Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
förlük de yapabilir. Seydos Sumaç geliyor: Urfalı. 12 yaşında. Babası köyde hayvanlara bakıyor. Yazın tstanbul'a gelip ayakkabı boyacılığı yapıyor. Konfeksiyonda çalışan bir sevgilisi var. Cuma Koyunbakan: 40 yaşında. Inşaal işçisi. "Gurbel olacagına oliım olsun" sözü dilinden düşmüyor. Çevrede oturanların çoğu Adıyamanlı, Malatyalı, Urfalı. Mehmet gidiyor, Celal de... Seydoş sevgilisiyle buluşacak, cuma çamaşır yıkamalı... Sigaraları tazeleyıp sözün ucunu açıyoruz yıne... Memleketten yeni gelmiş, bu yüzden özlemiyor sılasını. "Iş olsaydı gelir miydim?" diyor. "Ne fabrika var, ne iş sahası." Dört kardeşlermiş. Uçu burada, biri köyde. Hane halkının başında bır erkek kalmasın mı? Askerliğinı yapmamış. Ya^ını soracağım, anlıyor: "Niifustaki yaşını, 16 ama ana yaşım 19. Daha dort yılım var askerlige. Burada çalışacaksın, henı eve para yollayacaksın hem de askerlik için para biriktireceksin. Askerde kim sana para gonderebilir?" Üstelik bır de çocuğu var... Kaldıkları bu konak 16 oda. Yandaki oda daha büyük, kirası da bu yü/.den biraz fazla: 240 bın Iira. Onlar 8 kışi kalıyorlar. Kiranın dışında her ay 20 bııı Iira su, 20 bin Iira da elektrık parası veriyorlar. Hadi elektrik neyse, aylardır su akmıyor kı... Akmayan suyun parasını vermek de çok ağırlarına gidiyor. Ama vermeyip ne yapacaklar... Ya konağın sahıbı çık derse... Giinde hiçbir şey yapmasan 10 bin Iira yemeğe gidiyor, bir hamama gitsen o da 10 bin Iira. Hem burda karnını doyuracaksın hem eve para gondereceksin hem de para biriktireceksin," diye surduruyor konuşmasını yeğen. "Ben Adana'dan geldim. 40 gundur buradayım. Neden fabrikaları hep Adana'ya, tzmir'c, Bursa'ya yaparlar anlaınıyorum." Çorapların üzerınde "Mke, Adidas yazıları... Gömlekler Lacosle... Laleli'de, Aksarayda, Çarşıkapı'da tezgâh açmadan elde satıyorlar. Alıcılar daha çok yabancı turıstler. İş saatlerı de değişık. Sabahlan saat sekizejkadar, akşamlan da 18.00'den sonra. 7JAbıta yakaladı mı ver 35 bın lıra. O gun o kadar satış yapabilmiş mı? Artık elinde ne varsa, ister beş, ister on beş bin... Birazdan akşam olacak. Kimileri ışten gelecek, çaylar demlenip yataklara uzanılacak, kimileri akşamın kuşlarının Laleli'ye, Aksaray'a, Çarşıkapı'ya dağılacak geşmışten geleceğe bır dılim ekmek parası ıçin... "Adını bağışlamadm," diyorum. "Ne yapacaksın adımı" diye soruyor. "Burada herkesin adı bir, ister gurbet de, ister hasrel... Hepsi bir işte..." "Peki bu konağın adı?" "Konağın da adı mı olurmuş?" "Peki, adres nasıl veriyorsun?" "Neme la/ım olacak adres? Ayda yılda bir mektup gelecek memleketten, o da şu karşıki bakkala gelir, oradan alırız..." Bir sigara daha yakıp sokağa çıkıyoruz. O konağın önünde, merdıvenlerde. Köşe başında durup upuzun Kira7.I1 Mescit Sokağı'na bakıyorum. Butun evler umutlarıyla, yatak yorganlarıyla, düşleriy'e, dut, kırıklıklarıyla, geçmiş ve gelecekleriyle üzerime yıkılacak gibi... Çınaraltı'ndan Kapalıçarşı'ya vurmanın zamanı şimdi. Akşamın karanlığına gölgesi düşüyor sesinin: "Eıu adım Şükrü.J' D SOIaymantyMe.tonaktandönma beMr odalannda, 810 tymn kaMı* Wrbüyuk<x^ınlorası240t)inlıra.l<lrn(tonakta16ıWnılndede20odavaf. 13