Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
I Doğadaki uyanışa eşlik etmek de, güne birdenbire başlamak, koşmaya hemen başlamak gibidir, yorar, bitkinleştirir, tedirgin eder. Bedenin de ruhun da doğanın uyanışına "alıştırılması" gerekir. Bahar başa vurunca... I 0 çinizde bir sevinç, bir kıpırtı. Yerini/de duramıyorsunuz, nedenini bilemediğini/ bir çiçeklenme. ("Insan çiçek açar mı" de mezsiniz umarıtn. İnsan çiçek açar, çiçek leri solar, çiçekleri kurıır, dalları kıtı , lır, yeni filizler verir. tnsan, yaşarken...) İlkyaz, bu kıpırtılann, bu çiçeklenmelerin, bu canlanmaların mevsimi. Şairlerin "âşık olnıa zamanlan" dcdikleri. Belki insanların da biraz silik, bira7 belirsiz bir kış uykusundan uyandıkları mevsim. Bedenlerin, ruhların doğadaki uyanışla birlikte yenilendiği mevsim. Bahar başa vuruyor. Bahar camlara vuruyor. Bahar, akıllara, yüreklere, ellere, parmak uçlarına, gözlere, dudaklara vuruyor. Ama yenilenmek kolay değil, değişmek kolay değil. Sıkıntıları var, yorgunlukları var, tedirginlikleri var. Bedcn de ruh da kış aylarının insanı evlere kapayan, dar mekânlara kapayan, kendine kapayan, insanı kapayarak guvende tutan soğukİarına "uyarlanmış", çerçevelerine "sınırlanmış", az ışıklı günlerine "ayarlanmış"... Oysa ilkyaz, ılık havaların, parlak güneş ışınlarının, insanı kırlara, doğaya çağıran uyanışların mevsimi. Uykudan uyanınca hemen çalışmaya başla yamazsınız. Yatakta biraz gerinmeniz, kalkıp yüzünüzü yıkamanız, yavaş yavaş gunün başlamasına alışmanız gerekir. Her guıı, başlayan güne yeniden alışmanız gerekir. Koşmak isterseniz, biraz yürümeni?, kaslarınızı ısıtınanız, kaslarınızı koşmaya alıştırmanız gerekir. Eğer bu "kendinizi ahştırma" sürecini atlayarak hemen koşmaya başlarsanız çabuk yorulursunuz, bitkinlik duyarsınız, soluklanmaya başlarsınız. O zaman durur, biraz dinlenmeye, soluk almaya çalışırsınız, "hanılamışım, alışkanlıklarımı yitırmişim" dersiniz... Işte bunun gibi, doğadaki uyanışa eşlik etmek de, güne birdenbire başlamak, koşmaya hemen başlamak gibidir, yorar, bitkinleştirir, tedirgin eder. Bedenin de ruhun da doğanın uyanışına "abştırılması" gerekir. BAHAR YORGUNLUĞU, işte bu alışma, bu ayarlanma, bu uyarlanma süreci. Uzuıı kış aylarının bedendeki hormon salgıları, sinir sistenıi, dolaşım sistemi, sindirim sistemi, kan üzcrindcki etkileriyle oluşmuş dengenin, ilkya/a uyarlanması, yeniden dengelenmesi gerekli. Vitamin düzeylerinin mineral miktarlarının, ilkyazda kendini güsteren eksikliklerinin giderilmesi gerekli. Her yenileşmenin, her değişmenin az ya da çok ödenmesi gereken bir bedeli vardır. BAHAR YORGUNLUĞU, doğanın yeni bir yılına hazırlanmanın, ödenmesi gereken pek de pahalı olmayan bir bedelidir. insanın uykudan uyanınca tatlı tatlı gerinmesi gibi, çalışma masasının başına geçince bir sure tembel tembel çevresine bakmması gibi, yeni bir yere gelince her yana yavaş yavaş bir göz atması gibi. Tedirginliğe gerek yok. Doğanın yeni yılı başlıyor. Kcndimizi bu uyanışa hazırlamayı bilelim yeter. tnsan, uyum için yaratılmış bir canlıdır. Unutmayalım... n Nasıl giyinelim? ilkyazın özelliği şu: Sabah ve akşam serın olur, öğle üzerlerinde sıcak Bu bakımdan gıysiler, soğuktan koruyan ama terletmeyen türden olmalı, gereğinde çıkarılabilmelidir. Bütün gün üzerımızde kalacak bir kazak yerine yelek, süeter gibi gerektiğinde çıkarılabilir yünlüler gıyılmelidır. Öğle saatlerinin sıcağına güvenilmemeli, akşam üzerı ısının düşebıleceği dikkate ahnmalıdır. Giyimin terlemeye yol açmamasına, terin bedende soğutulmamasına dıkkat edılmelidir. hastalık farkına bıle varılmayan üşümelerin soğuk algınlıklarına yol açabileceğı, nezle, soğuk algınlığı, bronşit gıbı hastalıkların ortaya çıkabileceği bilinmelıdır. Kaslann çalışması, kassinir ıletısının düzenlenmesi, hormonların işlemesı, hücre metabolizması için gerekli olan vitaminler, mineraller gerekli miktarlarda ahnmalıdır. Bu bakımdan besın kaynaklarının durumu özetle söyledır: llk yazda hastalıklar kıpırdar... Bedenin bir uyumdan diğerine geçmesi sırasında hastalıklarda bir kıpırdanma olur. Belırli bir dengeye ulaşmış bedende varolan hastalık, kendini belirtilerle gösterir. Bazılarına dıkkat çekmemiz doğru olacaktır: Peptlk Ülser: Mide ve oniki parmak ülseri dedığımiz sindirim sistemi hastalıklarında bir başkaldırı olur. Ağrılar yeniden başlar. Gaz yakınmaları, şişkinlik, sindirim rahatsızlıklan artar. Ülserli hastalıklarda kanama olasılıkları artar. Bu bakımdan, sindirim sistemi hastaları, ülserı olanlar ilkyazda daha dıkkatlı olmalıdırlar. Diyetlerini daha dikkatlı uygulamaları gerekir. İlkyazla gelen besin çeşitlerine kapılmadan diyetlerinin daha özenli sürdürülmesi, ılaçlarını daha özenle almaları gereklidir. Bu önlemlerle yakınmaların durmaması durumunda hekimlerine başvurmalı, hastalığı daha yakından denetim altına almalıdırlar. olarak "tansiyon yüksekliği1 dıye bilinen hastalık, belırli bir dengeyi gerektirir. Yaşama bıçımı, diyet, ilaçlar üçlüsüyle denetim altında tutulan hastalık, ilkyazda daha dikkat edilmesı gereken bir evreye gırer. Hastaların bu mevsimde daha dikkatlı olmaları, tansiyon kontrollarını daha sık yaptırmaları, diyetlerinde daha özen göstermeleri, eğer ilaç kullanıyorlarsa, ilaçlarını zamanında, unutmadan almaları gereklidir. mal hastalıklarda da bu mevsimde yeniden alevlenmeler görülür. Eklemlerde gerginlikler, şişkinlikler, eklem ağrıları yeniden ortaya çıkar. Yatışmış olan hastalıktıki bu alevlenme, hastalar için çok can ? ıkıcıdır. Bu hastaların hastalıklarıy'a ilgili dikkati bu sezonda artmahdır. Boğazlarını ısı değışikliklerinden korumaları, üşütmelerden kaçınmaları, gıyimlerini, hareketlerini dikkatle düzenlemelerı gerekir. Hastalık belirtilerinin ortaya çıkması durumunda, hemen tedavi önlemlerine başvurmaları, hekimlerınin önerilerını uygulamaları gereklidir. hastalıkların da uyanma mevsımidir. Çeşitli alerjik hastalıkları olanlar,. bu mevsimde rahatsızlıklarının arttığını farkederler Besin alerjisi olanlar, hangi besinlerın kendilerinde alerji yaptığını genel olarak bilirler. Çilek, çikolata, kabuklu denız ürünleri, portakal, domates alerjen olarak dikkati çekmiştir. Her besin maddesinin özel alerji nedeni olabileceğı de akılda tutulmalıdır. Alerji, çoğu kez deri belirtılerıyle ortaya çıktığı için tanınmaları kolaydır Belırli bir besinin alınmasından sonra derıde kızartılar, kuçük ya da plak bıçiminde kızartılar ortaya çıkar. Bu besinlerden kesinlikle uzak kalınmalıdır. A s t m a Bronkiale: Kriz bıçiminde nefes darlığıyla ortaya çıkan hastalık, ilkyazda yeniden kendini gösterır. Özellıkle polenlere bağlı olan astma bronkiale, ağaçlardan, çiçeklerden, çayırlardan gelen pollenlerin etkisiyle yeniden şiddetlenir. Bu hastaların polenlerden uzak kalmaları, hastalıklarının tedavisıyle ılgılı önlemleri dikkatle uygulamaları gereklidir. rı dediğimiz nezle, soğukalgınlığı, üst solunum yolları hastalıkları olan bronşit. larinjit, trakeıt gibi hastalıklar genel olarak ısı değişikliklerınden korunamamamız, teri bedende soğutmak gibi etkenlerle ortaya çıkar. Burun akması, genızde yanma, öksürük, ses kısıklığı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Bedenin soğuktan, ısı değişiklıklerinden korunması, dinlenme, sıcak içecekler çoğu kez sorunu çozümler. Ateş yükselmesi, rahatsızlıkların artması, kırgınlık, bitkinlik durumunun sürmesi, artması gibi belırtıler ılaç tedavısini gerektirebilir ki bu aşamada bir hekımin yardimını istemek doğrudur. I 1 Alerjik Hastalıklar: ilkyaz, aiierjık C V İ t s m İ n İ : Taze meyveler, meyve suları, yeşil yapraklı sebzeler, karacığer, etler (daha az). B grubu vitaminleri: Taze sebzeler, etler, balık, yumurta, kepek. İlkyaz da beslenme... K A L S İ Y U M : Süt, peynir, baklagiller, tahıllar, içme suyu. M A G N E Z Y U M : Yeşil sebzeler tahıllar İYOT: Deniz ürünleri, balıklar, etler, sebzeler, içme suyu, iyotlu tuz. B A K I R : Yeşil sebzeler, balıklar, karacığer. M A N G A N E Z : Sebzeler, tahıllar, çay. . D E M İ R : Dalak, karacığer, etler, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, tahıllar Dikkatle seçilmiş, karışık bir beslenme yeğlenmelıdir: 1 . Et, balık, süt, peynir, karaciğer, yeşil yapraklı sebzeler, meyveler gereksinmeyi karşılar. 2 . Yeşil yapraklı sebzeler olabildiğince çiğ yenmelidir Temiz yıkanmış sebzeler, salatalar pek hırpalanmadan doğal bıçımleriyle yenmelidir. 3 . Haşlanmış sebzelerin kaynama suları atılmamalı, suya geçen vitaminlerin kaybına yol açılmamalıdır. Esansiyel Hipertansiyon: Genei İlkyaz Hastalıkları: ilkyaz hastahkia ilkyazda nasıl beslenmek gerekir ve neden öyle beslenmek gerekir? Insan bedenınde yeni bir dengelenme vitaminlerin, minerallerin yeniden düzenlenmesini gerektirir, eksilenlerın tamamlanmasını gerekli kılar. Kış aylarının beslenmesi de çoğu kez, gereksinmeyi arttırır. Romatizmal Hastalıklar: Romatiz 25