Katalog

14 İNSANLAR CUMHURİYET DFRGİ su...BoyumdanbüyükbiroksijentüpüyIenefes alıyordum. Uykusuzluk, istahsızhk ve ilaçların yan etkisi birleşince bir hafiada eriyivermişim. Artıkbeniziyaretegelenyakınlanma beni buradan kurtann diye yal varıyordum." Şimdilerde Çapa Tıp Fakültesi KalpGöğüsDamar Cerrahisi Anabilim Dalı kütüphanesinde fotokopi çekerek geçimini sağlayan Recep Tekçam, eskiyi anımsamak istemiyor ama üsteliyoruz. "Ya sonra?" Başkalarının kalbiyle yaşamak... Sonrasınıanlatıyoryavaş yavaş: "1992 yılında fakülte hastanesine getirildim. Daha o gün kalbim durdu. Büyük bir şans eseri, orada bulunan kalp transplantasyon ekibi tarafından yaşama döndürülmüşüm. Şansa bakın, kalbim bir süre sonra y ine durmuş." Sonuçta, hekimler tek çarenin kalp nakli olduğunakarar vermişler. (Meraklısınaküçükbiranımsatma: Dünyailkkalpnaklini 27 y ıl önce Güney Afrikalı Kalp Cerrahı Christian Bernard gerçckleştirdi. Bugüne kadar yirmibinkişininkalbideğiştirildi.Başkasının kalbiyle 23 yıl yaşayan Güney Afrikalı Dirk Van Zyl, bu konuda bir rekora sahip.) Anlatmasını sürdürüyor Tekçam: "Bana, kalbini alıp yerine başka bir kalp koy acağız dediklerinde, önce benimle dalga geçtiklerini sandım. Ne demekti kalbimi değiştırmeleri ve yerine tanımadığım bir ınsanın kalbini takmalan? Bunudüşündükçeçıldıracak gibi oluyordum." (Ama şimdi nc kadar şanslı olduğunu anlatıyor. Çünkü kendisinden sonra koğuşa yatırılan üç hasta kalp bulunamadığı için hayatlannı kaybetmişler.) "3.5 ay kalp bekJedim. Doktorlar tek kurtuluşumun kalp nakli olduğunu açık açık söylediler. BRh pozitif kan taşıyan bir kalp aranmaya başlandı. Ve nihayet kalbin bulunduğu haberigeldi. önce inanamadım ama koluma serum takılıp iğneleri yemeye başlayınca ameliyat vaktinin gelmiş olduğunu anlamıştım. 3 aydırbcklediğim gün gelmişti. Ya ölecek ya da yeni bir kalple yaşayacaktım." Ameliyat sonrası dönemi anlatırken zorlanıyor Recep. Çünkü bu dönemi bölük pörçük hatırhyor. Ameliyattan sonra tam bir yasak dönemi yaşamış. Hiç kimseyle görüşememiş. Daha sonra kendine gelmeye ve yavaş yavaş kendini toplamaya başlamış: "Amaaksiliklerbenimbaşımıbırakmıyordu. Dikişlerimin ortasmda iltihap olduğu ortaya çıktı onu iyileştirmek çin 21 gün uğraştılar. Aradan birsüre geçince ellcrimdc ve kollarımda yanma hissi oluştu; ne siz soruYı ne benanlatayım!" Ah kalbim... Senkadınsın Recep Tekçam, Türkiye de kadın kalhi taşıyan tek erkek. Çünkü Tekçam 'a ismini bile bilmediği bir kadının kalbi takıldı. Şimdi o daha yumuşak ve duygusal. Bazen tepkilerine kendisi de şaşınyor ve söyleniyor: "Eee, ne de olsa kadın kalbi taşıyorsun..." YAZ1 VE FOTOĞRAFLAR: MELTEM GÜNAY Ç apa Tıp Fakültesi, olağan, hareketlı yazgünlerindenbiriniyaşiyor. Yakınlannın ya da kendilcrinin sağlık sorunlarını çözmck amacıyla fakülte hastanesine gelenler yoğun bir insan trafigine neden oluyorlar. Bu telaşlı insanlara fakülte görevlileri yardım ediyor. Işte bu görevlilerden biri olan Recep Tekçam, hiç kimsenin bilmediği çok ilginç bir özellığe sahip. O, Türkıye'de kadın kalbıyle yaşayan tek adam.Adinı bilmediği gençbirkadının kalbinitaşiyor... 32 yaşındakı Çorum Kargılı Recep Tekcan'ın "kalp nakli serüveni" Mart 1992'de başlıyor: "Özelliklekahvaltılardansonrasolgöğüs altına bir acı saplanıyor. Ayak ve baldırlanmdaödem,nefesdarlığıvekalbimdeçarpıntılar. Merdiven çıkarken tıkanıyorum." Tümbunlan,hastalığınınkronolojisiniişlediği güncesindcn öğreniyoruz... "Nisan ay inın ortalarına doğru Çorum SSK Dahiliyc bölümüne sevk aldım. Mayıs ayında yatabildim. Hastanede altı gün yattıktan sonra, bir bayram arefesindc taburcu oldum. Kargı' y a döner dönme? ödem ve nefes darl ığı yenidenbaşladı. Bir haftadayandıktan sonra lstanbul Samatya SSK'yc sevk aldım." Recep Tekçam'ın sıkıntıları buradada gidenlemez. Günceye birkaç satır daha eklenir: "23 gündc bir göğsümün alt kısmına bir iğne ılc girilerek akciğerimde toplanan plcvra sıvısı çekiliyordu. Hcr seferinde 23 kilo Hoşgörü ve kadın kalbi Klasıkbırsoru: "Ölümeyakınolmaknasıl birduygu?" "Ameliyat akşamı, içimde yaşama döneceğimeilişkinduygularvardı. Eşime, 'beklebeni döneceğim' dedim. Eğer ölürsem, neler yapması gerektiğini bir bir anlattım. Başta, Prof. Dr. Cemil Barlas olmak üzere bütün ameliyat ekibine güvenıyordum."