Katalog

3 ay sonra O harcayacağımız İ suyun faturası eümizde # Damlayan musluklar faturalanmızı kabartıyor s 1 Mahsup usulüyle fatura düzenleyen ÎSKİ, 1987 şubat sonuna ilişkin faturalan göndermeye başladı. Ancak bu faturalan şimdiden ödemeye gerek yok. w muz, kendisine şubat 1987, yani tam 3 ay sonra harcayacağı suyun faturasınm geldiğini anlatıyor ve kullanmadığı suyun parasını bugünden ödemek istemediğini belirterek bu soruna çözüm bulmamızı istiyordu. Istanbul Su ve Kanalizasyon Idaresi İSKl'den konuyla ilgili olarak şu bilgiyi aldık: "tstanbul 700 bin dolaylanndaki abonesiyle dev boyutlarda ve sorun yaratan bir kent. tSKt ise elcman sayısının yetersizliği nedeniyle bu abonelerle artık başa çıkamıyor. Dolayuıyla 2 aylık dönemler itibariyle yılda 6 kez diizenlenen su faturalannın ancak 2 tanesi sayaç okunarak hazırlanıyor, diğer 4 tanesi ise mahsup usulune göre hazırlanıyor ve bu nedenle bir aboneye 3 ibrazname birden gönderilmesl mümkün olabUiyor. Ancak abone, Ibraznameleri dikkatle inceleyecek olursa, 3 faturanın bir arada ödenmesi gerekmediğini görecektir. Her faturanın ait oldugu dönemi izleyen 15 günlük süre içinde ödenmesi gerekir. Dolayuıyla abonelerin telaslanmalarına gerek yoktur. Mahsup usulüyle diizenlenen faturalar ise, bir sonraki 6 aylık dönemde sayaç okunarak hazırlanacak faluralarla dengelenecek, eğer mabsup usulüyle yapılan ödeme fazlaysa, ödenen fazla miktar, yeni fatura dttzenlenirken düsülecektir." Aylarca yurtdışında bulunduğu halde Türkiye'de bulunmadığı dönemlere ilişkin yüksek bir fatura ödemek zonında kalan bir okurumuzun şikâyetlerini yansıttığımız İSKl ilgilileri, evde kimse bulunmasa da damlayan bir musluğun bile önemli ölçüde su kaybına neden olacağına ve su sayacının durmadan çalışması sonucunu doğuracağına işaret ettiler. Damlayan musluklarla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz enerji uzmanları da özellikle buyuk kentlerde damlayan ya da bozuk musluklar nedeniyle meydana gelen su kaybının neredeyse bir ailenin günlük su gereksinmesinin yarısına eşdeğerde olduğunu belirttiler. Bu bilgileri aldıktan sonra birbiri Uzerine biriken su faturalarından yakınan okurlarımıza bizim yapacağınıız öneriler şunlar: • Faturaların tümünü birden ödemenize gerek yok. Hepsini zamanı geldiğinde, yani ait olduğu dönemin bitimini izleyen 15 gün içinde ödeyebilirsiniz. • Mahsup usulüyle düzcnlenen faturalardaki su sarfiyatuun, sayaç okunarak duzenlenecek su faturalarında düzeltilip düzeltilmediğine dikkat edin. Zaman zaman sayacı okuyarak faturalarda görülen sayaç okumasıyla, sizin okuduğunuz sayacın birbirini tutup tutmadığını saptayın. Eğer okumalar birbirini tutmuyorsa ISKl'ye başvurun. • Eğer okumalar birbirini tuttuğu halde su sarfiyatı çok yüksek görünüyorsa, ya sayacınız bozuk demektir ve tamir ettirmeniz gerekir. Ya da sizin unıursamadığınız bozuk bir musluk su faturalarınızın kabarmasına yol açıyordur ve zaman geçirmeden bu damlayan musluğu tamir ettirmek gerekir. ü . Bir