Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'Platoon' (Takım) filminin yönetmeni Oliver Stone Ben Vietnam'daydım Berlin'de En iyi Yönetmen Ödülü'nü alan Stone, arkasından da En İyi Film ve Yönetmen dallarında Oscar'la ödüllendirildi. liver Stone şimdi 41 yaşında. Yıllarca ret yanıtı aldıktan sonra çevirmeyi başardığı filmi ile nihayet zaferin tadını çıkartıyor. îliver Stone 21 yaşında askere gitmiş ve Vitnam cangıhnın ortasında bulmuştu kendini. 968 yılında anılarıyla eve dönmüş ye Vietlem'da yaşadıklarını sinemalaştırmak için koları sıvamıştı ve "Avcı" gibi filmlerin moda )lmasına rağmen kimse onun ' Platoon" (Tacım) tasartsına yüz vermemişti. Fîlm çekemeyeceğijıi anlayan Stone senaristığe başladı. 1978 yılında "Gece Yarısı Kaçışı" le bir Oscar aldı. Böylece büyük ustalarla çaışmanın kapısı açılıyordu önünde. "Scarfece" Sicilyalı) ve "The Year of Dragon" (Ejder Yılı) gibi filmlerde çalıştı. Bundan sonra da gene ıki Oscar'a aday olan "Salvador" filminin yonetmenliğını üstlendi. "Salvador" da Platoon gibi gerçek bir öykuden alınmıştı. Başpiskopos Romero'nun öldürülmesi sırasında Orta Amerika cehenneminde bulunan gazeteci Richard Boyle'un başından geçenler anlatılıyordu "Salvador"da. Bu film "Platoon" filmi için bir adım oluşturdu. Gerçekten "Salvador"daki gazetecinin bir sözü "Platoon" filminin ilk habercisi gibiydi: "Sanki Vietnem'dayı/. Arlık bugun oranın nasıl bir yer oldugunu pek bileıı kalmadı. Ama ben oradaydım. Size anlatabilirim de." Berlın Şenliği'nden sonra tüm Avrupa'da da gösterime giren "Platoon" hakkında Europeo dergisi, Oliver Stone ile bir söyleşi yaptı: O Vietnam teması içten içe sizin tüm filmlerinizde var. "Salvador"da da Vietnam'dan söz edilmişti. Neden? Tam da öyle söylenemez. Senaryo menajerim tarafından dolaştırıldı. "Platoon" genel olarak beğeniliyordu, ama kimse onu film yapmak istemiyordu. O sırada "Gece YariM Kaçışı" için yapımcı David Putnam ve yönetmen Alan Parker ile çalıştım. Artık "Platoon"u unutmaya kendi kendime söz vermiştim. Bu sırada "Apocalypse Now" (Kıyamet) ve "Dear Hunter" (Avcı) filmleri piyasaya çıktı. Kısa bir fırtınadan sonra onlardan da söz edilmez oldu. Ben de anladım ki insanlar artık savaş hakkındaki gerçekleri merak etmiyorlardı. VVatergate skandalı unutulmuştu, Carter yenilmişti. Iran rehineler almış, liberalizm ölmuştu. Onunla, gerçekler de ölmuştü. Ben de artık gerçekleri görmeliydim. Böylece "Platoon" senaryomu rafa kaldırdım. Michael Cimino olmasaydı, sonsuza dek de rafta kalacaktı. Michael 1984 yılında bir gün bana geldi ve "Ejder Yılı"nı yapmamızı önerdi. Ben "hayır" dedim. Oda beni kandırmak için, önce "Ejder Yıh"nı yaparsam, arkadan "Platoon"un yapımcılığını üstleneceğine söz verdi. "Sen yönetmen olacaksın. Dino de Laurentis paraları koyacak" dedi. Kabul etıim. Harika görunuyordu her şey. Ama sonradan De Laurentis filmi finanse etmedi. Gene de ben her şeyi Cimino'ya borçluyum. O benim "Platoon"umu yeniden canlandırdı. "Bu filmi yapalım, para ka/anacak, insanlar buna şimdi hazırlar" dedi. "Salvador" 80'li yılların Vietnam olaylarını yansıtıyor. Oysa "Platoon" gerçek Vietnam Savaşını gösteriyor. Neden yapımalar baştan size şans tanımadüar bu film için? Sonra Dino de Laurentis aradan çekildi. Benim yüreğıme iniyordu az daha. Sonunda Orion Pictures, finanse etmeye karar verdi. Ben de tek bir koşul öne surdüm. önce "Salvador"u çekmek istiyordum. Orion'cular buna karşı çıktılarsa da sonradan kabul ettiler. filmlerin en ince aynntılarını anlatırdı. öğrenci olarak onunla üç tane kısa metrajlı filmyaptım. Biraz gerilere Platoon 'u yazdığınız günlere gidelim. Bu öyküyü kaleme almak, sızin için üzücü oldu mu? Sonra 70'li yılların ortalarına geldik. Siz o zamanlar sol görüşü paylaşıyordunuz. Evet gazeteci Richard Boyle, Salvador'da da Vietnam'da karşılaştığı tiplerin aynılarını bulur. Bir kez yazmaya başladıktan sonra hayır. Ama iş ortaya çıkmaya başlayınca huzün sardı. Yaşantımın zor bir dönemiydi. Birincı karımı terk etmiştim, yalnızdım. 1976 yazıydı. Amerika'nın ikiyüzüncu kuruluş gunu kutlanıyordu, vatanseverlik coşkusu esiyordu. Saldırı gücüm azalmıştı. Filmde sizi oynayan oyuncuyu seçerken başka güçlüklerle karşılaştınız mı? Aktorün seçimini sanki kader belirlemişti. Bunu nasıl açıklayabileceğimi bilmiyorum. Charlie Sheen, rol dağıtınu yapılan odaya girdiğinde rolü ona vereceğimi o anda hıssettim ve anladım. Gözleri, yüzü, davranışları, her şeyı ile etkindi. Savaştan sonra bir kaç yıl içinde yaşamınızı kendi akışına mı bıraktınız? Aklımdı o akışa kendini bırakan. Allahtan ki o dönemde yanımda ilk karım vardı. Bana çok yardım etti. Tüm o kargaşa uç, dört yıl sürdu. Bu arada New York Üniversitesinde sinema kurslarına katıldım. Martin Scorsese benim ilk hocam oldu. Ona insan olarak da çok şey borçluyum. O zamanlar Scorsese'nin saçlan uzundu, her zaman çok heyecanlı bir havası vardı. Televizyondaki "Geç Show" ları kaçırmamak için sabaha kadar uyumazdı. Hatırlıyorum, okulda sabah 5'te görduğü Her şeyden nefret ediyordum. Kamboçya'yı istila soz konusu olduğunda çocuklar sokaklarda gösteri yuruyuşleri yapıyorlardı. Bence bu, savaşı istemekti. "Gerçekten istemi)orsani7" diyordum, kendi kendime, "Alın bir tabanca ve gidin Nixon'u oldurun." Belki biraz "Taksi Şoföru"ndeki Travis Bickle gibi düşünüyordum. Derken NVatergate skandalı oldu. O dönemde pek çok şey okudum, insanlarla tanışmaya başladım. Çevremdeki dunya ile ilişkimi genişletmeye çalıştım. öğrenmeye, kandimi eğitmeye başladım. Politik olarak cahildim. Babamdan öğrenmiştim her şeyi. Hâlâ soğuk savaşın etkisini taşıyordum. 50'li yıllarda kalmıştım. Komünistler kötüdur, biz iyiyiz.. Vietnam'a gitmeden böyle düşünüyordum. Sağcı bir insandım. Babam bir ömür, Ruslardan ve Roosevelt'ten nefret etmişti ve bana komunizmin bir kanser olduğunu öğretmiştı. Watergate 'den söz ediyorduk. Evet, NVatergate skandalı benim için her şeyi değiştirdi. Hükümetin bize sadece yalan soylediği ortaya çıktı. Bıze Ho Şi Min hakkında, Vietnam savaşı hakkında hep yalan soylemişti. O zaman, yanı 1976 yılında "Platoon"u yazmaya karar verdim. ilk kez, unutulmuş olan gerceği ortaya koymak istiyordum. m 31