Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 PSİKİYATRİ CUMHURİYET DERGl "Korkunun gölgesindeyim" TAHİR M. CEYLAN R uh sağlığı aras,tırmacılannın bıldırdığıne göre bugün ulke mızde ruhsal sorıın sahibi yaklaşık sekızon mılyön kışı var. Bunların da yansı ağır bır ruhsal bozukluk sa hıbı. Budurumdabes. mılyon kışının tedavıyı gercktıren bıı hastalığı bulunduğunu duşunmemızgerekıyor Ancak.yıne uzmanlara göre hastaların muhtemelen yarısından dah.ı azı uy gun bır psıkıyatrık tedavı gorüyor Yanı mılyonlarca hasta hıçbırtedavıdcn geçmeden evlerımızde yaşıyor, so kaklarda dolaşıyor. Acaba kaçımız onlann yas.adıklarımn, hissettıklerının farkındayız7 Hepsınden önemlisı, toplumun her gün yaşadığı trafık kazaları, aıle facıaları, çocuklara kötü rehberlık, hızla yay ılanuyuşturucualışkanlığı bıı ölçüde de olsa yanlış ruh sağlığı uygulamalarının sonucu değıl mı'> Buolaylar, kendı sorunlarınınıçınde.sahıpsızboğuşup duran hastalarırnı/dan kaynaklanmıyormu'' Ülkemızın en önemlı ruh sağl ığı sorunu, mılyonlarca hastaya hâlâ çağduş ruh sağlığı hızmetının ulaşmamışolması Uzmanhıı hastalar ya da aılelerının yaı ı ya yakını, ağır bır ruhsal hasu lık hallerınde hâlâ hocaya ya da medyumlara baş.vurulduğunu doğruluyor Şizofrenlerin maliyeti Kcndısını savunmaktan ve örgütlenmekten yoksun bu kı şılerın ılgısız vc basıbos. kaldıklarında kcndilerınc ve topluma vereceklerı zarar çok yüksek boyutlarda. Son dercce güçlü sosyal organızasyonların bulunduğu Amerıka BirleşıkDevletlerı'ndebıleyalnızca şizofren hastaların bır y ıllık toplumsalmahyetlerının30mılyardolarolduğu söylenıyor Belkı, ülkemızde hızmet sektörü ve ışgücü maliyeti düşük olduğu içın bu rakam da çok daha duşüktür. Öyle olsa bıle, rakamlar hıç de küçümsenecek oranlarda değıl Üstelık ulkemız, psıkıyatrık yatak oranları, psıkıyatnst sayısı,hastanetedavısısonundagereklı sosyal kurumlar yönunden batı ülkelerıne gore çok gerılerde bulunuyör örneğın ulkemız Dunya Sağlık Orgütü'nün önerdığı her bın kışıye bır yatak oranının yedı kat altında • Genel hasta yatağı sayısına, psıkıyatrı yatağı oranı açısından bakıldığında da Türkıyc'nın Fas, Romanya ve Cezayir gıbı ülkelerın bıle gerısinde olduğu görülüyor Belkı dunyadakı yeni eğılım psıkıyatrık yatak say ısını azaltmaya dönük ama bızım rakamlanmızda önerılenın çok çok altında. Yatak sayısının çok düşük olması şizofren hastaların sokaklardaolmesınenedenoluyor Nüfusuylaoranlant'ığındaıstattstıklerınuzerınde yatağa sahıp Danımarka'da, bınde ıkı olan oranın bınde bıre düşürülmesı bıle ö/ellıklekadın şizofren hastalarda olümlerın yüzde beş oranında artmasına yol açtı Buradan yola çıkarak, olması gerekenın çok altındakı yatak sayısı yüzünden, ülkemızde, şizofren hastaların bek lenenın çok altında bır ömürlerının olduğunu soylemek mümkiın Erkenden olüp gıtmenın yanında, hastane sonrası bakım ıçın hiçbırorganızasyonunolmadığı ülkemızde, ruhhastabinınyaşamınındabırkalitesi kalmıyor Yalnızlık ve toplumdışı kalma duygusu, her an yenıden hastalanma korkusu, ışsızlık, ekonomık yönden başkalarına bağlı kalmakpeşlerını bırakmıyor Yaşanılanlar bununladasınırlı değıl. Yoğun bır sıkıntıyı taijimak. ıntıharın eşığınde olmak, evlenememek, evlenıldığınde terkedılmekvcdahanıcelerı. Halbukı bu ulkenın de sosyal guvenlık kurumları, ınsan hakları bakanlıkları, sosyal çalısmacılan ve hatta gonüllülerı var Nıçın hıç kım sc çıkıp da, güçlü bır organızasyonla, bu kendını korumaktan uzak ınsanlara kol kanat germeyi denemıyor? Örneğın bır hasta aılesı çıkıp da "Şı/ofren Hasta Aılclen Derneğı" ya da "Obsesıf Hastalar Yardımlaşma Kurumu" gıbı bırorganızasyon gerçeklcştırmıyor' Yada ılgılı bakanlıklar bu ış ıçın fon olus,turmuyor? Ya da orneğın Bakırköy Akıl Hastanesı,bırgrupbılımadamıyla konunun üzerıne eğılmıyor? Bunun tek nedenı, gücü olanın kendıne bırşeyler kopartabıldığı kurumların arasında yaşamamı/ ıse, bunu düşunmek bıle ıstemıyorum... Işte bırhastanıngüncesınden alıntılar.. Onlann yazdıkları, sorunun ne kadar katlanılmaz olduğunu vc ıvedı çözüm bekledığını anlatıyor: "Babam ölmüştu (1985) . Uzun suredır Nörofren kullanıyordum. Annemın özcl hayatı kalmamış, butün ruhı ve bedenı ımkânlarını benım ıçın seferberetmiştı. Artık, anneme çektırdıklerımden ötürü vıcdan azabı duyuyor ve tnümkün olduğu kadar onu gezdırmeye, sırtındakı yükü hafıflctmeye çalışıyordum 1989'dan 1995'ekadarbeşkere ' Bakırköy'e yattım. 1992'de, anncm ben hastancdeyken oldu. Altı sene zarfındaçokyıprandım Yakınakrabalarımın çoğu da bu sürede oldu Son yatısımda elektroşoktanılkdefakorktum Hafızamda bozukluklar olmuştu. Hafıza bozukluğu benı çok ürküttü Hastanede doktorum XY ıdı Hastaneden çıkınca bırkere muaycnehanesıne gıttım. Daha sonra doktor değıştırdım. Çünku, kendısı benım soyledıklenmı yeterınce önemsemiyor. Kafasındakı tedavı şablonundan tavız vermıyor. 'Ellerım tıtriyor, yenmde duramıyorum' diyorum, üstünde durmuyor. Oysa, benkendısınebırtürişkenceyitasvir edıyorum, kılı kıpırdamıyor. Bunca senenın hastası olarak bıraz ukalalık etmek hakkım olsun!.. Üstelık, XY'nın benden aldığı astronomık ücret kafamı kızdınyor Benımle ilgılenme süresı yalnızca on dakika. Yenı bır doktora gıttım, başka bırılaç önerdı. Ikı ay kadar kullundım. Ama, yıne de yerımde duramıyordum. Dolaşmaktan tabanlarım ve bacaklarım si7İıyordu Düşünün, sonu gelme yen bır sabırsızlık duygusu. Kıvrım kıvrım kıvranıyorsunuz. Ev olsun, sokak olsun her yer bır tımarhaneye dönüşüyor Her doktor, kendı bıldığınden şaşmıyor. Sanıyorlarkı, hastalar nazyapıyor, ılgi ıhtıyacı yüzünden mızıkçılık edıyor. Doktorlar, çektığım azaba kulak tıkıyorsa, tedavılerı benım bedenımle uzlaşmaya müsaıt değılse,bu azabı dındırmek ıçın kendımı mı öldüreyım? Zaten gençlığım, ıntıhar ısteğınin gölgesınde geçtı. Intıhar fantazısıyle uyuşturdum hep kıyılmış ruhumu! Evleneceğım kızı, 1991 yılında bırtrafik kazasında kaybettım. Sekız aylık bır bıtkısel hayattan sonra öldü. Çok yalnızım. Evım bır hapıshanc gıbı. Ne zaman evı polısler basacak da benı tımarhaneye götüreceklerdıye yarı mantıklı bır hıs, bır beklentı ıçındeyım. Bu.çoksınsibırhastalık Hastalandığımın asla farkına varmıyorum. Hastaneden çıkınca uzun bır süre dcpresyon fazı yaşıyorum Sonra, yavaş yavaş yaratıcılığım artmaya başlıyor, hayattan zevk almaya başlıyorum, sosyal bırı oluyorum (konuşkan, espntüel), derken, ınsanlar bana bazen doğrudan, bazen dolaylı mesajlar vermeye başlıyotlar. Bu,yüzyÜ7edeoIabılır,televızyon, radyo, gazete aracılıgıyla bıle olabılır. fnsanlannbenısınamayaçalıştıklannı zannedıyorum. Zaman mefhumuortadan kalkıyor Gecelcrı.sabaha kadar u/ak semtlerde dolaşıyorum. Uyku ve para mefhumu da ortadan kalkıyor Uykumazalıyor. Buna lağmen, uykudan dınç kalkıyorunı Hıç halüsınasyon görmedım. Gaıptensesduymadımhıç Insanlar küllıyen bır olup, bana karşı gayrı resmı ve gızlı bir şekılde örgütlenmış gıbı gelıyor. Insanlar bana haksız bır düşmanlık beslıyormuş gıbı. Sahipsizim... Hastalandığım zaman, yumrukla ayna ve cam kırma huyum var Sahıpsızım Hastaneye düştüğümde ıse, zıyaretıme gelen yok gıbı. Parasızlıkçekıyorum Annemın ölümunden sonra artık kımscm yok. Bu yüzden, hastanelik olmak on kat daha fazla korkutuyorgözümü. Hastanelik olma korkusu yüzünden hıçbır şeye el atamıyorum. Kıtap, hatta gazete bıle okuyamıyorum. Sokakta yürürken 6070 yaşındakı ınsanlann benden hızlı yürüdüğunü farkedıyorum Hayatım, çay ve sıgara ıçmekten ıbaret. Sırf can sıkıntısı yüzünden kerhen televizyon seyrettığim oluyor. Dünyagörüşüm: hayatımın gerı kalanını şartlar ızın verırsesağlıklı, kendı halınde, mazbut ve münzevı bıçımde yaşamak. Büyük hayallerım, ıdeallenm kalmadı Basıt yemekler yapmayı bılıyorum ama çoğunlukla dışarıda yiyorum Gündebıroğunyetıyor Kahveye gıdıyorum Insanları ınceliyo