23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Siemens özel çalışmasıdır Siemens özel çalışmasıdır Enerjide yeni dönem akıllı sayaçlar, Sayaç Veri Yönetim Sistemleri ile başlıyor. Siemens, milyonlarca sayacı yöneterek elde ettiği tecrübeyi Türkiye’de de kullanıma sunmaya hazırlanıyor. nerji sektöründe son zamanlarda bir kavram diğerlerinden daha fazla tartışılmaya, konuşulmaya başlandı. Türkçe’ye Akıllı Şebekeler olarak çevrilen Smart Grid teknolojisi, yakın geleceğin enerji yönetim şeklini başta şehirler olmak üzere büyük ölçüde değiştirmeye hazırlanıyor. Bu teknolojinin detaylarını ve konuyla ilgili ArGe çalışmalarını Türkiye’de de yürüten Siemens’in Akıllı Şebekeler Bölüm Direktörü Hasan Ali Pazar’a yönelttik sorularımızı. E Enerji verimliliğinde yeni dönem kaynaklarının bireysel kullanıcılar tarafından değerlendirilmesiyle başlayan ve evde, işyerinde, hatta elektrikli otomobilinde ürettiği enerjiyi şebekeye geri kazandırabildiği bir dünyaya giden kapıyı aralıyor. Ayrıca aboneler bulundukları her lokasyon için ayrı abonelikler gerekmeksizin ev, işyeri ve şehir içinde elektrikli aracını şarj ettiği noktalarda tek abonelikle tüm ihtiyacını karşılayabiliyor. Akıllı Şebekeler’in devrede olacağı bir başka konu ise raylı sistemler. Bu alanda tüm metro, hafif raylı sistemler ile hızlı tren sistemlerinin ihtiyaç duyduğu elektrifikasyon altyapısını Akıllı Şebekeler başlığı altında sunduğumuz çözümlerle gideriyoruz. H Akıllı Şebekeler’in hayatımıza girmesi için eksik parçalar neler? Hem ArGe çalışmaları hem de gereken yatırımlar açısından değerlendirebilir misiniz? Akıllı Şebekeler, her şeyden önce arka planda çalışacak güçlü bir BT altyapısına ihtiyaç duyuyor. Örneğin şehirler sözkonusu olduğunda aboneliklerin birleştirilmesi ve elektrikli otomobil sistemlerinin adaptasyonu gerekiyor. Bunu sağlayacak ürünlerden biri olan akıllı sayaçların yaygınlaşması ve yazılım çözümleriyle dağıtım şirketinin kontrol edilebileceği bir seviyeye getirilmesi gerekiyor. Siemens olarak geçtiğimiz yıl bu alanda önemli çalışmalar yapan Silikon Vadisi’ndeki SmartMeter isimli bir şirketi satın aldık. Bu alımın, süreci hızlandıracağına inanıyoruz. Diğer taraftan, başta rüzgar olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarının sisteme entegrasyonu için yapılması gereken mühendislik çalışmalarına da ihtiyaç duyuluyor. Tüm bu eksikleri tamamlayıp Akıllı Şebekeler’i yaygın olarak kullanabilmek adına Siemens Türkiye içinde önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz Kasım ayında Gebze’de açtığımız yeni ArGe Merkezi’miz, tüm dünyada bu ihtiyacı karşılamak üzere çalışmalarına başladı. H Peki ArGe Merkezi’niz hangi alanlarda çalışmalar yürütecek? Kısa ve uzun vadedeki planlarınız neler? Yeni ArGe Merkezi’miz, Akıllı Şebekeler’in en önemli ihtiyaçlarından biri olan enerji otomasyonuna yönelik olarak çalışıyor. Öncelikli planımız, elektrik, gaz, su ve altyapı tesislerindeki BT sistemleri ile enerjiye yönelik veri toplama, analiz, yönetme sistemlerinin BT platformunun gelişimine katkı sağlamak. İlk etapta 25 kişilik deneyimli bir ekiple çalışmalarımıza başladık. Bu sayıyı 2012 sonuna kadar 35 40 aralığına çıkarmayı amaçlıyoruz. Gebze’deki tesislerimiz içinde yer alan ArGe Merkezi’miz, Akıllı Şebekeler alanında Siemens’in ABD, Brezilya ve Hindistan’daki ArGe Merkezleri ile birlikte çalışacak. Türkiye olarak Siemens içinde Akıllı Şebekeler için çalışma yapan merkezler arasında beşinci, enerji otomasyonu alanında ise dördüncü ülkeyiz. Her merkezin odaklandığı farklı başlıklar mevcut. Geliştirilen çözümler birleştirilerek tüm dünyadaki Akıllı Şebekeler projelerinde kullanılabilecek. H Akıllı Şebekeler olsun, diğer uygulamaya geçmiş ürün ve teknolojiler olsun vardığı nokta Enerji Verimliliği. Siemens’in bu alandaki katkılarını rakamlara yansıttığımızda karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor? Enerji verimliliği, sürdürülebilirlik ve yenilenebilir enerji. Bu üç kavramın birbirinden ayrılamayacağı bir dünyaya geçiş yapıyoruz. Akıllı Şebekeler, bu üçlüyü bir arada tutan ve hayatımıza katan bir yenilik. Bu yeniliğin sağlam adımlarla yola koyulabilmesi için de otomasyona yönelik sistemlerin gelişim sürecinin hızlandırılması gerekiyor. Siemens olarak yeni devreye aldığımız Smart Grid, yani Akıllı Şebekeler yapılanmasıyla bunu karşılayacak çözümleri tek başlıkta toplamış olduk. Enerji şirketlerinin, sistemin yönetiminde faydalandıkları SCADA, kontrol kumanda sistemleri, haberleşme, sayaç ve diğer çözümlerimiz Akıllı Şebekeler altında sunduğumuz çözümler olarak sıralanıyor. Rakamlar söz konusu olduğunda ise Siemens’in Akıllı Şebekeler öncesinde de şirketlere, şehirlere ve elbette dünyanın kendisine önemli oranda katkı sağladığını söyleyebilirim. Uzun zamandır bu alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İş ortaklarımızın CO2 emisyonlarında 2012 mali yılında 332 milyon ton düşüş sağladık. Bu değer 2009’da 210, 2011 mali yılında ise 317 milyon ton seviyesindeydi. 332 milyon ton, Almanya’nın yıllık toplam karbondioksit salımının yüzde 40’ına eşit. Ulaştığımız bu değerleri, yenilenebilir enerji yatırımlarına olan desteğimiz ve Akıllı Şebekeler’in ön planda olduğu projelerle daha da yükseltmeyi hedefliyoruz. Akıllı sayaçlar Siemens ile daha akıllı ünya nüfusunun 7 milyarı aştığı günümüzde başta elektrik olmak üzere su ve gaz tüketicilerinin artışı daha etkin yönetim gereksinimini de ortaya çıkarıyor. Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan projeksiyonlar, 2020 yılında nüfusun 7.5 milyara ulaşacağını ve 2025’te nüfusu 10 milyonu aşan 30’a yakın şehir bulunacağını gösteriyor. Bugüne kadar, sayaçların yanına giderek yapılan ölçümler ve uzaktan takip edilen sayaçlar olmak üzere iki önemli aşamadan geçen sektör, bu önemli virajda Sayaç Veri Yönetim Sistemleri ile yeni bir boyuta taşınıyor. Sayaç Veri Yönetim Sistemleri, arka planda sahip olduğu gelişmiş IT altyapısı ile yüzbinlerce, hatta milyonlarca sayacın verilerinin uzaktan takip edilebilmesini, ölçümlere göre farklı kullanım ve tarife seçenekleri için alternatif üretilebilmesini ve bu sayede etkin bir yönetimle verimliliği yükseltmeyi sağlıyor. Bugün az sayıda örneğiyle karşılaşılan OSOS, yani Otomatik Sayaç Okuma Sistemleri, gelişmiş yazılımlarla detaylı analizler yapılmasına olanak tanıyor. Bu olanaklar, günün her saati üretim yapan, ancak her saat aynı talebi alamayan üretim şirketleri için yük dağıtımı anlamına gelirken, dağıtım şirketleri için tüketim saatlerine göre planlama yapma haricinde borcu olan abonelerin yönetimi gibi etkenleri bir arada değerlendirebilmeyi ifade ediyor. Sayaç Veri Yönetim Sistemleri, bunu, çekirdek yapı üzerine eklenebilen 2025 kadar farklı modülle gerçekleştirebiliyor. Sayaç Veri Yönetim Sistemleri’nin bir diğer avantajı, abonelerin tüketimleriyle ilgili analiz yapabilmelerinde kendini gösteriyor. Abonelik, CRM, çağrı merkezi, muhasebe gibi bugün birbiriyle etkileşimi sınırlı olan birimler, Sayaç Veri Yönetim Sistemleri ile tek merkezden yönetilebiliyor. Bu sayede üretim ya da dağıtım şirketi kendi iç süreçlerinde etkin bir kontrol olanağı elde D hizmet veren 50 kadar işleticisi de sistem tarafından işlerlik kazanıyor. Ontario’daki sistem, konut ve sanayi müşterilerini ayrı ayrı değerlendirirken, tüketim tarzına göre farklı çözümler de sunulabilmesinin yolunu açıyor. eMeter, 45 milyon sayaca ulaşıyor Sayaç Veri Yönetim Sistemleri’nin dünya çapında tanınmış ismi eMeter, Ocak 2012’den bu yana bir Siemens kuruluşu olarak çalışmalarını sürdürüyor. Marka bağımsız sayaç desteği ve pek çok enerji şirketi tarafından kullanılan SAP entegrasyonu, eMeter’in etkinliğini daha da yükseltiyor. Sunduğu EnergyIP platformu ile müşterilerine su, gaz ve elektriği aynı sistem üzerinden okuyabilme olanağı tanıyan eMeter’in sunduğu çözümler Gartner ve Pike Research tarafından da benchmark olarak kullanılıyor. Dünya genelinde 45 milyon sayaca ulaşan eMeter’in 2011’in ikinci çeyreğinde Verizon ile birlikte bulut ortamında sunduğu çözüm, sektörün bulut ortamındaki ilk yönetim sistemi olmasıyla dikkat çekiyor. ederken, aboneler de mevcut tüketimleri ve ileriye yönelik planladıkları tasarruf önlemleri için doğru bilgiye erişmiş oluyor. Tüm bu avantajlar, dağıtım ve üretim şirketleri için ek katma değer anlamına geliyor. H Akıllı Şebekeler’i tanımlayarak başlayalım söze. Bu teknoloji, sektörde nasıl bir değişime yol açacak? Günümüzde, dünya genelinde enerjinin doğru yönetimi ve bununla birlikte enerji verimliliği konuları değerlendiriliyor. Mevcut kaynakların hızla tükenmesine paralel, sürdürülebilir bir yaşam adına bu kaynakların doğru değerlendirilmesi ve çevreci sürdürülebilir teknik ve yöntemlerin uygulamaya geçirilmesi gerekiyor. Akıllı Şebekeler, bu noktada devreye girerek ihtiyacın karşılanması için gerekli çözümleri bir bütün olarak sunan yapısıyla öne çıkıyor. Akıllı Şebekeler, Siemens’in küresel ölçekte geliştirilmesine öncülük ettiği bir teknoloji. Enerji sektörünün tüm oyuncularına hitap eden alt çözümleri bulunuyor. Yani yalnızca şehirlerdeki enerji yönetimini sağlayan dağıtım şirketleri değil, üretim, iletim, altyapı ve endüstri sektörü şirketlerine uygun çözümleri de içeriyor. Bir üretim şirketini ele aldığımızda, o şirketin enerjiyi elde ettiği kaynakların farklı olması durumunda tek merkezden yönetilebilir olmasını sağlıyoruz. İletim şirketlerine baktığımızda Akıllı Şebekeler’in kayıp kaçak oranlarını azaltma ve mevcut sistemin modernizasyonu başlıklarında etkin olduğunu görüyoruz. Elektrik, gaz ve su gibi dağıtım şirketleri için ise çok daha geniş bir alan söz konusu. Akıllı Şebekeler, her şeyden önce yenilenebilir enerji Kanada’dan bir başarı örneği Siemens’in Sayaç Veri Yönetim Sistemleri’nde elde ettiği en başarılı örnek Kanada’da. Kanada’nın Ontario bölgesinde kurulan sistem, yalnızca elektrik değil, su ve gaz sayaçlarını da kapsıyor ve toplamda 3.4 milyon sayacın tek sayaç veri yönetim sistemi üzerinden yönetilebilmesini sağlıyor. Bu yönetim, sayaçların okunması, analiz edilmesi ve tahmin taleplerinin yapılmasını içeriyor. Elde edilen veriler, arka plandaki gelişmiş IT altyapısı aracılığıyla işlenerek doğrulama, tahmin ya da düzeltmeler yapılıyor. Önceden tanımlanmış belirli iş modelleri, faturaların hazırlanması, abonelerin adres değişikliği, yeni abone kaydı gibi süreçlerin sistem içinde dönüştürülmesini sağlıyor. Yani bu şekilde yalnızca birkaç milyon sayaç ve onlardan elde edilen veriler değil, aynı zamanda birbirinden farklı 3.5 milyon sayaç 2.5 saatte okunuyor Günümüzde sayacın yanına gidip tüketim bilgilerinin alındığı ortam, ulaşım ve zaman maliyetlerinin üst düzeyde olmasına yol açıyor. Bu durum, verilerin değerlendirilmesi ve analiz edilmesi aşamasını yavaşlatmakla kalmıyor, doğru sonuca ulaşma ihtimalini de ortadan kaldırıyor. Otomatik sayaç okuma sistemleri bir nebze olsun bu durumu giderse bile, konu raporlama ve planlama olduğunda yetersiz kalabiliyor. Türkiye’de henüz otomatik sayaç okuma sistemi kullanan tesislerdeki sayaçların sayısının binlerle ifade edildiği bir ortamda akıllı sayaçlar ve Sayaç Veri Yönetim Sistemleri daha fazla önem kazanıyor. Siemens Akıllı Şebekeler Bölüm Direktörü Hasan Ali Pazar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle