02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

27 AÛUSTOS 1995. SAYI 492 17 alınlarına, tetik çeken, kibrit çakan elferine bir bir yapıştırsam gül yapraklarını, unutturabilir miyim?.. Unuturlar mı oğul, yakışırmı otiftik tiftik kara kara sakallı, kara bakışlı yüzlerine, düşman bakıp düşman kalmaya ycminli dudaklanna yakışır mı? Gülün onuru yok mu? Cemevinin ordan gürültüler geliyor yinc, uğultular çoğaldı. Oysa ben seni sessizce, sessizlikte koymak istiyorum yerine. Artık scnin olacak cl kadar toprak parçasına. Bu scnin ilktapulu tnülkün, acılı mülkümüz. Kimscnin böyle mülkü olmasın, kimse benim gibi yavrusunun ardından bakakalmasın. Az önce bırakıp geldik canlarımızı bir tümseğin altına. Taze toprak scnin gibi kokuyordu. Yasını orada koyduk, ağıtlanmızın hcr hccesi yarın çiçe dönüşccek. Oğulların, kızlann, anan baban, yârin onlar artık scnin. Dağlar dayanmasa da biz dayanacağız bu değiş tokuşa. Başka çıkarımız,umarımız var mı? Elimi sürmeyeceğim senin için karılan hclvaya. Şerbctler içireccğim tüm analara, sütleri bollansın diye. Senin yerine yiğitler boylansın diye. Şerbetler içireceğim anacığına ağıdının acısını silsin diye. Ben içmeyeceğim Fevzi, içmeyeceğim. Dudaklarımdaki son öpücün tadını koruyacağım. Sana kefeni damatlık yapanlara inat, unutmayacağım ölümün hem sıcak, hem soğuk tadını. Bir gün tükürme fırsatı bulabilirsem cğer yüzlerine, scndcn mutlaka biz bırakacağım oğul. Dudaklan kıpır kıpırdı babanın. Kalın kaşları acının karanlığında kaybolmuştu ananın. BirOsmanlı paşasının adını taşıyan mahallede clden ele fotoğraflar gezdiriliyordu. Radyo telcvizyonlarda birlik berabcrlik diyordu birileri. Koca mahallenin binlcrcc insanı şaşkındı. Ölenleri toprağa vcrmişlcrdi, ölü mü diri mi bclirsizlerin derdindcydi şimdi hepsi. Ateşler sönmeyc yüz tutmuştu sokak başlannda. Bir umutları vardı büyüğünden küçüğüne hcpsinin. Gökyüzünc yükselen dumanlann, sevdiklerini gizlediğini sanıyorlardı. Işte top top dağılıyordutozduman. Açılıyordu sokak başlan,aralan... Birbir ortaya çıkacaktı yitti sandıklan, korktukları. Umutlakoştular cemevinin reydin... Korkuna, korkuma kataydım da anan bir bardak şekerli suyla avutaydı scni. Şimdi ne ağlamak, ne gülmek... Bitti hcpsi bitti... Kahvenin orda toplanmış kravath kravatlı adamlaı? Ne oldu, niye oldu diye soruyorlarmış... Sanki onların bilmcdiğini biz bilirmişiz gibi... Sanki Sıvasyangınını bilmezlermiş gibi... Sanki kanı suyla yumayı öğretebilmişler gibi... Sanki okumuş yazmış olanlar onlar değilmiş gibi... Susmadı oğul hâlâ körolasıca silahlar üç gündür kan kusup can kusturuyorlar... Isyanım büyük, ama başım küçük yavrum, başımız küçük... Komutan gclmiş, dedilcr az önce, beni görcsiymiş. Bundan sonra benim başım sağ olsa ne olacak, olmasa nc olacak. Senin mürüvetini göremediklerinden, seninle şöyle düğünde şenliktc bir semaha kalkamadıktan sonra Fevzim... Buateşsönsünartık. Başkalannı dakavurmasın.Tümsilahları,coplan, tüm kötülükleri yok edeceğini de bilsem bir daha ateş yaktırmam böyle ortalıklara. Varsın o can alıcı, yaİcıcılarını başka ateşlerde yok etsinler. önce kinlerini, sonra tekdayanaklan olan silahlarını cehennemin ta orta yerine gömsünler. Neyin umarı can almak, od ocak söndürmek. Değil mi ki şeytanla akıl yakıştıranlarbulmuş çoğalmış onları, havanın dumanhsını sevenler de sarılacak elbet. Sanlmalaradoymasınlar... Andolsun bir daha bekiemeyeceğim bahan. Benim bahanm sendin Fevzim. Dallanna su yürüsün diye beklediğimiz fidanlar yandı kül oldu. Bir daha climi sürmeyeceğim lal oldu kadehlere. "Sus baba sus" diyorsun biliyorum. Seni alıp götüren tüm kavgaların, tüm ateşlerin içine tüküreyim ben. Sonu utku, sonu mutlu da olsa sen göremcdikten sonra. Bırak bozayım ağzımı yavrum, dökeyim eteğimdcki taşları. Şurda kurşun sıkanlar, burda düşeni kaldırıyorlar. Kaldırmazlar mı? Düşen kim, düşürcn kim?.. Düşman kim? Düşman eden kim, nerdc? Anamızatamız Alevi Sünniydi. Ne sen icat cttin, ne ben bu aynhğı, niye ateşi bizi yaktı oğulcuğum, niye kurşunu bizi buldu? Ufursem devrilecek kondularımızda birbirimizden güç alarak yatmıyor muyuz biz? Kız ahp vcrmedik ASUMAN Graflk servisinde kargaşa Grafik Servisi'nin "Şefiye"si Nazan (Tacer) çok sıkıştı. Yukarıdan gazetenin ara sayfası için bir grafik çalışma istendi ve her zamanki gibi "çok çabuk" dendi. Oysa Pazar Dergi'nin ve Bilim Teknik'in de sırada bekleyen grafikleri vardı. Bir de Dış Politika Servisı'nden Günseli salın salına gelip "Unutmuşuz. Sayfa baskıya girecek. Şu grafik eksik" demez mi? Grafiklerden biri bir haritaydı, biri bir polis operasyonunu gösterecekti. Bir başkası Semih Poroy'un bir deseniydi, birinde de bir Avrupa kentinin renkli amblemının sıyah beyaza dönüştürülmesi gerekiyordu. Her servis öncelık alabilmek için rüşvet de teklıf etti. Biri kola önerdi, biri kocaman bir çikolata. Rüşvet önerileri arasında paydostan sonra bir duble viski bir öpücük de vardı. Nazan öncelikleri kendi saptadı. Itirazlan dinlemedi ve işleri her zamanki gibi yetiştirdi. Rüşvetleri ne yaptığını ise öğrenemedik. Ipuçlanna bakarak hangi servisin hangi grafiği istediğini, hangi rüşveti önerdiğini ve işlerin hangi sırayla yapıldığını bulunuz. • Pazar Dergi'nin rüşvet önerisl içilecek ya da koklanacak bir şey değildi 1 1 SEVGİ OZEL Polatlı (Beyceğiz Köyü'nde) doğdu. DTCF'nin Türk Dili Bölümü'nü bitirdi (1971). Hemen Atatürk'ün Türk Dil Kurumu'nda, Dilbilgisı/Dilbilim kolunda çahşmaya başladı. TDK, 1983'te kapatılıncaya dek, bilimsel çalışmalara katıldı. TDK yayını olan hem bireysel, hem de toplu çalışmalarda imzası var. 1983 sonundan bu yana yayın dünyası içinde. 1987'den bu yana da Di! Demeği'nin Genel Yazmanı; üç yıldır Ümit Yayıncılık'ın yayın sorumlusu. Devrimciler Aşık Olamaz(dı), ilk öykü kitabı, ancak ilk kıtabı değil. Yakında ikinci öykü kitabı çıkacak^ ve siparişı de son olarak yapılmadı. Dergi o hafta Semıh Poroy'a desen de ısmarlamamıştı. • Bılım Teknik harita kullanmadı, çiçek rüşveti önermesıne rağmen ilk ıki sıraya da giremedi. Çikolatayı öneren son sırayı alabildi. • Dış haberler amblem ısmarlamamıştı, rüşveti öpucük değildi ve siparişini birinci ve üçüncü olarak da almadı. Operasyon grafiği ısmarlayan kola önermişti. • Gazete için amblem ve harita ısmarlanmamıştı. öpücük olmayan bir rüşvet önerisine rağmen gazete ilk sırayı alamadı. Harita ısmarlayansa Pazar Dergi değildi.^ 1 ] | DESEN | HARİTA mi, ölümüzde dirimizdc birlikte ağlayıp gülmedik mi? Asker arkadaşı olmadık mı? Ah Fevzim şimdi şu akpak olmuş yüzünü keşke tüm silah tüccarlarına, onların maşalarına, dönek, paragöz, tüm satılmışlara, dinden imandan nasipsiz tüm aşağılıklaragösterebilseydim... Scni son kez öperken içime çektim ölümün bütün soğukluğunu. Ölümbulaşığıdudaklanmıdokundursam alınlarına ısıtabilir miyim öldürmeye alışkın kara bakışlarını?.. Ncrde, scnin şu kıpırtısız bedenin bile ısınır da onların ki, asla... Beklesem her gün seni bekler gibi kapılarda, bacalarda, direncimden çillim çiçek olsa mahallemiz, gülden geçilmese. Toplasam bir bir gülleri, reçel yapacakmışım gibi bir biryolsam yapraklarını... üşenmeden bala şekere karsam birbir... Kanı kavgayı unutturabilir miyim, ÖPÜCÜK o GAZETE PZ. DERGİ DIŞ HAB. BİL. TEK. • V . 5 :••£.. • • . • AMBLEM OPERASYON DESEN HARİTA KOLA ÖPÜCÜK ÇİKOLATA ÇİÇEK AMBLEM ÇİÇEK KOLA 1 OPERASYON
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle