24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 AGUSTOS 1995. SAY1 491 TOPLUM 7 nimdedemdekaptandı. Soyadımız (Konuşmasını yarıdakeden Hnver Kaptan, elektronikdümcnin ba da buradan gelir. (Içeride bunaltıcı birsıcak var. Kaptan yanıbaşındaki şına gcçerek, Bahçckapı'yı, Kınapencereyi aralıyor.) 1981 Ordu Dclıada'yayanaştmyor. Kafasınıpennizcilik Meslek Lisesi mczunuccreden uzaiıp bir müddet yolculann inişini seyreden kaptan, içi rahat yum. Bir yıl özel scktörde çalıştıktan sonra, 1982'de lstanbul'a gelkoltuğuna dönüyor.) ditn ve Şehir Işletmeleri'nde işe Teknoloji bahsinden sonra, söz başladım. Çcşitli gcmilerde kapdönüp dolaşıp deniz kirliliğine vatanlıkyaptım.(Saat 17.00, Büyükanyor. daartık iskeleyc bağlı.) llk kaptan"1975 yılında lzmit Körfezi'nde çalıştım. O scnelerde ıskeleden de lığım Hüseyin Onaran Hizmet Motor'unda oldu. Sonra lstinye, Beynize para atardık. Çocuklar, parayı lerbeyi.TemelŞimşirvediğerleri... dipten ahrlardı. Deniz o kadar ber(Geminin motorlan tekrar çalıştınraktı. Körfez kirliliği öncc Ereğlıyor.)"Büyükadavapuru, 1988 isli'ye geldi, ardından da Karamürsel'e. Şimdideburalara kadar ulaş tinyeTersanesi yapımıdır. 50 m. botı. Eskiden denizden çeşit çeşit ba yunda, 9 m. cnindcdir. 750 yolcu kapasitesi vardır ve 750 beygir gülıkçıkardı." cündedir. Gemilerde hız önemlidir "Ahmet, Marmara'da kaç çeşit tabii, ama 10 milin uzerinde seyir balık kaldı? Sen daha iyi bilirsin." yapan bir geminin çıkaracağı dal"Hamsiyleö. Eskiden kılıççıkardı, torik, palamut, uskumru da." galar, sandallara, ufak çaplı gemi(Dışanda martılann çığlıklan, poy lere, yalılara zarar verir. Ekspres seferyapacakgemilerinhızıarttınlırrazın uğultusuna kanşıyor.) "1957 sa daha iyi olur." (Genç bir adam sesenesinde ben, çifti 25 kuruşa Basi, telsizin 13. kanalmdan yayılan lıkhane'den 2 teneke palamut almıştım. Rahmetli anam onları tuz cızırtılar arasında yitip gidiyor.) "Denizbirtutkudur, hevestir. Çelamıştı. Çocuktum, hâlâ unutkilmiş sıkıntılar, bir limana vanldımam." Kaptan, gemisini seferin 2. dura ğında hep unutulur. Açık denizde gı olan Burgazada'ya yanaştınyor; biryıl çalıştım. Evlendik, çoluk çoSait Faik'in, hikâyelerinde torikle cuğa kanştık. Şimdiden sonra açık denizde çalışmak zor olur." (Istanrin bolluktan denize döküldüğü bul Limanı'nda, uzaklardan gelmiş gunleri anlatan yazann yurduna. Sonra sırasıyla Heybeli ve Büyüka gemiler, yüklcrini boşaltıyor.) "Üsküdar'daoturuyorum. Dışan da iskelelerine yanaşıyor Bahçekapı ve oradabirdahaki, 13.45 sefe çıktığımda, eve gidip dinleniyorum. Eş dost ziyaretleri, çoluk çorine kadar bağlı kalacak. cuk derken zaman geçiyor. (Çaylar Aynı gün Şehir Hatlan 'nın başka tazeleniyor) 1992'den beri Bobir vapuru Büyükada, gcnç kuşak kaptanlardan Erdal Kaptanoğlu yönetiminde, 18.30 Boğaz seferinden önce, bir kez KaraköyHaydarpaşa seferini yapacak. Büyükada' nın kaptan köşkü de bir "çiçek köşkü". Çilli begonya, peygamberkılıcı, kaktüslcr,kocabirkauçuk, elbirliğiyle metal in soğuk luğunu gideriyorlar. "Çiçekleri çok seviyoruz. Bu, bizdeki doğa sevgisinden kaynaklanıyor. Kaptan köşkleri, çiçeİderin yetişmesi için çok elverişli, çünkü sera etkisi yapıyor. Denizi seven yeşili de scver. (Mavi gözlü, bıyıklı, genç, ycrinde duramayan bir kaptan Erdal Kaptanoğlu.. Büyükada, uzun uzun öttükten sonra Karaköy iskclesine yanaşıyor.) "32 yaşındayım ve 6 yıllık kaptanım. Rizeli'yim. Evct, çoğunlukla Karadenizli'yiz. Bu meslek, bizde ananevidir. Be Erdal Kaptan, kögkünde çiçeklerini sularken... Enver Taijdan, Bahçekapı vapurunun kaptanu Gemisiyle ilgilenmediği zamanlar bahçesiyle Ugileniyor. ğaz'da çalışıyorum. O yıllarda gerek transit trafiği gerekse yolcu taşımacılığı daha azdı. Tabii, son zamanlarda bu, nüfusa endeksli olarak arttı. Boğaz trafiği çok yoğun. Çok dikkatli olmak zorundayız, her an önümüze bir sandal, motorçıkabilir. Can taşıyoruz, bunun sorumluluğuvar. Saat 16.00'dan 19.00'a kadar trafik çok yoğun. EminönüKaraköySarayburnuTophane arasındaki bu dar mesafede, hemen hemen 17 tane gemi hareket halinde. Zaman zaman eleştiriliyoruzda. 'Sisli havalarda, vapurlarradarlan olduğu halde çalışmıyor' diye bireleştiri getiriliyorbizlere. Boğaz'ın akıntısı fazladır. Burada açık denizdeymiş gibi seyır yapılamaz. Can mevzu bahis. Böyle havalarda kaptan lar isterlcrse çalışabilirlcr, ama hiçbir arkadaş buriskegirmez. Biz çalışmıyoruz, sonra bir bakıyoruzki.motorlar kellc koltukta gidiyorlar. Allah muhafaza, hcrhangi bir kazada en az 500 kişi gider. (Lostromo, tipik Haydarpaşa Garı önündeki şirin iskeleyedümen kınyor.) "Deniz otobüsleri süratli tekneler. Teknoloji bakımından da üstünler, ama bazen bize zararları oluyor. Deniz otobüsleri süratli oldukları için çok dalga yapıyor. Dalgalar, bizim iskcleye bağlı gemilerin halatlannın kopmasına neden oluyor. Çok itiraz ettik, ama bir sonuç alamadık. "Hüseyin, gemiyi yanaştır!" (Reis, çok seri şekilde yaptığı birkaç manevrayla vapuru Haydarpaşa lskelesi'ne yanaştınyor. Çımacının halatı iskele babasına bağlamasıyla birlikte iskele kapılan açılıyor.. Bir insan seli vapura boşalıyor. "Deniz otobüsleri rahattır, hızlıdır, ama yolcu onlara pck alışamadı. Acelesi olmayan binmiyor. Misal, ada yolcusu vapurda sazlı sözlü eğlenceyi sever. Canı sıkıldığında dolaşır, deniz havası almak, çayını kahvesini içmek ister. Bu aradıklannı deniz otobüsünde bulamayan yolcu, bizim gemilere geri döndü. "Velhasıl, denizbirtutkudur." Erdal Kaptan, ezberinden bir şiir okuyuveriyor. "Buluşup sevişmemizbir efsane Deniz değilmişdesanki hapishane Limana varışta ararım yine meyhane" Sonra, iskele kapılarının kapanması. Halatların "fora" edilmesi. Düdük... Büyükada'nın gövdesini iskelcye yaslayarak, burnunu Haydarpaşa'dan gerisingeriye Ayasofya ve Sultanahmet'e çevirmesi. Yine düdük... Kimbilir kaç bininci TARİHÇE Günümüzde Şehir Hatlan Işletmolerinin tarihi, 1851'de Sadrazam Mustafa Reşid Paşa tarafından kurulan Şirketi Hayrıye'ye dayandırılır. Oysa ki, iki yaka arasındaki yolcu taşımacılığının temellerı, 11.12.1455 tarihinde, Fatih Sultan Mehmet'in Kasımpaşa deresı ile Camıaltı arasına gemi yapımı için birkaç göz ve bir divanhane yaptırarak, TersaneI Amıre'yı kurmasıyla atılır. Boğazıçı'nde bir şırket kurma düşüncesını ortaya atıp gerçekleştırenler, o dönemin Sadaret Musteşarı Keçecızade Fuad Paşa (18151869) ıle eski Adlıye Nazırı Ahmed Cevdet Paşa'dır. (182295). Osmaniı Müze Müdürü Ethem Paşazade Halıl Bey ve Sabık Şeyhülıslam Sahıp Menla, bu girişimı hatıralarında anlatır: "Fuad Paşa ıle Cevdet Paşa, Bursa'da bir kaplıcada bulundukları sırada, Boğazıçı'nde vapur işletmek üzere bir şirket kurulmasını ve halka açılmasını düşünerek, hemen hamamın soğukluğuna çıkıp ilk nızamnamenin esasını kaleme almışlardır." Mustafa Reşıd Paşa ıtıbarlı kışılen hısse almaya teşvik etti. Kuruluşuyla Boğaziçı'nın hızla gelişmesine neden olan Şirketi Hayriye'den, bugün, 89 parça gemıyle Istanbullu'ya hizmet veren Şehir Hatlan Işletmeleri doğdu. "Türk Deniz Ticareti ve Türkiye Denücilik Işletmeleri Tarihçesi, Istanbul 1994. Bayram Camcı, Cezmi Zafer, Şükrü Yanan.4 Düşündükçe olurum deli divane
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle