Katalog

BASKENT M Ü Ş E R R E F GÜIUERİ H E K İ M O Ğ L U ir bahar akşamı Jalc Krzen'in bahçesinde bir toplantı. SANART Dcrncği'nin kuruluşu kutlanıyor. Yağmur başladı, içeri girdik sonra. Jale Erzen'in nefıs börekleriylc şarap içerek SANART çalışnıalarına yönelik söyleşiler yaptık. Mimarlar, rcssamlar. sıınat tarihçilcri, çevreciler, kentçiler, Aradan çok geçmedi, bahar yağmuru çabuk yeşertti hayalleri. Işte SANART '92! Derneğin kısa sürede aldığı yolu kanıtlıyor. Sevgiyle, özenle çalışanların başarısını. Başkentliler o başiirıyı güzel kutladı doğrusu. Galeriler arasında güzcl bir yanş. Nereye gitsen sokağa taşıyor kalabalık. Başkentin güzelliği ve şıklığı da SANART "92'ye yaraşır düzeydc. Sevgiyle, saygıyla 0K1şan bir şıklık. Panltısı sadeliğinde, arabesk şıklığa yer vermiyor bu ortam. Bana 1940'lann başkentini anımsatıyor biraz. Sonbahar aksamlarında güzel bir yarıs B sal, Danimarka, Çin, lsveç, Mısır, Suriye büyükelçilcri, Dışişleri'nden Büyükelçi Gün Giir, (lüncr öztck ve eşleri, Profesör AN Doğramacı, Prot'esör Emcl Doğramacı, Solmaz Otıaydm'ın anncsi Melahat Baydur ile biraz da aile sofrasıydı bu. Solmaz Ünaydın'in vaktiylc annesinin sefıre olduğu bir ülkeye elçi gitmesi hoş bir raslantı değil mi? Doğramaa evinin aşçısı da konuklardan hayli övgü aldı o akşam. Kimi aşçılar yemek değil rcsim yapıyor! Bilkent Oteİ'in ocak salonu da büyük ilgi görüyor başkentlilerden. "Şehir kıyısında bir dans" akjamlan düzenleniyor. Bilkent tepeleye hazırlanıyor. Diplomat çocuklannın kimi zaman çok acı deneylcr yaşanmasına karşın hâlâ baba mesleğine ilgi duyması güzel bir olay bence. Eleştiriler çok, ama diplomatlanmızın yıldızı yeniden parlıyor, parlatanlan kutlamak gerekir. Hikmet Çetin'in oğlu hangi mesleği seçecek bakalım? Politikayı mi, diplomatlığı mı? Dıs,is,leri Bakanımız yoğun trafigi arasında SANART '92 konuklarını da selamladı bir koktcylle, Kimi kişiler zamanla güzel yanşıyor. SANART '92 olayının yaşanmasında yabancı diplomatlann da büyük katkısı Başkentte güzcl etkinliklerin gerisinde Anakent Başkanı Mural Karayalçın var. Her yere yetişiyor, kinıi yerde ev sahibi, kinıi yerdc konuk, her zaman gülen, kotıuşan, sıcak diyaloglar kuran bir kişi. Yorgunluğıı aşıyor, iyimserliğini yitirmiyor hiç. Profesör Doğraınacı ve eşinin yeni Stockholnı Büyükelçitniz Solma/, (Inaydııı onuruna verdiği, akşam yemcğinde Danimarka Büyükelçisi Nicls Christian Fillisch'lc C'ohra sergisinı konuşuyor, bana da tlhan Koman heykelinin mcrmer tabanı yapılırken yaşanan lerslikleri anlatıyor. Altınpark için hayaller kurarak gülümsüyordu. Bir yerel yöncliciniıı böyle coşkulu, umutlıı olması insana iyimserlik veriyor doğrusu. Büyükelçi Solmaz Ünaydın Stockholm'e biraz yorgun gidiyor. Her akşam bir yemek verildi onuruna sonra görkcmli bir veda kokieyli. Her yemekte Sümbürün çizgileriylc gö/e çarptı büyükeleimiz. Konuşmaları da hâlâ cınlıyor kulaklarda. Profesör Doğramacı ve eşine çocukluk anılarıyla seslendi. Ev sahibinin anılarma eklenen öykülerle eski bir dostluğun tablosunu renklendirdi. Yemekten önce piyanist Giilsin Onay'ın sürpriz konseri, yemekten sonra BosnaHersek anıları ve resimleriyle güzel bir başkent akşamı yaşadı konuklar. Eski Dışişleri Bakanı Iltcr Türkmcn'in ycni cşi Alanor Türkmcn, onun yerinc atanan Scvinç Soysal, SHP Ankara Milletvckili Prot'esör Miimta/ Soy16 la yaratıyorlar Hint aynasını. Bir de derinkuyu var. Yanıbaşında da Fcrhan Taylan'ın seramikleri. Bir duvarda Candeğer Furtun, bir başka yerde Azade Kökcr. SANART '92 sergileri çok etkilcdi beni. Sanırım herkesi. Değişik ülkelerdcn, değişik efsanelerden yeni bir efsane oluşuyor. Yabancı bir sanatçının yanmda bir Türk sanatçısı yer alıyor. Yaratıcı gücüyle dimdik ve onurlu... Ülkemizde milattan önce 67 bin yılına dek uzanan toprak ve lif öyküsünü SANART '92'de yeni bir anlatım gücüyle yansıtıyor sianatçılanmız. Krlombiyalı sanatçı Olga de Amaral'ın bir yapıtı yanında Belkıs Akpınar'ın bilinıscl araştırmalarından vakit buldukça yarattığı kilimler var. Toprak ' ve lifsergisi de Nurhan Terzioğlu'nun yarattığı bir yapıt bence. Bilerek, severek, özenerek neler yapılacağını kanıtlıyor. Başkentimizde ^üzel şeylcr yaşanıvor sözün kısası. I )ahası başkentliler i)ir kültiir şenliği havasında kutluyor SANART '92yi. Yeni bir soluk alıyorlar. Her gün bir insan scli akıyor o sergilerden. Toplumun her kcsitinden, her kuşaktan insanlar ilgiyle izliyor duvarları. Dar Y*nl Uw«ç ••flramlz Solmaz Ünaydın. Bir zamanlar annealnln aaflr* olduğu bir Ulkaye «Içl gldlyor. di'myalarına yeni pcncereler açılıyor, sınırları aşıyorlar. var. Dünyanın değisjk ülkelcrinden, ünrinde nostaljik tangolar yapılıyor... Bu da bir özlem, ayrıca dar dünyalanna lü müzelerden gelen tablolar. heykeller, Ben nostaljüıin üretkcnliği diye yoaynca değiijik iilkelerden mimarlar, sa kapanık yaşamakta direnenlerc bir teprumluyorum hu olayları. Yeni çizgiler ki değil mi? SANART '92'nin yabancı nat tarihçileri, sanat eleştirmenleri ve oluşuyor başkcntimizde, bu olayları bakonukları arasında Fransızlar da var. yazarlarla uluslararası bir sanat şenliği nş içinde yaşayacağımız günler de geleOnlar onuruna bir akşam ycmeği nedeya^anıyor başkentimizde. Diplomatik cek elbet. niyle Fransız Sefiresi Batilhdc D«>pfpartilerin konuları da belli sınırları aşıBa^kent partilerinde Uzakdoğu kafer'in şeftalili ördeği dc SANAT '92 tayor. Örneğin İsvcçTürk ilişkilerindeki dınlarının ba^ka bir rüzgârı var her zarihinde yer alacağa benzer. Pekin ördesoğukluk toprak ve lif sergisinde hisseman. Korelilerin ulusal bayramlan neğinden sonra bir de şeftalili ördek modilmiyor. Tersine sıcak esintilerle ısınıdeniyle düzcnlenen kokteylde bir başdası başlayacak başkent sofralannda... yoruz. Hitit aynası bir örnek buna. tskent akşamının renklcriyle selamlandı Ancak SANART '92 damakta bırakveçli Mikke HcybriM)k ve Fransız Ulykonukhır. Batan güncşin renkleriylc tığı tatla değil, bcynimizde, düşüncesct' Plaud bir zeytin ağaeindan yola çıkıpcmbe bir senfoni gibi. Kore sefirenıiz mizde yarattığı oluşumlarla anımsanayorlar. Belki de banş özlemiyle, Zeytin Pınar Fırat da Ankara'da bugünlerde. cak. 4 ağacını yontuyor, zeytin rengi dokularOğlu Cenk Fırat, baba mesleğine girmeC U M H U R İ Y E T D E R O İ 1 8E K İ M 1 9 9 2S A Y I 3 4 3