Katalog

6 İNSANLAR #» si sahah tanıdı Zekiye Hanım kızını,"Scn"dedi"Sıdıka'sın". Artık herşeyi karıştırır olmuştu. Bir yıl sonra da hâlâ gözetim cezası süren kızınahasretöldü. rakiilkyılbaşınıarkadaşlarıylageçinnek istcmesi de bu yüzdendi. YineSıdıka'nınuyarılarınakulakasmamışAnkara'yagitmeleriicindiretmişti.lsimleriSıdıka Su'nun hafızasınakayıtlıdostlarınauğradılar birerbirer. "Gclin,yılba*jinı birlikte geçirelim"diyençıkmadı.litimesgut'ageridöndüler. Sıdıkabirşeyler hazırladı. Tam ycmeğc oturacaklardı kapı çalındı. Lojmandaki işçilerdenbiriydi,"Sizinleberaber olmak istiyoruz. Bize yemeğe gelin." Ikisi dc unutanıadıkları bir yılbaşıgeçirdilerogece... işsizdiler. Mehmed Kcmal,yardını amacıyla bir basın balosu düzenlemek, bu balodada Ruhi Su'ya türküsöyletmek istedi. Ankara Valisı Kemal Aygün engelledi "Siz" dedi "Ruhi Su'nun itibarını nıı iade etmekistiyorsunuz?"()sıralar,cczacvinden bir grup arkadaşlan bir nakliyat şirketi kurmuşlardı. Ruhi Su'ya, "Birazparabulsendeortak başladıklarında hemen hamilekalmı^tı. Yedinciaya kadarhamileliğirahatgeçmişti. Ama, yedinci ayın basjindakanamabaşlamıştı. Çocuğualmakistemişti doktorlar, ama karşı çıkmıştı. Geri kalan süreyi yatarak geçirmeyi gözealırsa doğurabilcceİcti. Üstelik çocuğun yaşayacağının da garantisi yoktu. Doktorlar, "Senin hayatını kurtarmak içinçabalarız"dcmişlerdi, "Çocukla ilgilenemeyiz." Hamileliğiboyuncadoktor kontrolüne yalnız gitmişti Sıdıka. Ruhi Su'yutanımalarından, bu yüzden hem bcbegin hcm Sıdıka'nın sağlığıyla ilgilcnmemelerinden endiş,elenmiş,lerdi. Hâlâ nakliyat işindc çalışıyordu Su. lki taşıma arasında evc koşuyor, Sıdıka'nın yemeğini hazırlıyor sonra da işine dönüyordu. CUMHURtYET DERGİ yanınaaldı. Yılbindokuz yüzaltmıştı.Calışmıyordu Sıdıka. llgın'ınbakımıyla ilgileniyordu. O fakülteyi bitirmemişti ama, mezun arkadaşlanna da öğretmenlik hakkı vcrilmemişti. Siyasi kimlikleri, işbulmalanna engeldi. Yinc de fakülteyi bitirmekten yanaydı. Bu kez yönetmclik izin vermiyordu. 1968 yılında, bir arkadaşı yönetmeliğindeğiştiğini,sınavlara girebilcceğini haber verdi. Sınavlara kızlık so\ adını, Umut'u kullanarak ııırdi ve diplomasını aldı. \y nı dönemde okudukları ırkadaşları doçent, profese>r olmuştu. Bazılarıtanımadı.bazılarıtanımamazlıktan geldi, bazıları da sıradan bir ilgi göstermekle yetindi. Tek kazancı Fiisun Akatlı ve Metin Altıok'u tanımaktı. Okula gittiği ilk gün, yaşını başını unutup Akatlı ve Altıok'la okul koridorlarında volta atmış, eve döndüğünde ise ayaklarının ağnsından nasıl yatacağınıbilcmcmişti. Diploması ise bir belge olarak arşivindekalacaktı... llgın büyümüştü artık, ama Sıdıka'yı yeni sorumluluklar bekliyordu. Ruhi Sıdıka Su, yolculıifjııııu sürdürüyor... Suplakçıkaracaktı. Bu.bir di. Odanın kapısının önündcn geimeceydi.MaletÇambel.AtillaÖzçerken içeriyc kaçamak bakışlar kırımlı, Gönül Ayhan Erdoğan de atıyorlardı. Sonraları "Hayvanat bu imecenin içindeydi. Herkeskenbahı;esinde bir hayvana bakar gıdi çevresinden abonelerbulııyordıı. biydiler"diyecekti Sıdıka Su,"HerHer şeyi kendileri yapnıak /orunkes beni görmeye geliyordu, ama daydı, çünkü plakçıların Ruhi içeriye girmiyor, kapıdan bakıp giSu'yu kabul edip etmeyecekleri diyorlardı." belli değildi. İlk plak çıktığında Adana'da film çekimi bitince ishepsi heyecanlıydı. Bir yüzünde tanbul'a gitti Su. Taksim Gazino"Kalktı göç eyledi Avşar elleri", su'nda sahneye çıkmaya başladı. ikinci yüzünde ise "Niksar'ın fiBirev tuttu ve Sıdıka'yla llgın'ı da danları" vardı. Plaklarm ismi de "lmece"ydi. Abonelere gönderildi. Eldeedilenparayla diğer plaklar hazırlandı. Bir de küçük pikap almışlardı eve. Fatoş, radyatörünüzcrineyerleştirilen bu yeni alete şaşkınlıkla bakıyordu. Ruhi Su,"Ben odama gidiyorum" dediğinde ondan önce kapıya koşan, o çalışırken bir köşede bekleyen, odasına almadı mı evin altını üstüne uetıren kedileriydı Fatoş. İlk plaklaıdan biriydi. Su, dinlenıek i(,ın pikaba laktı ve çalıştırdı. Ses, odayi doldurduğunda irkilen Fa Dostları ararken... Ruhi Su'nunbiryakını.birkapitalist Celal Gündol, Etimcsgut'ta, işçilcrininbarınmasıiçinyaptırdığı lojmanlardabirdaire verdi kalmalarıiçin. Azdaolsaparayardımındadabulunuyordu. Birtarlanınortasında.birkaç işçi ailesiylcbirlikte susuz, clektriksiz lojmanda yirmi ay oturdular. Her sabah ve akşam iki kilometre yolu yürüyüp Etimesgut Karakolu'naimzaveriyorlardı gözetim cezası gereği. Paraları yoktu vebu yüzden seyrck iniyorlardı Ankara'ya. Bir inişlcrinde Arthur Miller'in "Satıcının Ölünıü" oyununa gittiler.CüncytGökçeroynuyordu. Heyecanlandılar. Oyun bittiğinde Su, Gökçer'ikutlamak istedi. Sıdı Sakıncalı lohusa... Doğum sancıları sıklaşınca hastaneye gitmişlerdi. Ağırgeçenbirameliyatla doğum yapmıştı Sıdıka. Kendine geldığinde bütün doktorlar başındaydı. Bir henışireninbirkâğıdayazdığımesajızorluklaokuyabilmişti. "Sıdıka, çok me / Muyıs. rak ediyorum, nasılsın? Bana bir cümleyle anlat". Ertesi gün ziyaretine geldiğinde oğlunu görınek istemiş, bunun için Sıdıka'nın yanındanayrılmıştı. Aradan dakikalar gecmesine karşın ortada yoktu. Meraklanmıştı Sıdıka. Döndüğündeelindcmasmavibirbattaniycvardı.Ilgın'ınüzerineörtmüştü. Üşümekten çok korkardı Su, ona göre llgın daüşüyordu... Sürekliinliyordu bebek. Sıdıka'yı da emmiyordu. Oksijen çadırma kaldırılmıştı. Bir asistan yanına gelip, "Sizin çocuğunuz" demişti "lki gün ya yaşar yayaşamaz". Ruhi Su, Mail Çakırhan, Sıdıka Su ve Halet Çaıııbel... ka'nın karşı çıkmasına rağmen dinlemedi vekulisinkapısınagitti. Sıdıka geridekaldıveolanlarıizledi: Soy unma odası ndan ç ı kan oy uncuların arasındaydı (îökçer. Ruhi Su yanına yaklaştığında nc yapacağını şaş.ırmış, ileriye mi geriye mi adımatsınbilememişti. Dahaönccki yakın ilişkilerine güvenen Su, Gökçer'in soğuk tavırlarını görünce üzülmüştü. Ama, öyle bir dönemdi. Politik sohbctler bir yana gelişigüzcl konuşabilecckleri kimse yoklu. Sıdıka, çıklıktan sonra kimseyle görüşmek islemcmişti. Ama, ona yaklaşmak isteyenler olursa dostluğunu esirgemiyordu. Insanlann korkularını, başımıza bir^cy gelirendıj>elerini anlayabiliyordu. Kendileri yü/ündenunlann ba^ına bir ş.ey gelmesinden endişeleniyoıdıı. Ruhi Su ise eski ilişkilerini arıyordu. Cczacvinden çıklıktan sonol" dediler. Su, yazıhanede oturacak, cşyaların taşınmasına karıştnayacaktı. Kapitalist arkadaşı Celal Gündol yardımeı oldu yine. Ama arkadaşları sözlerini tutmadı. Su'ya eşyataşıttılar. "Cokiyipiyanotaşıyorum"diyorduSu,"Özclliklconlara dikkat ediyorum." Emniyet nczaretinin yani gözetim cezasının son günlerindcydi, AtıfYılmaz.OsmanKaracavedahabirkaç arkadaşı Ankara'yageldiler. Su'nun eşya tasjiyor olması iizdüonları.Birijcyleryapılmalıydı. Yapıldı da. Gözetim cezalarının bittiğigiinlcrdcYılmaz,Karacaoğlan'ın KaraScvda'sını filmeçekti. Su, bu i'ilın iç. in koro oluşturdu ve türküler söyledi. Kırk gün Adana'dakaldılar. BuaradaKaracaoğlantürkülcrinidcdcrlcdiSu. Sıdıka ise Ankara claydı.Çünkii oğlu llgın henii/. birayliktı. C'ezaevinden çıkıp birlikte ya^amaya Ruhi Su bunu duy unca o kocaman sesiy le hastaney i birbirine katmıştı. "Ben, karımı bu hastaneden götü rüyorunı" diyordu "Bir aı ı ne hastanede bu kadar y . 1 1 mayı, kanamayı gö/e alı yorsa.buçocuk ya^amalı". Doktorlar llgın'111 başına toplanmi!}tı.Gereklinuulahale yapılmi!), ama bu arada, onuıı Ruhi Su, doğum yapanın da karisı olduğu anla^ılmıştı.Bırdahada Sıdıka' yla ılgilenmemişler Sıdıka Su ve Sümeyra. Onları da birleştiren tiirkiiler.