24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R B AZARIN PENCERESİNDEN Selcuk Erez undan bir ay önce kırk dokuz Suudi Arabistanlı kadın, ülkelerinin başşehri olan Riyad'da bir araya gelmiş, bir süre otomobil kullanarak kadınların araba kullanmasını engelleyen yasa ve kurallan protesto etmişlerdi. Birkaç gün sonra bu eylemlerini Cidde'de tekrarlayacaklardı. Ancak Şeyh El Aziz bin Abdullah bin Baz imzasıyla yayımlanan bir fetva, "Kadınlarla ilgili bu yasagın sürmesini ve bu tiir şeytani girişimlerin önlenmesini", önerdiğinden yönetim bu konudaki baskısını arttırınca bu girişimlerinden vazgeçmek zorunda kalmışlardı. Kadınlar otomobil kullanmalı mı? başka bölümlerinde de vardır: "Tann onu hangi raaddeden yarattı? Bir damladan... Ve gelecegini belirledi..." (Kuran, 1621) di öz oğlunun nişanlısını mı öldürteceksin?" Sofokles, Kreon'a şu cevabı verdirir: Sabanı olan sürecek başka tarla bulur!" "İnsan, neden yaratıldıgını düşünmelidir: Kasıklarla kaburgalar arasından çıkan bir sıvıdan yaratılmıştırt" (Kuran 57) "Tohum tarla" benzetmesi, çocukla babası arasındaki bağın, çocukla annesi arasındakı bağdan çok daha önemli olduğu düşüncesinin doğmasına, aile ve toplumda babanın ön plana geçmesine yol açmıştır: "Tarla" yani anne, sadece babadan gelen tohumun beslenmesi için bir ortamı, bir besi yerini oluşturur, ama çocuğu meydana getiren bütün cevher, "tohum "u veren erkekten, yani babadan gelmektedir. "Tohum tarla" benzetmesi aslında Kuran'dan da eskidir. Kuran sadece uretim konusunda yürürlükte olan daha eski bir inancı kayda geçirmiş ve sürdürmüştür. "Tohum tarla" benzetmesi mesela eski Yunan toplumunda yürürlüktedir ve bu toplumun sanat eserlerinde dikkati çeker: Antlgon oyununda Kreon, kardeşi Poyneikes'in cesediniyasağa rağmen ömmeye kalkışan Antigon'u öliime mahkum ettiğinde, Antigon'un kardeşi lsmene'ye sorar: "KenOresteia adlı eski Yunan dramında Apollon, "Analarla çocukları arasında kan bağı yoktur. Onlar sadece ekilmiş tohumlan beslerler!" der. Eski Yunan'da da erkek öndedir, kadın ikinci sınıf bir vatandaştır. M.Pallatino, "The Estnıscans" adlı eserinde, "Etriiks diyarında, sonra da Roma'da kadının toplumdaki roliı, Yunan kadınmkinden her bakıma uslundu", demekte ve "Ziyafetlere kadınların da katılmasının Yunan yazarlan şaşırttıgını, Ronıalılann bu davranışlannın Yunanlılarca ayıplandığım", nakletmektedir. 1987'de Almanya'da, Essen Üniversitesi'nde teoloji dersleri vermekte olan Uta RankeHeineman, kursüsünden uzaklaştırılmış, kilısenin onayı olmadan atama yapılabilen başka bir kürsüye atanmıştı. Suçu, Hazreti Meryem'in lsa'yı doğurduğunda bakire olnıadığını ileri sürmekti. Uta Ranke Heineman sıradan herhangi bir öğretim Uyesi değildi; bir cumhurbaşkanının kızı, sonra Polonya'nın en yüksek rutbeli Katolik din adamının kardeş çocuğuydu. Bu şekilde cezalandırılınca tuttu kilisenin cinsiyetle ilgili bu tutumunu eleştiren bir kitap yazdı. 1989'da yayımlanan bu kitap Almanya'da en çok satan eserler arasında yer aldıktan sonra bu yıl lngilizceye çevrilip Double Day tarafından bastırıldı: "Eunuchs for the Kingdom of Heaven" (Cennettekı Krallık için Hünsalar) başlıgını taşıyan bu kitabın bir yerinde, 12. yüzyılda yaşamış bir Katolik büyüğunun ınsanlara, "Kadının koliı kokan bir meni damlasından oluştuğunu ve kaderinin eninde sonunda kurtlara yem olmak oldugunun hatırlanmasını", önerdığı nakledilmel^ tedir. Bir çocuğun oluşması için gerekli tohumun hem kadından hem de erkekten gelen ürünlerle meydana geldiği 18. yuzyıldan beri bilinmektedir. Ama Suudi Arabistanlı aydın kadınlar, kadınlarla erkeklerin toplumda artık eşdeğer kabul edilmeleri gerektığinı ileri sürmeye kalktıklarında bugun bile başlarına taş yağmaktadır. Suudi Arabistanlı kadınlar bunu niçin istemektedirler? Toplumun yarısı yerine bütün fertlerinin üretimın her turlusüne katılarak o toplumun dünyada yarın işgal edeceği yeri belırleyecek kapasitesine katkıda bulunacak kadar gelişmesi gerektiğine inandıklarından! "Kadınlar zavallıdır", "Kadın ikinci sınıf, korunmaya muhlaç, aciz bir yaratıktır", gibi düşuncelerle kadının eğitimini en ileri düzeye çıkartması, yaşama aktif olarak katılması engellenirse, bir ulke tüm potansiyelini kullanamayan bir zavallılar ülkesi haline gelir ve günün birinde zengin petrol gelirleri bile bu zavallılığı dengeleyemez. Insanların sadece yarısının değil, tümünün ussal ve fiziksel üretime en üst düzeyde katkıda bulunabilmeleri için ve her iki cinsten insanların bu katkı konusunda gelişebilmelerini sağlayacak en elverışli ortam demokrasi olduğundan, demokrasinin sadece nüfusun yarısı için yani erkekler için geçerli, diğer yarısı yani kadınlar için geçersiz olmaması gerektiğinden, kadınları ikinci sınıf, aciz, sadece tohum ekilen tarla sayan Tunç Devri safsatalarından sıyrılmanın zamanının geldiğini haykıran Suudi Arabistanlı aydın kadınlar haklıdırlar. Bu nedenle cesur ve uygar davranışlarını saygı ile anmamak kabil değildir! D Acaba Suudi Arabistan'da kadınlar niçin ikinci sınıf, zavallı, aciz yaratıklar olarak kabul edilmektedirler? Bu davranışın nedenlerini Suudi Arabistan'da geçerli yasalann, kuralların kaynağı olan Kuran'da aramalıyız. Kuran'da Bakara Suresi'nde şöyle denir: "Kadınlarımz, sizin, evlat ekeceginiz tarlalardır. Tarlanızı nasıl isterseniz ekin, nefsiniz için peşinden iyilikler yapın." Bu "tohum tarla" benzetmesi, Kuran'ın 10
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle