24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ig Tabiat Tarihi Müzesi Müdürii Prof. Cossvvig'in kaçış karannın tarihi daha eski. Kendi tanımıyla "ne komünist, ne yahudi olduğu halde nazi yönetimine karşı çıkmayı insani bir zorunluluk" olarak görmüş. Genetik üzerine çalışmalarıyla tanınan Prof. Cosswig, Nazizme ideolojik temel oluşturacak "laboratuvar çalışmalan"na direndiği için yaşam alanı her geçen gün biraz daha daralınca yurtdışına gidebıtmek için çeşitli girişimlerde bulunmuş. 1930'lann başında Türkiye'ye geüp yerleşen akademisyen arkadaşlan da onu Türkiye'ye yöneltmişler. Yıllar sonra Berlin Üniversitesi'nde adına düzenlenen bir toplantıda sunulan anıbiyografısine göre, Prof. Cosswig, aydın bilim adamlarının yurtdışına kaçışına engel olmaya çalışan Nazi denetimi yüzünden sürekli ertelenen kaçış planlan yapmış. Kaçış, ancak Faşist Italyan lideri Mussolini'nin Almanya gezisi sırasında mümkün olabilmiş. "VatanlnU" 1937 yılında turn dikkatlcrin Mussolini'ye çevrildiği bir eylül günü denetimin gevşediği bir havaalanından uçağa binip Fstanbul'a doğru yola çıkmış. Prof. Cossvvıg, kaçışı sonrası Nazi yönetimi tarafından "vatan haini" ilan edilince eşi Leonore Beschorner ile oğullan Kurt, Klaus ve henüz dört aylık bir bebek olan Christian'ın Türkiye'ye gelişleri ise ancak 1938 yılbaşmda gerçekleşebilmiş. Kaçış, akademik ideallerin yıkılışını da gördükten sonra gelmiş. Yıllar sonra kuruluşuna önderl ik yaptığı Erzurum Atatürk Üniversitesi Zooloji Kürsüsü'ndeki "bazı çalışmalar" nedeniyle yaşayacağı kaçış gibi. Onun Almanya'dan lstanbul'a taşıdığı ikinci Dünya Savaşı'nın acılarıyla henüz tanışmaya başlamıştık. Ama her şeyden önemlisi dönem henüz 15 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nin her alanda her şeye ihtiyaç duyduğu bir dönemdi. En önemli ihtiyaçlanndan biri de geleceğin kadrolannı yetiştirecek üniversite(ler) için bilim adamıydı. Prof. Kurt Cossvvig, Türkiye'ye gelir gelmez dönemin tek üniversitesi olan lstanbul Üniversitesi'nin Zooloji Kürsüsü'nün başına getirildi. Bebek, fnşirah sokaktaki bir ahşap köşke yerleşen Cossvvig ailesinin bugün Türkiye'de kalan tek ferdi Christian Cosswig'in sözleriyle "alışıldıkça da tutkuyla bağlanılan" bir ülkeydi Türkiye. Yürümeye, konuşmaya başladığı 4O'lı yıllardan hatırlayabildiği bölük pörçük görüntüler ise köşkün bahçesindeki kalabalık tartışma gruplanna ait. O günlerin tartışma konusu da doğal olarak İkinci Dünya Savaşı. Prof. Cossvvig, daha Türkiye'ye gelişinin üzerinden 1 yıl bile geçmeden adını Türkiye belki de Dünya doğa tarihine geçirecek keşfıni yaptı. "1 Nisan 1938 idi; fevkalade sıcak bir gün. Manyas gölü kenarında kanm ile beraber duruyorduk. Muhteşem 300 km 'lik bir alan. Güzel mavi bir göl değil, daha ziyade pis bir göl. Aşağı yukarı 1 km. uzaklıkta bulunan bir ormanda muhteşem bir sürü, binlerce beyaz ve siyah kuşlar birden havalanıyordu. Son derece yetersiz Türkçemle bu ne diye sordum." Kurt Cosswig'in Kuş Cenneti'ni keşfı "bu ne" sorusuna aldığı yanıtla geldi. Göl kıyısında balık avlayan Kaşif Kan adlı yöre köylüsünün yanıtı, "çok kuş var orda'ydı. Prof. Cosswig bunu anlamıştı ama gerisine "dil" yetmemişti. Kaşif Kan'a oraya onun kayığıyla gitmeyi işaretle anlatabildi. 15 dakika sonra Prof. f. Cosawİ9 1938 yılı 1 nlsaıunda, yanl l ı m 86 yıl 6ne* Manyas aöKfnd* Mr Kuş C M m t r olduAunu k*ff*ttl. Uzun yıllar boyu o '•fsancvl kOçük onraıTU blrilkt* yaşadı. Fotoğral: HATtCE TUNCER KuşcMmettaikeffettl Cosswig ailesinin en küçük ferdi Christian o ilk Türkiye yıllarını haürlarruyor. CUMHURİYET Cossvvig'in anlatımıyla "efsanevi küçük bir ormanda" Prof. Cossvvig efsanevi ormanın adını o an Almanca olarak "vogelparadies" yani kuş cenneti diye koymuştu bile. Yöre köylüsü Kaşif Kan, tanıklık yaptığı büyük keşfın farkında değildi belki ama Kurt Cossvvig'in anılanna göre "bu yabancılann sevinç ve hayranlığından memnunluk ve gurur duyduğunu belli ediyordu." Uzun süre keşif gezisi nedeniyle Prof. Cossvvig ve eşi o geceyi göl kıyısındaki köyde geçirmek zorunda kalmışlardı. Hem köy hapishanesinde. Heyecanla yapılan keşif gezisi uzun sürünce Bandırma'ya dönme fırsatını kaçıran Cosswig çifti için köyde kalmak bir zorunluluktu. Ama Prof. Cossvvig anılannda hapishane de misafır edilişinin gerekçesini anlatmıyor. Prof. Cosswig'in bu misafırliği aıılattrken kullandığı "eve gitmeye müsaade edildiğinde çok mesut idik" cümlesi muhtann kuşkulu yabancılan bir süre hapishanede konuk ettiği izlenimini uyandınyor. Cossvvig, yıllar sonra bu anılannı yazarken belli ki hiçbir olumsuzluğa yer vermek istememiş. Evdtoynanaoplye$Jer Oğlu Christian Cossvvig ise bu olayı pek hatırlamıyor. Christian Cossvvig'in daha sonraki yıllara dair anımsadığı birçok şey bugün hâlâ aynı biçimde korunan ve artık Christian ve eşinin oturduğu köşkün duvarlanndaki fotoğraflarda var. "Dinl bayram dönemlerinde, yılbaşlarında kardeşlerimle birlikte piyesler hazırlar, misafirlerin de bulunduğu akşanüarda oynardık." Prof. Cossvvig, Istanbul Oniversitesi'ndeki Zooloji Kürsüsü başkanlığı sırasında üniversiteye bağlı Hidrobiyoloji Enstitüsü'nün de kuruculuğunu yapmış. Ancak Enstitünün ilgisizlik nedeniyle süreç içinde işlevsiz hale gelişini de üzüntüyle izlemek zorunda kalmış. Prof. Cossvvig'in yurtdışından getirttiği hassas bir teleskop cihazına ilişkin anıyı oğlu Christian anlatıyor: "Son derece pahalı bir aletti ve çok hassastı. Hiç sarsılmaması için ayaklarının betona raonte edilmesi gerekiyordu. Meteorolojl çalış malannda kullanılması amacıyla üniversite yetkililerine teslim ettikten bir süre sonra babam tesadüfen Fen Fakültesi binasının bodrumuna indiğinde şoke oldu. Elektronik cihaz, bodrumda bir köşeye atılmış, öylece duruyordu. Çevreden geçen araçlann yarattıgı titreşim ise belli ki cihazı bozmuştu." Prof. Cossvvig 1955 yılında Almanya'daki cmeklilik işlemlerini tamamlayabilmek için Hamburg Üniversitesi'de gö| DERSİ 27 M A R T 1 9 9 4 8 A Y I 4 1 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle