29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

K B E R A T ka'dabirbaragittim. Benny oradaçalışıyordu. Daha sonra Khalid'e dedim ki (piyanist Khalid Moss),' Jamayka'da beyaz bir çocuk dinledim, çok iyi çalıyor', Khalid hiç düşünmeden, 'Mutlaka Benny Grcen'dir' dedi. Onu nereden tanıyordu, bilmiyorum, ama tanıyordu işte. Ben de Benny Grcen'ı çağırdım. Ertesi gün geldi. Sanki piyanosunun başından kalkıp benim evime kadar yürümüş gibi. Kapıyı açtım, doğru piyanonun başına gitti ve oturdu. Hepsi bu işte. Benimle olduğu dört yıl boyunca o piyanonun başından hiç kalkmadı." Carter, kendisinin bu taraklarda bezi olmasa da, 1819 yaşında büyük plak şirketleri içinalbüm yapanlara da gocunmuyor. "Bugün durum biraz değişik. Her şey daha yoğunlaştınlmış, sıkıştırılmış durumda. 'Fast' yiyecek, 'instant' kahve çağındayız. Başka şcyler de çabucak oluveriyor. Eskiden insanlar adlannı biraz olsun duyurmak için bile daha çok vakit harcarlardı." Ama, dedik ya, biraz medya ve plak şirkcti desteğiylc olsa da, "genç aslan scndromu"na karşı değil. A 0 I G Ü N Ç I K A N tan yana. Kendini saklaması da belki bu yüzden. Talk shovvlara katılmıyor, açık oturumlara da. Bütün çağnlan geri çeviriyor. Ya özel ilişkileri, erkekler? Yine paşa gönlünün istediği gibi yaşamanın izlerini gösteriyor Kızıltunç. Sayısım kendisinin bile anımsamadığı evliliklerinden çocugu yok. Çocuk varsa bir ilişkinin bitirilemeyeceğine, boşanılamayacağına inanıyor. Evli bir erkek le ilişki kurulmasına da karşı çıkıyor. Bütün evlenmelcrinin altında yatan şey, aile kurma isteği değil. "Aman topluma ayıp olmasın" . Kızıltunç'u nikah masasına oturtan neden bu işte. Seçilen eşler asla tiyatro çevresinden olmuyor. Çünkü Kızıltunç, çevresindeki erkekleri bir karşı cins değil birer arkadaş daha da doğrusu cinsiyetsiz birer dost olarak görüyor. İlk evliliğini onaltı yaşında yapıyor. Bu bir aşk ilişkisi, asla yapılamayacak olan mantık evliliklerinin de habercisi. "İşte şunun hanı hamamı var, bununla daha da yükselirim" türünden ilişkilcrin uzağında duruyor hep. İlişkileri bitiren ne oluyor? Asla kavga gürültü etmiyor Kızıltunç. Kendisini rahatsız eden şeyleri biriktirip raflıyor, sonunda günahı tümüyle üstlenip (Galiba artık ben seni mutlu edemiyorum...) aynlıyor. Seden Kızıltunç tiyatronun kıyıdaki kadını. Onu sahnede görenlerin yaşı kırklann çok üzerinde olmalı şimdi. Yıllan, bir de özel kanalları umursamıyor. O kendi doğrulannın peşinde hâlâ. ödüleboğuldu "Dıyorlar ki hep gençler plak dolduruyor, biraz da eskilcr doldurmalı. Ama onlar da dolduruyor zaten, Benny Carter'a baksanıza. Hem belki bu gençler sahiden de iyidir. Lewis Nash'ten iyi davulcu nereden bulacaksınız? Ya da Gregory Hutchinson'dan. Bırakın yapsınlarplaklannı. Bazı yaşlı müzisyenler gençlerin ilcrlemesinc bozuluyor, kınlıyorlar. Bizden yaşlı bazı kişilcr de onlara borçlu olduğumuzu düşünürlerdi. Oysa kimsenin herhangi bir borcu yoktur size. Sizin işiniz, işinizi yapmaktır. Hepsi bu. Bence cn iyisi, istediklcrini yapsınlar. Dizi konserlcr düzenlerim örneğin, genç müzisyenler için. Kendi bildikleri gibi çalarlar. Programı ben yaparım ama, çünkü sahnede neyin gidip neyin gitmeyeceğini bilirim. Onlar da öğrenir. Buna da gerek var, birÇok kişi işin bu yanını bilmez." Eh, kendisi de işin bu yanını iyi bir hocadan, Lionel Hampton'dan öğrendiğine göre, bir bildiği var hcrhalde. Evet, Betty Carter, gerçckten de yaşayan en büyük caz şarkıcısı. Ve 15 temmuzda, üç yıl sonra açıkhava sahnesine yeniden bizzat çıkacak. Bir kaplan çevikliğiyle dolaştığı sahneye tamamcn hâkim olarak, dinlcyicilen ile eşinize az rastlanır bir iletişim kurarak. Yüzünde bir çiçek dürbünü gibi hiç durmadan değişen anlamlar ve dansı andıran pozlarla müziği yansıtacak. Biraz kendi şarkılannı, biraz da başkalannınkini söyleyecek. Ne mutlu bize ki, bebop döncminin bu özgün "scat" şarkıcısını ikinci kere "live" olarak dinleme şansına kavuşuyoruz. Turnesinin Polonya ayağı iptal edildiği için turneden bütün bürüne vazgeçen Randy Cravvford'a da ne kadar dua etsek yeridir. tki kere Istanbul'a gelip kısıtlı sayıda dinleyiciye söyleyen Randy'nin de bekleyenleri vardı mutlaka (hatta sayılannı, Carter'ın gelişine sevincnleri birkaç kez katladığından da eminim ama inanın, bundan kârlı çıkan biz oduk. Çok umutlu olduğumuz Marla Glcn'le başlayan bir akşamı Betty Carter' la kapatmak, dört dörtlük bir cazsever rüyası çünkü. lnandığı şeyden taviz vermeyen, kendi bildiğini okuyan Betty Bebop, cşsiz şarkıcılığının yanı sıra, bu âlemde ikinci sınıf ve ticari olana razı gelmeyen insanların da ayakta kalabilcceğini kendi varlığıyla ve bulunduğu yerle kanıtlıyor çünkü. M C U M H U R İ Y E T DERGİ 1 0T E M M U Z ıllar onu değil, o yıllan umursamıyor. Omuzlannda bitmeycn bir çocukluğun yükünü taşıyor. Bir büyüdümü, işi bitik. Diğer çocuklar, onun kendilerinden biri olmadığını, anne ve babaları gibi bir yetişkin, hatta onlardan da büyük biri olduğunu anlarlarsa bütün büyü bozulacak. Arkadaştan sayılmayacak artık, buyruklar veren, isteyen, istediği olmadımı yargılayan, bütün kararlan kendisine göre biçimleyen o malum kadınlardan biri olacak. Çocuklar, onu "Uzaylı Zekiye" diye tanıyor. Seden Kızıltunç, onlar için TRT'nin belli başlı çocuk dizilerinden bildik bir isim ve yüz. Yaşı geçkin olanlarla aşinalığı ise Ankara Sanat, Dormen ve Ulvi Uraz tiyatrolanndan ya da Halk Oyunculan'ndan, televizyonun eğlence ve her razaman Haldun Taner'le yaptıkları programlanndan. Baba tarafından Erzurumlu, anne tarafından lstanbul Fatihli Seden Kızıltunç'u seyirciyle buluşturan oyun, Sabahattin Kudret Aksal'ın "Tersine Dönen Şemsiye"si. Ankara Konservatuvan'nda başlayıp lstanbul'da süren öğrenciliğinin bu ilk profesyonel oyunu aynı zamanda başrolü. "İyi bir oyuncu" olma hayallerinin ilk basamağı. tkinci oyununda da "çok iyi" kutlamalannı alınca erken gerçekleşmiş hayallerin bıkkınlığını yajıyor Kızıltunç. Daha iyisi, ama nasıl? "Tiyatrodan koptun" suçlamalannı bir yana atıp televizyona sığınıyor. Yazarlann eserleri denetime taİcılınca kendi oyunlarını yazmaya başlıyor. Yazıyor, dcnetime yolluyor, geçerse oynuyor... "Erkek bana değil eve geliyorsa bu iş biter" Y soru çileden çıkanyor. TRT'nin bürokrasisi, bir türlü denetimden çıkmayan oyunlann öfkesine kapılıyor. Hala ilk sorunun yanıtının peşinde Kızıltunç, "Senin niye yüzme havuzlu villan , neden garantin yok. Hâlâ annenden, babandan kalanla yaşıyorsan bu soru, bu düzenin getirdiği birşey" diyor. Şimdilerde bir firmanın sponsorluğunu yaptığı oyunlar bulmak gerekiyor. Ya da özel kanallarla işbirliği. Bunun karşılığı ise "fedakarlık" Kızıltunç'a göre. Böyle bir fedakarlık ise karakteriyle örtüşmüyor. Çünkü o hep paşa gönlünün istediği gibi yaşamak Erkekiervekadınlar Kızıltunç'a göre erkekler, duygusal, güzel yaratıklar. Çocuk gibi inanan, aldanan, dürüst olan erkek. Fettan olansa kadın. Kazanova denilen erkeklerde bile bir masumiyet görüyor Kızıltunç. Onlar çevrenin baskısıyla bu pohpohlanan erkek tipini oynuyorlar. Kadınlarsa daha hesaplı... Kızıltunç tarzı evlilik ise " ö z gür, hoş, flört eder gibi bir beraberlik". İlişkinin sağlıklılığına ilişkin bir de kriteri var, bakıyor erkek eve mi yoksa kendisine mi geliyor? Eve geliyorsa ve bir ayak alışkanhğına dönüşmüşse Kızıltunç için o noktada bitiyor ilişki. "Ben" diyor, "hep birinci pcrdcyi oynama yanhsıyım. Kendimi yaşatmayı seçtim ben. Çocuk doğurup onu büyütmeyi değil." Bu ilişkilcrin sanatına cngcllcmesi oldu mu? Hayır. Asla buna izin vermiyor Kızıltunç. Yedi yaşında planladığı hayatına bir erkeğin sınır koymasına olanak yok. Kendince bir duvar öriiyor araya, üstelik bu duvann sevgiyle alakası da yok. "Sahneye çıkma, kitap okuma, şunu yapma" dendiğinde bunu en büyük hakaretten sayıyor. Kendi kararlannı almaktan asla vazgeçmiyor. Tutkuya da "hayır" diyor Kızıltunç. Güzel şeyler yaşanır, sonra çevirir kafasını gider, "Allah daha güzel şeyler verir " diye düşünür. Sigara ve içki kullanmaması da bu yüzden. Sigaraya bağlanır da bir gece yansı sigarasız kalırsa ne yapar? Bunu düşünmek bile tutkudan kaçmanın gercğini anımsatıyorona. Seden Kızıltunç, şimdilerde yine TRT'ye yapacağı bir dizinin hazırlığında. Ve hâlâ paşa gönlünün istediğinceyaşıyor... ^ Istedlğimyer Peki istediği yerde mi Seden Kızıltunç? Soru geri tepiyor: "Istediğim yer. Bunun ölçüsü ne?" Yanıtı, "Biraz iyiyse oyuncu, bunun bir alım gücü vardır" oluyor, "ama bizde öyle değil. Çok iyi sanatçılar dublaj salonlannda çürüyor." Yaptıklannın beğenildiğini biliyor. Yolda çevrilmeleri, hal hatır sorulmalar bunun göstergesi. Ama bir de, "Niye sizi televizyonda göremiyoruz" demiyorlar mı, bu AQıx doluşu gOIOşlarlnln naıtonl kandlslyl* banf ıklıftı. 433 Fotoğrai: GARBİS OZATAY 1 9 9 4 SAYI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle