14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ler marş söyleyerek sahneye girerler deniyordu. Burası için herhangi bir marş söylenmesindense ayn bir marş yazmayı uygun gördüm. Zaten 1 Mayıs o günlerde bugünkü gibi kutlanan bir şey değildi. . Brecht'in orada herhangi bir marş söylerler demesi çok doğal. 1 Mayıs Marşı bu oyundaki 1 Mayıs 1905sahnesi için yazılmıştır.Tekstte söz olmadığı için 1 Mayıs Marşı'nın sözlerini de yazmam gerekiyordu. Böylelikle, 1 Mayıs marşı bestelenmiş oldu. Oyunda bu Marşı 1 Mayıs sahnesine katılan işçiler söylüyordu. Seyirci müziklerin hemen hepsine olumlu tepki göstermişti o dönemde. Ama 1 Mayıs Marşı oyunu da aşarak devrimci gecelerde mitinglerde çoğunlukla söylenen birdurumageldi. "önce AST'taki tiyatrocu arkadaşlar oyunun içinde koro olarak söylediler. Daha sonra, Aydınhk'ın çıkarttığı bir kasette bir grup arkadaşla birlikte söyledik. Cem Karaca'yla 1 Mayıs Marşı'nı ve gene bu oyundan Durduramayacaklar Halkın Coşkun Akan Selini adlı bir başka şarkıyı içeren bir plak yaptık. Bunun dışında bir S A R P E R 0 Z SA '1 Mayıa' yanısıra pakçofc baatay* Imıasını atan Sarp*r özsan Oftrathn Oyallfll yapıyor. C*m Karaca '1 Mayıs'ı 1977'd» •eslandlrdl. çok fırma l Mayıs Marşını banda aldı. Kaset olarak çıkarttı." Cem Karaca Sarper özsan'la tanışmasınıve l Mayıs'ı plak yapmalannın öyküsünü şöyle anlatıyor: "Marşın bestecisinin Sarper özsan olduğunu Ruhi Su'dan öğrenir öğrenmez onu buldum. O dönem fraksiyon çatışmaları had safhasına varmıştı. Sarper beni görünce hemen 'Bu parça revizyonist politikalar doğrultusunda kullanılmamalı' dedi. Ben de plak yapacağım, revizyonistler de dinlerlerse dinlerler, dedim. Sonra da ondan sol içindeki anlaşmazlığı bana anlatmasını istedim. O zamanlar Lamartin Caddesi'nde bir evde oturuyordu. Konuşurken sabahı bulduk. Sonra benim eve geldik. Yine devam ettik. Beynimdeki kuşkular dağılınca pekiyi yapıyoruz bu işi, ama telif hakkı nasıl olacak diye sordum. O da gelirini Türkiye lşçi Köylü Partisi'ne vermemi önerdi. Birlikte yeni yayımlanmaya başlayan Aydınlık gazetesine gittik. Plağm kapak çalışmasını çok iyi arkadaşlarla ko yazan Sarper özsan, seslendiren Cem Karaca ve yapımcı şirket hakkında TCK'nın 142/4, 159 ve 312. maddelerini ihlalden bir iddianame hazırlanıyor. Dava, lstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararı vermesi üzerine, lstanbul 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'ne gidiyor. 1981 yılında yeniden görevsizlik karan veriliyor. Temyiz ediliyor ve 1982 yılında 2. Ağır Ceza'ya gidiyor. 1984 yılında oluşturulan bilirkişi kurulunda görev alan Süheyl Donay, Köksal Bayraktar ve Erdener Yurtcan TCK'nın ihlal edilmediğini bildiriyorlar. 11.12 1985'te3 sanığın beraati isteniyor. Sonunda ayrıntısını avukatlann da bilmediği bir şekilde dava beMarşmahkemede raatle sonuçlanıyor. Yine 1 Mayıs 1 Mayıs Marşı iki kez yargılandı. parçasını seslendirdikleri için Selda Birincisinde oyunun oynandığı döBağcan ve Timur Selçuk hakkında nemde, AST'taki gösteriler durduSilifke Ağır Ceza Mahkemesi'nde rularak oyun tümüyle birlikte yargıbir dava açılıyor, ama bu dava da landı ve beraat etti. 1.3.1983'te beraatle Cem Karaca'nın dolsonuçlanıyor. durduğu plak çıkınca Cem Karaca, marşla 11 parça lOyıllıkbiryargıilgili davanın açılmalanma serüveni yaşadı. İki dünyanın birbirlerine karşı versından bir süre sonra Araya 12 Eylül dönemi dikleri bir büyük mücadele bu: SerAlmanya'ya gidiyor. maye dünyası ıle emek dünyası; sögirdi. Ancaİc sonunda iGidiş nedenini, "gümürü ve kölelik dünyası ile kardeşkinci kez beraat etti. nün fraksiyon çatışmalik ve özgürlük dünyası. lstanbul Barosu avulanna dayanamamak" Bir yanda bir avuç zengin fabrikatlarından Öznur şeklinde açıklayan Kakaları, aygıtları ve makineleri elleriGOndoğdu, ilk beraaraca, zaman zaman lsne geçirmişler. Bunlar binlerce dötin 24.3.1975 tarihinitanüm topragı, o yüce dağları, özel tanbul'daki mahkememülkiyetlerine kattılar. Topladıkları şıdığını söylüyor. Ode neler olduğunu sozenginliklere bekçilik, kendilerine ulumlu bilirkişi raporu rup soruşturuyor. Sarşaklık yapmalan için hükümetler "Ana" oyunu ile müper özsan bu yıllara ikurdular. ziklerinin Ankara'da lişkin olarak küçük bir Diğer yanda milyonlarca mülkberaatini sağhyor. Ananısını aktanyor: " ö süz, bir sadaka gibi zenginlerden cak "1 Mayıs" ve "Durzellikle 12 Eylül daryine zenginler için iş isteyen milduramayacaklar Halyonlar. Emeklerı ile tüm zenginliklebesinden sonra, Cem rin yaratıcısıdııiar. Ama, yine bütün kın Coşkun Akan Seliarada bir benim hakömürleri boyunca , bir lokma ekmeni" adlı parçalann Gökımda, şunu söylüyorğin peşinde koşanlar onlardır. Bir nül Plak tarafından pimuş: Yahu o hâlâ elini sadaka gibi iş dılenırler. Insanlık dıyasaya verilmesiyle kolunu sallaya sallaya şı ağır bir çalışma yüzünden güç ve birlikte 1978 yılında bu dolaşabiliyormu? Hersağlıklarını yitiren onlardır. Köylerin kez lstanbul'da dava apenceresiz, kerpiç evlerinde, kenthalde dışarıdanTürkilerde tavan arası ve gecekondularçılıyor. Bilirkişi Kayıye'nin durumu olduda yan aç bir yaşam sürdürürler. han Içel'in "Suç varğundan da berbat görü(1 Mayıs, Lenln) dır" raporu üzerine söz nüyordu." ^ tardık. Ardından da stüdyoda okuduk. Hiç bu kadar sıkı bir disiplin altında şarkı söylediğimi hatırlamıyorum. Parçayı askergibi okudum. Sadece yüreğimin yorumunu koyabildim. Hiç gırtlağımdan bir şey katmadan. Arkasındaki parça, 'Durduramayacaklar Halkın Coşkun Akan Selini', blues olmaya çok uygundu. Ama Sarper,' Aman* dedi. Daha sonra Parti gecesinde de söyledim. DlSK'in Maden Iş grubuna bağlı bazı arkadaşlar Merter'de bir ayin yapıp 45 'likleri kırmışlar." Ancak marş kısa bir süre sonra Sarper özsan'ın da vurguladığı gibi fraksiyonlar üstü bir yere yerleşecekti. Ana"oyumınagfrlş 1944 Bandırma doğumlu besteci Sarper özsan'ın babası subay, annesi ise ev kadını. llkokul, ortaokul lise ve konservatuarı Ankara'da okuyor. Müzikle ilgisi küçük yaşlarda başlamış. Ankara'da Atatürk Lisesi'nde okurken, arkadaşlarıyla bir pop müziği topluluğu kuruyor. Elvis Presley, Paul Anka, Everly Brothers, Neil Sadaka gibi topluluk ve şarkıcılann söylediği şarkıları seslendiriyorlar. Sarper özsan bu yıllarını şöyle anlatıyor: "Ben toplulukta vokal yapıp elektrogitar çalardım. Liseden sonra, ablamın yönlendirmesi ve o sıralarda yeni tanıdığım Muammor Sun'un büyük desteğiyle Ankara Devlet Konservatuan Kompozisybn bölümüne girdim." Ardından TRT yıllan geliyor: "öğrenciyken TRT'de Program Etüd ve Planlama Dairesi'nde müzik uzmanlığı yaptım. Profesör Cevat Geray'ın yönetiminde ilk kez müzik yayınlarının pianlanmasını yaptım. 12 Mart'ta bu planlamalar rafa kalktı. TRT'de bir kez de 197881 yıllan arasında sanat kurumlarının temsilcisi olarak TRT Yönetim Kurulu üyeliği yaptım." özsan, 12 Mart döneminde siyasal nedenlerle tutuklanıyor: "TİİKP davasında yargılandım. 20 ay Mamak'ta askeri cezaevinde tutuklu kaldım. Çıktıktan sonra lstanbul Devlet Konservatuvan'na öğretim üyesi olarak tayin oldum. 12 Eylül döneminde 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası'na dayanılarak 1982'nin başında görevden uzaklaştırıldım. Daha sonra 1990'da Danıştay kararı ile tekrar görevime döndüm. Birçok oyun müziği, fılm müziği çocuk şarkıları, koro parçaları, multivizyon müzikleri, pıyano ve şan için lied'ler, Cumhuriyet'in 70 ve 73. kuruluş yıldönümleri için şenlik müzikleri besteledım. Rahmi Saltuk ve Sadık Gürbüz'le aranjmanlarını benim yaptığım türktülerden oluşan iki kaset yayınlandı." Sarper özsan halen Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarın'da öğretim üyesı olarak görev yapıyor. Çok sesli Türk müziğıne ılişkin görüşleri ise şöyle: " Okuduğum okul da tabiiki batı müziği eğitimi aldım Ama kendi müziğimizle ilişkimi hiç kesmedim. Okuduğum dönemde, Kemal llerici'den Türk müziği ve kendisınin bulmuş olduğu armoni sisteminın öğrendim. Yazdığım birçok yapıtta., bu sıstemi kullandım. "Çokseslilik eskiden Türk müzikçileri arasında tümüyle reddedilen bir olaydı. Birçok Türk müzikçısi çoksesliliğin müziğimizi bozacağını düşünüyordu. Bu durumun şimdi çok aşıldığı ınancındayım. Artık TRT radyo ve televizyonlarında bile çok seslendirilmiş örnekler dinleyebiliyoruz. Artık Türk müzikçileri de yeni üretimlerinde çok sesliliği gözardı etmiyoriar. Olay bu yönüyle çok olumludur. "Ancak Türk müziğinin gelişmesini olumsuz olarak etkileyen etkenler de var. Kanımca bunların başında piyasa içi müzik yapma anlayışı geliyor. Türk müziğinin gelişmesini , daha iyi örneklerin yaratılmasını değil de, bu müzikten nasıl daha çok para kazanabilirim düşüncesini ön plana alanlar, hem müziğin hem de halkın müzik zevkinin bozulmasına yol açıyorlar." C U M H U R İ Y E T OERGİ 1 M A Y I S 1 9 9 4 S A Y I 423
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle