Katalog

Sörfe yeni başlamış "meraklılar" da, bu sporu yıllardır yapan "tecrübelller" de, kendllerlni rüzgârın keyflne kaptırıp gltmeden, temel öğütlerimizi anımsamalılar.... Sörfle fazla açılmayın. Rüzgârın her an kesilebileceğini unutmayın. Aşırı rüzgârda, sörfün parçalarından birinin kırılabileceğlni hatınnızdan çıkarmayın. Mümkünse, bir başka sörfçü ile birlikte açılın. Can yelegi takmayı küçümsemeyin. Rüzgâr ve akıntı durumlarını ögrendikten sonra sörfe çıkın. Kendinizi, becerılerinızı aşan deneyımlere zorlamayın. Her zaman yanınızda 3 metrelik bir yedek ip taşıyın. Sörfe çıkmadan önce malzemenizı gözden geçirin. Deneyimli bir sörfçu ıçın, rüzgârın hızı arttıkça sörf yapmanın zevkı de artar. L K E N RÜZGÂR S P O R U N D A SÖRFÜNE luktan vazgeçmeyen tek isim olmayı sürdürüyordu. 1974 yılında yine Almanya'da, Ammer See'de yapılan rüzgâr sörfü gösterisi ve bir basın toplantısı sonuda, "Dünya Windsurf Ticareti"nin Munih civarında toplanacağı tahmin ediliyordu. 1976 yılında, o zamanB yaşındaki Robby Naİsh, Bahama adalarında yapılan ilk dünya şampiyonasını kazanarak büyük bir kariyerin başlangıcını yapıyordu. 1977 yılında, rüzgâr sörfünde fabrikasyon modellerin çeşidi 16'ya ulaşırken bunların yu/de 80'i Almanya'da üretılıyordu. Aynı yıl Robby Nalsh, Sardunya'da ikinci kez "Dünya Şampiyonu" oluyordu. Dalga sörfünden sonra, rüzgâr sörfünde de adından en çok söz edilen ülke, Hawaiioldu. Robby Naish ve arkadaşları, "Hawaii stili" atlayışların öneülüğünü yaparken, 1978'de rüzgâr sörflerinın üzcrine ilk ayaklıklann montajı gerçeklcştiriliyordu. Sörfe kolaybk sağlayan ve "trapez" tabir ettigimiz bağlanma kayışları ile yine Hawaii'den yeni bir boyut geliyordu rüzgâr sörfüne. Aynı yıl, Münih civarında sörf satışlarının cirosu, Amerika Birleşik Devletleri'nde satılan sörflerin cirosundan daha büyüktü. 1979 yılında, yelken dünyası, rüzgâr sörfünü "Olimpik yelken sınıfı" olarak açıklarken. ülkemizde de rüzgâr sörfü, "yarış sınıfı" olarak kabul ediliyordu. 1980 yılında Hawaii fırtınası etkisinj sürdürürken, dunyanm ünlü sörfleri, profesyonelliğe ilk adımlarını attıkları yarışları düzenIenmeye başlıyordu. Sudan kalkış, "vvater start" diye tabir ettiğimiz stil ortaya çıkıyor ve bu sayede sörfün hacmi gittikçe kücülüyordu. Aynı yıl "Custam Made" adı verilen el yapımı sörfler popüler oluyor. Herkes, kendi garajında bir sörf üretimine geçiyordu. 1981'de Fred Osterma'nın "Windg!ider" olimpik smıfa ginyor ve 1984 Los Angeles Olimpiyatlan'nın tek sınıfı oluyordu. Sert rüzgâr sörfçüleri "funboard"cılar dünyanın çeşitli rüzgâr alan köşelerine yayılıyordu. Tarıffa, Kalina, La Toche, Porto Pollo Sylt, Riva Del Garda, Oahu, Fuerte, Ventura, Bodnım, Çeşme gibi isimler, bir anda, dünya rüzgâr sörfçüleri için popüler isimleri oluyordu. Avrupa'da çığ gibi büyüyen sörf modası, 1982'de artık durdurulamıyordu. Sörf ne kadar ufak olursa, hacmi ne kadar kuçük olursa, o derece moda oluyordu. 1983, sörf teknelerinde sadece su kesimlerindeki değişikliklerle gözleniyordu. Profesyonellerin katıldığı "Dünya Kupası Yanşlan"na başlanıyor ve Robby Naish, şampıyon İlk olimpik altın 1984'te Çıtalı yelkenler modası I984'de yayılıyor; "arma"dakı değişiklikler, çatal bumbalann da boyunu kısaltıyordu. Stephen van den Berg (Hollanda) Los Angeles'te "Windglider" sınıfında, "ilk olimpik altını'nın sahibi oluyordu. 1985'de Almanya'da 5 milyonun üzerinde sörfçünün varlığı tahmin edilirken, bütün dünyada tam 460 bin adet sörf üretiliyor ve bu rekor bir daha kırılamıyordu. 1986'da, 71, 97 km/saat hızla Kanarya ada larında "Pascal" marka sörfüyle bir Fransı? sörfçü, yeni bir dünya rekoru kırıyordu. Bu yıl ise, rüzgâr sörfündeki son değişiklik, kanat yelkenlerin ortaya çıkışı oldu. Kronolojik bir sıralama içinde bakıldığında, yirmi yıldır kendini devamlı yenileyen rüzgâr sörfünün, kendi içinden hı/lı gelişimi yaşayan spor olduğunu söyleyebilmek mümkün. Bu lempoda, rüzgâr sörfü, tıpkı birbiri ardına gelen dalgalar gibi, önümüzdeki yıllarda da yeni gelişmeler gösterecek elbette... D Sahildeki yakınlarınıza haber bırakmadan sörfe çıkmayın. Tuzlu suyun tahribatına karşı, sörf takımlarınızı her fırsatta tatlı su ile yıkayın. Sörfe yeni başlayanlar "tamamen rüzgârsız" ya da "aşırı rüzgârlı" havalardan kaçınmalıdırlar. D 17