Katalog

10 31 Ocak 2012 Salı İklim değişimi olgusunu ciddiye almazsak ne olur “İ klim değişimi” olgusunu ciddiye almazsak ne olur? İngiltere Enerji ve İklim Değişimi Bakanı bu soruyu ülkenin meteoroloji kurumuna yöneltmiş ve “Sera gazı salımlarını kısıtlamazsak dünya çapında ne gibi tehlikeler doğar?” demiş. 8 ay süren ve 4 üniversitenin katıldığı kapsamlı bir çalışma 24 ülkenin durumunu incelemiş. Rapor 5 Aralık 2010’da açıklandı. Bazı bulgular şöyle: Gerekenler yapılmazsa denizler yükselecek ve bu olgu 49 milyon kişiyi zora sokacak. Ülkelerin çoğunda büyük sel baskınları söz konusu. Ama dünya çapında ciddi içme suyu sıkıntısı da bekleniyor. Öte yandan ABD, Bangladeş, Brezilya, Çin, Hindistan, Mısır, Rusya ve Türkiye gibi ülkelerin ana besin maddelerinde ürün azalması ortaya çıkacak. ? TÇalışmanın ürkiye'nin durumu vahim Türkiye raporu 130 sayfa. Yüze yakın bilimsel yayın kaynak olarak kullanılmış. Bunlarda 37 bilim insanımızın imzası var. Raporun bazı sonuçları şöyle: Türkiye’de 1960’dan beri ısı gittikçe artıyor. Bu, devam edecek ve artış 2100’e doğru kuzeyde 2.53 dereceye, Orta Anadolu ve güneybatıda 33.5 dereceye, doğuda 3.54 dereceye ulaşacak. Akdeniz kıyılarında yağışlar azalacak. Güneyde su sıkıntısı olacak. Ülkenin toplamında nüfusun %30%45’i içme suyu sıkıntısıyla karşılaşacak. Denizin yükselmesi sonucu Akdeniz kıyılarında 428 bin kişi, Ege kıyılarında 208 bin kişi, Marmara kıyılarında 842 bin kişi, Karadeniz kıyılarında 201 bin kişi önemli zorluklar yaşayacak. Yani bu duruma düşmenin anlamı şu mu? Ülkenin değişik bölgelerindeki insanlarımız koşulların daha iyi olacağı kuzeye ve özellikle İstanbul’a büyük oranlarda kaçmaya devam mı edecekler? İstanbul 25 yıldan beri her yıl ortalama 270 bin kişiye kollarını açtı. Bu, Avrupa’nın ünlü kentlerinden biri olan Strasbourg’un nüfusu. Yani biz İstanbul’a her yıl yeni bir Strasbourg eklemeye devam mı edeceğiz? Yoksa kırım mı geçirecekler? “Tek çözüm yolu var”Fatih Birol Fatih Birol Uluslararası Enerji Ajansı’nın baş ekonomisti. Yabancı basının görüşlerine baş vurduğu değerli bir uzman. Son iklim zirvesinin başarısızlığı üzerine şunları dedi: “Sera gazı salımını azaltma konusunda iklim konferanslarını bir yana bırakıp başka yollar mı aramak gerekiyor?” diyorsunuz. Size üç yanıtım var: Hayır, hayır ve hayır. Çünkü eğer ülkeleri bir araya getiremezsek salımı düşürmede yol alamayız. Şu anda beş ülke ön planda görünüyor: Çin, ABD, Avrupa Birliği, Hindistan ve Japonya. Bunların salımlarını kontrol ettikleri an, biz de sorunun büyük kısmını halletmiş olacağız. Enerji sektöründe büyük bir değişiklik olmazsa sorunların çözümünde fazla bir şansımız kalmaz. Faturayı ilk ödeyenler kelebeklerle kuşlar 18 yıl süren bir araştırmanın sonucu 8 Ocak’ta açıklandı. Bu çalışmada Avrupa’nın çeşitli yörelerindeki 9.490 kuş topluluğu ve 2.130 kelebek topluluğu gözlem altına alınmıştı. Kelebeklerle kuşların atmosfer ısınmasından rahatsız oldukları için kuzeye kaçmakta oldukları anlaşıldı. Kelebekler yerleşme yerlerini 114 km. kuzeye taşıyabilmişler. Kuşlar ise yalnızca 37 km. Ama kuzeye doğru ilerleyen ısınmanın gerisinde kalmışlar. Yani alışık oldukları sıcaklık ortamına ulaşamamışlar. Acaba artan ısılara uyum gösterebilecekler mi? Milano’da Otomobil kullanma yasağı Milano Belediyesi kent içinde otomobil kullanımını bazı günler yasaklıyor. Gerekçe aşırı hava kirliliği, çünkü kent adeta bir çanağın içinde. Hava bastırınca kirlilik olduğu gibi çanağın içinde kalıyor. Bu yasakta kaçamak yapmaya kalkanlar 155 avro ceza ödüyorlar. Okullar da tatil ediliyor. İsviçre’de başka türlü bir çöp vergisi İsviçre kentlerinde halk çöpünü cam, kâğıt, plastik gibi ayrıştırmaya yönlendiriliyor. Geri kalanlar ise yakmaya gönderilecek. Ama yakılacak atıkları çok özel torbalara koymanız gerekiyor. Üstelik bu torbaları parayla satın alıyorsunuz. Her biri 1,60 avro. Halk bu sisteme alışmış durumda. Bu sayede çöplerden geri kazanım arttı. (Örneğin kâğıt atıklarda bu artış %30 oldu.) Yakılacak çöpler ise %41 azaldı.