24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Yesemek'in heykel tarlalarında Gaziantep'in Islahiye ilçesindeki "Yesemek heykel atelyesi"nin geçmişi, M.Ö. 13. yüzyıla dayanıyor. Tam beş yüzyıl boyunca, Hitit dönemi sanatçılan, hammaddelerini çevredeki taş ocaklanndan sağlayarak yapıtlarını burada üretmişler. Çetln Ylğenoğlu llerini göğuslerınin uzerinde kavuşturmuş, başları silindirik başlıklı dağ tannları uzun eteklı elbiseleriyle az önce topraktan fışkırmış izlenimi veriyorlardı. Dağ tanrılaıı ve çevrelerindeki sfenksler, anıtsal kapı aslanlarıyla ayıinsan karışık yaratıkları Tanrı EA'ya bir "takdim sahnesi"ni canlandırıyoı gibiydiler. Köy sakinlerinin "heykel larlası" dedıklen "Yesemek Taşocağı ve Açık Hava Heykel Atelyesi" Felik Von Luschan tarafından bir asır once bulunmuştu. Prof. Bahadır Alkın başkanlığındaki ekip tarafından 19581961 yılları arasında yapılan kazılarla Yesemek'in önemi daha iyi anlaşılmıştı. Bu yıl bulunan yeni yontularla da Yesemek dunyada başka bir örneğinin olmadığını kanıtlamıştı. Ağırhkları sekiz tonu bulan yontuların o günlerin koşullannda nasıl yapıldıklannı, nasıl taşındıklannı düşünmek insanı ürpertiyordu. Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen siparişlerin karşılandığı "yontu dışsatım merkezi" konumundaki Yesemek ya devlet eliyle işletiliyordu ya da bir "yontu okulu"ydu. Eldeki bulgulara göre Yesemek'te yüzlerce taş ustası, yontucu çahşıyordu. Yesemek taşocağında dünyanın en kaliteli bazaltı bulunuyordu. Taşocağı'nın hemen yakınındaki atelyede ise yontular Hurlu ustaar tarafından yapılıyordu. Uç bin yıl önce Hititler dönemınde ustalar bu yontuları kompresdr ve elektrıkli matkapla bulununcaya değin kullanılan aygıtlarla yapıyorlardı. Taş çıkartılmadan önce bazalt sivrilerinin yüzeyleri balyoz, çekiç veya taşçı kalemiyle düzeltiliyordu. Kesilmek ıstenen blokun kenarına oyuklar açılarak bu oyuklara kuru ağaç sıkıştırılıyordu. Kuru ağaçlar ıslatılınca genişliyor ve oluşan basınçla çatlaklar meydana geliyordu. Bu çatlaklar balyoz ve kamalarla genişletilerek istenilen kaya parçası ana kütleden ayrıhyordu. Bu bloklar hemen yakındaki yontu atelyesine getirilerek üzerine tahta şablonlarla istenilen biçimler çiziliyordu. tlk aşamada bu biçimin konturları kabaca belirleniyor, daha sonra ayrıntılar işlenerek yer yer perdahlanıyordu. Üçüncü aşamada ise ayrıntılar daha özenle işleniyor ve daha ince perdahlanarak düzeltiliyordu. Yontunun son biçimi ise gönderildiği yerde veriliyordu. Yolda tahrip olmasın diye yontunun burnu, kuyruğu gibi yerleri yumru olarak bırakıhyordu. Yontuyla beraber giden sanatçı eserine son biçimini son durağında veriyorJu. Prof. Bahadır Alkım'ın notlarına göre "Yesermek Taşocağı ve Açıkhava Heykel Atelyesi" yakla>ık altı yuz yıl çahştırıldıktan sonra M.Ö. sekizinci yuzyılda tamamıyla terk edılmişti. /Vlkım, notlarında Yesemek'fn' önemini şöyle özetliyordu: "Yesemek, yalnızca eski Yakındogu'nun taş çıkarma ve heykelleme tekniklerine katkıda bulunmakla kalmamakta, aynı zamanda sl'enks, dağ lannsı ve ayıadam gibi ikonografik motiflerin Hitit laş plastik sanatına geçişinde ro* oynayan bir intikal atölyesi niteli E ğini de gösterraekle ayrı bir önem taşımaktadır." Bu yılki kazıları yöneten Kültür Bakanlığı danışmanlarından arkeolog tlhan Temizsoy bu yıl ellı bir adet daha bulunarak sayıları iki yüzü geçen profom sfenksler, dağ tannları, ayıadam karışık yaratığı, anıtsal kapı aslanları, yuvarlak yontu taslakları, tanrıça ve araba kabartnıalarıyla Yesemek'in tarihi ve turizm açısından bir çekim merkezi olacağına kesin gözüyle bakıyor. "Biiyiik bir potansiyel, buyiik bir atelye" diye Temizsoy ve Yesemek'in Nemrut denli ünlü olacağını savlıyor: "Yesemek yalnız Anadolu'da değil, antik dünya olarak adlandırdığımi7 dunyada da lek örnektir. Ne milattan önce ne de milattan sonraki donemlerde bu kadar çok ve çeşitli heykelin bir arada bulunduğu bir heykel atolycsinin başka bir örneği yok. İ)ç dört yıl içinde heykel sayısı üç yüzü, belki dört yiizu geçeeek. Goreceksiniz ileride çok ünlü olacak. Bu, sansasyonel bir olaydır." Temizsoy, kazı mevsiminın sona erdiği şu gunlerde Yesemek'te bu yıl yapılan çalışmaları da şöyle anlatıyor: " laflı su, elektrik getirildi. Telefon hattı çe kildi. Çevre tel orgii içine alındı. Bir podyum yapıldı. Bu podyum Yesemek'i iki dilde tanıtan aluminyum levhaların konulacağı açık pergole, çardak olacak. Üzerini yeşille orteceğiz. Heykellerin tipolojik resimleri ve atelye alanında bulunduklan yeri gösteren krokiler hazırladık." Arkeolog llhan Temezsoy, Yesemek'e ziyaretçi ve düzenlenen tur sayısında artış olduğunu ve gelecek yıl için şimdiden bağlantılar yapıldığını, bazı turizm şirketlerinin yatınm için yörede araştırma yaptıklarını belirtiyor. Yesemekliler de taşocağı ve atelyenin önemini kavramışlar. Yesemekli iplikçi Ali Çiçek'in anlattığına göre eskiden köylüler "iyi duvar oluyor" diye yontuları kırarak ev yaparlarmış. Ancak şimdi seksen beş haneli Yesemek'in altı yuz sakini ellerindekinin bir "tarih hazinesi" olduğunu öğrenmiş. Yontulara kendilerine göre isimler bile vermeye başlamışlar. Örneğin sfenksin birine "koy guzeli" adını lakmışlar. Yesemek'in toprak altındaki tanrılan bir an önce gün ışığına çıkmak çin biraz daha ilgi beklerken Yesemekliler de on beş kilometrelik stabılıze köy yolunun asfaltlanmasını istiyorlar. n Gaziantep'in Islahiye ilçesindeki Yesemek heykel atelyesi ve köylülerin "Karakız" adını taktıkları yapıt 25
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle