25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 PORTRE CUMHURİYET DERGİ yolu açtı. önce bir diyaloğun kurulması gerekiyor bence. Bu ılçe, bu kıyılar, bu kahveler, denizdekiler, kundakiler birbirine açılmalı, tanımalı, kim ne alacak, kim ne verebllir tartışmalı. O zaman daha güzel etkınlıkler yaşanabilir. ozdemir Yığit bir yaz okulu açabilırdi Örentepe'de, yüzyıllarca önce bilgelerin buluştuğu, savaşı sona erdirmek için çözüm yollarını tartıştığı kıyıda barıştan yana oyunlar sergilerdi gençler. Yazmadan geçemiyorum, sevgıli Ruhi Su da yıllarca yaşadı ören kıyılarında dağlar, denızler dinledi, türkuleri her yerde çınladı ama Burhaniyeliler özel bir konser dinlemedi o büyük sanatçıdan. Cem, Ayvalık kütüphanesinin açılışında Oysabu Eylül, 10. yıldönümü ölümünün .Ruhi Su Caddesi'nde özel görev elbet. Geçen akşam Hülya ve bir konser düzenlenebilirdi bence. Ya Ozdemir Nutku, Stockholm'den da şenlikte bir Ruhi Su konseri yer tatıle gelen ünlu foto sanatçısı Ozan alabilirdi, Ören'i çok seven bir Yazar, Lütfü Özkök, Isveçlı eşi, bir sanatçıya bir saygı konseri. Sanat de ozan mımar Cengiz Bektaş bu etkinlikleri için başka bir yöntem konuyu da tartıştık denize karşı. Yaz gerekiyor galiba. özel bir dernek, aylartnı burada geçiriyoruz, denizi, değlşik demekler arasında sıcak bir güneşi, dağları, zeytinlikleri çok diyalogla geniş bir katılım da seviyoruz ama hayli kapalı yaşıyoruz sağlanabılir. Menekşe Kahvesi'ndeki doğrusu. Cengiz Bektaş'ın bir ayağı söyleşide bu diyaloğun bir an önce Güre'de, Güre'nın miman, kalbi, elleri kurulmasını diledım ben. Herkes oldu, güzel katkılar yapıyor ama konuşsun, Körfeze bakışını, başkaları? Erol Özkan kapıyı çaldı güzellikleri, çirkinlikleri, eleştirisinl, geçen akşam, otuz yıldır Ida ile önerisini belirtsin istedim, sonuç fena uğraşıyor ama Ida'nın eteğindekiler deöil. Ortak korku çevre kirlenmesi. az tanıyor onu. Profesör Ozdemir önlemlerin önceliği. Profesör Bahri Nutku üniversitede bir tiyatro Savcı da ses kirlenmesini getırdi atölyesi kurdu, tepeden tırnağa gündeme. Kaymakam Kadri Öner de tiyatroya dönük yaşıyor, oyunlar dert yandı, ceza, kapatma da sonuç sahneliyor, yalnız Izmir'de değil, vermiyor, kahveleri yönetenler de, Adana'da, Manısa'da, şimdı de gelenler de ses duvarını aşmaktan Trabzon'da ama Burhanıye'de tiyatro hoşlanıyor. Perdesi yükselince en çalışmalarına başlayan, kültür ve güzel müzik de kulağı yırtıyor sanat çalışmalarına yönelen gençler doğrusu. Hatta ezan sesi de, onun Oren'de Sunar Sitesı'nde hopariörü sonuna kadar açmaya oturduğunu bilmiyorl Avukat Ayten gerek var mı acaba? Onca müezzin, ve Cahtt Tuna çifti, bir edebiyat kimbilir kaç bin kadro var ama birçok öğretmeninin de katkısıyla bir de camıde kasetle okunuyor. oyun sahneledi, elbet guzel bir olay ama tıyatronun bellı kurallarından, Oysa bir de sessizliğin müziğı var yöntemınden yoksun, el yordamıyla değil mi? Rüzgârın, dalgaların, oluşan bir gösteri. Oysa iletişim ağaçların, kuşların şarkılarıyla kurarak daha olumlu bir çalışmaya oluşuyor, dinlemeye doyamıyorum yönelirdı bu gençler. Hülya Nutku bu yıllardır. ^ Seniye Fenmen. Okmeydanı 'ndaki atölyesi içinden geçilmiş bir hayatın renklerini taşıyor. Bir paşa torunu, ama önce disipline başkaldınyor. Evlilik, üç çocuk engelleyemiyor bu başkaldınyı. Kırklı yaşlarında akademiyi bitirip resme çeviriyor yüreğini. Bir daha da geri döndürmüyor... ciliködülüaldı. 1960yılındaDakka'da, 1973 ve 74 yıllannda Japonya'da scrgi açan Fenmen'in escrleri Japonya, Amerika, Almanya, Fransa, ltalya ve Bangladeş'teki özel koleksiyonlarda da yer alıyor. Yine eserlerinden Ağıt'sa Yugoslavya'da, savaş karşıtı bir müzeye ahndı. Bursla Japonya'ya gittiğinde şaşırmıştı Japonlar. Çünkü Seniye Fenmen elli beş yaşındaydı ve onlar yaşh kadınlan önemsemiyorlardı. Tepkilerini göstermek de biraz ileri bile gitmişler, "Seni niye göndcrdiler" diye sormuşlardı. Daha sonra çalışmalannı gördükçe öfkeleri beğeniye dönüşmüştü. Bu bcğeniyle dc çalışmalan özel koleksiyonlaraahnmıştı... Ama onu en çok etkileyen kent Dakka olmuştu. Uy garhğı İcadar yaşama biçimiydi etkileyen. Yirmi yedi yaşındaki ustabaşımn on iki yaşındaki karısına içi burkulmuş, bir başka tanışının, "Biz birlikte sokağa çıktığımızda annemi ablam sanıyorlar" sözlerine ağlamıştı. Çünkü öğrenmişti ki, Dakkalı anne cvlendirildiğindc dokuz yaşındaydı. Bu yüzden de Teslime Nesrin'e hayrandı ve davasına hak veriyordu. Ya bugün? Bugün ne yapıyor Seniye Fenmen? Her gün belediye otobüsüyle Levent'ten Okmeydanı ' ndaki atölyesine geliyor ve resim yapıyor... Hâlâ resim dersleri de veriyor. İki öğrencisi ise eşlerini y itiren, bu yüzden de acı veyalnızlikduygularıyla çırpınan kadınlar. Semt çocuklanna da pazar günleri ücretsiz ders veren FenKupa, Fenmen 'in imzasım taşıyor. men'in son dönemdeki çahşması renklerüzerine. Bedri Rahmi Eyuboğlu'nun "Renkler ressamlara özmen. Kocasıyla aynlmasına karşın güdür" sözlerini anımsay ıp artık sailişkisini sürdürdüğü görümcesi bir gün, "Aman, Seniye bırak bu işleri. dece renkler üzerinde çalışıyor, alalade olmayan, araştırılmış renkler Biraz da kendine ve evine bak" deüzerinde duruyor. diğinde yanıti hazırdı: "Ben ölürüm o zaman." Hayatında keşkeler yok Seniye Resim onun için bir yaşama biçi Fenmen'in. Her zaman başkalanna miydi. Akademiyi bitirdikten songöre yanhş da olsa, doğru yaşamara sürekli biratölyesi olmuştu. Tarik ya, kendi doğrulannı bulmaya çalışTaylan'ın yeniden evlenip, bir çocu manın dinginliğini taşıyor... 4^ ğu olmasına rağmen o yalnız yaşamayı yeğlemişti. llişkileri, dostluklan olmuş ama hiçbiri uzun sürmemişti. Ailesinden miras kalan Levent'teki eve yerlcşmiş, son olarak da Dolapdcre'deki bu atölyeyi kurmuştu. BAŞKENTGUNLERİ Önce diyalog MÜŞERREF HEKlMOĞLU Miman ktm bilmiyorum ama yeni kitaplığı Ayvalık'ın doğasına da dokusuna da yakıştırmadım. Kocaman bir bına, hıçbır özelliği yok, Avyalık'ın güzel evleri giderek azalıyor, dar sokaklar betonlaşıyor ama yeni yapılar doğayla, ilçesinin eski dokusuyla bütünleşecek türde olabllir. Kitaplığın yeri de uzak, ilçenin dışında ama kitapseverier her yere gidebilir. Nitekim Arkent'ten giden dostlanm var. Uzun süredir açılış törenlerıne katılmadım ama bir kitaplığın açılışına tanık olmak istedım. Çok da hoşlandım doğrusu, önce ilçe halkının coşkusundan, her yerde bayraklar dalgalanıyor, otomobiller, çiçekler, güvenlık görevlileri, çocuklar, kadınlar, Kültür Bakanı Ismail Cem'ın yolunu bekliyor. Arada bir haber geliyor, bakan Burhanıye'den ayrıldı, Karaağaç'ta yolu kesıldi, Gömeç kavşağında da durdurdular, derken bando çalmaya başladı ve Ismail Cem arabadan indi. Yanında eşi Elçin Cem de var, Ege yolculuğuna o da katılıyor. Merdivenlerin önü karışıyor birden, ellerinde çıçeklerle dernek yönetıcileri, protokole bağlı kişiler, CHP'liler selamlıyor bakanı. Fellini filmlerınden sahneler oluşuyor ama CHP'li bir bakanı sevindirecek düzeyde değil doğrusu. Kültür Bakanımızı yokuşumuza geldiği günden beri tanıyorum. 1970'lerde TRT Genel Müdürlüöü'nü de Cinnah yokuşundaki evimizde kutladık. O akşam yemeğe konuklarım var, CHP'li dostlanm Hasan Işık, Ismail Hakkı Birler, Necdet Üğur ve birkaç diplomat gelecek. Deniz Baykal telefon ettı, havaalanına gideceği için gecikeceğini söyledl. Ayrıca sordu, arkadaşını da yemeğe getirebilir mi? Arkadaşı Ismail Cem. Elbet sevindim, Ankara'ya gazetecı geldığini sandım. Geldiler, salonun köşesinde konuşmalar, Ismail Cem'in TRT Genel Müdürlügü'ne kadeh kaldırdık sonra. Devlet Bakanı Birler karamameyi hazırlattı ertesi gün. O günlerin öyküsünü anılarımda anlatacağım bir gün. llginç olaylar yaşadık gerçekten. Ayvalık'taki karşılaşmada da anımsadık onları. Uzun konuşarak değil, bir söz, bir tümceyle... Ayvalık kitaplığının genç bir müdürü var. Servet Okur, soyadına yaraşır bir meslek seçmış, eşi Nevin de kütuphanecılik okumuş, fidan gibi bir genç kadın, birkaç ay önce Avyahk'a atanmışlar. Gençlerie konuşmak bana umut verir her zaman. Okur çiftinin coşkusu da gonlümü okşadı. Kitaplığın yaşamı için düşler kuruyorlar, bu kocaman salonlar okurlarla dolsun, okuma sevgisi gelişsin, kitaplık kültür ve sanat etkınhklerine de sahne olsun istıyorlar. öneriye, eleştıriye açık destek bekliyorlar. Destek de bir Sergf ler, öğrenciler, hayat Bugüne kadar otuzu aşkın sergi açan Seniye Fenmen'in üzerinde durduğu konu seramık panolar. Pano üzerinde çalışan birkaç kişi olduğunuanımsatan Fenmen İ983yılında Elektrik Idaresi Araştırma Enstitüsü Umunı Müdürlük binası için açılan pano ^ f" JT yanşmasında birin jğ'ğ ğ ğ Burhaniye Şenliği 'nde haklarmı ve çevreyi savunan çocuklar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle