Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
H A F T A IM I IM F E R R U H Y KONUĞU I L M A Z Yapacak başka bir sürü işim olduğundan hemen o yıl Türkçe öğrenmeye başlayamadım. Bu arada yeni şiir kitaplanm yayımlandı. Istanbul'u hiç sevemediğinizi, Istanbul'da kendinizi çok kötü hissettiğinizi söylüyorsunuz. Peki öyleyse Türkiye'de sizi çeken neydif ™ Bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum. İstanbul size cehennem gibi gehnişti ama... ™ Bugün de öyle geliyor. tstanbul'a her gelişimde kendimi kötü hissediyorum. O zamanla bugün arasındaki tek fark, şimdi daha fazla param olduğu için pahalı bir otele yerîeşebiliyorum ve odama kapanıp sokağa çıkmamayı tercih edebiliyorum. İstanbul gerçekten çok güzel bir şehir aslında; ama Şu sokağa çıktığında kalabahklar tarafından yutulma hissi var ya, ona dayanamıyorum. Şu anda Ankara'da oturuyorsunuz; ama söylediğinize göre Ankara sizin için bir binalar topluluğundan başka bir şey değil... mm Aslında Ankara'dan ni1»4BKop«nh«gdoftumhı.Y •onra yooufcluftu, ye hoşlandığımı söyleyebi•l'nd» Çtn dW HPMml 9 * r t ı Htırtfc HordbrinH, Çkıo.nln dt lirim. Kent olarak çirkin fNMta TUrfc9^ Araoç^ ' a r a y ^ Yunno% Upwıyolo« w» btgl bir kent Ankara. Ama GaHsoaj KfBnuş^uyor* ım ŞâTHiuBH u n m r a n V f f OfVanl n o p y*" ziosmanpaşa'da oturuyorsan ve ufuktaki dağlan göı'kı rebiliyorsan güzel. O renkPasarY*rl"WmMv«komuauTUrkly*>d*9*9«nblrremanı,bu leri seviyorum ben. Oturduğum yerde, penceremden gördüğüm görüntü MrNkto TaşHMyortar" MMI Mr d m « M Mtabı w . çok güzel. Orada tstanbul'da olduğumdan çok daha fazla Türhiçbir yerinde yapmamak lazım. Hele kiye'de olduğumu hissediyorum. Oracunta zamanında Yunaniştan'da hiç. da, uzakta Anadolu var işte. Ankara'nın Tabii hemen sınırdışı edildim ve böylekendisi ise beton bir kent, berbat; ama likle hayatımda ilk defa Türkiye'ye gelinsanlannı seviyorum. Bir gün geçmidim. yor ki, caddede yürürken beni mutlu eTamamen tesadüfi bir şekilde... decek bir olayla karşılaşmayayım. Me•• Evet tamamen tesadüfi bir şekilde. sela birkaç yıl önce Ankara'da bir taksi Kısa bir süre tstanbul'da kaldım. Türkişoförüne taksimetrede yazandan daha ye beni müthiş cezbetti; ama itici bir yafazla para ödemek istedim kabul ettirenı vardı... Aslında Türkiye'yi gelmeden medim. Hak etmediğini söyleyerek kaönce de biraz tanıyordum çünkü Doğu bul etmedi.tnsanlarinanılmazderecede müziğinden oluşan büyük bir koleksiince. yonum vardı ve Türk müziğini çok seviyordum. O zamanlar Danimarka'da Siz Türkiye'den başka Yunanistan, halk müziğine karşı büyük bir ilgi vardı Fas, İspanya gibi ülkelerde de yaşadıve plakçılarda çeşitli ülkelerin halk münız, hatta tspanya'da bir eviniz var. ziklerini bulmak mümkündü. Bugün Bahsettiğiniz şeylerle bu ülkelerde de aynı ilgi yok. karşılaşmak mümkün. Türkiye'yi özel kılan ne? Türkiye'de ilk olarak tstanbul'a gel™ Doğru, aynı şeylerle oralarda da miştim. Ama o kadar kötü geçti ki Iskarşılaşmak mümkün. Mesela ben Yutanbul'daki günlerim, kendimi çok könanlann bazı özelliklerini çok severim. tü hissediyordum, geri Kopenhag'a dönAma Yunanlarla çok çabuk kavga etdüm. Türkçe öğrenmeye karar verdim. C U M H U R İ Y E T D E R 9 İ 27 E K İ M 1 9 9 1 S A Y I 2 1 4 Mutluluk sokakta karsıma cıkıyor 'Küçük Nobel ödülU" olarak daâarlandlrilan İsveç Akadaml ÖdülU bu yıl, klml kKapları artık