30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

H AFTANIN KONUĞU On yıldır takı çalışmalarını New York'ta sürdüren Ayşe Ünaydın: 'Amerikan kadımmn beğenisi bize yakın' Kısâ bir süre önce İstanbul'da da bir takı galerisi açan sanatçı Ayşe Ünaydın, hem New York'ta hem de İstanbul'da açtığı sergilerde, Amerikalı kadınlarla Türk kadınının seçim ve beğenilerini karşılaştırma olanağı bulduğunu söylerken, arada önemli benzerlikler ortaya çıktığını da belirtiyor. Farklı nedenlerle de olsa Atlantik'in öte yakasındaki kadınlar, Türk kadınları ile aynı model takıları seçebiliyorlar... Nurl Dlkeç aklaşık on yıldır Amerika'da daha doğrusu. kendi deyişiyJe, New York'ta yaşıyor Ayşe Ünaydın. önceleri en çok yılda bir kez dostları ve yakınlarıyla ozlem gidermek için geldiği Istanbul'u ise son dört aydır 'komşu kapısı' yaptı. New York'ta kendi atelye ve galerisinde sürdürdüğu takı çalışmalarını İstanbul'da da sürdürmeye karar verince, şimdi bir ayağı New York'ta Ayşe'nin... Y • Ayşe Ünaydın, son günlerde hem senin adından hem de açtığın galeriden basında sık sık söz ediliyor. New York'ta başlayıp sürdürdüğün şimdi de htanbul'la paylaştırdığın mesleğinle ve sanat seçiminle başlayalım mı sohbetimize?.. • Uygulamalı Endüslri Sanatları Yiiksek Okulu'nda okurken, turistik eşya tasarım projesi verilmişti. Ben bu proje çalışmasında eski Anadolu medeniyetlerinden esinienerek takıyı seçmiştim. Takfkonusunda teknik bilgiler almak için fJaleri Urart'a gittim. Çok hoşuma gitti ve proje olarak başladığım çalışma, bir anda benim mesleğim oldu. Okul süresince bir buçuk yıl kadar orada çahştım. Zaten çok sevdiğim bir konuydu, fakat öğrenimi yoktu. O nedenle, Galeri Urart bir yerde okul oldu benim için. • New York 'ta yaşamayı seçmen, sanatınla mı ilgiliydi? • Sanırım evet. O sıralar Babam New York Başkonsolosu idi. Okulu bitirince, takı üzerine çalışmaya karar verdiğimde, olanakların ve alanın daha iyi olduğu Amerika'yı, özellikle de New York'u seçmem daha da kolay oldu. Orada altı ay kadar takı üzerine bir okula gittim. Tuttuğum evde küçük bir atelye kurdum. Bu arada iki ayrt atelye ile de anlaşıp onlara çalışmaya başladım. Bu bir buçuk yıl kadar sürdü. Yine o günlerde evde yaptığım takılarla bir restoranda sergi açtım. Oldukça ilgi topladı. Hatta aynı sergide takılarımı beğenen ve benimle tanışan bir moda nıakyözü, "Shop" isimli moda dergisi için yapılacak fotoğraf çekimlerinde mankenlerinde benim takılarımı kullandı. Ve bütün bunlar orada kalıp çahşmalarımı sürdürmem adına cesaretlendirdi beni. • Ya sonrası?.. • Diğer atelyeleri bırakarak yalnızca kendi atelyemde çalışmaya başladım. Sergilere katıldım. Birleşmi* Milletler'de büyük ve önemli bir sergi açılmıştı. Orada yer aldım. Daha sonra takı konusunda çok önemli bir galeri benim parçalarımı da almaya ve sergilemeye Ankara doğumlu olan Ayşe Ünaydın, ilkokula da AnkaraVa başlayıp Viyana'da bltirdl. Ortaöğrenimlnl Ankara, Istanbul ve Brüksel'de tamamladık tan sonra glrdlği Uygulamalı Endüstrl Sanatlar Yüksek Okulu'ndan 1980 yılında mezun oldu. Aynı yıl New York"a giden Ayşe Ünaydın, orada başladığı takı çalışmalarını halen hem New York hem de ittanbul'da sürdürüyor. başladı. Bir süre sonra benim adıma özel bir sergi bile açtılar. 1986 yılında da VVesl Brodway'de, Soho'da kendi dükkânımı açtım. • Türkiye'den gıden bir yabancı olarak New York gibi bir kentte ve de sanatsal alanda bir yer kapabilmek pek kolay olmasa gerek? • New York öylesine hareketli ve yoğun yaşanan bir yer ki, yalnızca yabancılar için değil, oranın yerlisi için de bir işyeri kurmak oldukça zor." Herkes rriüthiş bir koşuşturma içinde. Belli bir yere gelebilmek için gerçekten özel çaba gerekiyor. Gittiğim ilk yılı pek saymazsak, dokuz yıldır yalnızca mesleğimle orada yasıyorsam, bu yoğun bir çaba iledir. • Pekı New York seni nasıl kabul etti? • Amerikalılar, her türlü yeniliğe açıklar. Ayrıca kişiden çok, yapılan işe önem ve saygı duyuyorlar. Eğer yaptığın iş, ürettiğin mal gerçekten bir değer taşıyorsa, kendine bir yer bulabiliyorsun. Bu arada bize çok benzeyen bir yönleri var ki, galiba dünyanın her yerinde bu böyle, "arkan olması" meselesi!.. Belli galerilere ve bu konudaki basına girebilmek için "arka" şart. Ama böyle bir arkadan yoksun olduğum için şikâyetçi degilim. Hâlâ, bir mücadelenin içindeyim. Bu da benim hoşuma gidiyor. Çunku her gUn biraz daha güzel ve yeni şeyler üretiyorum. • Sözü biraz da Türkiye'ye gelirelim istersen... • Seyrek de olsa buraya geldiğim zamanlar, dostlarım Türkiye'de dc sergi açmamı istiyorlardı. İlk kez 1988 yılında Istanbul ve Ankara'da birer sergi açtım. Her iki sergi de tahminimizden çok ilgi gördü. Daha bu sergiler bitmeden aynı galeriyle, 1989 için anlaşma yapmıştım bile. • İstanbul'da galeri açma düşüncesi bu sergilerin gördüğü ilginin sonuçlarıyla bağlantılı mı? • New York'ta koşuştururken, Türkiye'de de hem kendim için hem de takı üzerine çalışan diğer sanatçıların takılarını sergileyebilmeleri için bir galeriyi ve çalışabilecekleri bir atelyeyi hep dUşUnUrdüm. Bu sergiler, bana 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle