Katalog

D A OĞADA YAŞAM Haldun Aydıngün R Y ASGELE Raif Ertem ldığım mektuplar arasında beni en çok etkileyenler, az sayıda olmakla birlikte, Anadolu'nun çeşitli yörelerinden gelen, doğaya tutkun olup da bunu kimseyle paylaşamadıkları için yalnızlık çekenlerden almış olduklanm. Kendi yaptıklanmı düşündüğümde, birkaç kez gittiğim yalnız yürüyüşlerden çok büyük zevk aldığımı hatırlıyorum ve bazen insan tek başına bile olsa bu uğraşları sürdürebilir kanısına kapılıyorum. Ancak daha sonra yaptığım o yürUyüşlerin aslında hiç de tek başına bir ugraş olmadıklan gerçeğini hatırlıyorum. Çünkü her zaman geri döndüğümde o yürüyüşleri anlatabileceğim, paylaşabileceğim arkadaşlanm vardı. Bu durum, gidilen tek başına gezilerin bile, asbnda dostlarla birlikte yaşanan olaylar olmasını sağlıyordu. Bir başka konu da grupla gittiğimiz Anadolu şehir ve kasabalarında çoğu kez bizlerle alay edebilen kişilerle karşılaşmamız. O kişilerin değer yargılarına göre herhalde o kadar aşağılarda bir yerlerdeydik ki düşüncelerini açıkça söylemekte hiçbir sakınca görmüyorlardı. Hiçbirimizi yaralayamamıştı bu küçük olaylar. Ama gerçek anlamda bir başımıza olsaydık, bir yerde çoğunluğu temsil eden bu düşüncelerden ezilmez miydik? Meraklısına anket çağrısı Terkos kıyıcığı Butun bunları anlatmamın nedeni, yurdumuzun geniş sathına serpilmiş, belli başlı dağcılık kulüplerinden, gruplarından uzaklarda, tek başlarına doğaseverlerin var olduklanm sanmam. Eğer bu kişiler birbirlerinin varlıklanndan haberdar olabilirlerse bir anda birtakım sihirli olayların var olabileceğini düşünüyorum. Bunu sağlamaya yardımcı olabilmek için de küçük bir proje başlatmayı düşünüyoruz. Bu projeye göre yurdumuzdaki tüm doğa sporlarına merak duyanları ya da zaten bu sporun içinde olup da aralarına yeni insanları almaktan hoşnut olacakları basit bir anket doldurarak bize göndermelerini istiyoruz. Bu ankette görmek istediklerimiz, ad, soyadı, varsa telefon, adres, cinsiyet, yaş, meslek/okul, varsa doğa deneyimi ve ne tür etDoğa Sporları ve K a m p Malzemeleri Doğaseverler, dağcılıktan yüruyuşe, her etkınlığı çevreleriyle paylaşmak ısterler kinlikler yapmak istedikleri. Bu mektuplar geldikten sonra, örneğin Aydın ilinden üç kişi yanıt vermişse, bu kişilerin adlarını ve yukarıda sorduğumuz bilgileri bir kâğıda döküp, fotokopiyle çoğaltıp, her üçüne göndereceğiz. Bu aşamadan sonra da onların birbirlerini arayıp Aydın ilinde doğasever küçük bir nüve kurmalarını umut edeceğiz. Bunun aşırı iyimser bir proje olduğunun farkındayım. Ayrıca da çok az yanıt gelirse yazımın başındaki Uzüntümün yersiz olduğunu görüp bir anlamda sevineceğim. Ikinci çağrım çok daha değişik bir konuyu kapsıyor. Bu yaz Interrail ya da otostopla Avrupa'ya veya başka kıtalara giden gezgin dostlara yönelik. özellikle çok dar bütçelerle yurtdışı gezilerini gerçekleştiren genç insanların serüvenlerine bir iki hafta burada yer vermek istiyorum. Kendim yukarıda söz ettiğim koşullarda hiç yurtdışı gezisi yapamadım; ama bir genç insana bunları gerçekleştirmenin önemli deneyimler katacağına inanıyorum. Bu konuda en iyi bilgilerin de bizzat bu olayı yaşamış kişilerden gelebileceğini düşünüyorum. Üçüncü çağrım, dağcılık ve doğa sporları konusunda yeni yerler, rotalar keşfeden kişilerin bu deneyimlerini başkalarına aktarabilmelerini kolaylaştırmaya yönelik. Ayrıca da aynı çağrıyı bu sayfaya ilk başladığım haftalarda yapmıştım, ancak tam anlaşılamadığı kanısındayım. Basitçe anlatmak gerekirse, dağcılık ve geniş anlamıyla doğa sporları camiası aslında büyük bir bilgi havuzu gibi olmalıdır. Üyelerinin ürettiği bilgiler herkese açıldıkça daha hızlı ilerlenir, çok daha iyi yol kat edilir. Tabii bütün söylemeye çalıştıklarım, insanlar yaptıklarını kaydetmek, deneyimlerinden çıkacak sonuçların hiç tanımadıkları kişiler tarafından kullanılmasını istemek konusunda özen gösterirlerse geçerli. Bunlar genelde bizim kültürümüze oldukça yabancı kavramlar. Bizde, tarihsel olarak 'Ahi'lik geleneğinin kötü bir uzantısı mıdır nedir, bilgi her zaman bir güç olarak saklanır. Usta, yanında yıllarca çalışan çırağına bile işin püf noktasını bir türlü öğretmez, bunun bir karşılık beklemeden har vurulup harman savrularak etrafa saçılması ise düşünülemez. Söylemek istediklerimizi bir örnekle anlatmak istersek, lzmirli üç yürüyüşçü düşünelim, bunlar YamanlarTepesi'nden başlayan 13 km'lik yeni bir yürüyüş buluyorlar, rotanın anlatımını, arazi koşullarını, varsa krokisini çizip, tercihen daktiloyla bir rapor hazırlayıp dergimize gönderiyorlar. Burada bilinmesi gereken nokta, bu raporların bu sayfada yayımlanmak üzere olmadığıdır. Raporlar tarafımızdan okunup, küçük bir dipnot halinde haberleri sayfamızda çıkıyor. Bu dipnot şu şekilde olabilir: "tzmirli yürüyüşçü Mustafa Sczer ve iki arkadaşı, 2.8.91'de Izmir Yamanlar Tepesi'nin kuzeyinde 13 km'lik bir rota buldular. 5 sayfalık detaylı raporları Muslafa Sezer'in adresinden lOOOr TL. karşılığı istenebilir." Bu, yurtdışında çok özel uzmanlık bilgilerinin yayılmasında sık sık kullanılan bir yöntemdir. Kendi bilgilerini başkalarına aktarmaya özen gösteren herkese de açıktır. Böyle bir rapor için para istenmesi de gayet doğaldır, çünkü bilgiye ulaşmak isteyen, hazırlayanın fotokopi ve posta masraflarını ödeme durumundadır. Raporlarda renkli fotoğraf kullanılmaması, fotokopide kolay bozulmayan çizimlere itibar edilmesi önemlidir. Çağrılarımıza ilgi gösterecek doğaseverlere şimdiden teşekkür ederiz. D YolaçPasajı, Kızıltoprak, 346 74 15 akma ateşi Adil! Hava karardı. Zindan! Bulutlar yüklü. Yağdı, yağacak. Dışarıda tutunamayız. Geç kaldık. lçerde kuralım. tki tek atalım. Erken erken yatalım. Erken erken kalkarız. Bakarsın ördek işler. Tüfek atarız. Feneri yaktık. Sarı ışık. Hafif gaz kokusu. Hiç yabancı değil. llkokulu, bu. sarı ışıkta, bu gaz kokusuyla bitirmiştim. Gaz lambası, idare lambası... Fazlalıkları attık. Daraşmahk yapmasın. Ranzaya kurulduk. İki lokma attık, atmadık; şimşekler çakmaya başladı. Yağmıırun sesi. Tipır tıpır tıpır... Göl bir aydmlanıyor, bir kararıyor. "EJektrikler kesilmesin," dedi Adil. GUcü yetmez bizim ışığımızı söndürmeye... Döndük dünyamıza. Suskunluk uzun sürdü. Ama sıkıcı değil. özlemişiz. Zaman zaman, arıyor insan. Kendine dönmeyi, kendisiyle konuşmayı. Hesap verebilenler mutlu... Yağmurun sesi. Doğanın müziği. Uyandırdı bizi. Gülüştük. "Eyrah!" dedi Adil; "Uyku tulumunu unuttum." Ben de... Ne yapacağız? Saat başı kalkacağız. Bir sen bir ben. Sobaya odun atacağız. Çıtır çıtır.. Yanan odunun sesi. lşte sabah! Alacakaranlık. Kanat sesleri. ördek! Adil göl kıyısını tuttu. Ben tepede bekledim. Başka geçmedi. Ortalık aydınlandı. Hey anam! Şenlik başladı... Terkos tarafından sökün eden motorlar. lkişer üçer olmuşlar. Bölük bölük... Saf tutmuşlar. Türkü söyleyenler, naralar! Ne görürlerse atıyorlar. Uzak yakın bilmiyorlar. Martılar bile alçalamıyor. Tüfekler susmuyor. Canlı kalır mı gölde? Avcılığın böylesi! önemli olan avcılığı yasaklamak değil, yasak avcılığı önlemek. Göl orta yerde. Hani sularda tekneyle avlanmak yasaktı?.. Üç mil çıkardılar. Anlarsınız ya! Gölün üstünde hayır kalmadı. lçine bakalını. Mehmet ağları topladı. Bereket. Ayıkladık. Ateşi yaktık. Balığın en iyisi! Sudan en çabuk ateşe girenmiş... Oyle yaptık. Bir de baktık. Salhane Burnu'ndan sökün... Sandalla gelenler, yayalar bizimkiier! Tüfek taşımazlar. Hazıra gelirler... Çok yaşa Kasım. Akşamdan tutsak etmiş. Koca Oğuz'u, Emmim Feyzi'yi. Çoktandır görmüyordum. Sevindim. Kazadan sonra Timur! Yürümekten korkmuş. Köyaltında bekliyormuş. "GM al," dediler. Yolda çamura saplandım. Göl iyice yükselmiş. Tıraktörler çökertmiş. Araba askıda kaldı. Timur'a tabanvay düştü! Meğer sağlığına kavuşmuş. Kendisi de bilmiyormuş. Dönüşte arabaya binmedi. Akşam! Yarın iş günü. Bu söyleşi, bu güzellik bitmese! Dönüş! Her dönüş bir başlangıçmış. Yeniden başlarız. Aklımdayken unutqjayahm: Geçen yazımızda Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun: "Yıllar yarlardan, yarlar yıllardan vefasız," sözleri "Yıllar yaşlardan, yaşlar yıllardan vefasız" çıkmış. Sanırım yarların vefasızlığını kabullenemeyen Lütfü Tınç'ın işi... Rasgele!.. D 26