Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•sAĞLIK Erdal Atabek Her gün İnsan Hakları Günü... C ollins'in yayımladığı "Enviromental SciencsÇevre Bilimi" adındaki sözlüğü kanştırırken "Orange Agent" maddesine gözüm takıldı. Bu "San Ajan", Vietnam savaşında ABD'liler tarafından Vietnam topraklarında kullanılan, bitki öldürücü bir maddeydi. "Mavi Ajan" ve "Beyaz Ajan" adlı iki kardeşi daha vardı. Bu üç nıadde, Vietnam topraklarına serpilerek, "ormanlardaki agaçların yapraklarının dökiilmesi ve besin olan tanelerin tahrip edilmesini" sağlıyorlardı. Böylece Vietnam halkının ormansız ve besinsiz bırakılması amaçlanıyordu. Kuşkusuz, Amerikan yönetimi bunu kamuoyuna böyle sunmamıştı, tersine, Vietnamlı gerillaların sık yapraklı ağaçlarda gizlenmemesi ve beslenmeyerek teslim olmasının sağlanması olarak anlatılmıştı. Oysa bu maddelerin silah olarak kullanılmasının savaş terminolojisindeki adı "kimyasal silah kullanımı"ydı. İnsan Hakları haftasında bunu yazmayı diişünürken, Istanbul Tabip Odası'nm yayıınına ycni başladığı dergisi "Hekiın Forumu"nda Dr. Tayfun Göniil'ün yazısını gördJm. Dr. T. Göniil'ün yazısı da bu konuyu işliyordu ve Hanoi Tıp Fakültesi'nden iki Vietnamlı bilim insanının bu konuyu inceleyen yazısını da aktanyordu. Dr. Tayfun Gönül'ün yazısının bir bölümü şöyle: "...ABD bu konuda sabıkalıdır. I9661%9 yılları arasında ABD Vietnam'da yoğun kimyasal silah kullanmıştır. Ancak bunlar Saddam'ınkiler gibi doğrudan ve ani ölüme yol açan kimyasal gazlar değil, bitkileri ve tarım ürünlerini yok eden sivil herbesitlerdi (Herbesitbitki öldürücü). Olayı kendi kamuoylarına ormanı yok ederek "komünist gerillaları" barınaksız bırakmayı amaçlayan askeri bir hareket olarak sundular. öyle ya, herbesitler insan öldürmüyordu ve bu yüzden de sivil halktan kimse ölmemişti. Oysa yeşil ve orman, Vietnamlı içiıı yaşamın kendisiydi. Ama ortalama bir Amerikalı açlıktan ölen bir Vietnamlının ancak süpermarketten konserve alacak parası olmadığına hükmedebilirdi ve bunun da savasla, herbesitlerle doğrudan bir ilgisi yoktu. Çalışıp kazansaydılar cfendim. Aşağıdaki yazıda Hanoi Tıp Fakiiltesi'nden iki Vietnamlı bilim adamı Cunh Binh Trung ve Vu Van Dieu, herbesitlerin geç etkilerini, kromozom bozukluklarını ortaya koymaktadırlar. Görülen o ki herbesitler yalnızca herbesit değil, uzun dönemde epeyce de homosid. (İnsan öldürücü)..." Dünya savaş endüstrisinin günah listesi epeyce uzundur. Bu konudaki çifte standardı da gözden kaçırmamak gerekiyor. Saddam yapınca yanlış, Amerika yapınca doğru olmaz. Yanlış her zaman ve herkes için yanlıştır. A1DS virüsünün de ABD askeri laboratuvarlarında savaş amacıyla uretilip kazayla dışarıya kaçmış bir virüs olduğu savı da önemle ileri sürülmüştü. Bu konunun doğrusunu yanlışıııı da henüz bilmiyoruz. Silahların azaltılması konusunun niikleer ve konvansiyonel silahları tartıştığını biliyoruz, oysa biyolojik silahlar konusunda pek bilgimiz yok. SüperN ATO ya da Gladio olarak bilinen gizli örgütün bilinmeyen laboratuvarlarda, adı bilinmeyen bilginlere ne gibi gizli çalışmalar yaplırdığını da bilmiyoruz. Yeni virüsler, yeni kimyasal maddeler, biyoteknolojinin yeni yöntemleri hangi gizli savaş planlarının emrinde çalıştırılıyor, bilmiyoruz. Ama geçmişte olan bitenlere bakınca, bütün bunlara "olamaz" deıtıeye kimsenin dili varnıayacaktır. Oysa bu konuya ayrılan acıkgi/li nıilyaılarca dolaı, değerli beyin gücü, vok değerli saatlergünlerhaftalaraylar "insanlaıın mııtlu, adaletliinsanca yaşaması için" harcansaydı açlık da biterdi, kanserin çaresi de bulıınurdu, virüs hastalıklarının da sonu gelirdi. İnsan Hakları Günü, yılda bir gün değildir, yılda 365 giindür. Her gün İnsan Hakları Günü olmalıdır. İnsan olma haklarımıza her gün sahip çıkmalıyız. Insanın insana zulmü son buluncaya kadar... LJ Savaş konusunda hekimler ne düşünüyor? ürk Tabipler Birliği Merkez Konseyi de, Tabip Odaları da "savaşa karşı". Bu göruşlerini yayım organlarında, demeçlerinde, panellerinde ortaya koyuyorlar istanbul Tabip Odası. kendi deyimleriyle "Odaya pek sık uğramayan heklmlerln görüşünü almayı" denedi Heklm Forumu'nda yayımlanan kırnı görüşler şöyle: Dr. Uğur Korman (AsistanCerrahpaşa Radyolojl): Bu konu politık bir konu, kişisel olarak Tabip Odası'nm bu gibi konularia ilgılenmesine karşıyım. Hekım haklarıyla ilgilenmeli, hemşıre haklarıyla ilgilenmeli, sağlıkçıların haklarıyla ilgilenmeli. Yanı bir savaş çıksa Tabipler Odası mı kurtaracak? Savaş konusunda belki herkesin kişisel görüşü var, ama sizin bu tür yaklaşımlarınıza karşıyım. Dr. Nlhat Akbayır (Şjsll Etfal Dahlllye Asistanı): Öncelikle savaşa kesinlikle karşı olduğumu söylemek istiyorum. Gerekçesi ne olursa olsun.., Üstelik, şu anda Körfez'deki savaş ortamı, kapitalist ülkelerin ekonomik kazanç sağlamaları amacıyla (kazançtan kastım, en önemlı enerji kaynağı petrol) tırmandırılmış bir durum. Irak'ın komşu ülkelere karşı olan ve haklı görülmesi olanaksız düşmanca tutumunu ne kadar eleştırmek gerekiyorsa, kapitalist dünyanın başka yerlerde göstermediği duyarlılığı bu bölgede göstermeleri de aynı derecede eleştirilmesi gereken bir durum. Bence BM'in gerektirdiği oranda Irak'a karşı uygulanacak yaptırımlara katılabiliriz. Bunun ötesinde birtakım beklentiler doğrultusunda bir çıkar savaşınm içine girmek yanlış olur. ! T BİR KİTAP: İşkenceden Sağ Kalanların Rehabilitasyonunda Psikoterapi K openhag'dakı (Oanimarka) "İşkence Kurbanlan Rehabllltasyon Merkezi" (RCT) uzmanlarından Dr Inge Kemp Genefke ve Dr. Poter Vestl'nin yazdıkları bu önemlı kitap, dilimize Dr. Selçuk Tuncer, Dr. Alp Ayan, Dr. Yeşlm islegen, Dr. Cengiz Çellk tarafından çevrildı vs yayıma hazırlandı. Kitap, Izmlr Tablp Odası insan Hakları Komlsyonu'nun yayımı olarak basıldı. isteme adresi, Izmir Tabip Odası, Inönü Caddesi, No: 167 Kat: 2, Daire: 4 Hatay/İZMİR. Psikolojik işkencenın yöntemleri üzerinde ayrıntılı bilgiler bulunan kitap. bu duruma uyum yöntemlerini, psikolojik işkencenın şekillerini, insanlar üzerindeki etkilerini inceliyor. Türkçsde ilk kitap özelliğini taşıyan bu çalışma, ışkence konusundaki bilimsel tutukluğumuzu da düşündürüyor. Binlerce kişinin uğradığı işkencenin artık bilindiği ülkemızde, bu konuda üniversite çevrelerince araştırma yapılmaması, konunun bir anlamda görmezden gelınmesı de demokrasi uğraşımızın nerelerde bulunduğunun açık bir göstergesı. Kitaptan bir bölümü aktarıyorum: "Tutuklanma, kişinin olağan toplumsal çevresinden giderek tam olarak kopacağı uzun bir dönemin başlangıcıdır. Kurban, tamamen baskıcı sistemin koşullarının etkisi altındadır. Dışarıdan güvenılır bilgi sağlamak güçtür Zîyaretler bütünüyle yasaklanmış ya da büyük ölçüde kısıtanmış olabilir. Kurbanın kişisel eşyaları alınmıştır. Kendisine uymayan bir üniforma gıymek ve hiç değilse de kötü kaliteli yiyecekler yemek zorundadır. Çoğu kez tuvalet imkânları kıt.tlanmıştır. Toplumsal yoksunluk derin bir köksüzleşmeye yol açar, kurbanın kimlik duygusunu zayıflatır. Kurbanların birçoğu uzun süre küçük, sessiz bir hücrede izole edilir." Bu kitap okunmalı... VARİSLERİN INFAROT, İĞNE İLE TEOAVİSİ Op. Dr. Hayatl F. KOCAL Bankalarla anlaşma vardır Rumeli Cd. Ogan Ap. No. 16/2 Nlşantaşı HEMOROİDFİSTÜL SfîGLIK vc GÜZELLIK REH3ERI PROKTOLOGIE ARTIK S A Ç L A R I N I Z ÇflNftJftNS 151 oo 4. DÖKÜLMEYECEK Ç Ö Z Ü M FAX: 151 41 55 DOÇENfT DÖKÜLMESİNE, YAĞLANMASINA. KEPEKLENMESİNE, KIRILMASINA. VE SAÇKIRANA K E S İ N SORUNUNUZ SAÇ DÖKÜLMESİ İSE MUTLAKA SAÇKO ANTİSEPTİK SAÇ TONİĞİNİ DENEYİNİZ. KISA ZAMAN DA ETKİSINİ GÖRECEKSİNİZ. Mucte Hoç SAÇKO Arttb»ptlk Soç TonKJI »oç dökulmeslnl kestnlikle 6ntedlQ! glbl movcut İSTEK FİŞİ: SAÇKO P.K. 639 07004 ANTALYA jaçtafinızı koruyor. k6k ve hucre ölmemi; Ise soç hucrelerlni tedcM ederek dökulen soçtarınızjn yenlden çıkmasmı »oölıyor SAÇKO Antljeptlk soç tonigl Antbeptlk Bltkisel olop hlçbir yan etkW yoktur. | 1 Adet SAÇKO Antljeptlk «oç tortOİ. 1 adet SAÇKO Ûjel *?"< *Dfl£S: koruyucu sabunu ve kultanmo kılavuzu ile blrlikte KDV posta ve tum gldetter dahü I „...„ Dr. flrif Verimli »uh (Slnlr) Hastalıklan Uzmanı Pslklyatrlst Pslkoteraplst Haftalçl: 16.0019.30 C.tesl: 10.0015.00 , I Telr 529 00 aa Millet Cd. Clner Ap. No: 119/4 ÇAPA IST. (Kan Merkezi Karşısı) Tel:141 35 89 1320120 55.000T1'*"4*™ Ounder». n o ' l u r u h s a t ı İle h l z m e t e a ' r m l î t i r 1 NOT: SoçKo Antbeptlk saç tonlOI S.S.V.B.haının 26.12.1963 tarih ve 16118 . T^L | POSTAKOOU: İÇE: İMZA: " L: | • ^ • • L " " ^ " ' " " ' " " 25