Katalog

C EPECEV R E 0 K T A Y E K I N C I KİLYOS'UN YESİL KIYILARI "CÖLLESTİ İstanbul'un Karadeniz'le kucaklaştığı KilyosKaraburun arasındaki 40 km. 'lik kıyı kuşağı, kömür ocaklarının "ayrıcalıklı" tahribatıyla ormanlarını tümüyle yitirdi; ve artık bir "çöl ülkesi" görünümünde... etmişli yıllann başlannda, Dünya 2. büyük savaştan sonraki en ciddi "petrol krizini" yaşadı. Uluslararası panik Türkiye'ye de sıçradı» Bir yandan akaryakıt istasyonları öniinde uzun kuyruklar oluşurken, öbür yandan kalorıfer kazanı üreticileri de "müştcri patlamasına" yanıt veremez oldular. O yıllara dek en gözde yakıt olan fueloil kayıplara kanşınca, on binlerce kalorifer kazanının "kış gelmeden" kömüre uyarlanması, sanayicileri hem hazırlıksız yakalamış, ama, hem de oldukça sevindirmiştir. Sonunda imdada yetişcn "deneyimli yan sanayimiz" oldu. Birdenbire ortaya çıkan binlerce "mühcndislik firması", becerikli tamirci ustalarla el ele vererek, "dileyen herkesin" kalorifer kazanını, ne yapıp edip kömüre çeviriverdiler... II Y Son 4O yılda, 4O km.'llk kıyı fWİ<H dldlk dldlk adlldl v« do«a yok oMu. Ya kömür? Bu hummalı dönüşüm gerçekleşir, ısınmada petrole bağımlılıktan bir an önce kurtulmanın "teknik koşullan" çözümlenirken, asıl önemli sorun kısa sürede kendısini gösterdi. Acaba, koca Istanbul'a "hemeıT yetebilecek kadar kömür nasıl bulunacaktı? O günlere dek, üretimlerini "sobalı binalara" göre sürdüren, KilyosKaraburun kıyı şeridindeki Ağaçlı linyit ocaklan, birdenbire en az on kat artan talebin nasıl karşılayacak, dağıtımı neyle, hangi araçlarla yapacaklardı? Doğrusu, böyle bir fırsat, bir daha ele de geçmezdi... Geçen yıl ekim ayında düzenlenen bir sempozyumda, o günleri yaşayan kıdemli madencilerden Ismet Kasapoğlu, "sorunun nasıl çözüldüğünü" şöyle özet12 Maden ocaklartnca 40 yıldır işgal ve imha" edilen, eskı yeşil kıyı kuşagı... lemişti: "Zamanın Belediye Başkanı, Vali ve hatta ordu komutanı bizleri topladılar. Dediler ki bölgcnizde dilediğiniz yerde yeni ocaklar açın; her türlü izin var kabul edin; nakliye için biz de destek olacağız; yeter ki tstanbul'u kömürsüz bıakmayın..." Anlatılanlara göre, işte bu "teşvik" üzerine kollan sıvayan madenciler, KilyosKaraburun arasında o yıllara dek korunabilen ormanlık alanlara da hızla daldılar; çok sayıda kömür ocağı açıp, lstanbul'a kömür yetiştirdiler. Bu "milli görcve", belediyenin, kamu kuruluşlannın ve askeriyenin kamyonlan da u taşunacdığı yüklenerek" katıldılar... Sonunda lstanbul bir güzel ısındı. Ama, yaklaşık 40 km.'lik bir kıyı şeridinde, üstelik ormanla denizin kucaklaştığı bir bölgede, "böylesi bir ısııuna" dünyada eşi görülmeyen bir doğa katliamının gercekleşmesine neden oldu. 40 yılıı tatonı Aslında Kilyos kıyılannın "kömür için" gözden çıkartılması, 70'li yıllarda CUMHURİYET0ER8İ22AÖUSTOS1993SAYISa7