Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14MAYIS1995. SAYI477 DERGI DEN Merhaba, Magazin ve kadmlar üzerine bir kapak yazımız var bu hafta. Fotoğraftaki kadın unsurunun çekiciligi, magazini yıllar vılı kadın göriintülerine yöneltmiş. Size içinden fotoğraf ve çizimler sunduğumuz Hafta dergisinin kendini tammlayan yuzısında şu ifade yer alıyor: "Memleket ve dünya hadiselerini takip eder, haftanın en seçmeyazı ve resimlerini verir, siyasi mecmua." Kapağımızda kullandığımız resim de bu derginin kapağı. Mecmua siyasi ise neden acaba kapağında o haftanın olaylarıyla ilgisi olmayan güzel bir kadının fotoğrafı yer alıyor? Bunun yanıtım vermek için bugünkü dergilere bakmak yeterli. 2000 7/ yıllara girerken gazete ve dergi büfelerinde en dikkat çekici göruntü, yine kapaklarım giyinikya da çıplak kadın fotoğraflan ile süslemiş dergiler. Magazinin bir başka adı da kadın mı diye düşünmekten alıkoyamıyor insan kendisini. Kadını vitrin olarak kullanmak, magazin ticaretinin tek kuralı gibi görünüyor. Ama ayakkabı satan bir dükkâmn vitrininde iç çamasın sergilemek ne denli anlamsızsa bufotoğraflar da o kadar anlamsız. Bizim kopya çektiğimiz Batı basını bu tür vithnden epeydir vazgeçmiş. Bu değişiklik kadına olan saygıdan falan değil elbet. Yapılan seyin saçmalığının belki de farkedilmesinden. Umarız bizde de yakın gelecekte fark edilir... Geçen haftaki dergimizde, "Bir iki üç Vietnam " baslığını taşıyan imzasız yazı Oral Çahslar 'a aitti. Unuttuğumuz için özür dileriz... Bayram tatilinde büyük şehirden kaçanlardansanız ne yazık ki dönüş saati geldi. Bu yıl bayram tatillerini daha yılı yarılamadan tükettik. Hafta sonu tatillerini dolu dolu yasamanız dileğiyle... Bir dahaki Cumhuriyet Dergi 'de buluşmak üzere... İpek Çahşlar CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN. YENİ GÜN HABER AJANSIBASIN VE YAYINCILIK A.Ş. • GENEL YAYIN YÖNETMENl: ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRU:HİKMETÇETİNKAYABYAZIİŞLERİMÜDURLERİ:DİNÇTAYANÇ(SORUMLU),İBRAHİMYILDIZB YAYIN YÖNETMENhlPEKÇALIŞLARlGÖRSELYÖNETMEN:AYNURÇOLAK • REKLAM MEDYAC Geçen yıl yitirdiğimiz Erol Pekcan, grubu Ue birlikıe bir konserde. ErkanOğur, llhan Erşahin ve daha ismine yer veremediğim pek çok sanatçı. Kuşkusuz Amerika'dakiçalışmalanveTürkiyeViedeyayımlanan "AnadolıT'adlı CD'siyle ismine pek yakından aşina olduğumuz Aydın Esen bu anlamda uluslararasıplatformdabambaşkabiryercsahiptir. Kimileribirayaklarınıetnikmüziğedayamış, Türk müziğinin motiflerinde dolaşan birtarzyakalamış,kimileriisejazz müziğinin evrensel bir ifade olduğunu savunup, "kırsal" kaygıyı yok saymiij. Ve tartışmasız, herkes elindengelenincniyisiniyapmayaçalışıyor. Jazz dinleyicisi Tüm bu gelişmelerin ışığında ülkemizde bilinçli birjazz dinleyicisinin varlığındansözettnek olası mı, değil mi? 1980 ve 9O'lı yılların müzikseverleri olarak kuşağımızla özdeşleştirebileceğimiz.gururduyabileceğimiz bir Türk jazz kültürü ortaya çıktı deniliyor. Bu ifade doğru mu? Yarının jazzı içerisinde söz sahibi olabilecekmiyiz? Diğerbirdeyişle; Jazzın neresindeyiz? Toplumlar, kültürlerhiçbirşeyidamdandüşergibikabullenip,birandaözümseyemezler. Düne kadar"caz" kelimcsini vejazz müziğinde kullanılan kimi enstrümanları hertürlü küçük düşürücü anlamda kul lanmayı şiar edinmiş birtoplum olarak, 5 bın kişilik bir kcnsersalonunda kapalı gişe çalan kimi jazz topluluklarının konserlerine, karaborsadan bi let al ıp gidecek kadar bir aşama yapmış olmamız göz yaşarttcı. Ülkemizde bazıkişiler"benbirjazzdinleyicisiyim" dcrken, ogayri insiyaki sempati duyduklarıentelektüaliteningünümüzgereklerinden bir tancsini mi tatm in ediyor yoksa? Insanlarınkültüretkinliklerinekatilımlarından daha güzel bir şey düşünemiyorum. Dolayisıyla bu gerçeği olumsuz karşılamak imkansız. Ne varki, gönü! isterdi Türkiye'de festival ve konscr salonları dışında bir şey ler üretme savaşıverensanatçılar, müzisyenleryalnızbırakılmasın, daha çok desteklensin, varlıklarıgö Ülkemizde bilinçli bir jazz dinleyicisinin varlığından söz etmek olası mı, değil mi? 1980 ve 1990'hyıllann müzikseverleri olarak kuşağımızla özdeşleştirebileceğimiz, gurur duyabileceğimiz bir Türk jazz kültürü ortaya çıktı deniliyor. Bu ifade doğru mu? Yannın jazzı içerisinde söz sahibi olabilecek miyiz? zardı edilmesin. En hafifinden, keşke Türkiye'ninilkjazzkasetleri.CD'leri.Türkiye'nin en az satan pop müzıği kasetlerinin piyasa alt limitine yaklaşabilsin. Tüm bu sorgulamalar jazz dinley icisine karşı bir yergi değil, aksine daha bilinçli ve sahiplenen bir dinleyicinin oluşturulmasınıngerekliliğini vurgulayanbir gözlem. Bu muhteme! kültürel birikim eksikliğinin temelindeyatanfaktörlernelerdir? Türk jazz dinleyicisinin detaylı bilgi alabileceği Türkçe kaynak kitaplann vejazz tarihinde dönüm noktaları olmuş, yeni çığırlar açmış ,önemli jazz müzisyenlerinin, toplulukların, orkestralann kasetlerinin, CD'İerinin azlıgı, eksikliği tabii ki gözardı edilemeyecek hususlar. 1988 yılında Erdal Göksoy'unjazz üzerine biraraştırması "Dünden Bugüne Caz", 1990'da onu izleyen, Cüneyt Sermet imzalı, daha kapsamlı bir kaynak kitap "Cazın Içinden" ve müzik alfabesinden okuyabilen okuyucu için yazılmış "Caz Müziği'nde Akor dizileri" (Nail Yavuzoğlu, 1993) ülkemizde bu anlamda elle tutulur tek basılıyayınolmaözelliğinitaşıyor. Entelektüel bir moda mı? Piyasadaki jazz kasetleri arasında neden Miles Davis'in, iyi ya da sıradan diye irdelenmeksizin, neredeyse tüm son dönem çalışmalannın bulunabiliyor fakat, Charlie Parker, Bud Povvell, John Coltrane gibi dev müzisyenlerin bir taneçalışmasınınbulunamıyorolması,"Türk dinleyicisi jazzı entelektüel birmoda olarak mı görüyor?" sorusunu ister istemez akla getiriyor. BuradaözelIikleMilesDavisörneginiverdim, zira Louis Armstrong, Ella Fıtzgerald, hattaCount Basie'ninjazz dinleyicisi olsunolmasın, pek çok kişi tarafından dala kolay hazmedilen daha popüler birçızgilerinin olması örneğiminçarpıcılınğınıortadankaldınrdı.Halbuki Miles Davis'in "Seven Steps To Heaven", "Kind of Blue" gibi pek çok satan albümleri en az daha önce isimlerinı saydığım jazz müzisyenleri kadar homojen modern jazz örnekleri. Tabii bu fenomenin "tam bilinçli olmayan bir dinleyici kitlesinin" göstergesi mi, yoksa sebebi mi olduğu ayn bir tartışma konusu. Irdelenmesi gereken konulardan bir digeri jazzın klasik müzik eğitim sistemimız içerisinde yeralmaması. Jazz Amerikadışında (özellikle Avrupa'da) tanınmaya, dinlenmeye başladıgında neredeyse Amerikan toplumunun gösterdiğınden daha büyük bir beğeni ve kabul m