03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B AŞKENT GÜNLERİ Müşerref Hekimoğlu Alay Köşkü'nün yüzü gülecek cncereleri sever misiniz? Sokağa, bahçeye, denize açılan pencerelerle dünyamızdeğişir birdcn. tnsanlarla buluşuruz, ağaçlara çiçeklere uzanırı/, mavi yoleuluklara... Bir de kapalı pencercler var, hiç açılmıyor, dısaıdan bakıyoı içerde nc var görcmiyorsun! Kmlak Bankası galerisinde Nevcser'in açtığı scrgide baştan sona penccreler... Hiç açılmamış gibi, kapalı duruyorlar. Içersi görünmüyor hiç! Bira/da hüzünlc seyrettim doğrusu, içerdeki yalnızlığı hisscderek! Hcrkesin içe dönük, yalnızlığa gömük yaşadığı dönernler var değil mi? Yalnız kişilerin mi? Kimi zaman ortak bir duygu değil mi yalnızlığımı/? Büyükelçi Ismel Birsel'in sergisinde de bir başka yalnızlık hissediyor insan. Birliktelikler içinde bir yalnızlık. Sokaklar, kokteyller, konserler. Geçen aksam resim ve müzik birarada yaşandı Mige Galcrisi'nde. Duvarda çalgıeılar, önde Ankara Dörllüsıı, güzel anlar yaşadık. Dışarda yağmıır, içerde bahar. Diplomatlar, mimarlar, yazarlar, sanatçılar, sanalseverler mutlu ve umut.lu gülümsedik birbirimize. Başkentimizde böyle olaylar da yaşanıyor diyc sevindik. Bir süredir yaşıyoruz bu sevinei, ç'rkinliklere karşı guzellikler üretme çabaları arlıyor heı dalda... Cîaleri Mige'yi dolduran kalabalıkta kaç kuşak bir arada. Kimi gençler yanıma gcliyor bu sayfadaki yazıların nostaljisini hissetiklerinden söz cdiyorlar. Başkentin geçmişini yaşamışlar, ama geleceğe çağdaş bir köprü özlemi duyuyorlar.. O köprü sanat olaylarıyla P kuruluyor kuşkusuz. Bir sergi, bir konser, bir oyunla IstanbulAnkara, AnkaraParisNevv YorkRoma buluşuyor bir anda. Halil Bezmen'ııı destcğiyle gerçekleşen sergide de bu buluşmayı yaşadık. Bir sanai olayı gelenek niteliğine ulaştı artık. Alatürk Külliir Merkezi'ndc kocaman bir sergi, İstanbul'dan güzel bir selam Başkent Ankara'ya. Gökkuşağı gibi renkli bir sergi. O sanatçıları başkent galerilerinde, Nev'de ya da Urart'ta tek tek tanıdık, benim köşelerimde de yer aldılar ama birarada görnıek görkemli bir olay. Bozkırda açan çiçekler gibi arabesk ortamda boyveriyor, biz de varız diyorlar.. Çirkinliklere karşı direnme gücünü kanıtlıyorlar. Atatürk Kültür Merkezi salonları büyük .sergiler için güzel bir merkez, ama soğuk, lıelc yağmurlu havalaıda ulaşım sorunıı var. 1lerde çözümlenir belki. O akşam hayli ıslandık. tstanbul'a hasta geldim. Ama ilginç olaylar yaşadım. ÖzellikleSothebyVin yönettiği açık attırmada. Sanırım çok kişinin ilk kez yaşadığı bir olay bu. Sergilerde ya da katalogda hayli yüksek bulunan ücrctlcr bir anda tırmanıyor, iki üç milyonlar yirmi otuz milyonlara ulaşıyor ve serginin sağladığı gelir yarım milyarı asıyor bir saatle! İstanbulluların resim scverliği mi, bir açık attırmanın coşkusu mu, yarış tutkusu mu, ya da tarihsel Alayköşkü'ne bir kaıkı isteği mi, karar vcrmek güc. Belki de dünyaca ünlü Sotheby's firmasımn ustalığı... Sonuçtan herkes mutlu, KÜSAV Başkanı Çiğdem Simavi, arkadaşları da bu açık arttırnıayı hiçbir karşılık ahnadan yö neten Sotheby's yöneticileri de.. Alayköşkü'nün onarımı için belli bir fon oluşmuş bulunuyor. Her zaman yazarını, sevginin bir başka ürctkenliği var her dalda. Alayköşkü de daha şimdiden gülümsüyor lstanbullulara. Köklü bir temizlik, iyi bir ışıklandırmayIa bir kültür varlığının güzelliğini yansıtıyor. Elbet genç sanatçılar da çok mutlu. Yapıtlarıyla yeni bir kültür odağının oluşmasına yol açtılar Konuklar arasında çok başkentli var. ö n ce Milli Eğitim Bakanı Akyol ve eşi, KÜSAV'cılar teşekkürlc selamlıyor Bakanı. Alayköşku'nün vakfa verilmesinde olumlu rolü var. Öteki başkentliler arasında Yiiksel Krimtan vc eşi, Ayse Birsel, Serra Dural, Melin Göker, Şen ve Cafer Okray, Prof. Günsel ve Yavuz Renda, Galeri Nev'in kurucusu Minıar Ali Artıın, Galeri l'rarl'm yöneticisi Nurhan Terzioglu göze çarpıyor. Nev ve Urart genç kuşak sanatçılara ilk kcz kapılarını açan galeriler. Sanatseverlere de bir başka pencere açar o sergiler. Noel yaklaşırken, noel ağacına benzeyen kadınlar da çok; altınlar, pırlantalarla parlıyorlar, işlemeli giysilerle, kimi mini, kimi uzun ctekli, kimi pantolonlu.. Ancak sadeliğin şıklığı başka. Gecenin rengi de siyah, parıltıları daha iyi yansıtıyor, ama düz çizgili bir elbiseylc güzelliğini parlatanlar daha çok göze çarpıyor. lstanbul'un şıklığına imza atanlar çok, biraz da yıldırım çarpıyor galiba. Birçok elbisede onun imza.sı var. Ancak şıklığın imzalarla ilgisi var mı bil Geçmişı Fatih donemıne kadar uzanan Alay Köşkü, son olarak 1959 yılında onanlmış ve Topkapı Sarayı'na baglı olarak, geçicı sergilerın düzenlendiği bir mekân olarak kullanılmaya başlanmıştı. Köşk, personel yetersızliği nedeniyle 1980'de kapatılmıştı mem? Kimin imzası olursa olsun, isterse Paris'te, Londra'da, Roma'da ya da New York'ta bir modacı imzalasın, taşıyanın imzası ağır basıyor değil mi? Kimi kadın modanın son çizgilerini de eskitiyor, kimi kadın kişisel csintisiyle öz.el bir nıoda yaratıyor.. Açık arttırma Fahriinisa Zeid'den bir selamla başladı. Bir sürpriz bu. Katalogda adı yok ama olayda yeri var. Amman'dan bir seslcniş, Alayköşkü'ne bir katkı ünlü ressamımızdan. Yüzyılımız başlarken doğuyor, yüzyıl sona ererken coşkusunu yitirmiyor. Genç kuşak ressamların eylemine o da katılıyor. Masamızda o da var. Haldun Simavi'nin bir yanında da o oturuyor gibi geldi bir aralık. Scliın Allan'ın scvincini nasıl paylaştı kimbilir! Onu görür gibi oldum. İpekler, danteller, kadifeler içinde, kulaklarında kocaman küpeler, parmaklarında kocaman yüzüklerle bir Fahrünisa Zeid! Ama giysilerine, takılarına değil, kocaman yüreğine saplanır gözleriniz! Birden çok özledim Fahrünisa Zeid'i. Kocaman bir yüreğc başka bir özlem duyuluyor doğrusu. Kimi dostlarım bu sayfadaki ya/.ılarımı hayli noslaljik buluyor, ama kaçınılmaz! Güzellikleri özlemenin başka bir tadı var. Üstelik üretkenliği... Alayköşkü'ne dönük çabalar da bir kültür varlığını, bir güzelliği canlardırmanın özlemi değil mi? Tüm güzellikleri bir arada yaşamak olanağı yok. Zamanla yarışılsa bile... Giirer Aykal'ın özenlc hazırladığı bir konseri dinlemeden ayrıldım Ankara'dan. Cemal Reşit Rey SaJonu'nda başka bir konser dinledim Anadolu Oda Orkeslrası'ndan. Simavi Vakfı'nııı ödül töreni bu konserle başladı. Johan Straııss'un Mavi Tuna'sı, Sonbahar Yaprakları ve Albinoni'nin Adagio'suyla.. Tuna da çoktan kirlendi, bulandı, maviliği yalnız Strauss'un müziğinde kaldı değil mi? Sulannda çevrenin kiri akıyor şimdi. Açık arttırmayı izleyen saatlerde HALAS'ta kahve içerken Boğaz'ı seyrettim bir aralık. Gökte yıldızlar, kıyıda ışıklar parlıyor, hâlâ bir gizi, bir büyüsü var, ama gecenin sona ermesinden korktum nerdeyse. Boğaz'ın neler yitirdiğini görmek istemiyor insan. HAL.AS'ın salonund i eski bir Boğaz sabahına uyanmayı ozlüyor. Haldun Simavi iyi bir gazeteci olarak taııınır yokuşumuzda. Mutfağı iyi bilen bir usta. Gazeteciliğe başka boyutlar katıyor, yeni okuUar oluşturuyor, yıldızlar parlatıyor. Nerdeyse yarım yüzyılı mürekkep kokusuyla geçiriyor. Ama gazetecilikten başka ilgileri, uğraşları da var.. HALAS da mimarlığının ürünü. Vaktiyle projelerini seyrettim Yeniköy tepesinde. Şimdi de barında kahve içiyorum. Günseli Başar ile konuşuyorıını. Çiğdem Simavi'nin basarısını kutluyorıım. Sonra da düşünüyorunı. Haldun Simavi mutlu mu acaba? Bi/.inı yokuşu bırakıp denizlere, yeni uğraşlara açılmak bir gazeteciye nasıl bir mutluluk veriyor!.. Geminin adı HALAS, öztürkeesi (Kıırtuluş), ama bizim yokuştan kurtulmak kolay mı? n 10
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle