Katalog

D OĞADA YAŞAM Haldun Aydıngün. Dağcı, hep biraz pişmandır dindiğimiz teknik bilgilerin, malzemclerin, hazırlıkların, hayallerin, planların hepsinin atnacı, bir anlamda da büyük bir sınavıdır dağa gitmek. Sanki onca emek, hep dağda geçireceğiz o bir kaç gün içindir. Bu duygu, hiçbir zaman bıkacak kadar dağlara gidemeyen buyük şehir dağcılarının ortak yönlerinden biridir. Şehirde oturup durdukça ve ara sıra küçük yürüyuş ve tırmanışlara gittikçe, Anadolu'nun sarı bozkırlarındarı yükselen uzak dağlar, gittikçe kutsallaşmaya başlarlar. Geçten kasım ayının sonları yaklaşırken artık bu özlemin hastalıksız bir durum almaya başladığını görüyordum. 'Dağ arkadaşım' diyebıleceğim herkese haber saldım. Neredeyse hepimiz 30 yaş civarındaydık ve insanın yaşamındaki en mücadeleli dönem oluyormuş bu 30 yaş. Çoğu zaman iki kişiyibile bir araya getirmek mümkün olmuyor... Harem'den Niğde'ye gidecek olan otobüs yola çıktığında derin bir nefes alıp kendimi koltuğa bırakıyorum. O kadar yorgunum ki! Üniversitedeyken haftalar öncesinden dağ hazırlıklanna başlardım. O zamanlar her konuyu saatlerce, günlerce düşünecek kadar zamanım vardı. Bunun ne denli bir lüks olduğunu artık iyice anlıyorum. Akşamın altısında işten çıkıp, cuma trafiğinde köprüyü geçip eve gelmiş, tüm çantamı 45 dakikada toplayıp Harem'e koşturmuştum. tnanılmaz gibi geliyordu; ama şu ankı yaşam tempom, o eskinin haftalarına karşılık sadece 45 dakika tanıyordu bana. Acaba neler unutınuştum evde? Her hafta bu köşede ahkam kestikten sonra bu ka E Aladafllar'da kış Cıhan Çetınel, Emlı vadısı gınşınde Dağ gezılerınde başannın yolu, yalnızca başarılabılecek olanları planlayıp gerçekleştırmeye dayanır ğimi) arkada bırakıp gitmenin pişmanlığıydı bu. Hâlâ dağlara gitmek belli bir korku yaratıyordu. Benim kadar tedbirli ve 'korkak' biri için bile, dağların tehlikeli yerler olduklarını düşünüyordum. Bu yüzden bazen, ailenıe karşı buna hakkım olmadığını düşünüyordum. Sonra da şu düşünce aklıma geliyordu, "Hiç dağlara gitmeyen 'ben' onlann şu anda sevdikleri 'benden' çok farklı olabilirdim." Dağların getireceği bu kadar riski göze almak gerekiyordu. Zaten dağcılık ve doğa sporları her anlarında, her hamlelerinde devamlı olarak riskleri hesap etmeyi gerektiriyordu. Bu hesaplar giderek insanın tüm yaşamına egemen olan bir riskler aritmetiğine dönüşüyordu. Genelde bu pişmanlık anı fazla uzun sürmüyordu. Sevdiklerimi geride bırakmış ama dağın da havasına henüz girememiş olmaktan kaynaklanıyordu. Bir süre sonra ise hem uykunun mahmurluğunda, hem de Anadolu bozkınndan adım adım yükseleceğimi bilmenin sevinciyie, dağa gitmenin keyfıni yaşıyordum. Bu arada otobüsün diğer yolcuları ise sanayi bölgesi gibi tütüyorlardı. Bir tngiliz yazarın dediği gibi sanki Uçüncü Dünya ülkelerinde sigara içmek kanunen zorunlu tutuluyordu, otobüs halkı da bunu kanıtlama telaşında gibiydiler. Dağcılığa başladığım ilk yıllarda, zamanla dağların benim için parıltılarını yitireceklerini sanırdım. Buna da gerçekten uzülürdüm. Ancak şu anda hayretle görüyorum ki, on yıl öncesine oranla dağda olmaktan çok daha fazla zevk alıyorum. Sanırım bu süre zarfında neleri becerdiğimi, neleri de hiç beceremeyeceğimi iyice anladım. Artık gereksiz hırslara kapılıp dağları zehir etme şansım hiç kalmamış gibi. Planladığım dağ gezileri artık çok daha başarılı oluyor, çünkü sadece başarabileceğim şeyleri planlıyorum. Otobüs Izmit'e yaklaşırken gözlerimı kapatıyorum: "Yarın çok zorlu bir gün olacak..." n dar 'sallapati' yola çıkmak, çok gulünç geliyordu. Hemen aklımdan önem sırasına göre yanımdaki eşyalan geçirdim: Tulum, mat, anorak, ocak, fotoğraf makinesi, yiyecek torbası... En gereklileri yanımdaydı, unutmuş olabileceğim eşyaların yanımdaki arkadaşlarda olmasını umut etmekten başka çarem kalmamıştı. Eski doslum Cihan Çetinel ve aramıza geçen yıl katılan Gökhan Bilgiç ile Uç kişilik küçük ama iyi donanımlı bir ekip oluşturmuştuk. Daha bir ay önce Uludag'ın 'Nowill' rotasında beraber mücadele ediyorduk. O tırmanıştaki dördüncü Iskender Erbil'in ise tam bu hafta sözleneceği tutmuştu. Biz üçumüz için ise bunca dünyevi işin arasında dağlar için dört gün çalabilmemiz ertesi gün başlıyacak olan tırmanıştan çok daha zor olmuştu. Göztepe'nin, Bostancı'nın ışıkları bir bir akıp giderken her dağ gezisinden önce hissettiğim pişmanlık duygusu gene yakama yapıştı. Sevdiklerimi (özelliklc de küçük bebe DÛĞADA VÜRÜYÜŞATBİSİKLET TURLARl OFF LIMITS THE EDGE KICK BACK linoshop VOLflÇ PRSflJI KIZILTOPRRK 3467415 İSTANBUL ÇEVRESI Italyan Atala marka Mountalnblkö(20 adet) •AĞ BİSIKLETİ İLE (18 vltes) Deneyımli rehberler eşllğlnde " 20 kişllık Gruplar â BOLUKARTALKAYA DÖRT MEVSİM KARADENİZ YAYLALARDA YÜRÜYUŞ Yurüyu?. Balığa Çıkma olanaöı. Değlrmenözu, Kantuzla, tlremltte balık zlyafetl. Sarıalan. Kartalkaya Yaylalorı Sandalla koylarda aezlntl Her hafta sonu Kon+Ulasınn+reh 1750» T P Kon 175.000 TUR PROGRAMLARI İSTEYINIZ. KAPIOAĞ YARIMADASI FERİBOTLA BANDIRMA Köyovlnde konaklama Yuruyuş+Dafl bısıkletl ılo Gebzo BallıkayalarRlva Bayramda Kapadokya da At ve DağBisiklet Turu Haziran Temmuz da Türkiye dağları TAMZARA TURİZM Tel (1) 151 98 64 Tel (1)337 44 04 YAKAMOZ TURİZM. 14