Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Büyük Iskender'e boyun eğmeyen kent: Şahin yuvası Termessos Antalya'nın 34 kilometre kuzeybatısında, doğa ile kucaklaşırken bulutlarla da sarmaş dolaş bir antik kent görürsünüz. Burası, Asya seferjne çıkmış Büyük Iskender'e teslim olmayan Termessos'tur. B. Ecevlt ANTALYA "Ziyaret ettiğimiz Pisidya kentlerinden yerleşim yönünden en mükemmel ve eşi bulunmazı, dağlar arasında gizleruniş ve çok uzak bir görüş alanı bulunan Termessos'tur. Eğer Pisidyalılar korsan savaşçı idiyseler, şahin yuvasına benzeyen buradan başka bir yeri kendilerine yurt edinemezlerdi." Karl Graf Lankoronski, yaklaşık yüz yıl önce yazdığı eserde, antik şehir Termessos'u tanımlamaya bu cumlelerle başhyordu. Gerçekten de çevresine hâkim dağlardaki yerleşimi ile Termessos, Anadolu'da en iyi korunmuş antik kentlerden biridir. Antalya'nın 34 km. kuzeybatısında yer alır. Antalya'dan kuzeye, Burdur yönune giden yolun 11. km'sinden Korkutelı yönüne sapılıt. Daha sonra "Ulusal P a r k " bölgesıne girilerek yeniden sola dönülür. önce Ulusal Park'ın danışma merkezı olarak kullanılan bir binasına geliyoruz. Bu bina zooloji ve botanık bılgıleri ıçeren çok sayıda malzeme ve büyük boyutlu fotoğraflarla donatılmış. Bina içinde bir de kafeterya bölumü bulunuyor. Daha sonra, 1044 metre yukseklikte bulunan Termessos'a giden yola giriliyor. Çam ağaçları arasından kıvrıla kıvrıla yükselen bu yoldan bazı yapı kahntılarının arasından geçiyoruz. Bu kahntılar, daha yukarıda ziyaretçileri bekleyen yapılar hakkında bir ön izlenim veriyor. Geriye baktığınıızda, Yenice Boğazı'nın muhteşem görüntüsü karşımıza çıkıyor. Sonunda büyük ağaçların bulunduğu park yerine geliyoruz. 2 km yukarıdaki Termessos şehir merkezine giden patika bir yol var önümuzde. lnsan, muhteşem bir tarihi zemin üzerinde bulunduğu duygusuna kapılmaya başlıyor burada... Gerçekten de ana giriş yolu olan antik "Kral Yolu" üzerinde yüruyoruz. Sağda ve solda çalıhklar ve yıkıntılar arasında kısmen bitkileıle örtülü olan şehir duvarlarının görüntüsü karşımızda. Şehrin su deposu görevini yerine getiren sarnıçların yanından geçerken, biraz uzakta yıkıntılar arasında kapı şeklinde bir kalıntı görüyoruz. Bu, Hadrian Mabedi'nın "propylon"u olup İ.S. 130 yıllarında Roma Kralı Adrian şerefine inşa ettirilen yapının bir kalıntısıdır. Artık kentin merkezindeyiz. Guneyde "Gymnasium", bunun Dünyada bir benzerı daha bulunmayan Termessos Nekropol'ü (Mezarlık). Termessos Gymnasium'u: A. Schönborn tarafından 1841de ortaya çıkarıldı. Tanrıya adanmış tek ayak heykeli. 18 Gulluk daflı eteklerlnde, Termessos tıyatrosu, hâlâ ayak*a.. Nekropol'dekı mezartar, "kutü ruhlara karşı" susiemelerle bezenmış...