19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Eski İzmir'in yeni çehresinden bir kesit Zamana yenik düşen sokaklar Ayşe bulaşıklan yıkamış, yemeği ocağa koymuştu. Kapı önünü yıkarken konuşmaya başlamıştık ki, iki bohçacı kadın yanımıza yanaştı... Handan Şenköken/İZMİR emir süslemeli kafesin içine sıralanmışü saksılar... Teneke kutularda sardunyalar, fesleğenler, plastik kaplarda küçük karanfiller, desenli saksı kapların içinden sarkan çeşit çeşit çiçekler, demirlerin arasına gerilen kısa iplerde sallanan tahta ve plastik mandallar, penceresi badanayla çerçevelenmiş eski "Osmanlı evi"nin geçmişten günümuze uzanan göruntüsünu yansıtıyordu. D El değiştiren evler Dar sokaklarda sıralatıan eskimiş, o'narılmamış evler, duvarları ve pencereleriyle geçmışin lanıklığını yükleniyorlardı. Bu evlerin kimi "zamana uymuş", kımısi de "hayata doymuş" görünüyordu. Çoğunda dirlik, duzen " a n ı " olmuştu, evlerin içi huzıin kaplıydı. Dört duvar arasında çoluk çocuk, kadın erkek "dünyanın kahrını" çekiyorlardı. lrıli, ul'aklı, ahşap penceıe kapaklı, kepenkli, çoğunluğu beyaz sıvalı, cumbalı, üçgen alınlıklı ya da çıkmalı ahşap, kâgir ve laş evlerin ıçi devır devir değişmiş, "doğup ölenler, gelip gidenler" olnıuştu. Hemen hemen her ev üç, dört el değiştiımişti. Komşuluk ve ahbaplık ancak sokak önlerinde ya da birkaç kapıyla yapılıyordu. Buğulu camlardan bakan kadınlar, artık sokağın sakinlerini pek tan:mıyorlardı. Olsa olsa "esnaf, ayakkabıcı, ınşaat ustası" sayılabiliıdı geçim sağlanan işler arasında. Sokaklarda, evlerin önunde, kuçük çocuklar oynuyorlardı. Bu sakin sokakların "tek hâküni" onlardı zaten. Eğrı soba borularından cılız dumanlar yükseliyordu. Eski mekânlaı bugunkuyaşam koşullarına uydurulınaya çalışılınca eski tipik planlarda bozulmalar ve değişmelcr olmuştu. Geleneksel yapılar, betonlarla, renkli sıvalarla, pencereleıde çubuklu demir parmaklıklarla gunün koşullarına, gereklerine ayak uydurunca eski evlerle çelişkilerin türlu biçımlerinın sergilendiği bır ev mimarisine dönuşüyordu. Bohçacı kadınlar eski sokaklann değışmaz ö^elen gıbı Dul hanımların "kızmahamamlar"ı Başka "zıtlıklar" da yaşanıyordu bu sokaklarda. Bakıınsız, eski evlerin bodrum kaılarındaki odalaı "bakkal" olarak kullanılırken, o sıvaları dökülmuş geçmişin bir "görkemli" evinin kösesıne yanaşmış at arabasında boy boy süt güğumlerı duruyordu. Sokaklar Arnavut kaldırımlarıyla, parke taşlarla döşeli değildi. Dar sokaklarda fener yakmış faytonlar, nal şıkırtıları arasında tıkır tıkır işlemiyorlardı. Ne bozacı, ne tahancının bağırışları gecenin sessizliğınde yankılanıyordu. Yollar bozuktu ve bir araba guçlükle geçebiliyordu. Bırbirine yakın, candan dost insanlar da yoktu. Haftada bir, konu komşuının, özellikledul hanımların geldığı "kızmahamamlar" anı olnıuştu. Rama/anda, mevlitlerde, şeker yerine kilolarca sutler dağıtılmıyordu. Artık bu sokaklarda, eski lzmirlıleı değil, Guneydoğu'dan gelen yurttaşlar yaşıyordu. Balkonundaki çiçeklerı suladı başörtülü yaşlı kadın Okuldan dağılan çocuklar, başörtu Izmır'in eski evleri gunün toşullanna uydurulmak ıçin deflişıklıklerB uğruyoriar. lu kızlar dolmuştu dar sokaklara. Bir de durmadan oyun ureten çocuklar... Ayşe Giiler 18 yaşındaydı. Bulaşıklan yıkamış, yemeği ocağa koymuştu. Kapı önünu yıkarken konuşmaya başlamıştık ki, iki " b o h ç a c ı " kadın yanaştı yanımıza. Kadınlar sırtlarında denk haline getirilmiş, örtüyle sarılmış birer torba taşıyorlardı. Genç kız hıç sesıni çıkaı madı. Sokak sakinlerı dığer kadınlar gibi hemen hıç konuşmuyor, olan bitenı suskun ızliyordu sadece. Pikeler, yastık kılıfları, " Ç i n ışi" masa örtüleri, " A v r u p a " peçeteler, ipek taklidi kumaşlar... Bir anda kapının önünde sergileniverdi. Bak kızım, sana gelirdim; çeyizin için. izmir'de hemen her eski ev blrkaç kez el deflışîrmı v Al, sonra taksit laksit odcrsin. Seç, begen, neler var neler... 12 beş binini gerisini üç ayda odersin, olur biler... Daldığı guzel bir düşten uyanır gibi silkındi Ayşe. "Iyi de nasıl öderim ben bunu?" diye kendi kendine sordu. Sonra da "Yok" dedi, "Istemenı, kalsın." Üsteledi kadınlar. Kız, umarsız, yüreği isAyse'nin gözlerinde bir gülümseme belirdi. tek dolu, gözleri ağlamaklı yineledi "alamaYanakları al al oldu. tnce uzun parmaklarını yacağım". Bir zamanlar kentin "ileri gelenlerinin", uzattı, dantellı bir örtü aldı, baktı uzun uzun. "üst düzeydeki memurların" yaşadığı sokakSıyah gözlerinde çocuksu bir sevinç parladı. larda, gundelik korkuların çökerttiği, suskun Duyulması güç bir sesle sordu: ama her şeye karşın yaşama umudu taşıyan in Kaç para?.. sanlar oturuyorlardı. Geçmişin silüeti gibi duSatıcı kadın: ran evlerde bazıları daha iyi yaşamı özlüyor Boşver parasını, ne yapacaksın sen. Se lardı, bazıları da evlerine bağlı yazgılarını denin güzel yuzünun halırı için 20 bin lira. Ver ğiştirmeye çalışıyorlardı. D Bfr zamanlarm "gözde" sokaklarında...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle