25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R AZARIN PENCERESİNDEN Selçuk Erez Gülünecekler listesinin eksiği ne? oskova Buz Revüsü'nün şehrimizdeki gösterileri devam ediyor. Bu buz sirkinin yaman bir palyaçosu var; beylik palyaçolardan oldukça farklı: Bir kerc erkek değil, sonra çirkin de değil. Bu kızın yüzü bildiğimiz palyaço yuzleri gibi kalın boyalarla boyanmamış... Kız, kısa boyu rengârenk yamalı elbisesi ile, yırtık parçaları ile bir palyaçodan çok, güzel yüzlü yaramaz bir çocuğu hatırlatıyor. Çocuklar her yaptığına gülüyorlar. Böyle düzayak palyaço olmayan bu kızı çocuklann yadırgamamaları, sevip benimsemeleri, yaptıklanna bol bol gülmeleri çok ilgi çckiciydi... Palyaço kız, kıdemli cambazların, hokkabazların yaptıklannı taklide yeltendıkçe özellikle bir hayli bocaladıktan sonra birdenbire bir numarayı kıdemli cambazlara taş çıkarırcasına beceriverince çocuklann nasıl sevindiklerini, nasıl güldüklerini görmeliydiniz... Çocuklar bu palyaço kız ile özdeşleşiyor, onu kendilerinden sayıyorlar, onun büyükler dünyasında düşe kalka yürüyebilmesini, başarıya ulaşabilmesini bu nedenle mutlulukla ve gülerek izliyorlar. Insanoğlu özdeşleştiği kimselerin başansından başka nelere güler? Haldun Taner 1975'te "Siyasl Espri" hakkmda yazdığı bir yazıda "Espri ister istemez yerini, bir şeyleri harcar" der. Gercekten başkalarının güç durumda kalmalan bizi çok güldürür. Sirkte aslan terbiyecısi, kafasını hayvanın ağzına sokmuşken aslanın kafesin djşına uzanmış kuyruğuna basmak Uzere adımını atmakta olan dikkatsiz bir kadın resmi çizen bir karikatürcü bu sadist yanımıza seslenir. Sırtlarında paraşüt torbaları ile önemli bir şey yokmuşçasına ıslık çala çala uçağın arkasındaki kapıya doğru yürüyen pilota, telsizciye ve hosteslere hayretler içinde bakan yolcuları çizen karikatürcü de güç durumda kalmış insanlara gülüneceğini çok iyi bilmektedir. Tanıdığımız tiplerin, insanların taklitleri, tanık olduğumuz olaylardaki davraruşlarının tekrarı da bizi güldürür. Kendi taklidimize de güleriz. Mlnas Mııstafa, Komlk Naşit gibi tiyatro oyuncularımızı anlatan Dümbüllü Ismail şöyle der: "Umum taklitleri bilen adama derier 'sandık boşaltıyor' diye... Mesela kaç taklit var? Halihazırda diyelim on beş taklit var... Bu takliüerden hepsini yapan adama 'sandık bosaltır' derier." Evliya Çelebi de Dördfinctt Murat Han'ın huzurunda mukallitlik yapan Kör Hasanzade Mehmet Çelebi'nin ayak takımı taklidine başladıkta, dinleyenlerin "gülmekten geyreklerinin düştuğünü" anlatır. Beklenmeyen, şaşırtan olay ve yanıtlar, tepkiler de güldürür insanlan: DUmbttllU, Tevfık Bey'le sahneye çıktığmda Tevfik Bey ona sevgisini şöyle methedermiş: "Ah o Demirci koyiindeki Nadide namındaki kızı görttnce seviverdlm. O da beni sevdi. Sevmek ayıp degil. Sen de onun ablası Bediye'yi sevdin değil mi?" O zaman Dümbüllü şöyle dermiş: "Ah hiç sorma Tevfikciğim evet ben de Vloskova Buz Revüsü'nün palyaço kızı, çocuMarla bütünleşmesını çok iyi bılıyor Onun büyükler dünyasında düşe kalka ılerlemesını mınıkler, mutlulukla izliyorlar Bediye'yi sevdim. Eçi menendi olmayan bir Bediye idi ol AJIah belki de benim için yaratmıştı. O Bediye'nin bir kaşı, bir gözü var... (bir gözünü körlestirerek eklermis) dlger gözü de yok... Böyle bakar." Peki gülme insanlara ne sağlar? Koestler insanlarda gülme tepkisinin nasıl oluştuğunu açıklarken, "Gülmek bir reflekstir" der. (A. Koestler: The Act of Creation. Pan Boks. Londra, 1969, s. 28). "Ani kahkaha, sürekli olarak değisen soiuk alıp vermeyle birlikte, on beş adet yüz adalesinin aynı anda ve koordine biçimde kasılması sonucu ortaya çıkar... tnsanlardaki motor refleksler normal koşullarda, daha Ust düzeyde bir akli işlemin gerek göstermeksizin, kendi kendine işleyen ve basit etkilere karşı gösterilen dolaysız tepkilerdir. Ancak, on beş adet yüz adalesinin genellikle engel olunamayan bazı seslerle birlikte, kendi kendine ve aynı anda kasılmalannın sürdürülmesinin değeri ne olabilir? Kahkaha hiçbir belirli biyolojik gayesi olmayan lüks bir reflekstir. Espri yüksek bir akli karışıklık düzeyine gelen bir etkinin psikolojik refleksler düzeyinde ağır ve kesin bir tepki yarattığı tek ortamdır." lnsan ve diğer yaratıklann bedenlerinde, tepkilerinde, hiçbir 'belirli biyolojik gayesi olmayan' nitelik yoktur. Koestler'in bu görüşüne rağmen gültnenin belli bir görevi, belli bir yararı olduğunu ileri süren daha çağdaş görüşler de vardır: Satanford Üniversitesi'nden Dr. VViUiam Fry'ye göre gülme insanın oturduğu yerde yaptığı bir 'jogging'dir. Gülme sırasında karında, göğüste, omuzlarda bulunan çok sayıda kasın kasıldığı gözönünde tutulursa bu eylemi bir nevi eksirsiz olarak kabul etmek kabildir. Güldükten sonra bu kaslar, eskisinden daha gevşek bir duruma geldiklerinden mesela başağrılan geçer, gülerken hafif yükselen tansiyon biraz sonra eskisinden daha düşük bir düzeye iner. Temple Üniversitesi'nden psikolog Jeffrey Goldstein gülmenin ömrü uzatıcı olduğuna inanmaktadır. Bu araştırıcıya göre gülme, tansiyonu duşürerek ruhsal gerilimi gidererek hayatı uzatır. Gülmenin kanın kimyasında nelere yol açtığını incelemek için yapılan girişimler bu eylemin kanda adrenalin denılen hormonu arttırdığını ortaya çıkarmış. Goldstein, gülmenin tıpkı egzersizler gibi beyinde betaendorfinleri de arttırarak insanda bir iyilik hissi yarattığına inanmaktadır... Bu yazıyı bu paragrafa kadar daktilo ile temize çektikten sonra, sekreterim Nebahat öztunç, "Llstende bir şey eksik kalmış!" dedi: "Çoluk çocuk Mecidiyeköy'deki Moskova Sirki'nde palyaço kıza böyle gülerler, kahkahalar atarlarken adamın biri oturup niçin gülUndüğUnü neden gülündüğünü, gülerken insanın kanında ve beyninde neler oluştuğunu düşünmeye kalkarsa... Işte bu da komik bir şeydir ve bu adamın adı da 'gülünecekler listesi' ne ilave edilmelidir!" D îö
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle