24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PAZARIN PENCERESİNDEN S E L Ç U K E R E Z Dinçevne ilişkileri Güzelsesli müezzinlerin okuduğu ezanlar yerine sonuna kadar açılmış oparlörden yapılan yayın din sevgisiyle bağdaşırmı? z. lsa'nın havarilerindcn Aziz Yohanna'nıntsa'nınölümündenbir süre sonra Patmos adasına sürüldüğü bilinirveburadabazıönemlidinieserleri yazdığina inanılır. Birkaç yıl öncc bu adada Aziz Yohanna'yı anmak için düzenlencn uluslararası katılımlı toplantıda dini konular yanında çevre sorunlan da geniş çapta irdelenmişti. Fener Patrikhanesi'nin bu yıl da bu tür bir çevre sorunlan toplantısı düzcnleyeceğini biliyoruz. Bu toplantılara ve kapsadıklan konulara şaşmamak gerekir; çünkü çağımızda değişik dinlere mensup din adamlan, bu sorunlara da eğilcrck hem zamana uyum göstermekte hem deçağıninsanlığayöneliktchlikelerini engelleyecek çözümlerüretilmesine katkıda bulunarak kıtlelerüzcrindeki etkilerini sürdürebilmektedirler. Biz bu açıdan neredeyiz? Din adamlarımız, Müslümanların dinlerinc bağlıhklannı sürdürmeleri, Müslüman olmayanlann da bu dine giderek daha büyük bir saygı ile H bakmalan için hangi çağdaş yeryüzü sorununa eğiliyorlar? Bunun cevabını aramak için bazı çevre meselelerine mesela "gürültü" sorununa yaklaşımı irdelemek isteriz: Bizi şiddetinin çokluğu nedeniyle rahatsız eden sese "gürültü" diyoruz. Çevre kirliliğininoirtürüolangürültülüortamın oluşumunu engellemek için önlemler almak da bir uygarlık göstergesidir. Tokyo Havaalanı 'ndan Tokyo kentine uzanan yolun ikiyanındayükselenduvarlarbukonudaki duyarlılık nedeniyle, yol boyunca sıralanmış mahalleleri trafik gürül tüsünden korumak içindikilmişlcrdir. Gürültünün insanı nasıl ctkiledigi de gelişmiş ülkelerde araştınlmıştır: Gcnellikle 80dcsibel (dB)civanndaki gürültünün psikolqjikrahatsızlıklarayolaçabilecegi,90 dB'den fazlasının da zamanla işitme kaybına neden olabileccği kabul ediliyor. Uluslararası Standartlar örgütü 8 saat süre ile 90 dB' lik bir gürültüden fazlasını dinlcmenin zarar vereceğıni, 93 dB' e 4 saattcn fazla, 96 dB'dc 2 saatten fazla dayanılmasının sakıncalı olacağını açıklamıştı. Uzmanlar 110 dB'den fazlasının işitme kaybı yanında migren, ülser, tansiyon yüksclmesi gibi olumsuzluklara da yol açtığını saptamışlar. Birkaç yıl öncelstanbulBelediyesi Çevre Koruma Müdürlüğü kentte ölçümler yaptırmış, trafik gürültü ortalamalannın Aksaray'da 76, Fındıkzade'de 77, Karaköy'de 75, Incirli'de 83, Moda ve Etiler'de de 55 dB olduğunu saptamıştı. Birkaç ölüm yapmışız da önlem almayı düşünmüş müyüz? Türk Ceza Yasası'nın 546'ıncı maddesini şöyleoluşturmuşuz: "Her kim gürültü veya velvele ile mutad hilafı olarak çan ve alatı saire çalarak yahut kanun ve nizam ahkamına muhalıf surette gürültülü bir meslek veya sanat icra eyleyerek halkın veya meclis ve mahfıllerin meşguliyetveyahuzurverahatınıihlalederse 1S liraya kadar hafıf para cezasına mahkum olur." TCK'da yapılan bir değışiklikle sonradanbucezayı2700TL.naçıkarmışız. tşi matrağa alan, bunu sevmedigi yazan susturmak, şairi yermek için kullanan çıkmış: HüseyinRıfat"DırıltılarZırıltılar" kitabında şöyle dcmiş (Aydınlık Basımevi, 1939, Ist.); "Belediyenin gürültü ile mücadelesınde caddelerde sabah, akşam demey ip her saat halkı rahatsız eden sesleri pusdurmalıdır. Bahusus ki ayak esnafı gibi yaygaracışu muharrir ile şairleri susdurmalıdır!" Peki kentlerimizde hüküm süren bu gürültü karşısında din adamlanmız ne yapmışlar? Vaazlannda cemaate gürültünün kaç desibelden sonra zararvereceğini mi anlatmışlar, bu konuda seminerlermi düzenlemışler?: AhmetYakuboğlu,Türk Petrol Vakfı Ya yınlarınca hastırılmış "Kiitahya" adlı escrinde şöyle der: "Yetişme çağlanmda Ramazan akşamlan (Ulu Camii' de) teravih namazlanna devam ederdim. Şadırvanınüstündekı müezzin mahfelinden Kayım Hoca, Müezzin Şükrü ilkhaftasında'merhaba'.onbeşinden sonra 'elveda' ilahisiniokurlardı... Bugünaynı yerlerde sonuna kadar açılmış hoparlörlerden ne okusalar insan sesindeki o ilahi kudreti ve tekniğin tahrip edici... yırtıcı, canhıraş feryatlara döndürmesi, ibadetten duyulan o eski leddünni ilhamlan ve rahmani zevkleri rencide ederek alıp götürüyor." Gerçekten, bu çevre kirliliği unsuruyla savaşmakdinyetkililerimizinakhna gelmemektedir; bugün çok sayıda camıden artık çocukluğumuzun güzel sesli müezzinlerinin bizzat okuduklan ruhu etkileyen ezanları yerine ses şiddetini sınırlayan evrensel hiçbir kurala saygı gösterilmeden, sonuna kadar açılmış noparlörlerle kasetten yapılan yayınlarla vatandaş başına düşen desibelin çoğalmasına katkıda bulunulmaktadır. Bu tutumun din sevgisiyle bağdaştığı savunulamaz! ^ Londra'dan Paris 6 mayısta açılacakManş Tüneli 'nin teröristbir saldırıya uğrama olasılığı, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı için kullanılması ve vizesiz kaçaklargibi sorunlar içinçözüm üretiliyor. lerde patlayan bombalann, teröristlere yaramadığıbelli: 1974'deltalya'daBolognaFloransa hattında tünelde patlayan bomba 12 kişiyi, on yıl sonra aynı yerde ikinci bir bomba 15 kişiyi öldürdü. Tünellerin jieolojikyapısı.bombaiçinuygun değil. Ancak, trlanda Cumhuriyetçi Ordusu IRA başta olmak üzere terörist örgütlerin, sırf reklam amacıyla bile olsa, tüneli kapatacak ölçüde tehditler savurması bekleniyor. Buna karşılık, gerek Fransa gerek îngiltere güvenlik makamlannın, her türlü terör eylemine karşı, kamuya açıklanmaya önlemleri çoktan aldıklan biliniyor. Denetimi gitgide zorlaşan uyuşturucu kaçakçılığının, Manş Tüneli'nin hizmete girmesiyle artacağı kaygısı var. Avrupa ile Ingiltere arasındaki kara taşımacılığı halen feribotlarla yapılıyor. Ingiltere'ye feribot, sadece karşı kıyıdan değil, Norve ve lspanya gibi uzak kıyılardan da yapılır. Giriş ve çıkış limanlannda yapılan denetimlerin yetersizliği ise sır değil. Uyuşturucu kaçakçılığının TIR'larla gitgide dahakolayca yapıldığı da. Zaten Avrupa Birliği uygulamalan nedeniyle üye ülkeler arasında sınırlarda denetim de neredeyse rümüyle kaldınldı. Üye ülkelerde polis, araçlan yollarda durdurup arama yapmayı tercih ediyor. tngiltere ise, sınır denetiminden asla vazgeçmeyeceğini yıllar önce açıkladı. Avrupa hukukuna ters düşme pahasına... DERGI 1M A Y I S 1 9 9 4SAYI 423 M anş Denizi'nin altından îngiltere'yi Fransa'ya bağlayacak tünel, aslında deniz yatağının da altında bir kil tabakasının içinden geçiyor.Denizyatağının2545metre altından ve yatağın derinliğine uyarak geçen tünel, böylece yer yer deniz düzeyinin 100 metre altına kadar iniyor. Ve yan kesiti bir yay şeklinde. Yanı, düz bir boru değil. Manş'ın deniz yatağının üç değişik tür kilden oluşması, tünelde güvenliği arttıncı bir öğe. Çünkü su baskını crfsa, kil emecek. Deprem olsa, kilin yerleşmesi daha kolay. Zaten bölge depremi tanımıyor bile. Aynı şekilde, tünelde bir bomba patlaması da yaygın bir hasara yol açamayacak. Tünel 12 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle