Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
lönce, bir durumdun ötekine, bir değiIşikliğe geçi^i ya da bir dcğişiklik istcğini Igösterir. Köprü, değişiklik isteyenlerin laraf ycridir. Varoluş ile yokoluş arasınIda bir noktadır. Doğum ile ölüm arasın|daki dünya gibi. Tclaşlı, hu/ursuz ve kavgacı bir çello Isesinin cgcmcn olduğu anlatımda Micjhele ile Alex, fılınin başından sonuna Ideğin tünelin sonundaki ışığı aramaya Içıkmış gibidirler, ama tünelin sonu bir türlü gelme7. Aslolan ışığı bulmak değil, ışığı urumuktır. Zaten Michele'in gözleri ışıktan rahatsız olmaktadır. Karar vcrmek gcrekecektir. Tünelin sonunu bcklcmek mi, yoksa tünelucn va/geçip daha anlamlı bir eylcm yapmak nıı? 1 Alex bu kararı vermiştir. Michele'i, onun Lucien'ı sevdiği gibi, saplantı gibı sevmck. Onun için olmak, Miehele ile olmaktır, yoksa yoklıır. Mıchele onun öteki yarısıdır. Onunla tamamlanmaktadır. Marazi de olsa onu isterriek hakkıdır. Üstelik yabancılaşmanın doruk noktasında, Melville'in Bartleby'si gibi kcndini ölmeye yatınnıştır. Bartleby'ye ben/er, çünkü bcdenden bile geçmişlir. Bedenini kendı dışında bir araç gibi yaşamış ve bir otel odasında ölü bulunmuş Aziz Jean Genet'nin yapıtlarında ve oyun yazan Edvvard Albee'nin oyunlarında sıklıkla görülen o öksü/ bırakılmış, reddedilmiş vc pislik muamelesi yapılmış çocuğun yalnızlığına benzer Aiex'in yalnızlığı. Çareyi kcndini toplum dışına almakta bulmuştur. Genet gibi, onu dışlayan topluma girdiğinde yalnızca cürüm işler. Miehele de öyle. Miehele, Alex'lc kalmaya hazır dcğildir, karar verebilmek için /aman ister. Artık scvnıek adına kıyasıya bir savaşım ve duygusal şiddet başlar, bir başka Pont Naııf Afikları'nın başrolünd* ganç Fransız oyuncu Jultett* Blnoch» var. deyişle Alex, Michele'e âşık olıır. Onun uyuması için köprünün ışıklarını söndürür, onun için yiyecek çalar, kaçtığını sandığı /.aman da kendi bedenine e/iyet eder. Duha sonra da saldırganlığa sığınır. Tokatlaşmak, dans elmek kadar doğal bir eylemdir. Hans ise son kez bir insana (Miehele) sarıldıktan sonra köprüden ayrılmaya ha/ırdır, çünkü artık köprüyle bağlarını koparmıştır. Sanki Danvin'in ve Emile Zola, Theodore Dreiser gibi doğaleıların da inandığı gibi, bu vahşi koşullara en uygun olan, en güçlü olan ayakta kalacak, yaşayacaktır. Hans, yıllardır biriktirdiği dış dünyanın anahtarlarını döke saça nehre yuvarlanır, doğal olarak elenir. Çünkü tekil kalmıştır. Bir daha adı bile anılmaz. Rvmbrandt CUMHURİYET D E R O İ 1 1 N İ S A N 1 9 9 3 S A Y I 3 6 8, "Bugün yazgımız yabancılaşmadır, bu da yalnızca insanların insanlara insafsı/.ca uyguladığı şiddetle gorçekleşir", dıyor psikanalist R.D. Laing. "Aşk ve şiddet birbirlerinc /ı( iki kutuptur. Aşk nesnesini sevgi ve ilgiyle var edcr. Şiddel nesnesinin ÖAi;ürhi»ıiiHİ sınırlar, onu istediğimiz yönde davranmaya /orlar, bunu da nesnesinin varoluşuau da gelcceğini hiç de umursamadan yapar... Bi/lcr aslında aşk maskesi altında şiddctlc birbirimizi mahvediyoruz." Laing'in de dediği gibı "Dış dünyanın kontrolünü elimi/e geçirirken, iç diinyanıı/la bağlantımızı büyük ölçüde yitirdik. Kendi yaşantılarımıza, kendimize yabancılaştık. Bizler "derimizin içine sıkıştırılmış cgolarız" diyen Laing bıırada "eascapsulated" sıfatını kullanır. Bu hem içine kapatılmış, hem de çok ufak bir boyuta indirgenmiş, küçültülmüş demek. Bu fıkir, 111min bir sahnesinde görsel olarak da gerçekleşir. Sarhoş olduklarında, Alex ve Michele'i kaldınm taşlarının arasında küçülmüş garip sesler çıkararak debelenirken görürüz. Carax postmodem anlayışla, aslında aşina olduğumuz ama yadsımazsak bizi mutsuz edeceğini bildiğimiz "gerçeği" dışavurumcu bir yolla grotesklcştirerek bizc yabancılaştırıyor. Alex, yoktur, bitmiştir. Miehele de öyle. Kendi tükenmişliğinde insan başkalarının "tiryakisi olur" diyor Laing ve aşkın şiddel eylemi olduğunu vurguladıktan sonra "gereksinmem gereksinim duyulmak gereksinmesi; ö/lemim, ö/.lcnı duyulmak ö/lemi. Bana göre neysem ben, ötcki insanın kalbi diye düşiindüğümiin içine yerleştirmek üzerc harekete geçiyorum" diye açıklıyor ve Prousl'tan şu alın'.ıyı yapıyor: 'Bu dünyada aşk bir yalanla kışkırtılıp sadece açılanmızın bize aeı çektiren tarafından dindirilmesi gereksinrnesin den oluşurken, nasıl da yaşama eesareti bulabiliyoruz, kendimizi ölümden uzak tutmak için nasıl da çabalıyoruz.' Laing'in çözümü şöyle: "Her şey yitirildiğinde, âşıklar birbirlerini bulabilir, kendilerini tanıyabilir ve cehennem cennete dönüşüp dünyaya iner ve bu çılgın şaşkınlık neşeye ve şenliğe dönüşebilir." Nitekim öyle de olur, Alex ve Mıchele, Jack I ondon ın Martin Eden'i gibi, kendi içlerinde boğulmaktan, tekil Daşlarına sefıl olmaktan va/geçip bir arada son ve belki de sonsu/ bir yolculuğa çıkarlar. Tarkovski'nin de dediği gibı: "Demek ki velayet. F.l verış. Kime? Heniiz kirlenmemiş ınsan, postacılann Nielzsche okuduğıı, piyanistc ateş edilen, şairin dilinin kesildiği bir çağda yeryüzünün tek temiz kalmış yanına." Öyleysc: Yazık olur Sabalun hıı saatinde çalnuısm kapınıı kintsi" Son \if>(trası için cıııuıu ıılırını Ellerim hcifitmla ılokınır ılıırur düğümleriın Düğümlerimi giiıulüz (linlcnıliririm güneftc. Gclcıı gvtvyle hirlikic kemlimi onlarıı güdümlerim Sabalun bu saalimlc çalmıısın kapıını kimse Son gülücüğü için canımı veririm Canımt istemezse onu yüreğime kilitlerim Kilillerimin lünı anahlarlannı korlaftırınm düğümlerinule üiden gcceyle birlikle hepsini lcnine basar dinlendiririYn Subahın bu saatinde çalmasm kapınıı kimse Son gelisi olur. Bu şiirin personası Alcx'tir. Miehele ancak filmin sonunda onun kapısını çalma cesaretini bulmuş, son ve sonsuz bir yolculuğa onunla birlikte çıkma kararını verebilmiştir. Kime yazık olmuştur? * Kaynakça Carax, Leos (Yön , Senaryo) Les Amants Du Pont Neuf, 1992, 125 dak. Laing, Ronald Davıd, "Vıolence and Love." Counter Tradıtıon, (der) Sheila Delany, New York 1971,ss 35358 Tarkovskı, Andrey, Kurban, Istanbul AFA Yayıncıhk.Tarıh 1988, s 12 Doç D r , Ankara Unıversıtesı, Dıl ve Tarıh Coğrafya Fakültesı