Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 CUMHURİYET DER< Tiyatro Stüdyosu salonu. Yanan tiyatro salonundan geriye kalan tekfotoğraf. Zuhal Olcay Cumhuriyet Dergi 'ye Mehmet Atak 'ın yaptığı bir röportaj içinpoz vermijtL MEHMET ATAK # # H k J f t a/i kalbimde azizbir sev• • I S B B dadır" terennümü tutturmuş, şiiri zanaatkâr Yahya Kemal Bey'in, kâh lstanbul'un52günlükişgalserüvenini"ulubirrüya" gibi seyrettirdiği, kâh köhnemiş de olsa "anı ışıklarlaTürk" ettirdiği Üsküdar'ı,hayal şiirinin hayal şehrinde saldığı yangın da hedonikbirmezardır:"Eldebirkırmıztkaseyle ufuktan çekilen,/ N ice yüz bin senedir şarkın ışık mimarı/ Böyle mamur eder ettikçe hayal Usküdar'ı/Oilahınbütün ilhamı fakatanidir;/ Bu ateşten yaratılmış yapılar fanidir;/ Kaybolur hepsi de bir anda kararmakta batı,/ AzsürergerçifakirÜsküdar'ınsaltanatı". Ama Üsküdar'a reva görülen yangınlar, hep obur Yahya Kemal Bey' in, suya sabuna dokunmayanşıkyangınlanndanolmamışttr; aksine Üsküdar' ın 926 yıllık yangın gazabı, cana da canana da fazlasıyla dokunmuştur. Tıpkı geçtiğimız hafta, onbeş dakika içinde kül kömür olan Tiyatro Stüdyosu Kültür Merkezi' nde olduğu gibi... Yangın kelimesi, mecaz olarak içselleştiğinde coşkunluk ifade eder. Acı veren biryanı vardıramataşıdığı yoğunlukçagnşımıyla daha ziyade saygıyla kanşık bir hayranlık uyandınr. Dünyevi olan yangın iseacıdır. Neronmisali,karşısınageçipzevkilelirçalanlar olsa da, zarar veren, madden ve manen acıtan büyük ateş anlamına gelir. Prometeus'tan beri bir gazap olarak bilinegelmiştir yangın. Nasıl ki tanrıların kanununa karşı çıkmış ve geceyi gündüzeden ateşi insanlara getirerek düzene karşı koymuştur; Prometeus'un trajedisi yürek dcşen bir kartala bağlanmıştır. Insanlığıntrajediside,çalınanateşe karşılık, tannlann gazabı yangın olmuştur. Tek tanrıtı dinlerde de yangın gazap özelliğini muhafaza eder. tnsanlar bu dünyanın hesabını, gayya kuyusu üzerine kurulmuş kıldanincekılıçtankeskince bir köprüde, yangın ruhlannı yangına teslim etme tehlikesiyle karşı karşıya kalarak verirler. Cehennem, sonsuzbiryangındır. Yangın şehir Üsküdar . . . faiyecilerinyetenekveteçhizatlarınıntulun bacılardan üstün olduğundan mıdırbilinmı ama son dönem Üsküdar yangınları ha> düşmüştür. Üsküdaryangınlannın son halk sının "Şerarepaş' ı şerr'ü şur'u" (kötülük \ yas kıvılcımları) ise bir tıyatroyu, Tiyatı Stüdyosu'nun ÜsküdarZeynep Kamil ar sında, eski Odeon sinemasının yerine yaptı kültür merkezini göz açıp kapayıncaya kad kületti. Tiyatro yangınları... Mazisi yangınlarla bezeli Üsküdar'ın. Laz müteahhitlere kadar kaç yangın geçirdi, vakanüvisler neyazdıysa onu biliyoruz. Ama son yangın, yeni bir oyun sahnelemeye hazırlanan Tiyatro Stüdyosu 'nu vurdu. Ateşlerin arasından da olsa perdeyine açılacak. olduğundan, bu yangının isyancılar tarafındanmıyoksakoruyuculartarafındanmıçıkanldığı, isteristemeztarihin karanlıksayfalannaterkedilmiştir. tstanbul'un işgalinden sonra, Naima'ya kadar geçen 181 yıllık devrede, pek çok konuda olduğu gibi yangınlara dair de ciddi bir belge b'oşluğu vardır. Osmanlı'nın devletlu vakai nüvislerinin tarihe not düştüğü ilk Üsküdar yangını ise 1724'te Valide Sultan Camii civarında çıkmıştır. Devrin edebiyata meraklı tarihçileri, Üsküdar yangınlarının karşı kıyıdan "herbinadanayn bir meşale gibi alevler" çıktığı intibahıyla seyredildiğini