Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAFTADAN HAFTAYA Mh e K ml emd e a İşte çok beğenilen Kore'ye bakın Kore'nın bızım sıyasal tarıhımızde unutulmaz bır yerı vardır Kore adını, ılkın kuzeyle guney arasında bır savaşın başladığında duymuştuk Kuzey Kore solcuların, Guney Kore de sağcıların elındeydı Her ıkı Kore de 38 enlem daıresınde duruyordu Ikı Kore'yı ayıran 38 enlem daıresı ıdı 1952 yılına doğru alınan uluslararası bır kararla Kore'ye asker gönderılmesı kımı uluslarca kabul edılınce, bızım ıktıdar balıklama atladı Çunku NATO'ya gırmek ıstıyorduk, şımdıkı AT'ye gırme gıbı bızı durmadan atlatıyorlardı Öyle kı ıktıdar, Halk Partısı ıle Demokrat Partı arasında yer değıştırırken, dönemın yenı Cumhurbaşkanı Celal Bayar, eskı Cumhurbaşkanı ismet inönu'den nöbetı alırken, ılk ağızda, sankı sorulacak onemlı sorular yokmuş gıbı şoyle der "Paşam, NATO'ya niye glrmedik? ' Yanıt "Sanki aldılar da girmezllk mi ettik Celal BeyI" Kore savaşı başlayınca, hemen bır tumen asker yolladık Oysa komşumuz Yunanıstan bır sıhhıye/sağlık boluğu göndermıştı Bugun yenıden "gozden geçırıleceğı" soylenen NATO'ya gırmek.bunca askerın gönderılmesı değer mıydı'? Halk Partısı muhalefetı,asker gondermeye karşı çıktı Ancak göndermenın ozune değıl de bıçımıne karşı çıkılıyordu Kore'ye asker gonderme bır savaşkararı ıdı Bu karar da Meclısten alınmalıydı Oysa Demokratlar kararı Meclısten değıl de hukumetten almışlardı Bır harra bır gurra, sonunda Meclısten de karar alınır gıbı oldu, ış tatlıya bağlandı Bızımkıler ıçın kahraman, savaşkan denıyordu Kahraman ve savaşkan olmak, durmadan ölmek mı demektı? Çunku her kahramanlığın ardında, yuzlerce ölu vardı Boşuna ölunduğu.kımseye dun de bugun de anlatılamıyordu Sonunda Kore savaşı durdu Her ıkı Kore de 38 enlem daıresıne gelıp çekıldı Öyleyse bunca adam nıye olmuştu? 196O'lı yıllara gelıyoruz Bızım başımızda bır dıkta rejımı var, Kore'nın başında da Bızde de durmadan öğrencı ve halk gösterılerı oluyor, Guney Kore'de de Bızdekı gösterılerı sansur konduğu ıçın gazeteler yazamıyor Kore'dekı gösterılerı yazıyor gazeteler Kore'nın başında Sygman Rhee dıye bır despot var Bu despota karşı yurutulen herturlu eylemı bızım gazeteler buyuk başlıklarla gösterıyorlar Neturlugosterı varsa, bızım gazeteler baş koşeyı alıyor Bızdekı despotlar, Kore haberlerıne sansur koyamıyorlar Koysalar bıraz ayıp olacak' Halkımız artık, nerde kaç olu var, dıye sormuyor Kore'de kaç olu var dıye soruyor Sansur ve baskı arttıkça muhalefet de sert çıkıyor Ama sansur olduğu ıçın muhalefetın sesı çıkmıyor İsmet Paşa bır çareye başvurdu, bırgun demeç verdı "Turk ulusu, Kore ulusundan daha aşağıda değlldlr" dedı Iktıdardakıler hemen yoladuştuler "Vay, sen Ihtllâl ml istıyorsun?" dıye sormaya başladılar İsmet Pasa'nın hıç aldırdığı yoktu, durmadan Kore ıle Turkıye'yı bırbırıne benzetıyordu Sonunda bır gun patladı "Slzl ben bilekurtaramam..." dedı Gerçekten de kurtaramamıştı Ilk darbede bızdekı despotlardan uçu asıldı Bır yonetım ıktıdarda olur, kendını astıracak kadar guçsuz kalır, ona dıyecek bır şey yoktur Hâlâ bu kendını astıranların davası suruyor Kımse de bunlar ne yaptı da kendılerını astırdılar demıyor Bu da ışın başkabıryanı Guney Kore'nın bızımle ılışkısı bıtmedı Doğu Asya'ya gıdenlerımız, hıç durmadan bır Guney Kore mucızesınden söz eder oldular Kore şoyleymış de Kore boyleymış de şöyle kalkınmış da boyle ılerlemış de Falan fılan Aradan çok geçmedı, Kore'nın de göruyoruz takkesı onune duştu Muhalefet durmadan caddelerde, meydanlarda dıkta rejımıne karşı başkaldırıyor Şöyle kalkınsa, boyle ılerlese bunlar olur mu? Ağır /uku, halkın omuzlarına yuklenmış bır ekonomık atılını ışte boyle olur Demokrası gelmez, dıkta surer, hem halk memnun olmaz, sokaklara dökulur Beğendıklerını soyleyenler bugun ağızlarını açamazolurlar Ya ışte boyle' Ulkemızın tarıhte Kore'yle ılışkılı bırçok seruvenı vardır Bız ne denlı Kore'ye ozensek, Kore ya askerı guçlerıyle ya ekonomık guçlerıyle durmadan batağa saplanıyor Kore'nın geçmışını lyı değerlendıremeyenler, geleceğının de nerelere doğru uzandığını goremıyorlar Sadece Kore'nın m ı ' Bızım de geçırdıklerımızı değerlendıremıyenler, geleceğımızın neolacağını bılemıyorlar Işte beyler, paşalar beğendığınız Kore' D SAİRLER SİİRLER Eskiyen herşeyde yenı bır şey göreceksın kaldırdığında gozlerını, dokunduğunda yenı bır sıcaklık olacak, yenı bır ınsanla uyanacaksın her sabah her akşam yenı bır odaya gıreceksın bır başkasıyla sevışeceksın durmadan Evdekı yasalar kalksın ıstiyorum, Kar yağdığı zaman, Balkondakı sokaktakı karları Eve taşımak ıstiyorum Guneşlı nısan mayıs aylarında Okulu bır yana, Kıtapları bır yana atıp Mıs gıbı bahar kokan Kırları kucaklamak ıstiyorum Istiyorum ıstiyorum Istedığımı yapmak ıstiyorum ŞAFAK USTUNDAĞ Istiyorum Şiir dergileri Ulkemızde ne kadar çok şıır yazan var, ama ne kadar da az şıır dergısı Şıır yazanların çokluğunu görunce, bır şıır dergısının de çok satacağı gelıyor ınsanın aklına Şıır kıtapları ne kadar satıyor kı, dergıler de satsın Buna karşın zaman zaman Şairler Yaprağı gıbı, Şiir Sanatı gıbı, Yusufçuk gıbı yalnız şııre ve sorunlarına yer veren dergıler de çıkmıyor değıl Broy da bu dergılerden bırı Dergının hazıran sayısı şıırın sorunları açısından haylı yuklu Işte yazı başlıklarından bır kaçı Seyyit Nezir: Mılıtan Şıır ve Saman Sarısı, Hasan Gureh: Nazım Hıkmet'e Daır, Veysel Çolak: Şıırın ve Yaşamın Oznesı Olarak Şaır, Hayri Kako Y.: Şıır ve Islam, Jean Follaın: Şıırde Esının Oluşumu, Ataol Bahramoğlu: Çağdaş Turk Şıırı Zengın Bır Şıırdır, Feridun Andaç: Bır Şıırın Anlamı, Ahmet Necdet: Cahıt Sıtkı ve "Hece Şıırı"mız Bu yazıların yanı sıra Broy'da Nurer Uğurlu'nun, Muştak Erenus'un, Tuğrul Tanyol'un, Filiz Naldöven'ın, Ali Erenus'un, Kemal Kurt'un, Ercument Uçan'nın, Özkan Mert'ın şıırlerı yer alıyor Yalnız şıır yazanların değıl, şıırle gönul bağı olan herkesın okuyup yararlanabıleceğı bır dergı Broy bılemeyeceksın ılk anda açtığında bır kapıyı hangı sokağa çıktığını eskıteceksın bır şeylerı, bır ınsanı bır umudu, bılemeyeceksın, bıter mı sevda, başlar mı yoksa yenıden her derın solukta, her acıda, her ıhanette yenı bır şey seveceksın eskiyen herşeyde, çoğaltacaksın sevgıyı, eskıdıkçe o, susacaksın ınatla acıdıkça ellerın nerede başlar, nerede bıter bu toprak, bır tohum daha bırakacaksın, susacaksın sonra KEMAL DURMAZ (anneme soyledım tutup kaldırdı kolumdan dedı kuşların ölu doğmuşu olmaz uçamaz) Nuran'a yolculuk şiirleri buyuyecek gezgın de bır gun olağan seyır sen kadar olacak ben kadar buyuyecek gezgın, ınecek uçan halısından takacak kanatlarını masalda kalacak (gezgın bır hayalı buyuttu ılkın nınnısız beşıksız yalanım varsa uyarDunden ne kaldıysa donsun ıstedı en eskı yurduna annesıne soyledı babasına soyledı ve sana) gezgın de bendım benım o olu kuş da çok şey değıl kuçuk bır masalın Hazerfen'ı olmak ıstedım kanatlanmla (dedın kuşların martı olanı olmaz olemez) HAKAN BİNTEPE Yolcu/lar Başla artık, (zamanıdır) çalar saatler bırazdan yol yarılandı, geç kalınmaz gerıde kaldı ölumler kentı ey kımsesız bırakılmış yurek çarpacak bır doşun olsun yeter kıl Başla artık, çalar saatlenn zamanıdır zıl sesıdır yolculuklardan kalan kervan oykulerı kıl heybede saklıdır atlar nallandıysa, gun bıtmeden gırılır ışıkları yanan canlı kente Başla artık, çalsın çalar saatler (çanla) kentımızde bır sabah uyanırız kı Yepyenı şıırlerle genç bır ozan vurulmuş1 KEMAL GUNDUZALP 20