Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
"a// yatlarla giltere'den Fransa'ya, değişik denizlerde ' yat limanlarını tanıyan yatçılar için "son î neden Marmaris?.. ken açanlar Foloğrattiı' Marmarls açıklarında yanşan "Carespa" ve "Freedom" yatları: Bundan böyle, Marmaris ve çevresinde, Altınyunus (Çeşme) ve Kuşadası marlnalarında yabancı bandıralı yatların artışını hızlandırmak, "tanıtım"dan çok, somut altyapı tesislerlnln gelişlmine bağlı... Ege ve Akdeniz kıyılarında, "Mavi Yolculuk" teknelerine ve Türk bandıralı yatlara sık sık rastlanan birçok doğal limanda henüz hiçbir tesis yok... ters'ın kurucularından bu ılginç Amerikalının mesleği ile tutkulannı, yaşam tarzını ve hobilerini bağdaştırmış, evinde ve işinde iki ayrı yaşam sürdürmeyen mutlu bir kişi olduğunu, 15 dakika sonra hemen anlıyorsunuz. Nicolson ile Kalkan'dan Kaş'a giden yol üzerinde uzun bir "yürüyüşlü muhabbet" yapmaya karar veriyoruz. Elımizde, yol üstündeki bir köyden geçerken aldığımız tandır ekmekleri, konuşa konuşa ilerliyoruz. Bay Nicolson da yatçılığa ve yat turizmciliğine Karayipler'de başlamış. Firması da Karayipler'de kurulu. Üstelik Turkiye'ye ilk kez geliyor. Ama deneyımli bir turizmci ve tutkulu bir yatçı olarak, son derece önemli bir noktaya parmak basmakta gecikmiyor: "tnsallah, kurulmakta olan ya da kurulu yat limanlannızın çevresini, Hilton, Sheraton gibi 'modern hapishaneler'le donalmazsınız!" Neden "Son durak"?.. Bay Nicolson bıze Karayıpler'ı örnek olarak anlatırken, ben de Cannes'ı, Fransız Rivierası'nın bu göz bebeğınin, dünyanın sayılı yat limanlanndan bırt olurken geçirdığı evreleri anımsıyorum.: Milyarlarca lira değerindeki, dünyanın en şık, en ilgınç yatları şimdi Cannes'dadır. Yılın üçdört ayı bu böyle sürer. Amerika, Avrupa ve Arap ulkelerinin sayılı zenginlerinin yatlarını buraya çeken, marinanın sunduğu dört dörtlük yat limanı tesisleri değildir. Bu tesislerın hemen ardında yer alan şık oteller, eğlence yerleri ve kumarhanelerdir. Ve ne kadar zevkli inşa edilirse edilsin, yine de bunlar birer beton blok yığını olarak, sahilleri kaplamışlardır. Bunlaıı düşünürken, daha önce "Miss T\vo" yatının sahibi dostumuz Craig Smith'in, "Marmaris, yatçıların son cenneti", sözlerinın anlamını daha iyi kavrıyorum. Dünyanın belli başlı yat limanlarını bir bir gezip görmuş gerçek denız tutkunları, birkaç mılyarderın amatör yatçıhğının uzantısı olan bu tür beton yığınlarına pek de hoş gözle bakmıyorlar. Ve onlar ıçın, şımdı "son durak", Yunanistan'ın Samos ya da Patmos adalarından giriş yaptıkları Altınyunus Marinası, altyapı hizmetlerı elverışlı olan Kuşadası Marinası, Marmaris yat limanı ve Bodrum... Yenilikler ve eskinin doğallığı Evet, Türkiyemızin marınaları, yat lımanları henüz bir elin parmaklan sayısında ve bunların gerisinde kalan limanlarımız yatlar için sıradan birer "park yeri", birer balıkçı barınağı; ama buraları, ne aradığını bilen profcsyonel yatçıların çoğunluğu için doğallıkları özenle korunması gereken, kabuğundan yeni çıkmış birer "gerçek inci" idiler. Dünya yatçıları için uluslararası bir merkez olabilecek Marmaris sahillerıne döndüğümüzde çevre kirliliği olayını tartışan bir grup arkadaşımın tartışmasına katılıp, "yatların çoplerini denize atıp buyuk bir cinayet i^lemekte olduklarını"dınledığımde, gelışen marınalar karşısında, "bi/im barınakianmu elimizden alınıyor," diye ısyan eden balıkçıların yanında, aklıma hep Shelby Nicolson'ın sözleri geliyordu: "Benim ilk tavsiyem, sakın buralara modern hapishaneler yapılmasın!" Evet, yenıliklere atılırken, Turkıye için bir "gözbebeği" olabilecek yat turizmıni, mari•nalan geliştirirken, ülkemize yelken açan profesyonel yatçılann sözlerıne kulak vermekte yarar vardı. Her yeni çabanın belki de en zor adımı, yeniyi inşa ederken, "eskinin nasıl korunacağını" bilmekti... D •«V 17