yazar. Muhayyelesi daha kuvvetliler ise karşı kıyıyı "gecede gündüz"e benzetir. Üsküdar öteden beri fakir semt. Cami, medrese, çeşme, hamam gibi kamusal yapılar dışında,heptenahşap. Içi çamurkerpiç, dışı ahşap kaplama birbirinin içine girmişçesinesıralanan Üsküdar evleri.Fukaralıkbaşa bela ama yine de tahta saçaklar, cumbalar, pervazlar, dantela misali işlenir. Tabii, bir yandan da yangına körükle gitmeye mahal bırakılmaz. Osmanlı resmi tarihine geçen ikinci Üsküdar yangını, 1728'deköhneyahudhaneleri vurur. Yahudhaneleri yangın yerine çevirip, geride sağ kalanları kül öksüzü gibibırakır. (Müslümanlarınçıfıthanedediği, yahudhane, birden çok Musevi ailenin, ayn haneler halinde bir arada oturduğu ev anlamına gelir). Sonra hep yangın şehir hü viyetini sürdürür Üsküdar. 1742'de Kavukçular Çarşısı'nda, 1749'da da Ayazma Sarayı'nda başlayan yangın iseöyle hızlı yayılırki, aldığı yüzlerce canın yanında, ekseriyeti fakir bir o kadar daÜsküdarlı'yıevsizbarksızbırakır. Yangın yorgunu Üsküdar Cumhuriyet öncesi yangınlannda, 1872'de 29,1873'te365,1887'de 122,1888'de 122, 1912'de75,1917'de82,1918'deikiaynyangında 40, 1919'da 14, 1920'de 600, 1921 vel922'de 100'erevini kaybeder Üsküdar. 1875'tedeiskelesini. Cumhuriyet döneminde de can ve mal alarakdevam eder Üsküdar yangınları. 1926'da 30, 1927'de 201, 1944'te 23, 1964'te 8, 1965 'te 6 vc 1967'de 4 Üsküdar evi kül olur. Artık Laz müteahhitlerin tipsiz betonarmelerınde bir hikmet olduğundan mıdır, yoksait Vakanüvis belgelerinde... Bizans'ın vakanüvis papazlarının tarihe not düştüğü ilk Üsküdar yangını 1073'te, Hrisopolisayaklanmasınınbastınlmasısırasındaçıkmıştır.Tümresmitarihçilersarışın Bir miktar tecessüslc olsa da, pervane m sali yangın tarihine geriye doğru uçtuktı sonra, konuylaalakasıitibanylayakıntarih tiyatro yangınlarını es geçmek de olma 1969'da tümden kül olan Aksaray, Mill. Caddesi'ndeki Küçük Opera, 28 Kasn 1970'de "Cadı Kazanı" sahnelenirken kr men yanan Taksim Kültür Sarayı ya da bı günküadıylaAKM,3Kasım 1971'debukt tamamıyla yanan Ş.T. Tepcbaşı Denerr Sahnesi, 7 Şubat 1987'deEgemenBostanc müzikallerinintüm şatafatını biryangınakı bırakan Şan Müzikolü ve en son 1990 sonr; sında yanan ama bu kez kaderine terkedilmı yen AKM OdaTiyatrosu. lki hafta kadar önce, "Histeri"nin prov< sında kendi yeni bınalarında ziyaret ettiğirr de Ahmet Hoca'nın (Levendoğlu), Zuhal' i (Olcay), Haluk'un (Bilginer), Ayşe'nin (S livri), IşıFın (Kasapoğlu), Mehmet'i (Akan), Selim'in(Naşit),Kemarin(Aydo^ du), Cafer' in (Yiğiter)... hepsinin gözlerini içi gülüyordu. Nasıl gülmesindi ki, hem inar dıkları biroyunu çıkarmak üzereydiler, her de yüksek tavanlı, büyük sahneli 380 kişil i yeni bir salon kazandınyorlardı lstanbul'ı Ustelikbirsalondanibaretdedeğildi,Tiyat ro Stüdyosu'nun hedefi. Cafe bölümünde ti yatro,panel,söyleşi,seminerleridüzenlene cek ve bir tiyatro kitaplığı kurulacak, üst kat ta yapılacak küçük salon, nitelikli özerk gem tiyatrolara ve çalışma odasına ihtiyacı olan ti yatrolann provalarına tahsis edilecekti. Kısa caTiyatro Stüdyosu, birtiyatrokültürmer kezi kazandırmanın kıvancını yaşıyordu ls tanbul'a. Ahmet Levendoğlu'nun sanat yönetmenı Zuhal Olcay veHalukBilginer'indekurucı ortaklan oldukları Tiyatro Stüdyosu, altı yıl lık tarihinde örnek bir özel tiyatro olmuştu Prodüksiyon tiyatrolarının en cıddisiydi