Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
K İ T A bu doğanın derdi değil. Doğaiçinfaciadeğil. tnsan olmadan da doğa var olur. Somersan bu tezleri desteklemek üzere milyonlarca yıl önce türleri tükenen dinozorlardan örnek veriyor: "Dinozorlar bundan 225 milyon yıl önce dünyada gezinmeye başlamışlar. Onceleri küçükmüşler, sayılan az, çeşitleri pek yokmuş. Sonra hertarafa yayılmışlar. Küçücük tavuk kadar 3inozorlardan devasa Brontosaurlara kadar bin çeşit dinozor çıkmış ortaya. Pangea'nın (Dünya o zaman tek bir kıta imiş, Pangea da bugün bilim adamlanrn ona verdiği isim) tümüne sızmışlar. 1lık sulanna dalıp çıkmışlar ılıman ikliminde güneşlenip, rüzgannda serinlemişler. 155 milyon yıl. Tam 155 milyon yıl dinozorlar egemen olmuş dünyaya. Sonra bir gün yok olup gitmişler.. Yaşamlan debdebeli imiş belki ama, ama onlann varlığını bize aktaran, onlardan ikiyüz küsur milyon yıl sonra dünyaya gclen insanlar olduğuna göre, gittiklcrini pek hisseden olmamış. Doğa gözünü bile kırpmadığı gibi ardından gelen memelilere kucağını açmış." "Dinozorlann ömrü ile kıyaslandığmda insanın dünya üzerindeki ömrü bir hiç. Kim yok olmayacağını garanti eder? Insan bir bebek henüz." diyor Somersan. İnsanlar sadece 3.5 milyon yıldır yaşamakta burada.. O da bizim türümüz Homo sapiens^olarak değil, ayakta duran, insana benzer ilk canlı, yani Australopithecus afarensis olarak. Homo sapiens sapiens, yani çağdaş insanın dünya yüzeyindekigeçmişi ise sadece 35 bin yıl. tnsan olmadan da doğa var olur. Gık demez. Evrimin, biyolojinin, ekolojinin, bilgisi bu.. Doğanın amacı insan değil. Doğadaki en üstün en gelişkin tür de insan değil. tnsanlann hüsnü kuruntusu bu. Kimi yüce fılozofun beynini fışekleyen bir ateş. Belki her canlı türü kendi için aynısını düşünüyor. Kim bilebilir? Oysa doğa insan yaşamının olmazsa olmaz koşulu. Bugün bildiğimiz genetik, biyolojik özellikleri aşağı yukan tanımlanmış bir tür olarak insanın birlikte var olduğu tüm diğen insanlara vc tüm diğer hayvan türlerinc ihtiyacı var. Ve doğal olarak bitkilere de. En az hepsi kadar kendi türünün diğer üyelerine gereksinimi var. Hem sağlığı, besini, bakımı, etkileşimi, hem de sevgisi, aşkı, keyfı, mutluluğu için var. Tam 155 milyonyıl yaşadı lar yeryüzündi sonrpdayokoh NasîUfelaketirh sonra, ya insanı». ..~ç milyon yıl daha yaşayacaksorusu yeniden gündeme geldi. Dinozorların debdebesi bitti... Y anan petrol tankerinin direğindeki üç kişinin sabaha kadar dinmeyen çığlıklan.. Bayram'ın birinci günü akşamı meydana gelen kazada, sabaha karşı Nasia adlı tankerdeki üç kişiden ikisi direkten yangının içine düşerek öldü. Valilikten "Gereken tüm önlemler ahnmıştır" dcklarasyonları. Yok olan binlerce ton petrol, yıllarca temizlenemeyecek deniz, denizdcn çıkanlamayacak gemi karkası, havaya salınan binlerce ton kükürtdioksit de biryana. Ekosistem bir bütün. Doğayla toplumu, ekosistemle siyaseti ve ekonomiyi iç içe koyarak Türkiye çevresini