25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

A Z E Y N E P S A B I L G I N markete hızlı giren Denlz'in BenDenlz adkaseti ve Seyyal Taner'ln Gellyorum adlı calışması izliyor. • Türksanat müziginde bu hafta S«da Sayan, Yeter kl Iste'yle 1 Numara, Emel Sayın El BrtMk Gül B^ek'le ikinci. • Yeni yılın ilk haftasında sinemaseverler en fazla ilgiyi, başrolleri Kevin Kline ile Sigourney Vveaver'ın paylaştıkları, DaveBir Günlük Cumhurbaşkanı adlı filme gösterdiler. PlanoThe Piano (yön. Jane Campion) ve Mavl Sürgün (Erden Kıraljonuizlediler. • Yabancı popta Bıian Adam«, Pl«a«« For Glve M« ile rakipsiz kaldı. Onu gerilerden Guns N'Roses yeni kaseti The Stıaghetd Inddafle izliyor. P«l Shop Boys ise Go W«sf le bu hafta üçüncü sırada. • Türk pop müziginde K«nan Doğulu, Yapanm Blllr•In'le yine birinci. Onu müzik S«yyalTı • Televizyonda geçen haftanın en başarılı programı şüphesiz Mehm«t All Blrand ile Can Dündar'ın hazırladıkları Çarpraz Ateş adlı programdı Yıllardır biraraya gelmeyen NuratUn Sözen ile BedratUn Dalan'ı telefon aracılığıyla konuşturan ikili, ayrıca Park Otel konusunu aydınlatan dört dörtlük bir program hazırladılar. • Kitap dünyasında geçen haftanın en fazla ilgi gören yapıtları, Georges Perec'ın Yaşam Kullanma Klavuzu (Çev.: Ismail YerguzMitos Yayınları) ile John Keane'ın Slvil Toplum v« D«vl«t (Çev.. Erkan Akın, Aksu B o ra, Ahmet Çiğdem, Levent Köker, Mehmet Küçük, Ayşe Nur Ayrıntı Yayınları) adlı yayınlarıydı. Mecidiyeköy'ün durakları ecidiyeköy meydanı... Kıyısından, köşesinden, bir biçimde içinden değilse bile mutlaka yakınından geçip de şehrin başka kargaşalanna koşuşturduğumuz Mecidiyeköy'deki alandan bahsediyorum... Birinci köpriinün Avrupa yakasındaki çevre yolu altına düşen, Şişli'den gelen yollann kesiştiği meydandan... Oldukça geç saatte bu garip alanın içindeyim... Otobüs duraklannın bu mekanda yerleşiminden beri, kendine özgü kültürel yapı sergileyen ve bu yönü ile de hiç mi hiç değişim göstermeyen bir yer burası. Bambaşka bir ortamı yansıtıyor buradaki duraklar... Kadıköy'ün oturmuşluğundan çok uzakta, kentime yabancılaştığımı duyumsatıyor bana. Havada çözülmeyen bir yapaylık M var. Arabesk kültürün yayım yayım yayıldığı köprüaltı burası... Mecidiyeköy. Bir zamanlann dut bahçelerinin yer aldığı, benim dönemlerimde ise daha yüzüne bakılası kırlarla kaplı Saatçi Bayın'nda piknik yapıp top oynadığımız yerle kıyaslanamayacak kadar farklı bugünkü Mecidiyeköy ve meydanı... Yapılaşması, kentleşme tarzı ve belki de yapılaşmasındaki cehrenin çevresini belirleyici ana taşlan oluşturan insanlan ile. tki adım ötemizde, bir zamanlann şık, deniz manzaralı konutlannın yer aldığı binalar, bugün artık iş merkezlerine dönüştürülmiiş. Kirli yüzleri ile uzanıyorlar üst yol boyunca. Duraklar, tam da C U M H U R İ Y E T DEROİ 9 O C A K 1994 üst yolun altında yer alıyor. Ve burası, bir Ortadoğu kasabasının at pazannda rastlanabilecek bir devinim, gürültü, kargaşa ile çalkalanıyor... Havada çeşit çeşit satıcının bilet, kaset, turşu suyu, simit diyen her tonda canhıraş bağırtılarla bezeli korosunun dinmez yankılanmalan var... Bir de dört yarunızda sürekli gelip, boşalıp giden, yine gelen, dolan otobüsler. Bu harekete rağmen bir durağanlık da var burada.... Uzadıkça başı ile sonu arasının ucu bucağı olmazlık tanımını hissettiren kuyruklan; sessiz, tepkisiz, bekleyişlerin dalmış gitmişliği ile yorgun ifadeli insanlan; onlarca kâğıt parçasının pis sular cevresinde yapışıp kaldığı peron aralan; sürekli çalışan motorlan ile boş boş durakta yığışan kalabalıklan süzen otobüsleri; her yana saçılmış neon lambalan; ve yalnızlıklanna sığınmış üç beş ağacın grilikler denizi arasında unutulmuş yeşili ile bir devinimsizlik, monotonluk sunuyor Mecidiyeköy otobüs duraklan. Bir de en yoğunundan çevre kirliliği... Gürültü, zehirli egzozlar ve hiç yıkanmamışlığın doruğunda cirit atan atıklar... Köprüaltı sefilliğini yansıtma geleneğine hiç de aykın düşmeyen. Sonunda geldi bir otobüs.. oturduk... haftalarca insan dolu kalmışlığm kokusunu taşıyan otobüste yerleştik. Tüm acık pencerelerden bir anda doldu içeri rüzgân gecenin.. hareket etmiştik. Değişimi oldukça köklü, bir yönde iş merkezleri ile büyüme, öte yanda arabesk kültür dağı içinde insanlann eriyişi ile yaşamakta ve yaşatmakta olan Mecidiyeköy'ün, insanı insana yabancılaştıran ortammdan aynldık. Köprü yolunun akan trafığinde Boğaz'a doğru kaymaya başladık. Soğan kokusu, ter kokusu, ayak kokusu, yıkanmamışlığın çevreyi saran kokusu. Bu kez ben düşüyorum çan eğrisinin geniş alanının dışına. Kimse farkında değil gibi bedenlerden buharlaşan iç bulandıncı sıcağın. Oysa boş otobüs. Ayakta yolcu bir belki iki. Rüzgâr topuzuma isyan edip kayan saçlanmla oynaşıyor. Esintiyle huzura dalıp unutuyorum sıcağı. Sürücümüz bastırdıkça bastınyor boş yolda...arttıkça artıyor motorun uçak gürültüsü. Işıl ışıl çevre burnuma dışandan kokular taşıyor bu kez.. yanmış lastik kokusunda yitip gidiyor. M S A Y I 4 0 7 CÜNEYT AYRAL1N Yeni Kitabı ÇIKTI! C ııııovt Ayral I n n nt n n 1 n n <n n 10 0 0 A H E "Sütyen bir mücevher kutusu glbldlr. Kadının en değerll organını korur." D . D O L C E « . S. G A B B A N A 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle