Katalog

(UMA BÖLGESİ'NDEKİ KOYU nizi. Bungalowları kaçak da olsa, lüfelerinde fiyat listesi olmasa da, <umsalları, bakalım bu kargaşaya ne bilecek? labilecek mi? " uludenız civannda bir başka dofla guzelllOi. Saint Nicholas (Aya Nlkola) Adası. SANKİ İSTANBUL'UN MENEKŞE PLAJI Orman lsletmesi'nin 300 lira giriş ücretiyle girilebilen Olüdeniz'in ünlü "Kumburnu", kalabalıklıkta, lstanbul'un Menekşe Plajı ile boy ölçüşebilecek nitelikte. olüdeniz'in o dünya güzeli panoraması, turistleri mest etınış, sere serpe uzandıkları kunısalda düşlere dalmışlar. Güneşin ve denizin (adını çıkarırken dünya umurlarında bile değil görünüyor. Hatta "üstsüz" hatunlara dikilen "kem gözler"e bile... Yöreli bir çocuk kıyıda, "bıcı bıcı" yaparken, amcasınada sesleniyor: "Cafer amcaaa!.. Amanınnn su çok giizel. Bak nasıl yiiziiyorum.." Bir yandaıı da kurbağa misali sıçrıyor olduğu yerde. Ama çocukcağızı duyan kim! Amca ile babanın gözleri yuvalarından çıkmış, çevrede dizi dizı uzanan üstsüzlere bakıp başka ruyalara dalmışlar... ö t c yanda Orman lsletmesi'nin şırıl şırıl akan çeşmelerinde yandaki "Bulaşık yıkamak yasaktır" levhasına inat, sacını, tavasını, tenceresini sırtlanıp gelen piknikçı Türklcrin bulaşık faslı yaşanıyor. ölüdeniz'de ağaç altları genellikle Türkler ta rafından tercih edilirken, kiralık şemsiyelerin gölgesini daha çok yabancı turistler yeğliyorlar. Gölge kirası iki bin liradan başlıyor. olüdeniz'in "ölümsüz" güzelliğini kare kare belleğinize düşürür, çam kokulu havasını sindire sindire içinize çekerkcn, çeşme başında bulaşık yıkayan, olanca çöpünü olduğu yerde bırakıp gidenleri görüp de strcse girmeden edemiyor insan. Ama hepimiz böyle değiliz elbet. "Biz adam olmayız kardeşlm, şu hale bak..." derken, çöp artıklarını toplamaya çalışan tzmirli bir çift, az ılcrıdc ıçtıği sıgaranın külünü külah yaplığı kâğıda bırıktirıp çantasına koyan "yabancı" ile göz göze geliverıyor. ölüdenlz Belceköydeki kaçak bungalovvlar: 'Ytkılması kolay olsun" diyor. "F.n basit örnek, boş labaklan alırken bile teşekkür eder yabancı. Yanlışlıkla başka bir içki gelecek olsa o da kalsın derler, bozulmazlar. Oysa Türkler kuruşu bile hesaplarlar, teşekkür elmeyi ise hiç bilmezler..." diyc yakınıyorlar Güven ve arkadaşları. Okullusu da alaylısı da bu konuda aynı şeylerı düşünüyor, ama verdıklerı hizmette, "aynılık" söz konusu değil elbet. Okullu olnıanın farkı beliriveriyor hemen. Ancak onların sayısı da üçü beşi geçmiyor. Turistin başına vururmuş gibi, lütfedermiş gibi servis yapanlan, diyaloglarda gcrekli özeni göstermeyenleri görünce, turumin sadecc otelmotel yapmak, yatak kapasitesini arttırmakla kalkınamayacağı, personel eğitiminin ne denli önem taşıdığı gerçeği bir kez daha tokat gıbı varpıyor insanı. Elbet ıstiiiıalar var; ama genelde panorama böyle... Burası Ölüdenız. Dünyanın en güzel denızı, en guzel kumsalları, en güzel doğasının buluştuğu, kucaklaştığı yörelenmizden biri. Doyunısuz guzelliğinden, doyumsuz keyifler, tadlar aldığımız tatil beldelerimizden biri... Ancak, "eğıtimsizlik", "farsçılık" "kargaşa" bu güzcllıklere gölge düşürmese, her şey daha iyi, daha güzel, daha lezzetli olacak galiba... D YERLİLER VE YABANCILAR Zaten bayram trafiği ile sökün eden yerli turist ve "Alamancılar"ın ölüdcnizlileri pek keyiflendirdigı söylcncmcz. Bayram öncesınden kâbuslar görmeye ba^ladıklanm söylüyor garson Cengiı Guven. Güven, ölüdeniz'deki sayılı ünıversiteli garsonlardan biri. Turizm yilksek okulu öğrencisi. " 5 0 tane luriste hizmet etmeye razıyız; ama bir tek Turk bile bize /or geliyor" dıyor arkadaşları ile ağız birliği halinde... Turcusu, kampingcisi, garsonu, esnafı hep böyle düşünüyor. 13