30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BASKENT M Ü Ş E R R E F GÜfUERI H E K İ M O Û L U Jale Erzen son çalışmalarını sergiledi. Hızına, coşkusuna, üretkenliğine saygı duyuyor insan. Sanat çalışmaları, dersler, resim çalışmaları aynı hızla sürüyor. Kimi dostları da resim çalışmalarına daha çok vakit ayırmasını diliyor. Belki de daha özgün resimler üretmesini isti* yorlar. Açılış günü sanatçılar ve sanatseverler biraraya geldi, resim ve müziği de birlikte yaşadılar. Zon'u iki güzel genç kadın yönetiyor. Fisun Okutan ve Döne Otyam.Büyük coşkuyla çalışıyorlar. Galeride güzel bir esinti var. Ellerini, yüreklerini her şeyde görüyor konuklar. Prof. Günsel Renda, Prof. Cevat Erder, Nurhan Terzioğlu, mimar Ragıp Buluç ile söyleşirkcn mutluluk duyuyor insan. Dünyada ve ülkemizde yaşanan güzellikleri de hissediyor. Güzel bir olay yaşamak özlemi giderek bastmyor doğrusu. CSO'ya emek veren Fransız yönetici Perisson'u anımsar mısınız? Yıllardan sonra yeniden geldi Ankara'ya. Başkentli müzikseverler sevgiyle kucakladı onu. Kalabalık salondan taştı, konser kapılar kapanmadan başladı. Azerbaycanlı kemancı, Mendelson'un konçertosunu çalarken Suna Kan'ı özleyenler var. Berlioz'un Romeo Jüliet'i de ProkopiefPden çağrışımlar yaptı kimi dinleyicilerde. O dinleyiciler Prof. Nermin Abadan Unat ile Prof. tlhan fnat. Yirmi yıl önce bir akşam, Prokopieffın müziğiyle Romeo Jüliet balesini seyrederken evlenmeye karar vermişlerdi. O kararın yakın tanığıyım. O karardan pişman görünmemeleri de beni çok mutlandınyor. Yirmi yıl nasıl geçti şaşırıyor insan. Rahmetli Sırrıye Aybar ile Raif Aybar'ın da elli yıllık birliktelikleri var. önce mutlu bir karıkoca, kızları, damatları, torunlarıyla mutlu bir aile başkentimizde. Sevgiyle, saygıyla, sıcacık duygularla bütünleşen o bütünlükten güç alan bir aile. Böyle bir aile büyük bjr acıyı da güzel taşıyor, birbirine dayanıyor, damatlar oğul gibi, arkadaşlar kardeş gibi bütünleşiyorlar. Yaşlı kuşak genç kuşakta yaşadığını hissediyor. Ağaç yaşlansa da dallarda, çiçeklerde sürüyor umudu. Ağacın kökü Bursa'da. En büyük ipek fabrikasının sahibi Osman Efendi biricik torunu Sırrıye'nin okumasını istiyor. Çünkü aydın bir kişi. Yaşamayı seviyor, güzellikler üretiyor, Bursa'nın en güzel evinde oturuyor, sofrasında en güzel porselenlerlc yenıek yiyor, şık giyiniyor. 1930 yılında Bursalı bir kızın Istanbul'a koleji yollanması önemli bir olay bence. O küçük kızın ortaokuldakı arkadaşı Raif Aybar da aydın bir babanınoğlu. Karacabey harasındauzun yıllar müdürlük yapan bir veteriner. Sonra Bursa'ya yerleşiyorlar. Okul arkadaşları yıllar sonra Ankara'da buluşuyor. Evleniyorlar. Güzel bir aile romanı yazıyorlar. Aslında her insan bir roman değil mi. < nce bayram şenliği, bayraklar, şarkılar, başkent sokakları o şarkılarla çınladı günlerce. Alanlarda büyük coşku. Ekranda uygar görüntüler. Arada gergin çizgiler de var, ama doğal karşılanıyor artık. O şenlik, o coşku gerilerde şündi, bayram sevinci buruklaştı biraz. Iktidar tavanına ulaşmadan seçim sevincini yaşayamıyor partiler. Yaşayarak biliyoruz tavanı aşanlar da belli sorunları aşamıyor, çatlaklardan, patlaklardan kurtulamıyorlar. 1950 seçimlerini anımsıyorum. Demokrat Parti'nin yengisini "beyazdevrimMdiyekarşıladık. Yenibirdönem, yeni bir başbakan, bakanlar. Ama sonra istifalar başladı. Hürriyet Partisi doğdu DP'nin içinden. Son günlerde o partiden çok söz ettik. Raif Aybar'ın eşi Sırrıye Aybar'ın ölümü nedenjyle. Raif Aybar önce Hürriyet Partili sonra YTP'li bir politikacı. Siyasal yaşamda az rastlanır kişilerden. İnançlarından ödün vermeyen bir politikacı. Direnmekten geri kalmadı, saygınlığını yitirmedi hiç. Sırrıye Aybar da sayısı tükenen türden bir güzel kadın Ankara'da. Arnavutköy Koleji'nden, Halet Çambel'in, Mina Urgan'ın, Mevhibe Umar'ın, Melike Selek'in, Piraye Bigat'ın (Cerrahoğlu) yakın arkadaşı. 1935 yılında bitiriyorkoleji. Bir cami avlusundaki kalabalık da toplumdaki çelişkileri vurguluyor kimi zaman. Maltepe Camii'nde Sırrıye Aybar'ın son yolculuğuna katılanlar Atatürk kuşağından geride kalanlar ve ço Her insan bir roman değil mi? 0 cukları. 1920'lerden ve 1940'lardan bir kalabalık. Meslekleri, kültür birikimleriyle seçkin kişilerden oluşuyor. Hepsi tertemiz giyinmişler, bir büyük acıyı güzel taşıyor, güzel paylaşıyorlar. Cami avlusundan sokağa çıkınca başörtülü genç kızlar ve genç kadınlann kalabalığı çarpıyor yüzüme. Kim azınlıkta, kim çoğunlukta, hangi kalabalık toplumu simgeliyor, karar vermek güç. 1920'lerdedoğan kızlar, 1991 yılında başkent sokaklarında böyle bir görüntü hayal ederler miydi acaba? Ya da camide yapılan kimi konuşmaların kadar gerisinde kalabileceğini düşünürler miydi? Başörtünün rahatsızhğı bir politikanın simgesi olmasından kaynaklanıyor kuşkusuz. Kökü 1950'lere, DP iktidarında başlayan ödünlere kadar dayanıyor. 1960'ları düşünüyorum sonra. 1961 Anayasası'ndan sonra yapılan seçimler hiçbir siyasal kuruluşa iktidar yolunu açmadı. tnönii'nün başbakanlığında geniş bir koalisyon oluştu parlamentoda. AHmtşb v« yatmlfII yıllann ba ş bakanı SUtoyman Sonra başka gelişmeler var. Parti D*fnlr*l, ••! Naunlya Damlral II* Mr raaapalyonda. lerde bölünmeler. Demokratik Parti, ğıyla soluk alıyor. O "Bitli yorganın alGüven Partisi, kulisler, pazarlıklar, kitında bir başbakan" olmanın güçlüğünü mi zaman da çirkin oyunlara tanık olanlatıyor. Ancak yeni bir beraberlikten duk. Bizans tstanbul'da mı, Ankara'da kaçınamadı. Cephe hükümetleri yönetmı karar veremedik. 1970'lerde ti ülkemizi, cephelere bölünerek, devlet CHP'nin tırmanış dönemi siyasal yaparsellenerek! Bir de CHP'nin Onbirşamda. Yalnız iktidar tavanına ulaşaİer'le kurduğu koalisyon var. Tuncay mıyor.MSPCHPkoMataracı, Hilmi İşgüzar ve Şerafettin alisyonu kuruldu soElçi'nin de bakan olduğu bir hükümet. nunda. Mimarlan DePazarlığı Istanbul'da Yeşilköy'deki Giiniz Baykal ve Oğuzhan neş Motel'de. Kimi olayları anımsadıkAsiltfirk. uzun sürmeça ateş basıyor. Kimi bakanlar, örneğin di. Kimi CHP'liler, Hilmi İşgüzar lstanbul Hilton'da bir sabelki de parti içinde lonu makam odasına dönüştürdü bir agüçlerini yitirmenin ralık. Basında tepkiler, eleştiriler. Oysa dürtüsü ile erken segiderek nelere tanık olduk değil mi? Oçim önerisi getirdiler tel salonları nelere tanık oldu ve de olagündeme. Koalisyon cak! Yeni koalisyonlar ne süre yaşıyabozuldu, seçim olmacak, devlet protokolünde ne değişiklikdı, Dcmirel, Erbakan ler olacak, kurulan hükümetler ülke sove Türkeş'ten oluşan runlarına nasıl birçözüm getirecek belli üç başlı bir hükümet değil henüz. Ufukta yeni bir seçim de okuruldu. Pazarlıklar, labilir. Ya da belli partilerden kaymaödünler, hükümette larla iktidar tavanına ulaşılabilir. Doçok güç yürüyor işler. ğumdan sonra yeniden gebe kalmanın Hıç unutmam, Meclis tedirginliğine benzer bir olay yaşanıyor koridorunda Sayın başkentımizde. Deneyli politikacılar Demirel ile konuşuyo birçözüm bulurelbet. ruzbirgün. Ülkede yeYazımı başka olaylarla sürdürmek isni seçimler var. Demitiyorum. Zon Galerisi'nde Jale Erzen'in rel bitli bir yorgandan sergisinden önce bir kokteyl başkentin •llltorln başbakam Adnan M«nd»r«« v* *yl aym dtfnamln Hlnkurtulmanın rahatlıdlstan •aşbakam Nahru onunına v*rtt*n ywn«kt*«. başka bir yüzünü gösterdi konuklara. 10 C U M H U R İ Y E T 0 E R 8 İ 27 E K İ M 1 9 9 1 S A Y I Z M
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle