Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MODADA 90'LARA İLK ADIM Hazır giyimde büyükler küçülmek mi istiyor? Uluslararası pazarlara giren Batılı giyim firmaları, artan talep karşısında eski kaliteyi tutturamamanın paniğini yaşıyorlar. Gianfranco Ferre'nin "haute couture" seçimi, neleri su yüzüne çıkardı?.. eçen mayıs ayında, ünlü ltalyan modacı Gianfraneo Ferre'nin hazır giyimle yetinmeyip "haute coıılure" çizmek için Chrislian Dior'la anlaşması ve Fransa'ya transfcri, I'aris'ten New York'a kadar, birçok moda mcrkcvinde olay yarattı. Ferre 1989'da iyice su yuzüne çıkan moda sektörundeki organizasyon eksikleri, gecikmeler gibi bir di/i sorundan bıkıp çö?ümü güçlü biı im/a ile çalısmakta bıılmuştu. Stilistlerin güvcnli kapılaıa yöneldiği giyim dünyasında, çanlar kuçukbuyuk bütün firmalar için çalmaya başlıyordu... Uluslararası pazaılara giıen Batılı giyim firmaları, artan lalcp karsısında eski kaliteyi tutturamamanın paniğini yaşıyorlar. G Bu arada, l'inans sorunlanna daha çok eğilerek üretim organizasyonunu firma dışına taşırmayı tercih ediyorlar. Şimdilik işçi ücrctlcrinin Batı'ya oranla çok dıışuk olduğıı Güney Kore, Tayvan, Hong Kony, Türkiye gibi rakiplere karşı, bu onlem etkili oluyor. Büyükler kısa dönemde elde ettikleıi astronomik kârlarla doruğu paylaşırlarken orta derecedeki firmalar, zorlukla ayakta durabiliyorlar. Pahalı fiyatlar, tcslinıattaki gecikmcler, leknolojik yetersizlik, serviste, dağıtımda, "kalite kontrol"de ve hammaddedcki vasat biı oıgani/asyon ya da yanlı> bir modcl vcya ıenk, onların sonuntı hazırlıyor. Aslında büyükler de "oynak ba>urı"ıun gölgcsinde korkulu günler geçiriyorlar. Çünkü merkezden uzak üretim birinılerini kontrol altıııda tutabilmek ancak V'ok iyi organize olınuş firnıaların harcı. Zaten bu güce crişenler, pazan yönlendiriyor, metotları saptıyor, süreyi ve standartları tayin ediyorlar. Diğeıieri ise gecikmeler, yanlışlıklar, "ölii bölgeler" arasında dağılıp gidiyorlar. Giyim firmalarının ömrii iıretim, teslim, satın aldırma ve satma hızına bağlı olduğundan, 1989 yıh bu firmalar içın kritik bir yıl ularak değerlendiriliyor. üoğal olarak, moda çevrcleri boş durmayıp toplantı uzerine toplantı yapıyorlar, çözüm yolları arıyorlar: Ne yapılınalı?.. Öncelikle, sorunun boyutlarının iyi çizilmcsi gerekiyor. Üretimde ve dağıtımdaki aksaklıklar ön plana çıkartılarak müşteri faktörune yeterince önem verilmiyor. Tüketici, ürelieiden "yiiksek kalite" ve "bol ltalyan modacı Gianfranco tetre, çdlışma odasında Mankenının ustunde, yeni tasarımına bakarken, mnria endustrısındekı büyumemn getırdiğı sorunları mı dü çeşit" istiyor. Firmalar ise, her an daha karmaşünüyor? Moda sektörünun sorunları, yaratıcıları da mı bıktırmaya başladı? şık ve sofistike hale geİcn müşteri talebine, elbise sayısını arttırarak ya da ycni markalar yaratarak yanıt vermeyi deniyorlar. Oysa birçok moda uzmanına göre yapılması gereken, bol çeşit üreterek herkese arzu ettiği, aradığı malı sunmak... Aksi halde müşterinin küskünlüğünün getireceği üretim düşüklüğüne hazır olunmalı. Batılı ülkelerde yapılan tüketici anketleri, 1870 yaş arası Moda sektörünun sayılı giyim kuruluşlarından Genny Holding'in patronıçesı Ooyetiskin kitlenin giyim natella Ronchi Girombelli, sektördeki üretim çıkmazlarını bütünüyle örgütlenme konusunda sadece bozukluklarına bağlıyor. Ama moda piyasasının birçok ismi aynı fikırde değil. 'marka'yı yeterli bulra yalırma lutkıısu büyiiyor. İlnlii markamadığı (yüzde 17'si markaya güveniyor), lar yeni liiketicileri 'kaparken' küvükler, kalite, l'arklı kesim ve desen aradığını ordaha fazla balaga saplanıyorlar. taya koyuyor. Gelecek 10 yılda uluslararası piyasadaki Dünyanın sayılı giyim kuruluşlanndan isimlerin yüzde 50'si yıkılnıaya ınahkum. <ienny llolding'in patroniçesi Donatella I)L>arı açılmak, yalnız ihracal yapmakla bilRonchi Girombelli'nin bu konudaki görüşıniyor. Yabancı pazarların ozelliklerini iyi leri de >öyle: tanıyıp talebi canlı lıılıııak )>erek. Sorıınıı"Seklördeki iirelim çıkma/larını biitümu/ vilrine elbiseyi ulaşlırmak ve müşlfri niiyle ornanizasyon bo/uklugıına bağlıyuprototipini ögrenmekle de sınırlı degil. Tek ruın. bir stiliste hağlanan firmalan sağlıklı bıılDünyada iyi giyinme, kali'eli giysiye pamuyorıım. Yeni yelenekleri leşvik ederek ünlü stilisllori /orlaınalıyı/. Dikkal t'tti\Ni'iıu, butiklerdın gtnvlliklf ınodayı i/leıneyi sevcıı, ama lıtu a>nı ıııarkayı lasıınuk isleınvyvn iıısanlur alışNcriş yapıyorlar. Butikler ise, laın (orsinc, o ınevsimin güzde slilisliııin ınodasını laklit edip ona yükleni>orlar, çtşidc önem vermiyorlar. Müsteri modanın kıskacına diişmekten son derece hıı/ıırsıı/ oluyor." Moda dünyasında muci/elerin çok kısa ömrü olduğuını bilcnlcr, yeni çözümler peşindeler. ürgani/alörler yetenekli, ama isimsiz stilistlerı Paris ve Milano gibi nıeıke7İeıde toplayıp, "geleceğin Armanilerine" defile olanağı yaıatınaya basladılar. Bııgun giysi satm alına isteği hâlâ kuvvetli olsa da, modadan bir sıkıntı \c yorgunluk so/ konıısu... Firmalar 'uçuk' stilistlerin yerine gerçekçi, biıeysel eğiliııı leri iyi saptayan krealörleri du>ünuyoılaı. Stilistlerin ve çevrelerindeki ekononıik lıal kayı oluşturan herkesin, ayakları arlık yere değiyor. I I Sfiksenleıııı uçuk" stilistlerinden Joslyn Clarke ve mankenı "Uçuk kreasyonlar"ın pabucu dama mı atılacak?.. Derleyen: Cumhur Canbazoğlu 19