analiz eden, son yıllarda bunlarla ilgili yaşanan pek çok olay, olgu ve siyasi deneyimi bir araya getirerek değerlendiren bir kitaptan söz etmek istiyoruz . Semra Somervan'ın kısa bir süre önce Mctis Yayınevi'nden yayımlanan "Oağan Ülke'den Olağanüstü la Clke'ye: Türkiye'de Çevre ve Siyaset" isimli kitabından... Amerika'da antropoloji dalında doktorasını yaptıktan sonra Türkiye'de uzun süre gazetecilik yapan ve özellikle çevre konulannda uzmanlaşan * Semra Somersan, Türkiye' nin 1980 sonrası çevreyle ilgili olaylan ve politikalan irdeleyen araştırmalannı kitaplaştırdı. Semra Somersan, Cumhuriyet DERGl'ye kitabındaki perspektifı şöyle tanımlıyor: "Doğasıyla, siyasetiyle, ekonornisiyle toplum birbirinden aynlamaz bir sistem.. Doğal çevre, bitkiler, çeşitli kültürlcrden çeşitli insanlarla tüm hayvanlann oluşrurduğu uyum ve ilişküer bir bütün. Doğa, hükümetlerin çizdiği aykın çizgileri, ulusal devletlerin koyduğu yapay sınırlan tanımıyor; ülkenin "ücra" bir köşesinde olanlar dalga dalga tüm ekosistem ı etkiliyor. Evnmı oluşturan süreı, ler, örneğin doğal ayıklanma, mu tasyonlar, bir küçücük köşede < lanlardan etkilenerek tüm ekosıs temi altüst edebiliyor. Biraland yaşananlar, girift süreçler sonutu tümüyle öbür alanlara aktanlıyoı Benzer şckilde ülkenin bir coğrafyasında olanlar uzun veya kıs ı vadelerdc dığer coğrafyalarıı ı etkiliyor. Doğa çevrenin "olağan" ile "olağanüstü" halleri arasında ayrım yapmıyor. İç yangınlar dış yangınlara dönüşüyor. Çöİleşme bir yerde bitip durmuyor; Türkiye'nin tüm yüzeyini etkiliyor. Arkasından iklimi değiştiriyor. Kirlenen sular bir bölgeden öbürüne akıyor. Olağanüstü Bölge'den zorla göçettirilen binlerce insan sonunda megakent tstanbul'u zorluyor, buradaki sorunlar yumağını daha da çetrefilleştiriyor. Gelişmiş ülkelerin para karşılığı fakirlere ihrac cttiği zehirli çöpler, sonunda zenginlcrin de suyunu toprağını kirletiyor." Dbiozorlar flibi Somersan kitabında "Dünyada yaşayan hiçbir canlı türü, kendi türünün bireylerini veya birey gruplarını yok ederek yaşayamaz. Antropoloji ve arkeoloji bilimlerinin bulgulanna göre bugüne kadar hiçbir hayvan türü (doğa bilimleri sınıflamasına göre ınsanlar da hay vanlar aleminin bir parçası) düzenli ve sistematik yamyamlık ya da jenosid yaparak var olmamış. Önümüze uzun, evrim düzeyinde uzun zaman sürelerıni koyarak pekçokdersverir doğa insana" \ diyor. Ama insanlan yok etm e k BtaH&teyaşamakl Semra Somersan bakış açısını şöyle özetliyor: "Oyunun adı birlikte yaşamak. Doğayla, insan dışındaki hayvanlarla, bitkilerle, çeşitli uluslardan çeşitli insanlarla birlikte yaşayabilmek. Yangındaki çığlıklan duyarak, uzanan ellere koşarak , ses, soluk ve sözler için dayanışarak birlikte yaşamak. Doğanın ahlakı yok tabii. Ama baskı ürcten sistemlere dayanışamayan insanlara cn ağır dersleri sonunda doğa veriyor. Dinozorlara verdiği gibi.." ^ DERGİ 2 7 M A R T 1 9 9 4 S A Y I 41S tıyorsanız is 24 CUMHURİYET