Türkçaya da kazandırılan Hanrlk Nordbrandt'a varlldl. Danlmarka'dakl kalburüatü adablyat ödüllarlnin haman hapalni almış olan Nordbrandt, "Parllar da Birllkta Taş ınıyorlar" adlı kltabında, bugüna kadar yasadtöı kantlardakl avlarlnl anlatıyor. enrik Nordbrandt sadece Danimarka'nın değil, aynı zamanda tskandinavya'nın da yaşayan en büyük şairlerinden biri olarak kabul ediliyor. Nordbrandt'ın en büyük özelliklerinden biri Danimarkadilini büyük bir ustalıkla kullanması. Türkiye'de tanınmamasına rağmen Türkler açısından, Henrik Nordbrandt'ın ilginç bir yanı daha var; Nordbrandt iyi Türkçe konuşmasının yanı sıra 23 yıldır Türkiye'ye gelip gidiyor ve zaman zaman, uzun süre Türkiye'de kalıyor. Nordbrandt'ın uzun süre yaşadığı yerler arasında Bodrum, Side ve Ankara'yı özellikle belirtmek gerek. Türkiye, Nordbrandt'ın şiirlerinde de geniş bir yer kaplıyor. Yalnızca Nordbrandt'ın şiirlerinde değil, gezi anıları, roman ve yaşadığı evleri anlattığı deneme kitabında da Türkiye geniş bir biçimde yer alıyor. Nordbrandt, Türkçenin çok melodik ve güzel bir dil olduğunu düşünüyor. Nordbrandt'ın edebi kişiliğinianlatmak, bizim şöyleşimizin sınırlarını aşacağından, "Periler de Birlikte Taşınıyorlar" kitabından şu anda yaşamakta olduğu Ankara'ya ait bir bölümü çevirmekle »yetindik. Belki Nordbrandt'ın ironisi nakkmda küçük bir bilgi verir: "Ankara, mesela Istanbul gibi ya da ne bileyim Kopenhag, Roma ya da San Francisco gibi bir kent değil, (tipik bir kent örneğinin hologramı anlamında) daha çok büyümesi devriye gezen polislerin sağladığı düzenden başka birdüzene bağlı olmayan bir 'binalar' topluluğudur. Bu polis memurlannın görevleri de çoktan bu görevlerin tanımlandığı evraklarla birlikte ortadan kaybolmuşHenrık Nordbrandt Nıssen f lytter med İskandinav ülkelerinin gezgln şairl ttonrlk Nordbrandt: H tur. Bu evraklann yakılmadığının bilinmesine rağmen kimse onlan bulamamaktadır; çünkü tüm sistemi gösteren harita da o bir sürü resmi daireden birinde kaybolmuştur, vesaire vesaire. Ankara başka bir deyişle Kafka'nın kentlerinden biridir; ama Türk bir kent, çünkü bu çok önemli. Ankara'da tüm Türkiye'nin varlığım hissedersiniz." Söyleşiye klasik bir soruyla başlayahm. "Küçük Nobel ödülü" olarak da adlandırılan İsveç Akademi ödülü'nün anlanu ne sizin için? tm Büyük bir şereftabii. Ama ondanda öte az buz bir para değil aldığım ödül. tspanya'da geçen yıl bir ev almıştım, yıkık dökük. Şımdi hiç olmazsa onu onaracağım. tyi bir banyo, bir de mutfak yaptıracağım. Işeyarayacak kısacası. Danimarka'nın en önde gelen şairlerinden sayıltyorsunuz, ama bir özelliğiniz de Türkiye ile yakından ilgi olmanız. Türkiye'ye karşı ilgi nasıl başladı? " tlk şiir kitabımı üniversitede okurken 1966 yılında yayımladım. Çok büyük bir başan kazandı kitap. Bunun üzerine ertesi yıl Devlet Sanat Fonu bana üç yıllık bir burs verdi. Bu bursla zar zor yaşamak mümkün; ama iyi bir yaşam sürdürmek imkânsız. Bu yüzden bu bursu alanların hemen hepsi bir işte çalışarak ek para kazanmak zorundaydılar. Bense bu bursla daha iyi yaşayabileceğim Yunanistan'a gittim. O zamanlar Yunanistan çok ucuz bir ülkeydi. Ben Yunanistan'a geldikten bir ay sonra darbe oldu. tki ay daha yaşadım cunta zamanında orada. Maalesef bir gün çıkan bir tartışma sonucu bir polis memurunun burnunun ortasına yumruğu indirdim. Böyle bir şeyi dünyanın