örnek üretici ve tüketici daha... Karadeniz Ereğlisi yakınındaki Ormanlı nahiyesi Ziraat Bankası şubesinin garanti süresi içinde bozulan kat kaloriferi, üretîci firma Simtel tarafından derhal yenisiyle değiştirilmiş. kurlarımızdan son dönemlerde aldığımız mektuplar, Ulkemizde örnek üreticilerin sayılarının arttığını gösteriyor. Karadeniz Ereğlisi'ne yakın bir yerde olduğunu anladığımız Ormanlı nahiyesi Ziraat Bankası şııbesinden bize gönderilen MUdür Muslafa özdal imzalı mcktupta, garanti süresi içinde bozulan Simtel kat kaloriferinin Uretici firma tarafından örnek bir davranışla nasıl değiştirildiği anlatılıyor. Ziraat Bankası'nın antetli kâğıdına yazılmış olan mektupta şöyle deniyor: "Gerek tüketici, gerekse üretici yönünden övgüye değer davrenışlı firmalarla ilgili yazılannızı okudukça, bu yazıyı yazmak, şubemiz için görev olmuştur. Olay şudur: Ekim ayı içinde henuz bir yılını doldurmayan Simtel Rekord marka kat kaloriferimizin kazam, saç anzası nedeniyle patlamıştır. Kazam tamir îçin gelen Karadeniz Eregli servisi, kendilerinin bu arızayı gidermeleıinin mümkün olmadığını söyleyerek Adapazarı Servisi'ne mürecaat etmemizi istemişlerdir. Adapazarı servisinin de arızayı gidermesi mümkün olmamış ve Adapazarı servisi bu olayı fabrikaya bildirmiştir. Nelicede İstanbul'daki fabıika, eski kazam ambara vererek kendilerine göndernıemi/i, ycnisinin de aynı şekilde ambara verilerek bize gönderileceğini teklif etmiştir. Şubemizin nahlyede oluşu, gerek ambalaj ve gerekse ambar için kalorifer kazanının Ereğli'ye gidişi ve aynı şekilde geri dönüşünün hem pahalı, hem de /aman alıcı olduğu dttşünülerek Simtel fabrikasına telefon açılmış ve fabrika müdurü Tamer Bey'den (soyadını bilmiyonu) arzumuz üzerine kazan bir vasıta ile tstanbul'a götürüldüğünde derhal yenisi ile değiştirileceği vaadi alınmıştır. Kazan tstanbul'a tarafımızdan götüıülerek yenisi alınmış ve ilgili servis tarafından monte edilerek çalıştırılmıştır. Talebimiz üzerine nakliye masrafları da fabrika tarafından derhal nakten ödenmistir. Simtel Rekord imalalçısı Özgür Otomotiv ve Endüstri Mamulleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. yetkililerinin bu örnek davranışının tüm üreticilerimize de yansımasını diler, saygılar sunarız." D O ^ stanbullulann başına son günlerde S bir dert daha çıktı: Birkaç tanesi bir M arada gelen su faturalan... Hafta içinV de bizi arayan bir okurumuz, kendiJL sine bir hafta içinde 3 su faturası geldiğini ve toplam 44 bin lira para istendiğini bildirdi. Okurumuzun anlattığına göre faturalardan biri 15.10.1986 tarihliydi ve faturadaki miktar 27 bin liraydı. Faturalardan diğer ikisi 22.10.1986 tarihliydi ve birinde 2.8.198630.11.1986 arasındaki 3 aylık dö nem için 11 bin 77 lira, diğerinde ise 30.11.1986 ile 30.1.1987 arasındaki dönem için 5 bin 537 lira isteniyordu. Okurumuz 3 faturanın aynı anda kendisine verilmesinden ve 3 ay sonra harcayacağı suyun parasının kendisinden şimdiden tahsil edilmek istendiğinden yakınıyor ve bir anda sırf su parası olarak aile bütçesinden 4344 bin lira ödemesinin mümkün olmadığından söz ediyordu. Daha sonra bizi arayan bir başka okuru Mushıklam taküan ısvtıcuar Duşlara ve musluklara taküan elektrikli ısıtıcıların el yıkamak, traş olmak vs. için kullanılabileceği, ancak bu ısıtıcıların gücünün banyo yapmak ya da çamaşır yıkamak için gerekli suyu sağlamaya yetmeyeceği belirtiliyor. A nkara'dan bize yazan Serap Temizsoy / l adlı okurumuz, musluklara ve duşlara takılan elektrikli ısıtıcılar hakkında bilgi edinmek istiyor. Serap Temizsoy, "Çok pratik görünen bu duşlan yerinde inceledim. Anında sıcak ya da ılık su veriyor. Fiyatı 18 bin 500 lira. Ancak ben, bu aletin elektrik kaçağı yapabfleceğinden kusku duyuyorum. Satıcı firmanın sahlbl, aleti kendi evinde dc kullandığını, ayrıca bu duştan ölen kimsenin olmadığını soylüyor. TSE damgası olup olmadığını da bilmiyorum. Bana yardımcı olur musunuz?" diyor. Serap Hanım'ın bu isteği üzerine görüşlerine başvurduğumuz teknik uzmanlar, bu elektrikli ısıtıcıların banyo yapmak ya da çamaşır yıkamak için kullanılmalarının mümkün olmadığını, ancak el yıkamada ya da tıraş olmada bunlardan yararlanabileceğini söylüyorlar. Uzmanlar bu konuda şöyle diyorlar: "Sıcak su bir ısıtma gücü sorunudur. Genellikle 15 derece dolaylannda olan şehir sebeke suyunun şofben gibi, termosifon gibi ısıtıcılarla 3740 dereceye getirilmesi arzu edilir. Bu musluklara ve duşlara takılan ısıtıcıların gücü 2 kilovat/saattir. Su cihazdan geçerken ısıtma sağlayan bu tür aletler, ancak suyu çok kısık açtığımız takdirde sıcak su sagJarlar, normal su akıtıldıgında ise güçleri, ılık su sağlamaya yeter. Bir benzetme yapmak gerekirse, otomobll motoruyla kamyonu yüriitemezsiniz." Teknik uzmanlar, bu tür aygıtların özellikle küçük çocuklu ailelerde kullanılmasının sakıncalı olabileceğini ifade ediyorlar. Bu aletlere dokunulmadığı sürece herhangi bir riskin bulunmadığını dile getiren uzmanlar çocuklu ailelerde ise çocuklann meraklı ve her şeyi öğrenmek isteyen yapılanyla akla gelmedik bir zamanda bunları kurcalayabileceklerini ve elektrik kaçağı riskinin ortaya çıkabileceğini söylüyorlar. Çocuksuz ailelerde ise alete dokunulmadığı sürece herhangi bir riskin olmadığı, zaten suyla temas halindeki tüm elektrikli aletlerde olduğu gibi bunlarda da fişin takıldığı prizin topraklanmış olması gerektiği belirtiliyor. Serap Temizsoy'un bu tür aletlerde TSE damgası bulunup bulunmadığı yolundaki sorusuna gelince... Muhtemelen çeşitli markalarla piyasada bulunan bu aletlerin standartlara uygun olanı da vardır, olmayanı da... Ama belki de bu mal, heııüz TSE'nin standart çıkartmadığı bir mal türüyse bu takdirde TSE damgah olanını bulmak kuşkusuz olanaksızdır. Sanırız en iyisi Serap Hanım'ın Ankara'daki TSE merkezine bir telefon edip, musluklara takılan elektrikli duşların standarda tabi olup olmadıklarını, eğer standardın uygulandığı bir mal türüyse, hangi markaların standart almış olduklarını öğrenmesidir. D 24