Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
tanbul'da yeni yeşil alanların, parkların açılması şuphesiz insan sağlığı açısından çok önenıli. Yani insanların kent içinde, gürültüsüz ve havası temiz bir ortamda yürüyebilmesi, toprakla, suyla, ağaçla ilişki kurabilmesi... Bugün kentte doğan çocuklar, asfaltın ve betonun her fırsatta ve her yerde toprağın üstiinü örttüğünü görünce, (oprak denen şeyin, üstü örtülmesi gereken, "kaka bir şey" olduğuna inanıyor. Tabii büyükler de öyle... Oysa hava ve toprak arasındaki ilişkinin kurulabilmesi, toprağın üzerinde yürümek, toprağın üzerinde oturabilmck, yatabilmek, çocukların toprakla oynayabilmesi, sağlık açısından gerekli... Kent içindeki parkların, yeşil alanların en önemli işlevlerinden biri belki de bu. Oysa Istanbul'da yeni yapılan herhangi bir parka gidersek, bu konuda hayal kırıklığına uğrayabiliriz. Hem de milyonlarca lira harcanarak ulaşılan bir hayal kınklığı. Örneğin, duvarlarından lime lime merdivcnlerin sarktığı yıkıntıların arasından geçip, Haliç'in Eminönü kıyısındaki parka giderseniz, insanların ayağının bastığı her yerin taş ve betonla kaplanbil cepleri gibi geniş caddeye asılrruş. Yeşille beton yaya yolunu ayıran bordür taşları, tıpkı, herhangi bir kazayı engellemek için, kaldırımlarla otoyollar arasındaki bordür taşları gibi boyanmış. Hayır bir oto talim alanında değil, bir parktasınız. Direksiyonu sola kıvırıp köşeleri dönerken aklınıza şöyle bir düşünce geİebilir. "Anlaşılan belediye, yeni yaptıgı park Bedrettin Dalan: 200 yıllık mesafeyi iki yılda aldık CEM HAMULOĞLU I stanbul Anakent Belediyesı Başkanı Bedrettin Dalan'ın, Haliç ve çevresini istimlak ederek yaptığı yıkımlar uzun süre kamuoyunun gündeminde kalmıştı. "Haliç'i Kurtarma Kampanyası" çerçevesınde başlatılan bu uygulama sonucu, kamu malı haline getirilen bu alanların nasıl degerlendirileceği de ayrı bir merak konusuydu. Ama Perşembepazarı ve Eminönü Hali başta olmak üzere, Haliç çevresinde yapılan yıkımlar daha tazelığını korurken, halk arasında "Dalan'ın parkları" şeklınde geçen ve şimdiden 200 bin metrekarelik bir toplama ulaşan 7 park, "sihirli bir değnek değmiş gibi " Haliç'in iki yakasına oturtulmuştu. Bu parklarda göze çarpan ilk ortak özellik, hepsinin zemininde beton ve benzeri malzemelerin kullanılmasıydı. Sayın Bedrettin Dalan'a yönelttiğimiz ilk soru da bu oldu: "İstanbullu hemşerilerim günlük hayatlarında yeteri kadar toza, çamura basıyorlar, hiç olmazsa yaptığımız parklarda, yeşil alanlarda yağmurdan, rüzgârdan etkilenmeyecek, temiz kalacak yerlere otursunlar istedik." Sonra, hepsinin planlan birbirine benziyordu, acaba bu parkların yapımı, planlan blraz aceleye mi gelmişti? "Ben size şunu söyleyeyim, fazla esietik zevki olan, kendine göre zevkleri olan bazı ınsanlar, bizim yaptığımız parkları beğenmeyebilir. Ama şehir insanının onda dokuzu şim diye kadar hiçbir şey olmadığı için bu yapılanlardan son derece memnun. Tenkitler tabii ki daha iyiyi bulmak için iyi bir fırsattır. Ama tenkit yapanlar, yapılan işlerin şartlarını da iyi bilmek durumundadırlar. Haliç olayında iki yılda katettiğimiz mesafe belki 200 yıllık bir mesafedir, 20 yıllık demiyorum. Bu mesafeyi katetmek için yıktığımız her yeri, mezbeleliğin her gün değil bir saniye içinde sanki sihirli bir değnek değmiş gibi yeşillendirip düzeltmeniz lazım. Bu acelecilik olmasaydı, Haliç olayında kimse başarılı olamazdı. O tenkit edenler var ya, onlar, hassas, aşırı hassas tutumlarıyla Haliç: te daha bir tane park yapamazlardı. Şimdi 1,5 milyon metrekare park oldu, oysa o aşırı hassas tutumlarıyla 1000 metrekare park bile yapamamışlardı şimdiye kadar. O zaman da Haliç olayı başladığı yerde ölmüştü. Netice itibariyle daha iyiye kavuşmak İçin önce iyiye kavuşmamız lazımdır. iyiye kavuştuktan sonra daha iyiye de kavuşursunuz. Belki asker gibi dızdık parkları, doğrudur. Ama daha sonra birbirinden farklı parklar çıkar ortaya. Bunları değiştirmek o kadar basit bir iş ki. Değişmez diye bir şey yok. Bunların hepsini zaman içinde şehircilik uzmanları, estetik uzmanları değiştirirler. Değiştiremeyecekleri şeyler de olacaktır, diktiğimiz ağaçlar büyüdüğü zaman onları değıştirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Projeye göre, Haliç boyunca sağlı sollu yeşil alandır, içinde başka hiçbir fonksiyon yoktur. Biz buna şehırcılıkte yeşil kolye diyoruz. Bız, Haliç'e yeşil kolye takıyoruz, başka bir şey yok. Plan belli, belediyenin Park ve Bahçeleri planladı." Bu parklardaki çöp kutusu, aydınlatma armatürü aibi eşyaların çokluğu da bir başka soruydu. Omeğın Büyükdereyeki parkta tam 64 tane çöp kutusu vardı. "Kırleten insan sayısı 6400, 64 tane kutu var, buna rağmen yere atıyorlar. Ben daha da eksik olduğuna kanıyim, biraz daha arttıracağım. Her direge bir tane. İnsanların şartlanması lazım ki, her direkte bir tane çöp kutusu vardır Şimdi biz birer direk atlayarak koyduk, önümüzdekı senenın sonuna kalmaz o atlanan dıreklere de bırer tane konacaktır. "Istanbul'da yeşil alan olayı hiçbir zaman bitmez, kimse de bitiremez. istanbul daha da yeşerecek Neticede bizim hedefimiz şu; Da ha mavi bir istanbul. Daha yeşil bir İstanbul (Daha estetik bir istanbul). O da bir hedettir. Bugün eskisıne nazaran daha estetik bir is tanbul ortaya çıkmaktadır. O çirkin, çarpık bi naların yerine hıç olmazsa, ideal estetikte bir park değil, ama estetik parklar yapılmıştır. Bugün bunlar yapıldı, ileride daha estetikleri de yapılacaktır. ü ul'un orta yeri park ?5 alan" birtakım alanlara iirçok bölgesinde geniş afamızda, "Park nedir?" vararlamr?" gibi sorularla ılesi'ne el atalım dedik. mış olduğunu görürsünüz. Insanlann ayağını toprağa değdirmemeyi marifet sayıp, bu konuda milyarlar harcayan anlayışın, iki ayaklı canlılarla, dört tekerlekli otomobilleri birbirine kanşttrmış olduğunu zannedebilirsiniz. Önünüzde uzanan geniş, uzun ve taş kaplı caddeler, yine aynı biçimde geniş uzun ve taş kaplı caddelerle kesişiyor. Yaya park yerleri (oturacak yerler), tıpkı otoyol kenarındaki otomolarla yalnı/ kişi haşına düşen yeşil alan metre karcsini degil, kişi başına düşen beton metre karesini de yükseltmeyi amaçlamış..." Düzenlilik, temizlik, gösteri ve işbitiricilik imajı, parkın ana işlevlerinin önüne geçince yeni yapılan parklarda "paık mobilyalan" ağaç ve çiçeklerden daha önemli olmaya başladı. örneğin, parklardaki yeşilliklerin ortasına ağaç yerine bir sürü lamba dikildi. Yolların kenarı UCRETSİZ İ t \ İSTER MİSİNİZ? İ Y İ Y A Ş A M A N I N R E H B E R İ H ER AY E V İ N İ Z D E II " II lyi bir restoranda yemek, en hoş barda bir içki, sanat galerilerinde neler var? Antika, mücevher, dekorasyon olayları nasıl gelişiyor? Kozmetik ve modada in olanlar neler? Tatil için yeni fikirlere açık mısınız? Yandaki kuponu doldurup postalayın, in size ulaşacaktır... İSİM SOYADI: ADRES: BAY D BAYAN D YAŞ: MESLEK: Şehit Niyazi Sokağı 41A Mecidiyeköy, Istanbul İLGİ ALANLARl:. Tel: 172 47 43172 67 08 SALGAR LTD. ŞTİ. ÖĞRENİM DURUMU: 17