Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
T H A F T A D A N HAFTAYA Mehmed Kemal Paşstyı nasıl yakından gördüm? Bır gun çalıştığım gazetelerden bırının palronu bana şoyle demıştı "Yahu, slzln kuşağın ismet Paşa ile alışverlşl nedir ki bir türlu adamı bağışlamıyorsunuz?" Ben de, "Hlçblr zaman karşılıklı oturup hesaplaşamadık..." dıye kestırıp atmıştım Ataturk dönemınde olsun, Ataturk'ten sonra olsun, İsmet Paşa, sıyasal tarıhımız ıçınde hep vardı Ben, onun daha çok cumhurbaşkanı olduğu dönemı bılırım Ataturk dönemıne aıt anılarım yoktur Başkentte oturduğum ıçın yolda, belde, torenlerde uzaktan görmuşluğum çoktu Zaten yaklaştırmazlardı, hıçbır zaman da yakından gormedım Ünıversıte öğrencısı ıken, askerı kamp yapardık. Söğutözu'nde kamp yapıyorduk Savaş yılları ıdi Yemekler hıç lyı çıkmıyor, öğrencıler yakıntyorlardı Bır gun duyduk kı, ismet Paşa kampa gelıyor Yemeklerın kötu oluşunu söyleyecektık Paşa, yanında eşı, kızıyla bırlıkte atlara bınmış karşıdan görunmuştu Sonradan oğrendık, böbreklerınde taş varmış, doktorları duşurmesı ıçın ata bınmesını öğutlemışler Bız dızıler halınde bekleşıyoruz Geldı, attan ındı, karavanalar toprağın ustunde duruyor Ben de ön sıradayım, tam önumuzde durdu Merhaba asker, falan fılandan sonra, klasık "Nasılsınız 7 " sorusunu sordu Içımızden bırı, karavanalardan memnun olmadığımızı söyledı O yana şöyle sert sert baktı, bır kaşık ıstedı Verdıler, yerdekı toz toprak ıçındekı karavanadan bır kaşık aldı "Bunu beğenmlyorsunuz?..." Hıç ses yok Çızmelı ayağı ıle karavanalardan bırkaçını devırdı Sesının butun gucuyle, "Ben cephedeki askere bu kadarını yedlremiyorum, size çok bilel.." dedı Atını surdu, gıttı Yakından ılk göruşum boyle oldu Aradan yıllar geçtı Ulke, sözum ona çok partılı döneme gırdı İsmet Paşa da uydu 1950 seçımlerı olmuş, iktıdar değışmış, CHP muhalefete duşmuştu Halk Partısı, Buyuk Kurultay'ını yapacak, seçımlerı yıtırmenın suçlusunu arayacaktı 1950 yılının temmuzu CHP Genel Merkezı'nden bır haber geldı ismet Paşa, gazetecılerle göruşmek ıstıyor Öyle ya, artık ıktıdarı yıtırmış, Çankaya'dan duşmuş, senın benım gıbı halk adamı olmuştu Şımdı muze olan CHP Genel Merkezı'ne gıttık Kıdem ve yaş sırasına göre gazetecıler sıra oldular Fakat Paşa yoktu "Burada değll, halkevlnde bekliyor," dedıler, halkevıne geldık Paşa, alttakı buyuk salonda beklıyordu, Faık Ahmet Barutçu, yenıden sıraladı, gelen Paşa'nın elını sıkacak, adını ve gazetesını söyleyecektı Içerı gıren her arkadaş adını ve gazetesını söyluyordu Paşa da, kulağı lyı duymadığından, "Ne, ne..." dıyerek bır kez daha söyletıyordu O yıllarda Paşa, oldum olası halktan ve gazetecılerden kaçmıştır Bunca gazetecılık edıyordum, hıç de yakından görmemıştım Şımdı karşı karşıya ıdık Dökuk ak saçları, çıpıl çıpıl mavıye çalan gözlerı vardı Boyunu uzun sanırdım, baktım benden kısa Kravatı ve koyu renk elbısesı çok şık Burnunun altında ırıce bıyığı dıkkatı çekıyor Batı Cephesı Komutanı, Çerkez Ethem'ı yenen, Inönu ve Dumlupınar savaşlarının ve Lozan'ın kahramanı, Ataturk'un Başbakanı, sonra Cumhurbaşkanı İsmet Paşa buydu Demokrası bıraz gözumde buyudu Ama oyunu yıllar geçtıkten sonra öğrenecektım Paşa'yla o gunden sonra çok anım var Kopuk kopuk ve sılıktır Muhalefete duştukten sonra Meclıste CHP'ye ayrılan grup odasında, Paşa'yı çok gördum Satranç bıle oynardık Kulağına erışmeyen sıyasal haberlerı bızden öğrenmeye çalışır, ağzımızdan laf alırdı Ikı Paşa'yı da, ıktıdarda ve muhalefetie tanımıştık Çok dayanıklı çıktı Aradan on yıl geçtı 1961 yılında Başbakan oldu On yıl daha geçtı, hıçbır zaman başından ayrılmayacağını sandıgı partısını Genel Sekreter'e kaptırdığı zamankı kızgınlığını görduk Hırslı bır ınsan gıbıydı, korkusu, gelecekten urkmesı, gucunu yıtırmesı vardı, tanıdım Insan yaşadıkça çok şey göruyor Bugunlerı lyı kı görmedı mı dıyelım1 D SAİRLER S İ İ R L U Harp İçinde Çevreduvar Bır duvardır orduğumuz yıllar ıle yıllar ıle ıçıne gırdığımız Bır kuçucuk pencere hemen kapamak uzere arada açtığımız Nasıl taşınmış taşı ne zaman başlanmış ışı kendımızı yorduğumuz Gozden uzak kaldığımız zamanın tuzağında voltaya durduğumuz Kendı duvarımız kendı kutumuz kendı kabuğumuz IŞIL ERGİN ' 1 . 1 " '' 0 t Barış Şiirleri 1986, Bırleşmış Mılletler Örgutu'nce dunyada barış yılı ılan edılmıştı Asım Bezirci, Barış Yılı nedenıyle hazırladığı ıkı ıncelemeseçkısını gun ışığına çıkarmış bulunuyor Bırbırını tamamlayan kıtaplardan bırıncısı "Halkımızın Diliyle Barış Şiirleri", ıkıncısı "Şairlerimizin Diliyle Barış" adını taşıyor "Halkımızın Dılıyle Barış Şıırlerı"nde Bezırcı, savaş ve barışın tanımları yanı sıra özellıklerını ve kaynaklarını açıkladıktan sonra 13 yuzyıldan gunumuze, savaşa karşı ve barış ıçın halkımızın soyledığı seçme destanları, turkulerı, ağıtları sunuyor "Şairlerimizin Dılıyle Barış" başlığını taşıyan kıtapta ıse Bezırcı, "Şıırımızde Barış" olgusunu ınceledıkten sonra Tevfik Fikret'ten Huseyın Alemdar'a 60'a yakın şaırımızın barış uzerıne yazdığı şıırlere yer verıyor Her ıkı kıtap da gerek kaynakçaları, gerekse açıklayıcı notlarıyla şıırımızde barış olgusuna yaklaşımıyla ılgı çekıcı "Ya yeryuzunde adıl ve kalıcı bir barışı birlikte kuracağız ya da toptan yok olacağız. " Bezırcı'nın altını çızerek belırttiğı bu duşunceye nıce savaşlardan geçmış halkımızın ve acılı şairlerimizin yaklaşımının bır urunu her ıkı kıtap aa Yalnız barış yıllarında değıl, her zaman okunup tat alınabılecek bır şıırler toplamı Cahlt Kulebl'nın yandaa aldığımız "Harp Içınde" başlıklı şıırı 1946 tarıhıne taşıyor Savaşların dunyamızda bır "hatıra" olarak kalması dıleğıyle Babalar evlerıne mahçup dondu her akşam Harp ıçınde Anaların sutu kesıldı, Çocuklar ağladı Erkekler askere gıttı Kadınlar bır derı bır kemık Har ıçınde kızlar sarardı Savaşlardansa Ancak bır hatıra kaldı CAHİT KULEBİ Her Aşkın Ardından Yağmur yağsa dıyorum hanı gok gurlese Islansam kırpıklerım aksa yuzume Belkı o vakıt unuturum senı Ağlamak tuketmektır aşkı çunku BAYRAM BALCI Beş Dizede Gurbet Şiiri Beklerken Havada kuş sesı var ıçımde ruzgâr yuzun geçıyor aklımın aynasından Havada çıçek kokusu kalbımı gomdum menekşe zalım, gul mu uçarı yalıncak reyhan Havada yorgun bır bulut sıkılan gok başımda kısılan sesım bır umut çağırmaktan Havada yağmur korkusu içımdekı sel boğuyor benı gel artık uzaklardan Acele et Senı beklerken papatyalar açıyor avuçlarımda dört yanım çımen derken kasımpatı kokuları gelıyor bır yerlerden sararmaya yuz tutuyor fesleğen gecıkırsen bıraz daha ne bır tek yaprak kalacak ağaçlarda ne yeryuzunde bır tek çıçek nergıslerın sumbullerın aşkına serçelerın, bulbullerın aşkına doğa aşkına acele et AYTEN MUTLU Hıç tatmadın gurbetı Sevmedıklerını bıle seversın Acı acı tuterken burnunda dost kokuları Dokunuşlar selamlaşmalar yaktığında yureğını Çok geç olmaaığını anlarsın dönmek ıçın NİHAT KUMSER 26