV BO\\ KİR.\DhMl MYIAIAR1 Banın Amasın Safranbolu SınopU/sunjîölAydcr Yaylaları Tommıi7.'da Imşlıyor. aşa Diskotek'ten saat 3'te çıktı. Vasıta bulup Beykoz'a vardığında saat dörttü: Istinye'ye gıt, Çubuklu'nun motoruyla karşıya geç, ordan bir şey bul.. Kolay değil! Eve ulaştığında ışıklar açıktı, annesi ayaktaydı. Hayrola? Ne hayrolası? Bu saate kadar gelmeyince merak ettık. Anneannen de uyuyamadı. Ne saati? Ha bir de ona üzülüyoruz. Anneannenin düğün hediyesi kol saatim vardı ya..o da kayıp. M.AIİ, uykulu gözlerle annesine baktı durdu bir süre.. Ayakta uyuyorsun; git, yat! Kol saatıni görür gibi oluyorum: Arka bahçede setin üstünde duruyor.. Annesı fırlayıp arka bahçeye gitti. Saat gerçekten setin üstündeydi. Sen mı koydun oraya? Delı miyim? Niçın böyle bir şey yapayım? Öyleyse sen ermışsin! Anneannesı sabahtanberi aradıkları saatin nerede olduğunu bilmesıni böyle yorumladı. M.AIİ, o gün Hırvat maçının sonucunu önceden tahmin ettiğıni, hatta yediğimiz tek golün ne zaman atılacağını arkadaşlarına maç başlamadan önce söylemiş olduğunu anımsayıp güldü. Yattı uyudu. Öğleye doğru uyandı. Anneannesi, olanları komşuları Hacı Nuri Efendı'ye söylemişti. Hacı Nurı'nin babası şeyhti, büyük babası da müftuydü.. Kalktı geldi, M.AIİ'ye birkaç soru sordu. Sonra, "Insanlar üç tabakadır", dedi, "Bırinci tabakada peygamberler bulunur. İkinci tabakada ulema ve evliyalar yer alır. Bunlar, Tanrının kainat yerındekı tasarruf ve ıradesıni anlatmak için seçilmişlerdir. Belli zamanda tecelliyata mazhar olup keramet göstermeleri sağlandıktan sonra hayat tarzları tamamen değışir: Dünyadan el etek çekerler, dinin bütün esaslarını öğrenıp tatbik etmeye başlarlar.. Başlarına gelebilecek bütün belaları, kazaları sabırla karşılamayı öğrenirler. Yani üçüncü tabakadaki cahillerin, sıradan insanların arasından ayrılıp ikinci tabakaya yükselırler.. Sen artık ikinci tabakadan birisin! M.AIİ, Hacının elini öptü. Sonra öğle yemeğini yiyip odasına çekildi. Biraz uyusa belki kendine gelirdi. Perdeleri çekip odasını karartınca aynalı dolabın önünde bir ışık belirdi. İçinde ak sakallı biri duruyordu: "M.AIi," dedi, "Ben Hızırım. Sana seçilmiş biri olduğunu iletmek için geldim. Bundan böyle din adamlarına hürmet edeceksin.. Hırs ve tamahı terk edecek, artık Tanrının mahluklarına eza ve cefa etmeyecek, ebnayı dünya ile sohbetten kaçınacaksın! Sana dost lazımsa çağırırsın biz geliriz! Işığın içindeki adam kaybolunca M.AIi "Mahluklara eziyet etme!" emrini, "Artık balık tutma!" olarak algıladığından kalktı oltasını ve balık takımlarını kapının yanına dizdi. "Uyanınca gider, bunları denize atarım!" diyerek yatağına uzandı. Uykusunda da yalnız değildi. Üç melaike ona sırayla nasihatta bulundular. Birincı Melek: Nefis, hava, şeytan.. Bunlar insanın düşmanıdırlar. İkinci Melek: Nefsin silahı tokluk, çaresi ise açlıktır! Havanın silahı gevezelik, çaresiyse sükuttur. Üçüncü Melek: Şeytanın silahı gaflet, çaresi duadır.. M.AIİ uyandığında saat onyediydi. Giyinip iskeleye indi. Orada Aysel'e rastladı. Yarın Nedımler'e gidiyoruz. Gelecen di mi? Gelemem! Peki, ben de gitmem. Cumartesi Zihni'ye? Onu da yapamam! Hasta mısın? Belki de... Eve döndüğünde içi burkuktu; ermişlikle sıradanlık arasında böyle gidip gelmekten çok yorulmuştu. Anneannesiyle anasının onu bu yıl Hacca yollamaya karar verdiklerinı, bunun için bankada birikmiş paralarını ve düğün hediyesi saatin değerıni hesapladıklarını öğrendı. Olanları duyan dayısı koşup gelmiştı: Artık Bosna'dan bıle gelir sana danışırlar! Partiler seni milletvekili, hatta bakan yaparlar! Hastaları okur üfler, köşeyi dönersin! M. Ali, ertesi sabah erkenden iskeleye indi. Aysel bu saatte vapura biner, Emınönü'ne geçerdi. Kız gelince, "Aysel," dedi, "Kafam karışık. Vapurda sana anlatacaklarım var!" Aysel olup bitenleri öğrenince, ''M.AIİ, sözlün sayılmaz mıyım?" dedi, "Hayatımın koalisyonunu senle yapacağımı bütün semt bilmiyor mu? Ama bana bak, zengin olacağım diye bu çağda ben böyle yarı yatır bozuntusu bir yobazla bir araya gelip ona ayak uydurmaya kalksam kendime saygım kalmaz! Böyle devam edersen senle koalisyon filan yapamam! Küçük bir banka şubesinin küçük memuruyla daha mutlu olurum ben! Ben de bu işten sıkıldım! Ertesi gün Aysel'in annesinin "Büyübozan" bir tanıdığına gittiler. Büyübozan, "Tarladan Ebucehil karpuzu toplayacak, tohumlarını çayına katıp içeceksin. Tortusunu, ermişliğini aktaracağın birine içirecek ya da ardına serpeceksin!" dedi. M.AIİ denilenleri yaptı; ancak, ermişliğini devredecek birini bulamadığından çayının tortusunu semtin en arsız kedisi Tekirin ardına serptı. Mahalleli, o günden sonra M.AIİ'nin olağanüstülükten uzaklaştığına, artık olacakları kestirememesine, yanılmaya başlamasına şaşıp durdular. Tekirin filozofça davranmaya başlayıp mart ayında dama çıkan benzerlerini ayıplarcasına miyavlamasına ise hıçbir mana veremediler.<^