24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

de olduğumu düşünüyorsanız, gerçeklere bakalım. Orneğin, 'KronenbourgHeineken savaşı'na! Hollanda'nın Heineken'i dunyanın en kötü birası değilse de iyi bir bira değildir; Fransa'nın Kronenbourg'u ise dunyanın en iyi birası değilse bile, kötü bir bira değildir. Amerika'nın yabancı bira pazarını ele geçirmek, Heineken'e bırakmamak için Kronenbourg'un yapmadığı reklam kalmadı. Hiçbir işe yaramadı bıı eaba. Bugun Hcineken'in bulunmadığı lokanta ve biracı dukkânı yok denebilir. Oysa Kronenbourg, ancak birkaç Frariiiz lokantasında ve a/ sayıda dukkânda kar^ını/a çıkar. Boylece kotu bira ıyı birayı kovmuş, oluyor gene. Sıradan bir Kanada birasının, Molson'un yaygınlığı da kuralı doğa n c ruluyor. Ya Corona'y denıeli? Bira uzmanlarınca kotu Amerikan biralannın taklidi diye bılınen ve öncelerı Amerika'da adı bile duyulmamıs bu Meksika birasının satışı birdenbire artmaya başladığında yapımcıları bile şaşkına dönmüşlerdi. Bir süre Amerikan piyasasındaki Corona isteğini karşılayamadılar. Bugün Corona Amerika'da en çok tanınan ve satılan birkaç biradan biri. Tadına katlanılır belki Corona'nın, ama saydam şişesinin içinde zeytinyağına benzeyen görünüşü pek hoşa gider gibisinden değil. İyi biralara dönelim. Başta tngiliz biraları gelir benim için. Genel bir adla "bitter" (acı) diye anılır bunlar. Sayısızdır İngiliz bira markaları ama İngiltere'de bile istediğinizi kolay bulamazsınız. Dükkânlarda ancak az sayıda marka karşınıza çıkar hem de teneke kutular içinde. Neden bu böyle? Çunkü Ingilizin evine bira alıp goturme alışkanlığı pek yoktur. Birasını publarda, meyhanelerde içer. Her bira yapımevinin de kendi "pup"Iarı vardır. Başka bira bulunma/. oralarda. Bir London Pride meyhanesine gidip VVatney birası isterseniz anlamazlıktan gelirler. " O da nedir oyle" derler. Markasıyla değıl, genel adıyla "bitter" diye ısmarlanır bira. Tek bir yapımevine bağlı olmayan "free house'Marda bile çok sayıda marka pek bulunmaz. Dış ulkelerdeyse tngiliz biraları bira meraklılannca arandığı için oralara şık görunuşlu şişelere doldurulmuş olarak gönderilir. Siyah birayı özellıkle severim, Hele tskoçların MacEwan'ını (ama etiketi ekose olanı; üstünde "export" yazan kırmızı etiketlisini değil.) Öte yandan Irlanda'nın zehir zıkkım siyah birası Guinness'in yaygınlığına akıl erdiremiyorum, hele şekersiz gazoz gibi yavan biraların, bu ara alkolsuz biraların gitgide çoğaldığı bir çağda bu ne lahana turşusu! Fransız birasının adı kötuye çıkmıştır. Herhangi bir Paris bistrosuna gidip en ucuz açık birayı ısmarladığınızda gerçi olabilecek en kötu birayı size getirirler; ama Fransa aslında, iyi biraların ülkesidir. En tanınmış Fransız birası Kronenbourg, önce de belirttiğim gibi, hiç de kötü sayılmaz; ancak siyahından sakımnınız bu biranın. Daha da iyisi, Fischer'in biraları: La Bellc Starbourgeoisa; özelIikle, büyük boy şişelerde satılan tngiliz türü "bitter"i. Ondan da iyisini, Paris'te küçük bir yapımevinde Üretilen, dış ülkelerde yerine göre Lutece ya da Biere de Paris diye bilinen birayı çoğu Parisli bilmez bile. En üstün Fransız biralarınıysa koylerde, kasabalarda küçuk yapımevlerinin urettikleri arasında aramak gerek. Bunlardan Jenlain'i neredeyse dunyanın en iyi birası saymayı düşünduğum olnıuştur. Bira ulkesi olarak baş köşede yer alan Almanya'nın biralarını belki yerinde tanımam gerek. Bildiğim Alman biralarından hiçbiri, Holsten olsun ya da Spaten, L6wenbrau ya da Beck, özlediğim, aradığım bifalar değil. Belçika'nın ünlü biraları için de bunu söyleyebilirim. Oraya gitmek gerek belki değerlen dırmek ıçın bunları. Aldığım birkaç şışe Trapplsle birası bozuk çıktı. Yolculuğa dayanmıyor mu nedir Belçika biraları? Bunların arasında Duvel, viskiyi andıran ağır tadıyla ilginç bir bira, ama eksik olsa aldırmam. ö t e yandan bu alanda adı anılmayan ülkelerin çok iyi biraları var: Tayland'ın Singha'sı; Hindistan'ın tngiliz biralarını andıran Eagle'ı; Çin Halk Cumhuriyeti'nden gelen ve New York'ta içki ruhsatı almış yüzlerce Çin lokantasımn hepsinde bulunan Tsingtao; Jamaika'nın Dragon siyah birası. Bu sonuncusu, hele sevdiğim siyah tskoç biralarının ortadan kalktığı şu günlerde, henüz birkaç dükkânda bulunduğu için en çok aldığım bira. Bira seven bir kişi olarak başlıca sorunum, nitekim, beğendiğim bütün biraların gitgide bulunmaz olması. tngiliz biraları arasında en çok hoşuma giden John Courage da bunlar arasındaydı. Derken günün birınde bu bira etiketinin rengi değişmiş olarak köşe başındaki bakkalda bile satılmaya başladı. Acaba tadı da rru değişmişti? AJdım bir şişe. Hem de nasıl değişmişti! Ağıza konmaz bir bira olmuştu artık John Courage. Belli ki yapımcıları, satışı arttırma amacıyla bu birayı Amerikan halkının ağız tadına uydurmak zorunda kalmışlardı. Şimdi çoğu dukkânda bulunuyor John Courage. Ama içilir şey değil artık. Muzikle bira arasında ilişki yok diye başlamıştım bu yazıya. Oysa dolaylı bir1 ilişkinin belirmiş olması gerek. Kötü bira gibi kötu müzik de yaygınlık kazanıyor. tyi mü/.ik ve iyi bira kıyıda köşede kalıyor. Kötü bira iyi birayı, kötü müzik iyi müziği kovuyor. Ama bu ilişki yalnız birayla müziğin koşutluğunda değil. Bütün genelliğiyle iyiyle kötünün karşıthğında." D Meraklısı ıçın biranın kutudan mı yoksa bardaktan mı ıçıleceğı tartışması da onemlı bir sorundur, bardaklar da çeşıt çeşıttır tabıı (en ustte) Jasper Johns'un New York Modern Sanat Muzesı'nde sergılenen bir kutu bira' çalışması Şımdılerde yok olmuş "Ballantıne1 (ustte) 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle