04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 CUMHURtYET DERGt Caz âleminin yılmaz yenilikçisi, "Karanlıklar Prensi" Miles Davis, bundan üç yıl önce 28 Ağustos'ta bu dünyadan aynldı. Sevgili MILES SEVtN OKYAY cstivaller insana mucize anlan yaşatabiliyor. Bundan 6 yıl önce, dünyanın sayılı cazcılannı birkaç adım ötesinde görme şansına erişmiş bizler de, böyle bir mucize anı yaşamıştık. Açıkhava'da bir yaz akşamı, davetiyelerde "Ork.Taş" tabir edilen, sahnenin hemen önündeki taşlarda otururken yaşanan bir mucize. Miles Davis'i, caza mütemadiyen yeni yönler çizen adamı, "Karanlıklar Prensi"ni 'live' izleme mucizesi. Caz tarihinin en iy i gruplanndan biriki tanesini kurmuş olan sen, gene iyi bir grupla gelmiştin. (Hatta, "Kızdan da vurmaçalgıcı mı olur?" şeklindekı ilk ıtirazımı ilk ıki dakika içinde nasıl yemek zorunda kaldığımı gayet iyi hatırlıyorum). Onlar çıktı, çaldı. Çok iyiydiler ama, gözümüz sahne kapısındaydı, vakit geçmek bilmiyordu. Sonra sen geldin (rivayete göre, arabandan, sahncye çıkma anından kırk saniyc kadar önce inmişsın), ve mucize vücut buldu. Miles Davis... Caza defalarca yeniden yön vertniş, bu yüzden "Hain!", Sahtekâr!" nevinden suçlamalara da uğramış adam. "Bebop" savaşçısı, "Cool"un öncüsü, "Fusion"ın babası Miles. Doğrusu, seninle aynı yıl gelen Dizzy Gillespie'nin Big Band'i bile aynı heyecanı yaratamamıştı. Aslında, yaratmıştı. Yanı, önce yaratmıştı. Gelip sahneye çıktıklarında, Dizzy'nin varlığına ek olarak (rahmetliErolcuk.yıllar sonra ıkinci kez gidip cazla kacşılamıştı Dizzy 'yi), hakikı bir Big Band, adında yakıştırma bir 'Super' olmayan bir 'Big' Band dinlemenin coşkusu da pek başka şeyc benzemiyor. Çoğumuz böyle düşündük o sırada, Dizzy'nin müzıği içinde yüzerek Açıkhava'yı terk ederken. Küçük bir grubun, başında sen bile olsan, bu etkiyi silemeyeceğini sanıyorduk. Be F şer şaşar demişlcr.Senin konserine geldik, son gece miydi yoksa, ve y ıldız çarpmış halde kalakaldık. Ama senin bu heyecana aldırdığın bile yoktu. Bitmek tükenmek bilmez turneler arasında bir turneydi lstanbul. Gelmiştin, oteline yerleşip, soundcheck'ini adamlarına yaptırmıştın. Basınla konuşman, daha başından beri, söz konusu dahı değildi. Konser başladıktan sonra Açıkhava'ya vararak (görevlileri heyecandan öldürüp) sahneye çıkmıştın işte. Herhangi bir şehir, herhangi bir sahne, herhangi bir konser. Kimseyle ilgilenmiyordun, kimseye aldırmıyordun, işine bakıyordun. Seyircilerıne karşı muhabbet içinde oldugun (ya da olmadığın) da pek söylenemezdi. Birara sahnenin, bize göre sol tarafına gidip, sahne girişine iyice yaklaşıp, herkese arkanı dönerek kendi kendine çalışını unutamıyorum. Araba kazası ve amelıyatın ardından uzun süreyle inzivaya çekildiğinde, bir daha dönmeyeceksin sanmıştık. Oysa dönmüştün işte, karşımızdaydın. Bizden "Miles Ahead"... Çok parlak bir geri dönüştü. Kendını eski Miles gibi hissetmesen bile, öyleydi. Eski parçalarını hatırlamazdan geliyordun. "Ben nostaljik değilim" diyordun, "asla geriye dönüp bakmam." Ama bir seferinde, nasıl olduysa artık, onlan zaten eskisi gibi çalamayacağını ağzından kaçırmıştın. "Artık geriye dönmeme olanak yok; eski plaklanmı bile dınleyemiyorum. Eğer eskisi gibi çalmaya gayret gösterseydim, tıpkı çocuğunu yitirmiş bir baba gibi hissedecektim kendimi." Ne önemi vardı ki! Birazcık sentetize disko müzığine dönüşmüş fuzyondan sonuna kadar vazgeçmesen de, eşlikçılerinın müziğini büyük ölçüde ğıştirsen de, hatta eskisi gibi ça1 madığını söy lemiş olsan da, hep Miles'dın sen, eski Miles. Gene de, zamanın daraldığını hissediyordun sanki. önce otobiyografıni yayımladın, sonra bir filmde ilk kez kamera karşısına çıktın: "Dingo". Filmin müziğini de, otuz yıl sonra yeniden bir araya geldiğin Michel Legrand'la birlikte yaptın. 1991 Montreaux Caz Festıvali'nde "L'Evenement" (Olay) adlı bir konser verdin. Quincy Jones yönetimindeki büyük bir orkestra eşliğinde, yıllar sonra ilk defa dostun ve iş ortağın Gil Evans'ın o eşsiz düzenlemelerini yeniden seslendirdin. Hemen ardından, 10 Temmuz'da da Paris'te "Around Miles Davis" konserini verdin. Bu konserde, gercckten de senin çevrende yetişip birer star olmuş eski çırakların: Chick Corea, John McLaughlin, Joe Zasvinul, John Scofıeld, Jackie McLean, Andy Summers, Dave Holland, Bill Evans senin yanında çaldı. Son otuzbeş yıldan ömekler sundunuz, bizim gibi yıldız çarpmış dinleyıcile. re. Sonra dayıllardıryaptığın tablolan, gene Paris'te sergiledin. Görkemli bir törenle "Legion d'Honneur"nişanınıaldın. Ama, ne yazık ki, bedenin, senin hızınaayak uyduramadı. önce, Eylül başında bir kalp krizi geçirdin. Santa Monica'da bir özel kliniğe yattın. Derken, bu sefer de zatürree oldun. 28 Eylül 1991 sabahı son bir kriz geçirdin ve bu dünyadan aynldın. Yaptığın üç evlilikten doğma üç oğlunu, bir kızını, dört de torununu gcride bırakarak. Son karın, o durgunluk, geriye çekilme ve inziva döneminden çıkmana yardımcı olan, adına da bir beste yaptığın ("Star Peoplc" albümünde, "Star on Cecily"), gençaktrisCecilyTyson'dı. Şanşöhret içinde ve "bır numara" olarak ölüşünden altmış beş yıl önce, 25 Mayıs 1926'da, bır Ikizler burcu mensubu olarak Alton, Illino • ıs'da doğmuştun. Miles Dewey Davis III. Ailen, müziktarihı takölelik dönemine kadar uzanan müzisyen bir aileydi. Ataların, plantasyon sa
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle