Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
M EKTUPLARDAN Osman Senemoğlu 1 Honore de Balzac'tan Madame de Berny'ye Villeparisis, 1822 Nisan başı Birbirimizi görmediğimiz zaman size bir şey yazmak ihtiyacı içinde kıvranıyorum. İşte kafam bu halde; bir an olsun sizi düşünmeden edemiyorum. Öyle geliyor ki bana yeryüzünde benim için bir tek düşünce var; hayal gücüm ise bu düşünceyi heyecanla, hatta zevkle geliştirmeme sebep oluyor; yalnız bir şeyin aramıza girdiğini, anlaşmamıza engel olduğunu sanıyorum; o da vaktiyle birini sevmiş olmanız. Gerçekten de öyle; şu kendinize gülünç görünmek~ kaygısı var ya, beni sevseydiniz eğer böyle bir kaygıya düşmez, fedakârlıkta bulunarak yeterince yükselmiş olurdunuz. Toplumdaki itibarınızı, şuna buna ahlaktan söz etmek yetkisini yitireceğinizden korkuyorsunuz; böyle bir şey düşünebilmeniz için gerekli nedenin var olması, kalbimizde saklı olan duyguların açığa vurulması lazım. Pekâlâ bunu kim yapacak? Bu sorunun kendisi bile oldukça güçlü bir yanıt değil mi? Kala kala ortada yalnızca gururunuzun ileri sürdüğü sorun kalıyor ki o da, size verilene karşılık gerekeni verememek, böylece alçalmak korkusu. Yeni yeni farkına vardığım bu duygu üstünlüğü, ne yalan söyleyeyim, beni bütün öteki duygularınızdan daha çok büyüledi; bunun da, beni kendinize bağlamak için uydurduğunuz yepyeni bir bağ olup olmadığını henüz iyice kestirmiş değilim. Hem zaten, hatıra halinde yaşıyan bir şey üzerinde durup direnmeye ne hakkım var? Hayatınızın bundan sonraki bölümünden sorumlusunuz; geçmişiniz kimsenin değil. Kendiniz için olduğu gibi, benim için de bu sabahtan beri varsınız. Hayat durmadan ölen, durmadan dirilen çok büyük bir ahtapottur. İşte böyle; bundan önceki aşkın hiçbir anlamı yok; hem zaten biraz düşünseniz, ilkbaharla birlikte gelip insanın içini yakan o heyecanlı arzulardan sonra, (hayatın sonbaharında) doğmuş binlerce büyük aşk, gerçek aşk örnekleri görürsünüz. Bunun içindir ki ben, engel diye bir şey görmüyorum ortada; benim için yalnız, öteden beri gözlerimi ayıramadığım bir gelecek var. Olayları görüş biçimim yadırgatıcıysa eğer, bunun nedenini ben, sizdeki kusurlarda, yani benim kusur dediğim taraflarınızda buluyorum, madam. Gözlerinin önüne bir prizma koyup çevresine bakarsa kişinin, renkleri daha canlı görmesi kadar doğal bir şey olamaz; ışınlar biribirlerinden ayrıhrlar da ondan; böylece kişi, başkalarının tek renkli bir ışık gördüğü yerde bin bir şey görür. Bunca güzellikle birleşen o sevimli haliniz var ya, işte madam, birinci kusurunuz bu.* (*) Türkçesi Fehmi Baldaş, Tercüme Dergısı, 7780, 1964. 20 Mayıs 1799'da, Fransa'nın Tours kentinde dogar Honore de Balzac. Parıs'te hukuk öğrenimi yapttğı gençlık yıllarında felsefeye de tutkundur. îlkyazınsal denemelerı, belkı de kendısıne hiç uymayan sıır turunu benımsedığmden, başarısızlıkla sonuçlanır. Gerçek yeteneğıni roman araalığıyla ortaya koyabileceğinı kısa surede gorur Balzac. Kendısmden yirmi yaş buyük olan Madam de Berny 'yle de bu dönemde tamşır (1822). Balzac 'tn ılk büyük aşkıdır bu dul kadın: yazann çocukluk ve gençlik anılarma dayanan Vadideki Zambak 'taki kahramanlardan birine temel oluşturacak denli etkilemiştır genç sanatçıyı Madam de Berny. Ilk romanlarından beklediğı sonucu elde edemeyen Balzac, bir yaymeviyle bir basımevi işletmeyi dener, ama bu girişimi de başarısızlıkla sonuçlanır. Yazm ve yayıncılık çevrelehndeki insan ilişkileri Balzac'ta büyük bir düş kırıklığına yol açar ve yazarı, ödenmesi yıllarca sürecek ağır bir borç yükü altında bırakır. Ancak, bu başarısız gırışım, Balzac'ı tümüyle romancılığa yöneltır an arda bırbirınden ılgınç yapttlar ürelir. Yirmı yıl boyunca, hiç ara vermeksızin yüze yakın roman, birçok anlatı, öyku ve oyun yazar. 1833'ten sonra, Polonyalı hayranı Madam Hanska'yla yatışma, Fransa dışında çeşitlı Ulkelerde buluşma ve Balzac 'ın ölümünden az bir sure önce evlilikle noktalanacak bir aşk dönemi başlar. Balzac, büyük bir çeşitlilık gösteren romanlarıyla gerçekçılik akımımn en usta kalemı olur. Bir kahramanın birçok romanda yeniden görünmesıyle de bir bütünlük kazanan yapıtlarına Insanlık Güldürüsü genet başlığını verır Balzac. Çevresindeki insanları, nesneleri "görmesini" ve gördüklerini yapıtlarına aktarmasını çok iyı bılen yazar, tum gözlemlerinı, engin duş gucünun yardımıyla bulduğu karmaşık olay örgu içinde verır ve kahramanlarının ağzından ışıttiğimız en alışılmış sözleri, gerçek yaşamda taşıyabileceklerinden çok daha güçlü anlamlarla donatır. Ayrıntılara aşırı önem veren bir biçem ve ustaca kullamlan bir dil aracılığıyla evreni sorgular Balzac. XIX.yy. Fransız toplumunu, yazınsallıktan hiç uzaklaştırmadan, çağdışı loplumbilımcilerden daha başarılı bir biçimde irdeler sanatçı. O'nun kaleminden çıkan romanlar "bir tür tarıh olmak ister"; ozellıkle de törelerin tarihi. Romanlarında görülen bu özelltğin yanı sıra Balzac, kahramanlarını da ayrıntılı bir betimlemeyle çizer, her ayrmtıya da önemlı ışlev yükler. Ne var ki "hâlâ nereye gittiğimızi bilmesek bile, yolculuğun yorgunluklarını çok iyı tanıyoruz" sözlerıyle sanki sıkıntılı gunlerinin yükünu anlatan Balzac, kendisine ölümsüzlüğü kazandıran yoğun çalışmalara çok dayanamaz ve 19 Ağuslos 1850'de elli bir yaşında ölür. . Honore de Balzac 19